Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hayat, iyi

İyi Hayat

Eski 07-15-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İyi Hayat



İyi Hayat
Kişisel Gelişim, LİTERATÜR YAYINLARI
Álex Rovira

Hayat, bizim ondan yaptığımız şeydir”
Tibet özdeyişi

Çoğumuz hayatın anlamı üzerine kafa yormuşuzdur Kimi zaman hayatın boş ve anlamsız ya da insanı tüketen bir şey olduğunu düşündüğümüz anlar yaşamış, kimi zaman da varlığımızın derinliklerinde hayatın tüm sıkıntılara değdiğini, çok güzel olduğunu duyumsadığımız mutluluk anları yaşamışızdır Büyük acılar, kayıplar karşısında kimimiz kabuğumuza çekilmiş, kimimizse olumsuzluklardan ders çıkararak yaşamımıza yeni bir yön vermişizdir Düştüğümüz zaman tekrar ayağa kalkıp yürüme cesaretini bulmamızı sağlayan güç ya da tekrar düşme korkusuyla çok daha temkinli yürümemize, hatta yürümekten kaçınmamıza yol açan korku bizlerin içinde, özümüzde Evet, hayat bize birçok seçenek sunar ve bizler seçme özgürlüğüne sahibiz Belki de elimizden alınamayacak tek özgürlük, tavrımızı seçme özgürlüğüdür
Álex Rovira, hayata anlam katmanın, onu kendimiz ve başkaları için yaşanılır kılmanın insanın elinde olduğu gerçeğinden hareketle, bizleri İyi Hayat’ı inşa etmeye davet ediyor, cesaretlendiriyor
Hayat güzel, göreceksin!

“Hayat, bizim ondan yaptığımız şeydir
TİBET ÖZDEYİŞİ

Hayatın boş ve anlamsız olduğunu düşündüğümüz anlar vardır Bir kayıp, yas, kriz ya da ıstırapla baş etmek zorunda kaldığımız başka anlarda ise, hayatın sert, mantıksız, zorlu ve insanı tüketen bir şey olduğunu hissederiz Ama varlığımızın derinliklerinde hayatın tüm sıkıntılara değdiğini ve çok güzel olduğunu duyumsadığımız sevinç, doyum, haz, mutluluk anları da yaşarız Bu türden duygular ortaya çıktığında, salt hayatta olmamız, bilinçli olmamız gibi basit olguların dahi olağanüstü bir armağan olduğunu düşünebiliriz O mutlu anlarda, bize her şey birbiriyle uyum içinde, her şey anlamlı gelir ve hayat öğrenmek, gelişmek, paylaşmak ve sevmek için iyi bir fırsat gibi görünür
Peki ama, hayat nedir? Bu soruya, hiç değilse, dünya üstündeki insan sayısı kadar farklı yanıt verilebilir Gerçekte, her birimizin, soru bize sorulduğu ya da kendi kendimize sorduğumuz anda yaşamakta olduklarımıza bağlı olarak farklı yanıtlar verebileceğimiz göz önüne alınırsa, yanıt sayısı sonsuzdur Bu konuda şimdiye dek duyduğum belki de en akla yatkın yanıtlardan biri, bir Tibet özdeyişinden geliyor: “Hayat, bizim ondan yaptığımız şeydir” Doğru; hayat biz ondan ne yaparsak odur ve o olacaktır Ve özellikle de, bizim ona vermeyi seçeceğimiz anlamlardan oluşan bir anlamlar bütünü olacaktır
Fakat mutlu, anlamlı bir hayat İnşa etmenin kolay bir iş olmadığı daha da doğrudur Karamsarlığı, kinizmi ya da kabullenmeyi olumlayan saylar dün eksik değildi, yarın da eksik olmayacaktır, iyi de, tamamen durağanlıktan, kayıtsızlıktan ya da kinizmden hareketle yaşamayı seçseydik, ne elde ederdik? Büyük olasılıkla can sıkıntısı, hüzün, keder ya da ruhsal çöküntüden başka hiçbir şey
Gerçek şu ki, yaşadıklarımız hoşumuza gitse de gitmese de, elimizde yine onlar vardır Onlara belini olarak bakmak, renk ve anlam kazandırmak bize düşer Ve her şeye karşın, Jose Agustin Goytisolo’nun, kızına yazdığı ve bu kitabın başında yer alan “Julia’ya Sesleniş” adlı güzel şiirinde dediği gibi, “insana özgü neşeyle yaşamalı, ağlayıp durmaktansa aşılmaz bir duvara karşı” Üstelik, varoluşumuzun tüm açmazlarına rağmen sevebilir, umut edebiliriz; kendi onurumuz ve ötekinin onuru için mücadele edebiliriz; yazgımızı çevremizdekilere, sevdiklerimize yararlı olma, onları mutlu etme istemi üzerine inşa edebiliriz Eğer yaşamı güzelleştirmeyi, kendimizi ona adamayı seçersek ve bu kararımıza her an uyarsak, hayat güzeldir ve güzel olacaktır Belki de, varoluşumuzun önündeki en zorlu hedef budur

BİR TAVIR OLARAK HAYAT
Yıllardan beri dostlarıma, tanıdıklarınla kendilerini şanslı mı, yoksa şanssız mı gördüklerini sorma alışkanlığındayım Bu açıklayıcı bir olguyu doğrulamama yol açmış olan çok ilginç bir egzersiz: Kendilerini şanssız görenlerin büyük çoğunluğu için, ortada onların duygularını anlayıp paylaşmamızı sağlayacak nesnel gerekçeler vardır; çünkü hayatları boyunca, algılarını, deneyimlerine ilişkin yorumlarım ve hayatlarının bu şekilde tanımlanmasını haklı çıkaran aksilikler yaşamışlardır Ancak daha ilginci, şanslı olduklarını ifade edenlerin büyük çoğunluğu için geçerlidir Onların da zaman zaman acılar, büyük kayıplar, yokluklar ve sarsıntılarla dolu, en az kendilerini şanssız duyanlar denli ağır koşullardan geçmiş oldukları gözlenmektedir O halde, nasıl oluyor da bu kişiler yaşadıkları tüm zorluklara karşın kendilerini şanslı görebiliyorlar? Bilinçsizliklerinden ya da saflıklarından mı? Hayır, hiç de değil Tam aksine, bu kişiler şanslı olduklarını düşünmektedirler, çünkü onlara göre o zorlu deneyimler her şeye karşın, öğrenmelerine, gelişmelerine, daha iyi insanlar olmalarına, hayata ilişkin bakış açılarını genişletmeye, taşlan yerli yerine oturtmalarına, bastırdıklarını özgür bırakmalarına ve iyi olan her şeyin bir armağan olduğunu ve eğer kişi yaşadıklarına bir anlam vermeyi dener ve…

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.