Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dayanılmaz, hafifliği, tutunamamanın

Tutunamamanın Dayanılmaz Hafifliği

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tutunamamanın Dayanılmaz Hafifliği



Tuğçe Ayteş'in Oğuz Atay - Tutunamayanlar kitabıyla ilgili yazısı ;

Zamanın Ötesine Geçen Bir Kült Roman

"Sen öldün: ben de koridorlarında, anlamsız bekleyişlerin içinde ölüyordum Gerçekten öldün mü Selim? Bu yalnızlık dolu koca dünyada bütün tutunamayanları öksüz bırakıp gittin mi?
Bat dünya bat!"

Tutunamayanlar / Oğuz Atay



Zamanını aşan bazı eserler vardır; çoktan dünyamızı terk etmiş olsa da yazarını sonradan ilgi odağı haline getiren Ortaya konulduğu/üretildiği an itibariyle anlaşılmayan, hak ettiği değeri yeterince göremeyen; yazarını da çoğunlukla maddi/manevi acılar içinde kıvrandıran bu tür eserler, altın değerinde oldukları için er ya da geç bir gün parlarlar Yazar, zaten bu ışığı görmüştür ki, eserinden tereddüdü yoktur Fakat toplum… Belki o an itibariyle gözündeki perdeyi aralamaya hazır olmayabilir… İlgilendiği, öncelediği, hayatiyetine inandığı başka meseleleri olabilir toplumun o an itibariyle…

Tutunamayanlar da edebiyatımızın geç keşfedilen klasiklerinden biridir Oğuz Atay hayattayken bu önemli roman, eleştirmenler ve okurlar tarafından gereken ilgiyi neredeyse hiç görmemiş, günümüzde ise yeni yeni anlaşılmaktadır Bunun başlıca nedenlerinden biri olarak, romanın işlenişindeki yenilikçi tavrı gösterebiliriz; diğer bir neden ise, yazıldığı dönemdeki toplum gerçekçi edebiyat algısı Bireyin henüz sözünün bile edilmediği bir dönemde Oğuz Atay, eserinin odağına bireyi koyarak zamanına bir nevi meydan okumuştur da diyebiliriz Bu yüzden Tutunamayanlar'ı kendi zamanını aşan bir roman olarak tanımlamak hiç de yanlış olmaz

Romanın konusuna gelince, mutsuz ve iletişimsiz bir evlilik hayatını süren inşaat mühendisi Turgut Özben, kısa bir süre önce intihar eden yakın arkadaşı Selim Işık'ın etkisi altındadır Bir yandan onun intihar nedenini öğrenmeye çalışırken bir yandan da kendi hayatını sorgular Selim'in hayatına giren insanlarla tanışır, onun mektuplarını ve bıraktığı notları incelemeye girişir Yani roman bir bakıma, Selim'in “ışığında” Turgut'un kendisiyle mücadelesi üzerine kurulur Turgut, Selim'in ani ölümünü içine sindirmekte zorlanıyordur ve bunu hayal arkadaşı, alt egosu veya savunma mekanizması Olric'le konuşarak kimseye anlatamadığı sıkıntısının derdini hafifletmeye çalışır Onun arkadaşlarını, daha önce bilmediği aşkı ve meşguliyetlerini öğrendikçe Selim'i daha da içselleştirir Sonunda da Selim'in eleştirdiği küçük burjuva hayatını bırakıp o da bir “tutunamayan”a dönüşür

Tutunamayanlar, Oğuz Atay'ın kendi yaşamıyla harmanladığı neredeyse otobiyografik sayılabilecek bir romandır Öyle ki roman karakteri Selim'in babasıyla yazarın babası ciddi bir biçimde benzeşir Eskiye dönük, dediğim dedik bu adam Oğuz Atay'ın yaşamını daha en baştan belli ki olumsuz yönde etkilemiştir En basitinden öğretmeninin resme yetenekli gördüğü genç Oğuz, babasına bundan bahsettiğinde resmin para getirmeyeceği karşılığını alır Tutunamayanlar'ın Selim'i ise bu durumu, “babasının gençlik günahları” olarak açıkça ifade eder



Romandaki tarihsel arka planı da es geçmek olmaz Selim'in çocukluğunu göz önünde bulundurursak, Osmanlı İmparatorluğu resmen çökeli çok olmamış İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye'de ekmeğin karneyle dağıtıldığı zamanlar Cumhuriyetin de daha çiçeği burnunda Çok partili yönetimin de öyle Bu şartların birleşimiyle oluşan belirsiz ve sıkıntılı dönem doğrudan bireylere yansır Bu dönem Tutunamayanlar'da şöyle dile getirilir: “Osmanlı, koskoca Osmanlı çöktü anlıyor musunuz?” … “Yurdumuzun semalarında ağır bir hava esiyor” … “Avam kamarasında mıyız ki en şiddetli tartışmalardan sonra bile iktidar ve muhalefet olarak meclisten kol kola çıkalım?” … “Ben savaş yıllarının çocuğu olduğum için, ilk talihsizliğim beslenme şartlarının kötülüğüyle başlamıştır


Romanda fazlasıyla kullanılan kelimeler ve kavramlar var Rüya, hayal, hayal gücü, masal, hikâye, roman, oyun ve tabii bir de ölüm ile yaşam Hayal ve hayal gücünün masal, hikâye, roman ve oyunla alakası bulunur


Rüya ve yaşam arasındaki geçişlilik: “Belki, yaşadığını sandığı hayat bir rüyadan ibarettir ve uyandığı zaman o da bütün gerçekleri görecektir; ya da herkes uyumaktadır da onun yaşadıkları gerçektir Yazar da bir gün onlar gibi uyuduğu zaman herkesin gerçek sandığı rüyaları görecektir Belki dün rüya görüyordu, belki bugün rüya görüyor, belki yarın rüya görecek Belki dün yaşıyordu, belki bugün yaşıyor, belki hep yaşayacak

Hayalle hayat arasında: “Yalnız hayallerle beslenen bir arkadaşlık ne kadar kısa sürüyordu Günlük meselelerin çözülmesinde bir hayalin ne faydası olabilirdi? Zavallı bir ruh, insanı nereye götürebilirdi? İnsanın ihtiyaçlarını nasıl karşılayabilirdi? Her gün karşınıza çıkan canlı, elle tutulur varlıklarla bir ruh nasıl başa çıkabilirdi?” … “hayalimde yazacağım bu mektubu yazacağım insanın beni kurtarmasını”

Masalla hayat arasında: “Masalın nerede bittiğini, hayatın nerede başladığını fark edemiyorum

Ölümle rüya arasında: “Dün gece rüyamda biri beni öldürdü” … “ölüm de bir rüya değil mi”

Yaşamla ölüm arasında: “Kayboluyorum Yaşamak, ölmek gibi değil” … “Ölümü bilerek yaşamak istemiyorum Olric Yaşamanın anlamını bilmek için, ölümün anlamının karanlıkta kalmasını istemiyorum




Tutunamayanlar, tutunamayanlar için bir ansiklopedi önererek aslında ironik bir biçimde tutunacak bir dal yaratır Kitabın kendisi de gerçek hayattaki tutunamayanlar için öyle Tutunamayanlar yazıldığında, İkinci Dünya Savaşı sonrası postmodernizm ve varoluşçuluk akımlarının ağır basmasının yanı sıra Türkiye'de de siyasi istikrar çabaları sürüyordu Bugün de yine benzer siyasi istikrarsızlıklar ve ekonomik krizlerle şekillenen hayatımızda Tutunamayanlar kendine yine yer buluyor Oğuz Atay'ın yaşadığı dönemde kıymeti fazla anlaşılamayan (ki romanın kaderi de Selim gibidir bu açıdan) ama zamanının ötesine geçen bu kült roman, gelecek nesillerce de kim bilir hangi şartlar altında tekrar tekrar okunmaya devam edecektir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.