Bedelli Askerliği Bir De Bu Kitaptan Okuyun

"Bizim Mehmet
Şimdi bedel biçiyorlar kanına
Altından ve kağıt paradan
Bağırıyor, duyuyor musun?
'Namus parayla korunmaz' diye" Bedelli askerlik kesinleşti 30 yaşın üstündeysen ve 30 bin liraya sahipsen askerlik yapmana gerek yok Tüm tartışmalar paranın olup olmamasına kilitlendi Paran yoksa haksızlığa uğramıyor musun? Anneler şehit cenazelerinde 30 bin TL'leri olmadığı için mi ağlayacak artık? Bankaların aylık 500 TL taksitlerle verdikleri bedelli askerlik kredileri mi anaların ağlamasını önleyecek? Tartışmaları buradan çıkarmak, askerliğin ne olduğunu öğrenmek ve neden Türk halkının çocuklarını askere giderken davullu zurnalı eğlencelerle, kına yakarak gönderdiğini bilmek isterken Oktay Yıldırım'ın yazdığı "Mehmetçik" adlı kitapla buluştum
Oktay Yıldırım malulen emekli olmuş bir astsubay Ergenekon davasından tutuklu, Silivri zindanında Kitabında mensubu bulunduğu ordunun tarihsel ve ideolojik kökenini anlatıyor Mehmetçik kelimesinin nasıl ortaya çıktığını bulmaya çalışıyor Yazarken birçok kaynaktan yararlanmış
Kitabın içeriğini tanıtmaya başlamadan önce başkomutanlık makamı ve Ergenekon davasıyla ilgili bir parantez açalım Cumhurbaşkanı başkomutan yetkisindedir Ergenekon davasını cumhurbaşkanı Abdullah Gül "delillendirin" diyerek başlatmıştı Kitabın içerisinde bulduğum Atatürk'e ait bir sözle parantezi kapatıyorum: "Vatandaş bilmelidir ki, ordu ne kadar mühim ise onun başına geçirilecek olan başkumandan dahi muvaffakiyet için, en aşağı o kadar mühimdir"
Yarın olsa geç olurdu
Doğu Perinçek kitap için yazdığı sunuşta kitabın yarın çıksa geç kalacağını söylüyor Başbakanın askerliğin ederini açıkladığı şu gün daha da iyi anlıyorum neden yarın çıksa geç kalınacağını Bedelli askerliğin milletin büyük çoğunluğunun içine sinmediğini görerek umutlanıyorum Mehmetçiği halkta keşfediyorum
"Hepimiz Mehmetçiğiz"
Oktay Yıldırım kitabında: "Mehmetçik, yeri geldiğinde daha 15 yaşındayken bile ülkesi için hayatını feda eden bir fedai geleneğinin adıdır Bütün bir ulusun, babaların, annelerin vatanını koruyan evlatları, gelinlerin kocaları, ablaların kardeşleri, dayıların, amcaların yeğenleridir" diyor Mehmetçik halkın kendisidir Mehmetçiğin adını tarihten silmek, ulusu da tarihten silmektir Bu kanıya yazar bütün bir tarihi Mehmetçiği aramak için didik didik ederken ulaşmış Mehmetçik halkın kendisidir
Kökleri taa Hunlara uzanan ordu
Kitabın ilk bölümü ilkçağ ve ortaçağda askerliği ve toplumu inceliyor Tarih boyunca orduyu milletten ayırmak pek de mümkün görünmüyor İlk çağlarda ordu kadını ve erkeğiyle halkın kendisi Neden birilerinin "Türk gençliğine Türk tarihini unutturun" derken, aynı birilerinin orduyu halktan koparmaya çalıştığını da anlıyoruz böylece
Kadın ve askerlik ilişkisi
İslamiyet öncesi dönemde kadınlar da erkekler kadar askerlikle iç içeler Erkekler savaşa gittiğinde şehirleri savunmak kadınların görevi Bazı Türk devletlerindeyse kadınların ordu komutanı olduğu ya da kadınlardan oluşan orduların olduğu da görülüyor İslamiyet sonrası kadının yeri toplumsal hayatta geriletilse de bu ruh Kurtuluş Savaşıyla yeniden yakalanıyor Kadınımız Kurtuluş Savaşına katılarak kendisini yeniden erkeğin yanında toplumsal hayatta var ediyor Neden oğullarını askere kınalar yakarak düğün yaparmış gibi, davullu zurnalı eğlencelerle gönderdiklerini de kendi tecrübelerinden anlamış oluyoruz
Ordu millet, millet ordusuz kalırsa
Milletin ordusuz bırakıldığında ülkenin başına neler geleceğini de yine Türk ordusunun tarihinden gösteriyor yazar Mısır ayaklanması öncesinde kurulan Asakir-i Mansure-i Muhammediye adlı ordu katı bir dini eğitime tabi tutuluyordu Ordu milletten koparılıp padişahın ordusu olmuştu Bu durum Mısır savaşlarında yeni kurulan ordunun büyük kısmının daha Müslüman olduğunu düşündüğü Mısır ordusu tarafına geçmesine ve savaşın kaybedilmesine yol açtı
Sultanın ordusundan milletin ordusuna kuldan Mehmetçiğe
"Vatan yahut Silistre" piyesinin geniş halk kitleleriyle buluşması halkın vatan, hürriyet, eşitlik gibi kavramları öğrenmesine yol açtı Zorunlu askerlik Anadolu'nun dört bir yanından gelen köylü halkı vatan bilinciyle yetişen komutanlarıyla buluşturdu Artık sultanın paralı askeri değil, vatanı için dövüşen "Mehmetçik" oldular Bu bilinç cumhuriyeti kurdu Mehmetçik cumhuriyettir ve cumhuriyetin kurucusudur Mehmetçik halkın kendisidir ve halkın koruyucusudur "Mehmetçik devşirilmiş kul veya ganimet peşinde nöker değildir Bir ananın evladı, bir kadının kocası ve bir çocuğun babasıdır Mehmetçik gençtir ve kendisinden öncekilerin yaptığı, kendisinden sonrakilerin de yapacağı gibi, sırayla yapılan, herkesin toplumun refahı için yapmak zorunda olduğu görevi yapmaktadır: Vatan nöbeti tutmaktadır Çünkü bireyci değil, toplumsal düşüncenin bir ürünüdür" Onu bu temellerinden koparmak; cumhuriyeti yıkmak, halkı yok etmektir Bu bakımdan "paralı askerlik" halka kurulan tuzaktır Cumhuriyeti yıkmaktır
Kitabın son bölümü paralı askerliğin ne gibi tuzaklarla kimler tarafından önerildiğine dikkat çekmeye ayrılmış Orduya saldırının millete ne sonuçlar doğuracağı gösterilmiş Orduya karşı yürütülen asimetrik savaşın merkezlerini ortaya koymuş
En sonunda ise yazının başında son mısralarını yazdığımız Mehmetçik destanı yer alıyor Kitabın son mısralarını okuyunca heyecanlanıyorsunuz İçinizden "hepimiz Mehmetçiğiz" diye bağırmak geliyor Ankara'da celp dönemi Davulların sesi daha bir gür çıkıyor Nedeni belli
Askerliğin ayaklar altına alındığı, Mehmetçik olgusunun yok edilmeye çalışıldığı şu günlerde "Hepimiz Mehmetçiğiz" diyenlerin sayısını artırmak için mutlaka okunması ve okutulması gereken bir kitap
Askerde olan bir arkadaşınız varsa kitabı satın alarak ona da ulaştırmanızı öneriyoruz
Moral verecektir