Prof. Dr. Sinsi
|
Ani Kent...
ANİ
Doğu Anadolu'nun belki de ülkemizinen önemli Antik kalıntılarından biridir Ani kenti kalıntıları Urartu, Ermeni,Bizans ve Selcuklu eserleri, bulunduğu doğal konumun ilginçliği, kalıntılarınınpek çoğunun günümüze kadar taşınmış olması, çok sayıda tarihi yapıyı muhafazaediyor olması sebebiyle çok önemli, bir kültür mirasıdır Kentin üç tarafıderin vadilerle yarılmış yürek şeklindeki doğal bir plato üzerinde kurulmuşolması ve dış surları ile birlikte iç kalesi ve onlarca tarihi mekanı görkemlibir şekilde koruyor olması önemini arttırmaktadır Doğu ve ErmenistanlaTürkiye'yi ayıran derin vadi Ani'nin kent dekorunu muhteşem bir güzelliklearttırmaktadır
Mutlaka gezilip görülmesi gereken Ani kenti ilerleyen yıllarda pek çok kişininyeniden keşfedeceği bir cazibe merkezi olacaktır
Ani Latince: Abnicum,Kars'ın Merkez ilçesinde, il merkezine 48km uzaklıkta, Arpaçay Nehri boyunda bulunan örenyeridir Anadolu’daki en eski yerleşimlerden biri olan Ani, Kars’ıngüneydoğusunda, kent merkezinden 42kilometre uzaklıktakiOcaklı Köyü sınırları içinde, beş hektarlık bir alanda yer alır Ani adınınkökeni konusunda farklı görüşler vardır Pers mitolojisinde aşk ve doğurganlıktanrıçası olan Anahita’ya atıf yapılır Kimi metinlerde ise Ani’nin Ermenicebir kadın adı olduğundan söz edilir Ani; İran, Eski Yunan, Ermeni, Selçuklu,Gürcü, Arap, Seddat ve Anadolu’da yaşayan diğer kültürlerin ortak değeridir
Türkiye ile Ermenistan arasındaki doğal sınırı oluşturanArpaçay Nehri’nin her iki yakasında, tarihi ‘İpek Yolu’ üzerinde kurulmuşönemli bir ticaret merkezi olan Ani’den günümüze kalanların tamamına yakınıvadinin batısında, Türkiye topraklarındadır
Kentin adı en erken 6 yüzyılda Gamsaragan sülalesindenErmeni beylerine ait bir müstahkem yer olarak geçer Ermeni Gamsaragan ailesiile Ermeni Bagrationi (Bagrat) ailesi arasındaki uzun mücadele ikincilerinzaferi ile sonuçlanmış ve 780 yılında Gamsaragan'lar mülklerini Bagratlılarasatarak Bizans ülkesine göçmüşlerdir
Bagratlı I Aşot 885 yılında Abbasi Halifesi ve Bizans İmparatorutarafından "Ermenistan Kralı/Şehinşah-ı Armen" olarak tanınmıştır Aşot ve oğulları önce (bugünkü Tuzluca ilçesinin 8km kuzeyinde Halimcan köyü yakınında bulunan)Bagaran kentinde, daha sonra (Akyaka ilçesinde Koyucak mevkiinde bulunan)Şirakavan'da ve Kars merkezde hüküm sürmüştür 961 yılında 3 Aşot (953-977)başkentini Ani'ye taşıyarak burada büyük bir kentin inşaına başlamıştır
Kent en parlak devrini 2 Smpat (977-989) ve oğlu Gagik(989-1020) döneminde yaşamıştır Bu devirde kent nüfusunun 100 000'i aştığırivayet edilmektedir 1045'te Bizanslılar Ani'yi zaptedip Bagratlı devletineson verince savunmasız ve huzursuz kalan bölge, 1064'te Selçuklu sultanıAlparslan'a teslim olmuştur

ANİ KENTİ TARİHÇESİ
Ani kenti binlerce yılı aşan köklü tarihi boyunca sırasıylaHurriler, Urartular, Kimmerler, İskitler, Karsaklar, Sasaniler ve Araplar gibihalklara 8 yüzyıl başlarına kadar ev sahipliği yapar İpek Yolu’nun Anadolu’yakuzeyden girdiği noktada bulunan şehir ticaretle gelişir 732’de, Ermeni BagratlıKrallığı dönemi başlar Kral III Aşot Ani’yi 732 yılında bir Ermeni beyliğiolan Bagrati Krallığı’nın başkenti yapar
Kent siyasi ve ticari anlamda gücününzirvesine çıkar 100 bine yakın nüfusuyla İpek Yolu boyunca Kafkasya, Orta Asyave Çin’e kadar uzanan bir ticaret ağının ana duraklarından biri halinegelir 961-1045 yılları arasında Bagrathanedanından Ermeni hükümdarlarının başkenti olmuştur 11 ila 12 yüzyıla aitbazı İslam mimarisi eserlerini de barındırır
1064’te Alparslan’ın Ani’yi ele geçirmesiyle kent Selçuklumedeniyetiyle tanışır 1124’te Gürcü egemenliğine geçer 1239’da Moğolistilasını yaşar Bu istila büyük tahribata yol açar Kent ticari öneminiyitirmeye başlar Bir süre çeşitli Osmanlı beyliklerinin hâkimiyetindekalır 1534’te Osmanlı Devleti, Ani’deki tek hâkim güç haline gelir
Ümit Burnu’nun keşfi ve ticaret yollarının denizlerekaymasıyla İpek Yolu’nun önemi azalır Bu durum, Ani’nin Moğol istilası vedepremlerle etkisini zaten kaybetmiş olan ticari önemini daha da zayıflatır
1190 yılı dolayında Zakare Mkhrgrdzeliadlı Gürcü beyi Ani hisarını üs alarak Kars ve Ahıska bölgesini kapsayan biregemenlik kurmuştur Bunun soyundan gelenler önce Tiflis'teki Gürcü krallarına,sonra Moğol İlhanlılar'a bağlı "atabey" sıfatıyla hüküm sürmüşlerdir Ani'deki Hıristiyan eserlerinin bir çoğu bu devirde yapılmış veya onarılmıştır Daha sonra kent Celayirli ve Karakoyunlu devletlerinin egemenliğine girmiş isede, nüfusu ağırlıkla Ermenilerden oluşmuştur
Ani 1319'daki depremde ağır hasar görmüş, daha sonra Timurtarafından ele geçirilerek tahrip edilmiştir Buna rağmen 1535 Osmanlı-İransavaşında tamamen terkedilinceye dek, kentte bir nüfusun barındığıanlaşılmaktadır
1877–78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında 40 yıl Rusegemenliğinde kalan kent, 1921’de Ruslardan geri alınır
MEKANSAL GELİŞİM
Ani’de tarih öncesi dönemlere ait ilk yerleşim alanları,Bostanlar Deresi olarak bilinen vadideki volkanik oluşumlu mağaralardır 4 yüzyılda Karsaklar tarafından ‘Üç Kale’ yapılır 964 yılından itibaren Ermeni Bagratlı Kralı Aşot’un yaptırdığı ilk sur sistemikenti çevreler Ani’de ikinci sur sistemi 978 yılında Bagratlı Kralı Sembatdöneminde tamamlanır Bu dönemde kentin nüfusu artar

Selçuklu Sultanı Alparslan’ın1064 yılındaki fethi sonrasında Seddatlı Beyi Ebu Manuçahr tarafından son sursistemi eklenir Toplam dört buçuk kilometre uzunluğundaki surlar içinde kalandüzlüğün tamamı iskân edilmiştir Mahalleler kuzeye doğru uzanır Konutalanları dışında dükkân, han, ambar, hamam, küçük kilise, bezirhane,çömlekçilik, demircilik, vb gibi küçük üretimlerin yapıldığı imalathanelerbulunur Ani’nin plansız geliştiği tespit edilmiştir
Ana yollar, dış surlardaki üçkapıdan başlar ve güney yönünde iç kaleye kadar gider Günümüzde rahatlıklaizlenebilen tek yol, Aslanlı Kapı'dan başlar, yol üstünde Ebu'l MuammeranCami'nin yıkılmış minaresinin yanından geçerek Manuçahr Camisi'ne ulaşır
Camiler, kiliseler, saraylar, kervansaray ve hamamlar gibianıtsal yapılarla mimari bütünlüğe ulaşan kent 15 yüzyıl sonuna kadar ticariönemini korur Bu zaman içinde farklı uygarlıkların ve kültürlerin etkisindekalır
Günümüzde birinci derece arkeolojik sitalanı olan Ani’de tescilli 21 adet taşınmaz kültür varlığı bulunur Bu anıtsalyapıların dışında yıkılarak bir kısmı toprak altında kalmış birçok sivilmimarlık örneği de vardır
Ani’deki yapılar Sasani, Arap,Ermeni, Selçuklu ve Gürcü uygarlıklarının mimari izlerini taşır Birçokmedeniyete beşiklik etmiş olan Ani, dünya uygarlıklarının ortak kültürmirasıdır
ANİ'DEKİ TARİHİKALINTILAR
Şehir suru, 8 kadar kilise ve bir cami, Ani'de halen ayaktaduran eserlerin en önemlileridir İki yanı Arpaçay Kanyonu ile çevrili olankentin plato tarafındaki üçüncü cephesi, 10 yüzyıla ait güçlü surlarlakorunmuştur Aslanlı Kapı kentin ana girişini oluşturur Katedral adı verilenMeryemana Kilisesi, 989 yılında, İstanbul'daki Ayasofya'nın kubbesini ikincikez inşa eden (onaran) mimar Trtad tarafından inşa edilmiştir Düşey hatlarıkuvvetli bir şekilde vurgulayan yapı, etkileyici bir yükseklik duygusu eldeeder
Surlar: BagratlıKralları Aşot ve II Sembat tarafından ilk sur sistemleri yaptırılır 1064’teSelçukluların Ani’yi fethinden sonra yıkılan surların tamiri 1066 yılında EmirManuçahr tarafından yapılmıştır

Aslanlı Kapı ve DiğerKapılar: Ani Antik Kenti’nin çevreleyenikinci sıra surların ana giriş kapısı üzerine, 1064 yılında Ani’nin fethindensonra bir arslan kabartması yerleştirilmiştir Selçuklularda gücü ve iktidarısimgeleyen kabartma nedeniyle 'Arslanlı Kapı' olarak bilinir Ani surlarınınüstündeki diğer kapılar Divin Kapısı, Bey Sekisi Kapısı, Mıgmıg Kapısı,Acemağılı Kapısı, Hıdrellez (Satrançlı) Kapısı, Çiftebeden (Kars) Kapısı veEğribucak Kapısı’dır

Mağaralar: Anietrafındaki kayalık uçurumlar, altta yumuşak tüf, üstte sert bazaltoluşumlardan meydana gelmiştir Kolayca oyulan bu oluşum oda, mezar, depo,güvercinlik, ev ve dini amaçlı mekânlar oyulmuştur Mağaralar, 1915'te Rusarkeologlar 30 kilise,sekiz grup mezarlık ve 16 güvercinlik de bulunan yaklaşık 500 birimiaraştırmışlardır

Ani Menüçehr Camii: Kent,1064 yılına kadar Bizans yönetiminde kalmış ve bu tarihte Selçuklulartarafından zaptedilmiştir Ancak kentte Selçuklu idaresinin kurulmuş olduğunadair bir belirti yoktur Selçuklu fethinden kısa bir süre sonra kent veçevresinin Kürt kökenli Şeddadî beyliğinin yönetiminde olduğu görülmektedir Ani'deki en önemli İslam eseri olan Menuçihr Camii, 1072 yılında Şeddadî emiriMenuçihr tarafından yaptırılmıştır

Selçuklu Sarayı: Aynızamanda Kale veya Sultan Sarayı olarak bilinen saray kalıntıları, Ani'ninkuzeybatı ucundadır Yapım yılı kesin olarak bilinmemektedir
Selçuklu Sarayı Giriş kapısı
Gagik Kilisesi: BinyılKilisesi de denilen yapının inşası için 990 ile 1020 yılları arasında hükümsüren Ermeni Kralı Gagik'in, Ani Katredrali'ni tasarlayan mimar Trdat'ı seçtiğibilinir
Ebu'l Muammeran Camisi: Fetih Cami Türk fethinden sonra Türkiye topraklarında inşa edilen en eski cami olmasıyla dikkati çeker Muhtemelen daha eski bir sivil yapıdan dönüştürülmüş ve 14 yüzyılda ikinci kez tadilata uğramıştır Arkeolojik alanın dışında kalan bir müstahkem tepe üzerinde, Zakare Mkhrgrdzeli'nin Kızlar Kilisesi adıyla bilinen kilisesi görülür 1890'da yıkılan minaresinin bazı bölümleri haricinde,camiden geriye pek bir şey kalmamıştır Minare, Ani'yi konu edinen ilkgravürlerde görüldüğü gibi çok yüksek ve sekizgen bir kuledir Bütünlüğünükoruyan kısımlarda yüksek kalitede taş isçiliği ve merdivenler görülür

Aziz Krikor (Poladoğlu) Şapeli: Ören yerinin kuzeybatısında, Bostanlar Deresi’nin üzerindekisurlara yakın plato üzerinde inşa edilen şapel, 980 yılında Prens Pahlavunitarafından yaptırılır Bu küçük kilise, Alaca Çay Vadisi’ne bakan dik biryokuşun kenarındadır
Aziz Prkitch (Halaskar) Kilisesi: 1035 yılı civarında tamamlanan bu büyük kilisenin duvarlarıüzerine bulunan uzun ve zarif işçilikli yazıtlar, tarihi hakkında çok şeyanlatır Yukarıda kısmen aktarılan yazıt, prens Abulgarip Pahlavid'in bukiliseyi, Gerçek Haç'ı barındırması için yaptırdığını kaydeder

Büyük Katedral: Katedralinyapılışı 987-1010 yılları arasındadır Bizans İmparatoru II Basil’den(Basileus) imtiyazı olan Ani Bagratlı Kralı Sembat, dönemin mimarlarındanTridat ustaya yaptırmıştır

Bakireler (Rahibeler) Manastırı: Türkiye - Ermenistan sınırının en uç noktasında, ArpaçayNehri'nin aktığı derin vadi üzerindeki sarp kayalıklar üzerine kurulan bumanastır, 1215 yılında yapılır Azize Hripsime'nin bakire şehitlerine adanır

İç Kale: Ani'nin güneyucunda, alçak bir tepe yükselir Burası, iç kale veya iç şehir olarak bilinentek bir sıra surla çevrili alandır Ani’deki ilk yerleşimdir 622 yılındaKamsarakan Hanedanı’nın oturduğu mekândır
Ateşgede: Ani’de yeralan Ateşgede kalıntıları, Rus Arkeolog Nikoli Marr’ın 1909 yılı kazısısırasında ortaya çıkarılır Milattan sonra ilk birkaç yüzyıl içinde yapılmışolduğu düşünülen bu Ateşgede Tapınağı, aynı zamanda Anadolu’daki ilk ZerdüştAteşgedesi’dir
İpek Yolu Köprüsü: Türkiye- Ermenistan sınırını belirleyen Arpaçay Nehri’nin aktığı vadi üzerindekurulduğu için karşı kıyı ile ulaşımı sağlamak amacıyla 10 yüzyılda, BagratlıKrallığı döneminde yapılır

Hamam: Ani’ninmerkezi sayılabilecek bir yerde, Büyük Katedral’in 30 metre batısında inşa edilen büyük hamam, Selçuklu dönemineaittir 1965–1966 yıllarında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan 12 yüzyıleseri hamam kalıntılarının önemli bir kısmı toprak altındadır Bey Sekisikapısının yüz metre güneyinde, Selçuklu mimari tarzında yapılmış hamam, dörteyvan ve dört halvet odasından oluşan bir hamam daha vardır
Surp Stephanos Kilisesi: Vadi içinde bulunan Dikran Honentz Kilisesi 1215yılında onarılmış ve Ermeni kilise geleneğini gösteren zengin fresklerlebezenmiştir Fresklerde Ermenilere Hıristiyan dinini getiren Aziz Grigor/KrikorLusavoriç'in hayatınddan sahneler görülür 1020 yılına tarihlenen AbugamirPahlavuni Kilisesi, İslam mimarisinden kaynaklanan ve daha sonraki dönemdeSelçuklu mimarisinde sık sık kullanılan özellikler sergiler 1035 tarihliHalaskâr (Amenaprgiç) Kilisesi dairesel kesitli bir kümbet yapısındadır
Arkeoloji ve Koruma Çalışmaları
1878-1918 döneminde Çarlık Rusyası'nın yönetiminde kalanAni'de ünlü Şarkiyatçı Nikolai Marr yönetiminde arkeolojik çalışmalar yapılmışve bir müze kurulmuştur Daha sonraki yıllarda askeri yasak bölge kapsamındakalan ören yeri uzun süre bakımsızlığa terkedilmiştir
Ani'de yakın dönemde Hacettepe Üniversitesi'nden Prof Beyhan Karamağaralı önderliğinde yapılan kazı ve restorasyon çalışmalarıAslanlı Kapı ve Menuçihr Camii üzerinde yoğunlaşmıştır Karamağaralı'nınçalışmaları uluslararası arkeolojik çevrelerde çeşitli eleştirilerlekarşılaşmıştır

Ani köprüsü, Karşıda Ermenistan sınırlarında kalan Ani'nin varoşları

Ani'den bir görünüm, Ermenistan sınırlarında kalan karşı yakadaki Ani

Alparslan Kapısının dış Duvarları

Büyük Katedral- Dıştan görünüm
Büyük Katedral- İçten görünüm
Fetih Cami ve Kiliseler

|