07-15-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ahlaki Körlük..
?Ahlaki Körlük?

ABD'nin Irak'ı işgali sırasında Ebu Graib cezaevinden yansıyan işkence görüntülerinde yer alan mahkûmlarla Helenistik dönemdeki Yunan heykelleri arasındaki benzerlik tesadüf mü  
Stephen F Eisenman, bizleri de çok yakından ilgilendirecek Ebu Graib Etkisi adlı kitabının önsözünde soruyor: Kitleler işkenceye karşı neden duyarsız? ABD'nin Irak'ı işgali sırasında Ebu Graib cezaevinden yansıyan işkence görüntülerinin bir kısmı tüm dehşetiyle dünya medyasında yer almasına rağmen, kitlelerin güçlü bir tepki vermemesi pek çok aydın tarafından şaşkınlıkla karşılanmıştı Resmi makamların göstermelik cezalarla bu büyük insanlık ayıbının örtbas etmesine, ABD kamuoyunun yeterince tepki göstermemesinin nedenleri üzerine çeşitli görüşler öne sürüldü Ama bu görüşler arasında en ilginci ve etkili olanı bir sanat tarihçisinden geldi: Stephen F Eisenman'dan
Eiseman, Ebu Graib fotoğraflarında, toplumun bilinçaltında bulunan başka imgelere denk düştüğünü ve bu yüzden beklenen etkiyi yaratmadığını iddia ediyor kitabında Amerikalıların o fotoğraflardaki dehşeti ve rezilliği görmelerini engelleyecek bir çeşit ahlaki körlük bulunduğunu ve bu körlüğü sağlayan şeyi ise, kitaba da adını veren 'Ebu Graib Etkisi' olarak tanımlıyor yazar Ciddi düzeyde ahlaki körlük yaratan 'Ebu Graib Etkisi'ni azaltmak için, o fotoğrafların derinlemesine tartışılmasını ve kodlarının tarihsel ve sanatsal boyutlarıyla birlikte çözülmesi gerektiğini söylüyor Bir sanat tarihi çalışmasıyla, bu etkiyi sadece siyasi ve sosyolojik ya da psikolojik düzeyde değil, disiplinlerarası bir yöntemle bir sanat tarihçisi olarak kuşatıp deşifre ediyor
Bir sanat tarihçisi ve kuramcısı olarak, bu fotoğraflara elbette sanat eseri muamelesi yapmıyor Ama şunu iddia ediyor: "Bütün imgeler sanat yapıtı değildir ama bütün sanat yapıları imgelerden oluşur " Bu etkinin kökenlerini, işte bu imgelerden yola çıkarak Batı sanatından Greko-roman heykeline değin uzanan birtakım özel motifler ve konular üzerinden araştırıyor Bu araştırmanın bulguları gerçekten dehşet verici ve önemle dikkate alınması gereken tarihi ve siyasi gerçekler 
Bu fotoğraflarda yer alan mahkûmlar ile, Helenistik dönemdeki Yunan heykelleri arasındaki benzerlik arasındaki tesadüf gerçekten şaşırtıcı bir biçimde karşımıza çıkıyor Ya da ABD askerlerinin iğrenç hakaretlerine maruz kalan Iraklı tutuklular ile Michelangelo'nun elleri kolları bağlanmış köleleri arasındaki ilişki  Bu fotoğraflara bakan yazarın aklına Goya'nın tablolarında çizdiği engizisyon kurbanları geliyor örneğin Zevkle izlediğiniz Bond filmlerinde ya da ünlü bir televizyon dizisi olan 24'te işkenceyi olumlayan sahneler ile bu fotoğraflar arasındaki bağı gözler önüne seriyor yazar Umberto Eco'nun bu tarz filmler aracılığıyla aşkın, nefrete ve şiddete duyulan sevgiye dönüştüğünü tespit ettiğini düşünürsek, Kurtlar Vadisi gibi Türkiye'de geniş yığınların tanık olduğu şiddet ve işkence sahnelerinin, toplumsal yönden bizi nasıl bir ahlaki körlüğe sürüklediğini düşünmek şaşırtıcı ipuçları verebilir Acaba bu tarz sanatsal üretimlerin yaygınlaşması ile kadınlara yönelik, eşcinsellere yönelik, azınlıklara yönelik, hayvanlara yönelik şiddet arasında bir bağ var mıdır?
Yazar, o fotoğraflara bakarak ABD ordusunun, kadınlara, eşcinsellere, hatta hayvanlara cinsel açıdan nasıl baktığının, klişeleşmiş ön yargıları ve homofobik hastalıklı ruh hallerinin bu fotoğraflarda çıplak bir biçimde görüldüğüne tanık oluyoruz O fotoğraflarda çıplak olan sadece o mahkûmlar değildir, faşizmin estetik beğenisi ve bu beğenide gizlenmiş tüm anlamlar, suçüstü olarak o fotoğraflarda yer almıştır Ama bu çıplaklık, ilk bakışta hemen yorumlanacak ve anlaşılacak bir çıplaklık da değildir, aynı zamanda bu fotoğrafların birer cinsel fantazma olarak okunabilecek çeşitli ayrıntılarla dolu olması, bu fotoğraflar üzerine çeşitli teorilerin gündeme gelmesine neden olmuştur
ABD işkencecilerin sahip olduğu estetik bilinç ile Nazi ruhunun sahip olduğu estetik bilinç arasındaki ortak noktalar nelerdi? Bu fotoğraflara karşı yeterince tepki vermeyen ABD halkının büyük çoğunluğunun da, işkencecilerin sahip olduğu bu bilinçaltı tasavvuruna sahip olduğu için yeterli tepkiyi veremediğini söyleyebilir miyiz? Bu sorular, daha da çoğaltılabilir? Yazar, bu soruların tümüne birden yanıtlar sunmuyor elbette Daha iyi bir şey yapıyor, çok yönlü bir bakış açısı veriyor bize Eisenman, bu fotoğraflar aracılığıyla dile getirdiği düşünceleriyle, Türkiye'deki sanatçıları ve sanat ortamlarını derinden etkilemiş 'Batı Sanatı'nı ve tarihini bambaşka bir açıdan sorgulamamıza da imkân sağlıyor
alıntı
|
|
|