Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinema, Müzik & Online Videolar > Radyo, Sinema ve Tiyatro

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
değiştirecek, film, tanımınızı, yaratık

Yaratık Tanımınızı Değiştirecek Film

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yaratık Tanımınızı Değiştirecek Film






Kerem Akça, bu hafta vizyona giren filmleri değerlendirdi

Uzaylı yaratık istilası filmlerinin klişeleşen ‘yaratıkları veya canavarları öldürüp dünyayı kurtar!’ tanımlı olay örgüsünü elinin tersiyle iten bir yapıt Gareth Edwards’ın henüz ilk filminde alanda ya da akrabalık kurduğu ‘canavar filmi’ konseptinin içinde yaptıkları dikkat çekici Uzaylı ve insan ırklarını ayrı hikayelere yönlendirmeyle işine başlayan yönetmen, adeta soyut duruş ve yabancılaşmadan yepyeni bir dil yaratmış Böylelikle dünyada birkaç yıl önce yaşamaya başlayan canavarlar, hikayenin arka planına itilmiş Onların az gözükmeleri ve kendi içinde hayat mücadelesi veren insanlarla hiç ilgilenmemeleri, seyircinin böylesi filmlerden beklediklerini tamamen arka plana itiyor Son iki senede örnekleri artan ve “Yukarıdaki Tehlike”, “Yasak Bölge 9” gibi tam olmamış eserler veren alt tür için kurtarıcı bir işlevi var “İstila”nın Kuşkusuz hiçlik üzerine bir uzaylı yaratık istilası filmi ya da canavar filmi olarak anılabilir karşımızdaki eser Canavarların küreselleşmenin bir sonucu ya da yalnızlık yaratan motivasyonu olarak gösterilmesi ise filmin yaptığı şeyin altını doldurmasını sağlıyor


Aslında özellikle “Yaratık”ın (“Alien”, 1979) üretilmesi sonrasında uzaylı yaratık istilası filmi çekmek zorlaştı Bu görüşü doğrulayacak şekilde onun bu B sınıf ötekileri A tipine transfer etmesinin ardından karşımıza çok da eli yüzü düzgün örnekler çıkmadığını gözlemleyebiliyoruz “Predator” (1986) seriye dönüşse de kalıcı olmadığını söyleyebiliriz


Ancak geçtiğimiz yıl çekilen “Yasak Bölge 9” (“District 9”, 2009) ile bu yıl izlediğimiz “İstila” (“Monsters”, 2010), alanın içinde kayda değer denemeler olarak anılabilirler Her ikisi de uzaylı yaratıkların dünyada bir bölgeye yerleştirilmeleri sonrası insanlarla ilişkilerini ele almalarıyla benzeşiyorlar Ancak kanımca Edwards’ın filmi diğerinin daha üzerinde


Uzaylı yaratık istilası filmine Sofia Coppola yakıştırması


Zira yönetmen alt türün kalıplarına hakim bir portre çizerken, ana akışı bozma, alana yeni şeyler katma ve hiçlik duygusu yaratma konusunda bir hayli başarılı Bu detaylar da Edwards’ın esas amacını belirlerken ufuk açıcı girişimini hissettiriyor Yönetmen, filmin startını bir gece görüşü çekimiyle sinemalaştırılan, bu ‘ahtapot’ benzeri gerçekçi yaratıklara ateş açma sahnesiyle yapmasına karşın, bir yabancılaşma hikayesi anlatmak için yola çıkmış Bu bağlamda da insan ile uzaylı yaratık ırkları arasındaki ilişkiyi elinin tersiyle itmeyi seçmiş


Aslında orijinal isminin tam karşılığı ‘canavarlar’ üzerinden dev canavarların olduğu bir ‘canavar filmi’ çağrışımı yapması da bir numaradan ibaret Öyle ki yönetmen; evlilik hayatında mutsuz bir kadın ile sevgilisi tarafından aldatılan bir adamın, bir savaş fotoğrafçısı ile bir tercümanın ‘kaçış’, ‘kayboluş’, ‘kimlik arayışı’, ‘meditasyon’ ve ‘yabancılaşma’ hikayesini sunuyor burada Bu kısımlar da sinemaskop formatının ve müziğin hakim rolüyle Sofia Coppola dokusunda akıyor doğrusunu söylemek gerekirse


Canavarlar da insanlar gibi duygusal


Ancak şunu da belirtelim, yönetmen senaryoyu boşladığı için kimi mantık boşlukları bu şiirsel havayı zaman zaman ihmal etmiş Zira bu doğrultuda sonuca gitmek gibi bir niyeti var Edwards’ın Fakat esasen odaklanılanın ‘kazara geçilen bölgedeki uzaylı yaratıklar’ olmadığı da apaçık ortada Daha çok onların insancıl duygulara sahip, birbirlerine aşık olabilecek varlıklar olduklarını, kurulan kurmaca dünyada da son derece ‘kabul edilir’ bir konuma oturduklarını anlatmaya çalışıyor “İstila”


Bu sebeple de burada insan-öteki çatışmasından çok insancıl varlıkların hayatlarını idame ettirme çabası var Yönetmen dingin temposundan asla taviz vermezken, sessizlik ve uzun planlardan aldığı gücün izini sürerek büyük olanın peşine düşmeyi seçmiyor Efektlerle ilgilenmiyor Buna karşın dev ahtapotumsu yaratıkların son derece başarılı çerçevelendiklerini, teknolojikliği ve doğallığı kendi içlerinde tutarlı hale getirdiklerini söyleyebiliriz Bu durum onların insanlara benzetilmesine katkı yapınca; yabancılaşma, kayboluş ve kimlik arayışı üzerine bir inceleme de uzaylı yaratık ırkı tarafından izliyoruz



Filmin ötekileri insanlar


Aslında burada eğer bir ‘istila’ var ise o da bu uzaylı yaratıkların yaşadığı yasak bölgeye iki insanın girip öteki konumuna itilmesiyle gerçekleşiyor Bu yabancılaştırıcı bir etki yaratırken, yaratıklar bu sebeple bir yerlere saldırıyorlar, sevişiyorlar veya harekete geçiyorlar Zaten onlar ev hayatı kurma güdüsüyle birlik beraberlik içinde kavrulup gidiyorlar Sondaki duygusal vaziyet bunu ortaya koyarken, yönetmenin amacı esasen Tarkovsky, Antonioni gibi yönetmenlerde gördüğümüz soyut mekan portresi çizmek olmuş Yasak bölgeyi yabancılaştırıp dünyanın öteki-insan açmazındaki çerçevesini anlatmak için kullanmış Edwards


Buna ulaşırken de iki ana karakter ile uzaylı yaratıkları ayrı ayrı göstermesi önemli Bunun yanında yaratıkların elektrikle şarj olarak ayakta kalmaları da küreselleşme sonrası ortaya çıkan trajik durumun bir sonucu aslında Yani yaratıklar birer teknolojik aygıt haline gelerek günümüze ayak uyduruyorlar Zaten yönetmen amacını bu duruma dikkat çekerek gerçek duyguların izini sürmek olarak belirlemiş Elimize de insan-yaratık çatışması adına bir şey çıkarmamasına karşın, efektlerin devreye sokar gibi yapılmasıyla birlikte dingin anlardan güç alır hale geliyor “İstila”


Yaratığı avlama ve kötüyü öldürme hedefinden uzak durmuş


Yani böylesi filmlerin ‘yaratığı ya da canavarı avla kurtul!’ mantığı daha çok ‘kürelleşme yaratığı bunlar, iletişimi öldürüyorlar’ odaklı bir şekilde sembolik olarak işliyor Bunun da karakterlerin ilişkisine destek verdiği söylenebilir Edwards belki ilk filminde bu yabancılaştırıcı havayı yüzde yüz anlamda yakalayamıyor Ancak yönetmenin; “Öldüren Sis” (“The Mist”, 2007) gibi son dönem ‘canavar filmleri’nde gördüğümüz klişeleşen politik, alegorik ve toplumsal portreyi çıkarmaması, ters köşe yapmasını sağlıyor


İnsan-uzaylı mücadelesinden ziyade herkesin kendi türü içinde kalkınma mücadelesi var burada Canavarların da insanların da içinde olduğu adeta distopik bir dünya portresinden bir geçim mücadelesi sunuyor “İstila” Bu cümle, bencillik ve sınıfsal ayrım getirse de ‘dünyanın durumu bu artık’ diyor özetle Edwards Yeni dünya düzeninin sınıfları olarak yaratıkları ve insanları belirlerken onlardan çıkardığı anlam hiç de standart izleyicinin beklediği gibi değil Üstelik insanların ‘alt sınıf’a denk gelmesi, karamsar tablonun bir devamı niteliğinde


Böylece bütün parçalar toparlanıyor ve ‘hiçlik’ üzerinden yürüyen bir uzaylı yaratık istilası filmi servis ediliyor Canavar filminde 2000’lerin çığır açan denemesi “Canavar” (“Cloverfield”, 2008) ile akraba bir film bu Ancak ikisinin de amaçları farklı Sadece yaratıkları canları istediğinde ‘arka planda’ göstermeleriyle beraber anılabilirler


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.