Hayat Ayşe Kulin |
07-15-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hayat Ayşe KulinNihayet merakla beklenen serinin devamı olan kitap, uzun bir aradan sonra, ‘Hayat’ ve ‘Hüzün’ olarak 2 parça halinde piyasaya çıktı Veda ve Umut‘ta ailesinin yaşadıklarından yola çıkarak Osmanlı’nın son günlerinden cumhuriyetin ortalarına kadar Türkiye’nin öyküsünü anlatan Ayşe Kulin, bu kez ‘Hayat’ ve ‘Hüzün’de kendi anılarını ve o anıların geri planını oluşturan dünyayı anlatıyor Kitap benim için bir tutkudur, ancak kitapta anlatılanlar eğer gerçek bir hikayeyse, o kitap tadından yenmez Heleki, Ayşe Kulin’in edebiyattaki ustalığı su götürmez bir gerçek olunca, kitabın raflardaki yerini almasını beklemeden sipariş etmek ve gelir gelmez yalayıp yutmak kaçınılmaz oluyor Hayat, Ayşe Kulin’in hayatının 23 yaşına kadarki ilk bölümünü anlatıyorMuhteşem ama bir okadar da çatışmalı geçen bir çocukluk dönemi, daha o dönemden belli olan hayata karşı dik duruşu (hayatı boyunca olacağı gibi), 7 senelik başarılı bir Robert Koleji dönemi, mükemmel bir eğitim hayatı ve sırf kendi hayatını yaşama arzusu ile yapılan yanlış bir evlilik sonucu 23 yaşında 2 çocuklu ve dul bir bayan olarak hayata karşı mücadelenin asıl yeni başladığı döneme giriş Kendi mutlu hayatını kurmak isterken ‘Hayat’ın bittiği noktada başlayan ve çok uzun sürecek olan ‘Hüzün’ dönemi Ayşe Kulin’in hayattaki mücadele dönemlerinde tek bir destekçisi oluyor, sorgusuz sualsiz yanında olan, onu karşılıksız,çıkarsız seven tek bir insan Babası Kendisi de bunu kitabında şöyle ifade ediyor: “Ben hayatta en çok babamı sevdim”“Suat teyzem, beni beşiğimden usulca alıp bir yabancının kucağına verdiğinde sımsıkı yumulu gözlerimden birini açtım, yaşadığı sürece bana hep sevgiyle bakacak olan bir çift mavi gözü gördüm ve ister inanın ister inanmayın, beni bağrına basıp burnunu boynuma gömen kişinin babam olduğunu o an anladımO, benim kokumu tıpkı bir hayvanın yavrusunu koklaması gibi yüreğine sindirerek içine çekerken ben de onun boynunda güneşin ve dağ kekiğinin kokusunu aldımBir kedi gibi guruldayarak memnuniyet sesleri çıkardım Göz göze geldiğimiz an ise aramızda çok güçlü bir bağın oluştuğunu, onun beni hayatım boyunca her türlü kötülükten koruyacağını hissettim Hatta bir gün hırsızlar beni çalmaya kalkışacak olurlarsa, yüzlerce çocuk arasında babamın beni kokumdan tanıyabileceğine içtenlikle inanarak gözlerimi yeniden sımsıkı yumdum ve kollarında huzurlu bir uykuya daldımMavi bir uykuya! Maviye düşkünlüğüm bundan mı kaynaklandı acaba? Hep mavi giymek istedim çocukkenOdama mavili perdeler astırdım, kitaplarımı defterlerimi mavi kağıtlarla kapladım” |
|