|  | Opera... |  | 
|  07-16-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Opera...Opera, baştan sona bestelenmiş, sololu, korolu, orkestralı sahne oyunudur  Oyuncuların her şeyi şarkıyla anlattığı oyunun metnine "libretto" denir  Oyun süresinin çoğunu sözlü bölümler oluşturur  sözler, konunun akışına göre belli başlı şu müzik türleri içinde bestelenir: arya bir kişinin duygu ve düşüncelerini yansıtır  Düet, terzet, kuartet, kentet vb iki, üç, dört ve beş kişinin duygu, düşünce ve konuşmalannı iletir  Resıtatif kişilerin sözlerini konuşurcasına bir-şarkıyla söyledikleri bölümdür  Koro ise oyundaki kamu vicdanının sesini ortaya koyar  Bunların dışında oyun başlarken genellikle bir giriş parçasına (uvertür) ve oyun içinde yer yer orkestra bölümleri ya da geçitleri gibi çalgısal bölümlere yer verilir  Bazı operalarda bale sahneleri de bulunur  Operalarda bütün bu müzik tür ye biçimleri genellikle ayn parçalar olarak arka arkaya gelir  Ama bazılarında (örn  richard wagner'inkiler) müzik bir perde boyunca kesintisiz sürer  Opera, rönesans dönemindeki milanolu medici'nin "öyle bir sanat yaratınki içinde bütün sanatlar olsun" şeklindeki talebi üzerine, o dönemin ünlü sanatçıları tarafından yaratılmıştır   Opera Nedir ? (Detay) Opera, genellikle tarihi veya mitolojik konulu bir drama eşliğinde ortaya konan, müzikal ve teatral formda bir sahne eseridir  "klasik batı müziği" geleneğinin önemli bir parçası olan opera, bir tiyatro eserinde bulunan bir çok unsurun yanısıra, müzikal form veya dansın da içselleştirildiği bir yapı bütünlüğüne sahiptir  Bir orkestra veya müzik topluluğunun eşliğinde sunulan eserin, yazılı metnine "libretto" adı verilir  Oyun süresinin çoğunu sözlü bölümler oluşturur  Sözler, konunun akışına göre belli başlı şu müzik türleri içinde bestelenir: Arya bir kişinin duygu ve düşüncelerini yansıtır  Düet, terzet, kuartet, kentet vb iki, üç, dört ve beş kişinin duygu, düşünce ve konuşmalarını iletir  Resıtatif kişilerin sözlerini konuşurcasına bir şarkıyla söyledikleri bölümdür  Koro ise oyundaki kamu vicdanının sesini ortaya koyar  Bunların dışında oyun başlarken genellikle bir giriş parçasına (uvertür) ve oyun içinde yer yer orkestra bölümleri ya da geçitleri gibi çalgısal bölümlere yer verilir  Bazı operalarda bale sahneleri de bulunur  Bir opera eserinde, genellikle bahsedilen bu müzik türleri ayrı parçalar halinde, ardıl olarak sunulmakla birlikte, bazılarında (örn  Richard Wagner'in eserleri) müzik bir perde boyunca kesintisiz olarak sürer  Opera sanatının anayurdu İtalya'dır  Rönesans'ın başlıca merkezlerinden biri olan Floransa, müzikli sahne eserlerinin de beşiği sayılır  İncelemelerden, opera fikrinin bu şehirdeki bazı müzikçi ve şairlerin birleşerek eski Yunan oyunlarına benzer eserler yazmak istemelerinden doğduğu anlaşılıyor  Örnek olarak “Yunan Trajedisi” alınınca eşlik edecek müziğin nasıl olacağı problemi tartışmalara yol açmış, mısraları Renuccini tarafından yazılan ve Peri tarafından 1594'de bestelenen “Dafne” adlı ilk opera sanat çevrelerinde büyük heyecan uyandırmıştı  Operada ilk gelişimi Claudio Monteverdi'de görüyoruz  1607 yılında bestelediği “Orfeo” adlı operasıyla orkestrayı birinci plana almış, ses türlerini zenginleştirmiştir  Burjuvaların da opera istemesi nedeniyle sanatçılar arialar yani opera havaları yazmış ve 30 yıl sonra Venedik'te para karşılığı opera izlenebilen ilk opera binasının açılmasıyla sanatın merkezi Floransa'dan bu şehre geçmiştir  Burada koro ikinci plana alınmış, Venedik üslubu opera doğmuştur  17  yüzyıl sonlarına doğru Napoli, İtalyan operasının merkezi olmaya başladı  İtalyan operası Avrupa'ya kısa zamanda yayıldı  Opera sanatı en büyük gelişmeyi 19  yüzyılda gösterdi  Yüzyılın ilk yarısında opera buffa (komik opera) İtalya'da Rossini, Donizetti ve özellikle de Mozart ile dikkate değer örnekler kazandı  ° Almanya'da ilk defa Schütz “Daphne” adlı Floransa stili bir opera besteledi  Müzikli sahne eserleri Alman şehirlerinde yer buldu  Oynanan eserler İtalyancaydı  Ulusal Alman Operası, Staden tarafından yazılan ve ilk Almanca opera olan ‘Seelewig’ adlı eserle başlamış, Hamburg, Alman operasının belli başlı ilk merkezi olmuştur  Strung, Kusser ve Keiser gibi besteciler de ilk önderlerdir  Hasse ve Graun “opera buffa – gülünçlü opera” türünde başarı gösterdiler  Gülünçlü opera, Mozart'la en üstün, en zarif örneklerini kazandı  İngiltere: İngiltere'de saray maskeleri bu sanata rakip görünüyordu  Genellikle ilk İngiliz operası sayılan John Blow'un ‘Venüs ile Adonis’ adlı eseri de «maske» başlığını taşır  Henry Purcell'in opera türündeki tek şaheseri ‘Dido ile Aeneas‘tan sonra İtalyan sanatının etkisiyle bozulan İngiliz operası John Gay ve John Christopher Pepusch'un hazırladıkları The Beggars Opera (Dilenciler Operası) ile yeniden hayat buldu   Fransa'da opera zevki 1645 senelerinden sonra memlekete gelen İtalyan opera gruplarının etkisiyle uyandı  İlk opera binası Académie Royale de Musique, Cambert adlı bestecinin ‘Pomane’ adlı eseriyle açıldı  Fransız operası uzun süre Gluck'un etkisinde kaldı  19  yüzyıl boyunca devam eden bu etki Beethoven'ın tek operası Fidelio ile bu etkiden kısmen kurtulmuş, insan sesini çalgı gibi kullanmış, süreli bir sahne senfonisi vermemiştir  Fransa'da da gülünçlü opera sevildi  Bu türe “opera comique” denildi  Rousseau da Fransız operasına katkıda bulunan önemli sanatçılardan biridir   Rus operası Glinka ile doğdu  Dargomişski, Borodin (Prens Igor) ve Rimsky-Korsakov'la güzel eserler kazandı  Rubinstein ve Çaykovski daha çok lirik Fransız dramları etkisinde eserler verdiler  Rus beşleri, Rus operasında önemli izler bıraktı   20  yüzyıl'ın ilk yarısında opera sanatı türlü etkilerle oldukça karışık bir durum gösterir  Bazılarına caz ve romantizm katılmıştır  Bunun nedenlerini çağımızın bestecilerinin daima yenilik yolunda yaptığı denemelerde aramak yerinde olur  Yalnız Hindemith kısa operalarıyla biçim denemelerinin en parlağını yapmış, Orff, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra verdiği sahne oratoryaları ile bu denemelerin son zamanlarda en çok tutulan örneklerini bestelemiştir  Günümüzde opera ikinci bir dünya savaşının sarsıntılarından diğer sanat kolları gibi yavaş yavaş kurtulmaktadır  Opera, genellikle tarihi veya mitolojik konulu bir drama eşliğinde ortaya konan, müzikal ve teatral formda bir sahne eseridir  "klasik batı müziği" geleneğinin önemli bir parçası olan opera, bir tiyatro eserinde bulunan bir çok unsurun yanısıra, müzikal form veya dansın da içselleştirildiği bir yapı bütünlüğüne sahiptir  Bir orkestra veya müzik topluluğunun eşliğinde sunulan eserin, yazılı metnine "libretto" adı verilir  Oyun süresinin çoğunu sözlü bölümler oluşturur  Sözler, konunun akışına göre belli başlı şu müzik türleri içinde bestelenir: Arya bir kişinin duygu ve düşüncelerini yansıtır  Düet, terzet, kuartet, kentet vb iki, üç, dört ve beş kişinin duygu, düşünce ve konuşmalarını iletir  Resıtatif kişilerin sözlerini konuşurcasına bir şarkıyla söyledikleri bölümdür  Koro ise oyundaki kamu vicdanının sesini ortaya koyar  Bunların dışında oyun başlarken genellikle bir giriş parçasına (uvertür) ve oyun içinde yer yer orkestra bölümleri ya da geçitleri gibi çalgısal bölümlere yer verilir  Bazı operalarda bale sahneleri de bulunur  Bir opera eserinde, genellikle bahsedilen bu müzik türleri ayrı parçalar halinde, ardıl olarak sunulmakla birlikte, bazılarında (örn  Richard Wagner'in eserleri) müzik bir perde boyunca kesintisiz olarak sürer  Opera sanatının anayurdu İtalya'dır  Rönesans'ın başlıca merkezlerinden biri olan Floransa, müzikli sahne eserlerinin de beşiği sayılır  İncelemelerden, opera fikrinin bu şehirdeki bazı müzikçi ve şairlerin birleşerek eski Yunan oyunlarına benzer eserler yazmak istemelerinden doğduğu anlaşılıyor  Örnek olarak “Yunan Trajedisi” alınınca eşlik edecek müziğin nasıl olacağı problemi tartışmalara yol açmış, mısraları Renuccini tarafından yazılan ve Peri tarafından 1594'de bestelenen “Dafne” adlı ilk opera sanat çevrelerinde büyük heyecan uyandırmıştı  Operada ilk gelişimi Claudio Monteverdi'de görüyoruz  1607 yılında bestelediği “Orfeo” adlı operasıyla orkestrayı birinci plana almış, ses türlerini zenginleştirmiştir  Burjuvaların da opera istemesi nedeniyle sanatçılar arialar yani opera havaları yazmış ve 30 yıl sonra Venedik'te para karşılığı opera izlenebilen ilk opera binasının açılmasıyla sanatın merkezi Floransa'dan bu şehre geçmiştir  Burada koro ikinci plana alınmış, Venedik üslubu opera doğmuştur  17  yüzyıl sonlarına doğru Napoli, İtalyan operasının merkezi olmaya başladı  İtalyan operası Avrupa'ya kısa zamanda yayıldı  Opera sanatı en büyük gelişmeyi 19  yüzyılda gösterdi  Yüzyılın ilk yarısında opera buffa (komik opera) İtalya'da Rossini, Donizetti ve özellikle de Mozart ile dikkate değer örnekler kazandı  ° Almanya'da ilk defa Schütz “Daphne” adlı Floransa stili bir opera besteledi  Müzikli sahne eserleri Alman şehirlerinde yer buldu  Oynanan eserler İtalyancaydı  Ulusal Alman Operası, Staden tarafından yazılan ve ilk Almanca opera olan ‘Seelewig’ adlı eserle başlamış, Hamburg, Alman operasının belli başlı ilk merkezi olmuştur  Strung, Kusser ve Keiser gibi besteciler de ilk önderlerdir  Hasse ve Graun “opera buffa – gülünçlü opera” türünde başarı gösterdiler  Gülünçlü opera, Mozart'la en üstün, en zarif örneklerini kazandı  İngiltere: İngiltere'de saray maskeleri bu sanata rakip görünüyordu  Genellikle ilk İngiliz operası sayılan John Blow'un ‘Venüs ile Adonis’ adlı eseri de «maske» başlığını taşır  Henry Purcell'in opera türündeki tek şaheseri ‘Dido ile Aeneas‘tan sonra İtalyan sanatının etkisiyle bozulan İngiliz operası John Gay ve John Christopher Pepusch'un hazırladıkları The Beggars Opera (Dilenciler Operası) ile yeniden hayat buldu   Fransa'da opera zevki 1645 senelerinden sonra memlekete gelen İtalyan opera gruplarının etkisiyle uyandı  İlk opera binası Académie Royale de Musique, Cambert adlı bestecinin ‘Pomane’ adlı eseriyle açıldı  Fransız operası uzun süre Gluck'un etkisinde kaldı  19  yüzyıl boyunca devam eden bu etki Beethoven'ın tek operası Fidelio ile bu etkiden kısmen kurtulmuş, insan sesini çalgı gibi kullanmış, süreli bir sahne senfonisi vermemiştir  Fransa'da da gülünçlü opera sevildi  Bu türe “opera comique” denildi  Rousseau da Fransız operasına katkıda bulunan önemli sanatçılardan biridir   Rus operası Glinka ile doğdu  Dargomişski, Borodin (Prens Igor) ve Rimsky-Korsakov'la güzel eserler kazandı  Rubinstein ve Çaykovski daha çok lirik Fransız dramları etkisinde eserler verdiler  Rus beşleri, Rus operasında önemli izler bıraktı   20  yüzyıl'ın ilk yarısında opera sanatı türlü etkilerle oldukça karışık bir durum gösterir  Bazılarına caz ve romantizm katılmıştır  Bunun nedenlerini çağımızın bestecilerinin daima yenilik yolunda yaptığı denemelerde aramak yerinde olur  Yalnız Hindemith kısa operalarıyla biçim denemelerinin en parlağını yapmış, Orff, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra verdiği sahne oratoryaları ile bu denemelerin son zamanlarda en çok tutulan örneklerini bestelemiştir  Günümüzde opera ikinci bir dünya savaşının sarsıntılarından diğer sanat kolları gibi yavaş yavaş kurtulmaktadır   | 
|   | 
|  | 
|  |