Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adı, çok, sözü, yok

Adı Yok, Sözü Çok!

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Adı Yok, Sözü Çok!



Adı Yok, Sözü Çok!


Adı Yok, sözü çok!
HSalih Zengin



Mevsimlik olarak yayınlanan ve 43 sayıya ulaşan Adı Yok dergisi, lise ve üniversite öğrencilerini buluşturan bir edebiyat sofrası Bu çatı altında kendilerini ifade etme şansı bulduklarını ve edebiyat disiplini geliştirdiklerini söyleyen genç kalemler, dünyaya söyleyecek sözleri olduğunu ve bunu en özgür biçimde burada gerçekleştirdiklerini söylüyorlar

Ele avuca sığan küçücük bir dergi Adı Yok Rengarenk ve enerji veren bir edebiyat dergisi Sayfaları arasında küçük illüstrasyonlar, fotoğraflar ve adını bilmediğimiz onlarca ismin yazıları geziniyor Derginin adı gibi yazarları da henüz edebiyat dünyasına yeni adım atan gençlerden oluşuyor Yani bir adları henüz yok

Deyim yerindeyse kendi hallerine takılıyorlar Yazıp çizdikleri şeyler ise kendi hayat tecrübelerinin, acı ve sevinçlerinin kelimelere bürünmüş hali 11 yıl önce Adapazarı'nda siyah beyaz olarak yayınlanmaya başlayan Adı Yok, her mevsim aksamadan çıkıyor Yüzlerce genç kalem yağmurları, rüzgârları, güneşi ve toprağı katık ediyor edebiyat sofrasına Bir bayrak yarışı denilebilir buna Çünkü azık torbasını dolduran başka bir sofraya oturuyor, yeni gelenlere yer açılıyor 43 sayıya ulaşan Adı Yok'un şimdiki müdavimlerinin her hafta düzenli olarak yaptıkları toplantılarına konuk olma nedenimiz bu işte

Son sayının editörlüğünü üstlenen Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ezgi Harmancı, dergiyi Adapazarı'ndan biliyor ve ilk sayısından itibaren takip ediyor Dört yıldır İstanbul'u merkez edinen Adı Yok'un heyecanını 11 yıl sonra derginin bir sayısını yöneterek taçlandırmış "Dergiyi elime aldığımda çocuğum doğmuş gibi hissettim" diyor editörlük deneyimi için Oluşturdukları bloglarda yazılarına yapılan yorumların kendisini heyecanlandırdığını ve yazma konusunda yüreklendirdiğini söyleyen Harmancı, derginin boyunun küçük ama ruhunun büyük olduğunu belirtmeden geçemiyor

Üniversiteli gençler içinde kendini ifade etme imkânı bulan Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi 3 sınıf öğrencisi Nesli Ruken Han ise TÜYAP'ta tanıştığı Adı Yok'un kendine bir çekidüzen verdiğini ve yeteneklerini keşfetmesine yardımcı olduğunu kaydediyor "Adı Yok bir cevap değil, tam tersi daha çok soru Benim eğitim hayatımı ve geleceğimi şekillendirdi Edebiyat adına ileride bir şey yapma güdümü verdi İnsanlara bir şey söyleme imkânı veriyor" diyen Han'a aynı okuldan arkadaşı Gizem Altınordu destek çıkıyor Onun iddiası biraz daha büyük: "Biz burada gerçeği değiştiriyoruz" Farklı yollardan gelseler de edebiyatın harflerden örülü büyülü yoluna yolculuk yapan gençler birbirlerini onararak yollarına devam ediyorlar Sürekli anlaşılmamaktan şikayet eden ruh halleri burada duruluyor "Gerçek hayat çok kötü ve bir şekilde bundan kaçmak için yazıyoruz Anlaşılmak istiyoruz, anlaşılmıyoruz" diyor Gizem

Edebiyat vazgeçmemektir

Peki kendi yaş grupları dışarıda eğlence, müzik, internet, spor, siyaset gibi aktivitelerle meşgul olurken onları bir kitabın etrafında buluşturan his ne? Kimi bunu yazar olma kaygısına, kimi dışarıdaki bir gruba dahil olmama isteğine bağlıyor Üniversitede dergi çıkarmak için uğraşan ve öğretmen olsa da Adı Yok'tan kopamayan Seda Kopar ise bu durumu şöyle özetliyor: "Biz 80'lerde baskı altında yetişen gençlik olarak bir şeylere bağlanmaktan kaçıyoruz sürekli Hepimiz birbirinden çok farklı ama burada edebiyat eksenli toplanıyoruz Sanat yaparken insani bir şey anlatmak zor Burada olan bu"

Samimiyeti ve edebiyatı bir potada erittikleri bu ortam onların arayışlarının bir cevabı aslında Kendi duygularını yine kendi yaşıtlarına özgürce aktarabilme, onların kalbinde bir his uyandırabilme yetisi hem dostluklarını hem iyi yazma güdülerini perçinliyor Zaten onların kendilerini edebiyat çevrelerine beğendirme gibi bir kaygıları yok Daha çok kendilerini geliştirmek için toplandıkları bir çatı Adı Yok Yaptıkları toplantılarda okudukları kitapları tartışarak, yazılarını okuyup eleştirerek edebiyat disiplini kazanıyorlar Öyle ki Seda'nın söyledikleri bu noktada ne kadar ilerlediklerini de gösteriyor aslında: "Yanlış seçimler yaparak çok kitap okuduk Burada yorum yapabilme yeteneği de kazandık Popüler yazarları, markette satılan kitapları asla okumayız"

Ankara'dan gelerek Galatasaray Üniversitesi'ne bu yıl kaydını yaptıran Bilge Doğansoy ise Adı Yok ile tanışmanın güzel bir tevafuk olduğunu ifade ediyor Ancak onun edebiyatla ilişkisi biraz fantastik Dinleyelim: "Okuduğum kitapların karakterlerinden çok etkilenir ve bunları hayatıma uyarlayabilirim Benim karakterlerimi de birilerinin kendi hayatının üzerine geçirecek olmasının umudu benim hoşuma gidiyor Ben roman karakterlerinden beslenerek büyümeye çalışan bir çocuğum"

Lisede iken dergi ile tanışan ve şimdi Boğaziçi Üniversitesi'nde psikoloji eğitimi alan Sümeyra Serttürk ise derginin bütün sayfalarının kendisine hitap ettiğini söylerken burada bulunma nedenini, kendilerinin anlaşılmadığını ve bu sürekli anlaşılamama halinin kendilerini bir süre sonra her şeyden vazgeçmeye itmesi olarak açıklıyor Yani Adı Yok'ta yazıyor olmak onu vazgeçmekten alıkoyuyor

Dergiye şiirleriyle katkıda bulunan Marmara Üniversitesi Reklamcılık öğrencisi Emre Sert ise kütüphanede bir okur olarak tanıştığı derginin toplantılarına yeni katılmaya başlamış Yaşamını ve dünyayı sözcükleriyle örmeye çalışırken bir atölye ortamına benzettiği dergi mutfağının kendisini kültürel olarak geliştirdiğini söylüyor

Gençliğin hayat algılarının edebiyat penceresinden görünen yüzüne tutulan bu aynada birden küçük çizgilere, sevimli canavarlara rastlarsanız şaşırmayın Çünkü Adı Yok'un klasik edebiyat algısı dışında duran yayın çizgisi Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi öğrencisi Ayşe Zinnur Çetin'in çizgileriyle bütünleşiyor "Çizgilerim çocuksu, ama dergi onlardan daha büyük Fakat dergide çizgilerimin yer alması beni mutlu etti Kendimi rahatlıkla ifade edebildiğim bu dergiye çizimlerimle kendimi katmayı seviyorum Kahramanın gözünü çizmeden kendim de göremiyor gibi oluyorum Birilerine ulaşıyor olmak harika" diyen Çetin (zin), her ne kadar bir şeyler karalasa da dergiye görsel yönüyle katkıda bulunmayı önemsiyor Derginin yayın yönetmenliğini yapan Sibel Talay ise Adı Yok'un insanlarla iletişim kurmakta bir araç olduğunu ve kendilerine gelen yoğun katılım talebini ise mekân darlığı nedeniyle kabul edemediklerini belirtiyor Talay, "Adı Yok deniz gibi, içinde nasıl bulunduğunuz önemli Balık olarak yüzebilecekseniz sorun yok ama tahta olacaksanız o sizi kıyıya atıyor Kendi içinde doğal bir döngüsü var" diyor

"Adı Yok'ta adı olmayan gençler var"
Ömer Sevinçgül (Kurucusu ve Danışmanı): Adı Yok dergisi 1996 yılında Adapazarı'nda temeli atılmış bir çalışma Anadolu'da ya da İstanbul'da olup da kendini ifade edemeyen gençlerin buluştuğu bir dergi oldu Adı Yok'ta gerçekten adı olmayan gençler var Edebiyat dergilerindeki gibi köşeleri tutan, kitapları olan edebiyatçıların yazdığı bir dergi değil bu Ortak payda olarak insani değerleri koyduk Her hafta toplantılar yapıp, kavram tartışmaları da yapıyoruz Ben de gençler için yazan birisiyim Buradaki çabalardan yeni projeler üreterek yazıyorum Yazarlık hayatıma 15 yaşında karar verdim Bu yaştaki insanların yazar olmak için nelere ihtiyaç duyduklarını biliyorum ve bu imkânı onlara sunuyoruz Dergiden binlerce kişi geldi geçti Bir yanda sofrayı kuranlar bir yanda sofraya gelenler var Büyük bir edebiyat sofrası burası
Alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.