Prof. Dr. Sinsi
|
Bergama Zeus Sunağı...

Bergama Zeus Sunağı
Bergama Zeus Sunağı konumu itibariyle İzmir Bergama’da yer almaktadır Fakat Berlin Bergama Müzesi’nde sergilenmektedir Erken hellenistikte önemli bir konuma sahiptir Klasik dönemde Atina ve Parthenon neyse hellenistik dönemde Pergamon ve Atlar o sınıftadır Kentin merkezinde yer alan sunakta yapılan kazı çalışmaları sonucu saptanan erken dönem apsidal yapı kalıntıları gösteriyor ki bu alan, sunak yapılmadan önce de kutsal bir içerik taşıyordu Görkemli yapısı ve kent için önemi oldukça büyük boyutludur
Atların yapımına 2 Eumenes (İ Ö 197-159) döneminde başlanmış, 2 Attalos (İ Ö 159-139) döneminde tamamlanmıştır Anıtın mimarı ve heykeltıraşı Menekrates’tir Farklı heykeltıraşlarla birlikte sunak ortaya konmuştur Genel hatlarıyla İ Ö 170-155 yıllarına tarihlenmektedir İsmi her ne kadar “ Zeus” başlığı altında toplanmışsa da diğer tanrılar da yer almaktadır Toplamda 75 figür kabartması bulunmaktadır
Kabartmalarda tanrılar-gigantlar savaşı ve Telephos Frizi yer almaktadır Plan olarak bakıldığında temenosla çevrili “U” formludur Dış yüzde yüksek kabartma şeklinde tanrılar-gigantlar savaşı ve Batı yönündeki merdivenleri aşıp sunak içine girildiğinde duvarlarda Telephos frizi yer almaktadır
Sunağın doğu kısmında Olymposlu tanrılar vurgulanmıştır Merkezde Zeus ve Athena, dışa doğru Artemis, Apollon, Leto gibi tanrı figürleri dikkati çekmektedir Hekate ile başlayıp Ares ile son bulan doğu yönde tanrılar atribütleriyle konuşlanmıştır Demeter, İsis, Hephaistos’un isimleri bulunsa da kabartmaları henüz ele geçmemiştir Athena yılanıyla birlikte Alkyoneus ile mücadele etmektedir Gaia’nın oğlu Alkyoneus yere bastığı an güçlenmektedir Athena saçlarından tutup yere basmasını engellemeye çalışırken, Alkyoneus acı ile kendini kurtarmaya çalışmaktadır Gaia’nın çaresiz ana acısı yüzünden okunmaktadır Zeus gigantla, Apollon Ephialtesle, Artemis Othosla mücadele etmektedir
Güney yönde ise kabartmalar göksel ışık üzerindedir Rhea, Eos, Helios, Selene, Uranos gibi figürler bulunmaktadır
Kuzey yönde tanrısal karanlık ve yıldızlar betimlenmiştir Aphrodite, Eros, Nyks, Keto başta olmak üzere bir takım tanrılar yer alır
Batı yönde ise Dionysos, Satyr, Semele, Amphitrite, Nereus, Triton, Okeanos gibi figürler verilmiştir
Sunağın iç kısmına baktığımızda Telephos’un hayatından kesitler yer almaktadır Narratif bir anlatım söz konusudur Herakles Auge’yi görüyor aşık oluyor ve birlikte olurlar Athena rahibesi Auge’nin babası olan kral, doğacak çocuğun krallığının sonunu getireceğini kahinlerinden öğrenince kızını bir sandığa koyup salar Auge, Mysia kıyılarında karaya vurur Mysia kralı Teutrias alıp evlat edinir
Telephos ise Herakles tarafından alınır ve Nympheler tarafından bakılır Troia savaşında gemisiyle yolu kaybeder ve Mysia kıyılarına gelir Theutrias, Auge ve Telephos’un evlenmesini ister Fakat anlaşılır ki kişiler ana-oğullardır
Zeus Atları barok sanatının zirvesini oluşturur Kabartmalardaki ışık-gölge kontrastı dikkati oldukça fazlasıyla çekmektedir Sunakta tanrısal savaşın hengamesi, koşuşturması, havası, dehşeti olanca varlığıyla hissedilmektedir Anlatımlarda her şey hareket halindedir Bir gruplama olmamış sanki savaşın bir anı betimlenmiştir Kopukluk yoktur Teatral hava oldukça başarılıdır Sanatçılar klasik dönem etkisiyle kabartmaları oluşturmuşlardır Athena’yı taçlandıran Nike, Parthenon’da da mevcuttur Versaillesli Artemis ile sunaktaki Artemis Kabartması oldukça benzemektedir Sunak içinde yer alan Herakles figürü Pharnesia Heraklesi ile neredeyse tıpatıp benzemektedir Bu dönemde yapılan eserler klasikçi düşüncede fakat farklılıklarla verilmiştir Yüksek kabartmanın izleyicideki etkisi çok fazladır Örneğin Athena alana sığmamış ve kabartmadan taşan gigantlar etkiyi arttırmaktadır
Nyks’ün yüzündeki klasik etkiler dikkate değerdir Tok çenesi, ideal görüntüsü, gözlerin keskinliği, alından inan düz burun, klasik etkiyi kanıtlamaktadır Fakat giysi tipi klasikte göremeyeceğiniz türden farklı yapıya sahiptir Bu yönüyle klasikten ayrılmaktadır Vücut dönüşlerindeki zorlamalar, vücuttaki incelmeler bunu destekler niteliktedir Kısacası klasik gelenekteki ustalar çalışmıştır Hellenistik dönemde İ Ö 2 yy’da başlayan klasistik izleri taşıması yapıldığı tarihi doğrular niteliktedir
Bergama Zeus Sunağı konumu itibariyle İzmir Bergama’da yer almaktadır Fakat Berlin Bergama Müzesi’nde sergilenmektedir Erken hellenistikte önemli bir konuma sahiptir Klasik dönemde Atina ve Parthenon neyse hellenistik dönemde Pergamon ve Atlar o sınıftadır Kentin merkezinde yer alan sunakta yapılan kazı çalışmaları sonucu saptanan erken dönem apsidal yapı kalıntıları gösteriyor ki bu alan, sunak yapılmadan önce de kutsal bir içerik taşıyordu Görkemli yapısı ve kent için önemi oldukça büyük boyutludur
Atların yapımına 2 Eumenes (İ Ö 197-159) döneminde başlanmış, 2 Attalos (İ Ö 159-139) döneminde tamamlanmıştır Anıtın mimarı ve heykeltıraşı Menekrates’tir Farklı heykeltıraşlarla birlikte sunak ortaya konmuştur Genel hatlarıyla İ Ö 170-155 yıllarına tarihlenmektedir İsmi her ne kadar “ Zeus” başlığı altında toplanmışsa da diğer tanrılar da yer almaktadır Toplamda 75 figür kabartması bulunmaktadır
Kabartmalarda tanrılar-gigantlar savaşı ve Telephos Frizi yer almaktadır Plan olarak bakıldığında temenosla çevrili “U” formludur Dış yüzde yüksek kabartma şeklinde tanrılar-gigantlar savaşı ve Batı yönündeki merdivenleri aşıp sunak içine girildiğinde duvarlarda Telephos frizi yer almaktadır
Sunağın doğu kısmında Olymposlu tanrılar vurgulanmıştır Merkezde Zeus ve Athena, dışa doğru Artemis, Apollon, Leto gibi tanrı figürleri dikkati çekmektedir Hekate ile başlayıp Ares ile son bulan doğu yönde tanrılar atribütleriyle konuşlanmıştır Demeter, İsis, Hephaistos’un isimleri bulunsa da kabartmaları henüz ele geçmemiştir Athena yılanıyla birlikte Alkyoneus ile mücadele etmektedir Gaia’nın oğlu Alkyoneus yere bastığı an güçlenmektedir Athena saçlarından tutup yere basmasını engellemeye çalışırken, Alkyoneus acı ile kendini kurtarmaya çalışmaktadır Gaia’nın çaresiz ana acısı yüzünden okunmaktadır Zeus gigantla, Apollon Ephialtesle, Artemis Othosla mücadele etmektedir
Güney yönde ise kabartmalar göksel ışık üzerindedir Rhea, Eos, Helios, Selene, Uranos gibi figürler bulunmaktadır
Kuzey yönde tanrısal karanlık ve yıldızlar betimlenmiştir Aphrodite, Eros, Nyks, Keto başta olmak üzere bir takım tanrılar yer alır
Batı yönde ise Dionysos, Satyr, Semele, Amphitrite, Nereus, Triton, Okeanos gibi figürler verilmiştir
Sunağın iç kısmına baktığımızda Telephos’un hayatından kesitler yer almaktadır Narratif bir anlatım söz konusudur Herakles Auge’yi görüyor aşık oluyor ve birlikte olurlar Athena rahibesi Auge’nin babası olan kral, doğacak çocuğun krallığının sonunu getireceğini kahinlerinden öğrenince kızını bir sandığa koyup salar Auge, Mysia kıyılarında karaya vurur Mysia kralı Teutrias alıp evlat edinir
Telephos ise Herakles tarafından alınır ve Nympheler tarafından bakılır Troia savaşında gemisiyle yolu kaybeder ve Mysia kıyılarına gelir Theutrias, Auge ve Telephos’un evlenmesini ister Fakat anlaşılır ki kişiler ana-oğullardır
Zeus Atları barok sanatının zirvesini oluşturur Kabartmalardaki ışık-gölge kontrastı dikkati oldukça fazlasıyla çekmektedir Sunakta tanrısal savaşın hengamesi, koşuşturması, havası, dehşeti olanca varlığıyla hissedilmektedir Anlatımlarda her şey hareket halindedir Bir gruplama olmamış sanki savaşın bir anı betimlenmiştir Kopukluk yoktur Teatral hava oldukça başarılıdır Sanatçılar klasik dönem etkisiyle kabartmaları oluşturmuşlardır Athena’yı taçlandıran Nike, Parthenon’da da mevcuttur Versaillesli Artemis ile sunaktaki Artemis Kabartması oldukça benzemektedir Sunak içinde yer alan Herakles figürü Pharnesia Heraklesi ile neredeyse tıpatıp benzemektedir Bu dönemde yapılan eserler klasikçi düşüncede fakat farklılıklarla verilmiştir Yüksek kabartmanın izleyicideki etkisi çok fazladır Örneğin Athena alana sığmamış ve kabartmadan taşan gigantlar etkiyi arttırmaktadır
Nyks’ün yüzündeki klasik etkiler dikkate değerdir Tok çenesi, ideal görüntüsü, gözlerin keskinliği, alından inan düz burun, klasik etkiyi kanıtlamaktadır Fakat giysi tipi klasikte göremeyeceğiniz türden farklı yapıya sahiptir Bu yönüyle klasikten ayrılmaktadır Vücut dönüşlerindeki zorlamalar, vücuttaki incelmeler bunu destekler niteliktedir Kısacası klasik gelenekteki ustalar çalışmıştır Hellenistik dönemde İ Ö 2 yy’da başlayan klasistik izleri taşıması yapıldığı tarihi doğrular niteliktedir
|