Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akciğer, akciğerin, hastalıkları, yapısı

Akciğerin Yapısı - Akciğer Hastalıkları

Eski 07-15-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akciğerin Yapısı - Akciğer Hastalıkları



Akciğerin Yapısı - Akciğer Hastalıkları

Akciğerin Yapısı

AKCİĞERLER(Pulmones)
Akciğerler göğüs boşluğunda yüreğin sağ ve solunda az çok piramit şeklinde olan solunum organlarıdır Taban kısımları diyaframın üzerine oturmuştur Göğüs çeperine bakan yüzeyleri dış bükey, yüreğe bakan iç yüzeyleri ise iç bükeydir Akciğerlerin dış yüzeyi düzgün ve parlak olup bu parlaklık akciğerleri örten palevranın visceral yaprağındandır Rengi, yeni doğmuş çocuklarda esmer-kırmızı, gençlerde pembe, ergin ve yaşlılarda ise pembe-mavimtıraktırİnsan yaşlandıkça akciğerlerin yüzeyinde bir takım pigmentler belirir Bunlar solunum sırasında akciğerlere kadar giren yabancı cisimleri meydana getirdikleri oluşuklardır

Akciğerlerin ortalama olarak yükseklikleri,omurga tarafındaki kenarlarında 25cm olup önden arkaya olan kalınlıkları tabanda 16cm ,genişlikleri ise yine tabanda sağ akciğerlerin 10cm,sol akciğerlerin 7cm dirYüreğin sol akciğer üzerine yaptığı Basınçtan

Akciğerlerin Hacmi yaşa, şahsa ve cinse göre değişir Ağırlıkları yetişkin bir erkekte 1300gr olup bunun 700gr mı sağ ,600gr mı sol akciğere aittir kadınlarda ise sağ akciğer 550gr,sol akciğer 450gr kadardırİçerisinde Hava bulunan akciğerler daha hafiftirYeni doğmuş ölü bir çocuğun akciğerlerinin nefes almamış olduğu suya atılarak anlaşılırEğer nefes almış ise Suyun yüzeyinde kalır Almamış ise suyun dibine çöker

Akciğerler yumuşak olduğundan parmakla basılınca çökertilebilirÜzerlerinde fazla Basınç yapılırsa Alveol keseciklerinin yırtılmasından dolayı bir çıtırtı duyulur Bu taktirde hava kabarcıkları plevranın akciğerleri örten yaprağı Altına gözle görülebilirAkciğerler kolay yırtılmazlar Bu nedenle, Alveolleri dolduran Havanın Basıncına mukavemet ederler

Akciğerlerin Yapısı
Akciğerleri dıştan seroz yapıda olan çift katlı plevra zarı örterHer akciğerin ayrı bir plevrası vardır Plevranın dış katı göğüs çeperine yapışmıştırBu kat parictal yapıda olduğundan parictal plevra adını alır Plevranın diğer katı akciğerlerin yüzeyini örter Buna da visceral veya pulmonal plevra denir Bu iki yaprak ayrı olmayıp akciğerleri hilus kısmında birbirleriyle birleşirler Ayrıca bu iki yaprak iç içe olduğundan birbirleriyle sıkı temas halinde olup aralarında plevra boşluğu bulunur Her akciğerin ayrı bir plevrası olduğundan aynı şekilde her bir akciğerin etrafında ayrı bir plevra boşluğu bulunur Bu boşlukta akciğerlerin hareketini kolaylaştıran bir Sıvı vardır

Plevranın göğüs boşluğunu örten parictal yaprağı ,üzerini örttüğü bölgelere göre isim alırİnce ve saydam olan visceral yaprak ise akciğerlere sıkıca yapışmıştırHatta bu yaprak lopcuklar arasındaki hücresel doku ile de irtibattadırVisceral plevranın serbest olan dış yüzeyi parietal ile temas halinde olup parlak ,düzgün ve kaypaktır

Akciğerlerin her bir lopu altıgen piramit şeklinde 1cm3 hacminde küçük lopcuklara ayrılmıştırLopcukların bazıları akciğerin yüzeyinde,bazıları ise derinliğindedirYüzeyde olanlar piramit şeklinde olup tabanları akciğerlerin yüzeyinde çok köşeli olarak görülürTepeleri ise hilusa doğrudurDerinde olan lopcukların şekilleri değişiktirHer bir lopcuk küçük ve başlı başına bir akciğerciktir

Lopcukların,üzüm salkımına benzeyen hava keselerine(acinus) ayrılmışlardırHava keseleri de ampül şeklinde keseciklere ayrılmıştırBütün lopcuklar birbiri üzerine düzensiz bir şekilde yığılmışlardırYalnız bunları birbirinden ayıran esnek bir katılgan doku mevcutturYani,her lopcuk kan damarları ve bronşların kolları ile sinirlerden yapılı katılgan bir doku ile çevrilidirLopcukların içerisine giren bronş kolları 50-60kadar küçük kollara ayrılırÇapları 1/10mmolan bu kollara bronşcuk adı verilir

Bronşcukların yapısında da bronşlarda olduğu gibi iki tabaka bulunurBunlardan biri, yine kıkırdak ,kas ve zardan yapılı olan iç tabakadırDış tabakada bulunan ve tam olmayan kıkırdakcıkların arsında fibroz bir lam vardırBronşcuklardaki kıkırdaklar plaklar,halinde ve gelişi güzel durumdadırlarBu kıkırdak plaklar,bronşcukların çapları küçüldükçe seyrekleşir,ve 1mm çapındaki bronşcuklara gelince kıkırdaklar tamamen kaybolurlar ,nihayet ,sadece fibroz bir yapıda olan zar tabakası kalırBunun yapısında da kas lifleri bulunurMukoza dan ibaret olan iç tabaka bronşcuklar küçüldükçe incelerek Alveoller de tek bir epitalyum tabakasına kadar indirger

Bronşcuklar muntazam olmayan boşluklara açılırlarBu boşluklardan,3mm uzunluğunda 40 mikron genişliğinde birçok kanallar çıkarBu kanalların çeperleri girintili çıkıntılıdırBurada hem birbirine hem de kanal boşluğuna açılan bir takım keseciklerin çapları 0,2-0,3mm,sayıları da 750 milyon kadardır Alveollerin çeperleri yalın kat epitelden yapılmıştır Etraflarında Gaz alışverişini sağlayan kılcal damarlar bulunur Alveollerin toplam yüzeyi 48m2 dirİçerleri hava ile doludurKılcal damarların bu kesecikler etrafındaki toplam yüzeyi ise 150m2 kadardırAkciğerlerin özgül ağırlığı da 0,5gr/cm3 dür

AKCİĞER HASTALIKLARI

ZATÜRE(PNÖMONİ)
Pnömoni, akciğerlerin iltihaplı hastalığı olarak tanımlana bilirbebek ölüm hızının binde yüz dolaylarında,beş yaştan küçük çocuk ölümlerinin tüm ölümlerinin tüm ölümlerin yarısını oluşturduğu ülkemizde hastalığın önemi daha büyüktürÇünkü,bu ölümlerin en başta gelen sebebi pnömonidirHerkes her yaşta pnömoniye yakalana bilirAma çocukluk yaşlarında daha sık görülürAyrıca çocukluk ve yaşlılıkta daha ağır seyreder

Soğuk, pnömoniyi hazırlayıcı bir faktördürBu nedenle pnömoni kış mevsiminde diğer mevsimlerden daha sık görülürSoğuk bölgelerde de diğer bölgelere oranla daha çoktur Erkekler ve kadınlar pnömoniye benzer duyarlılıktadır, yani yakalanmalarında fark yoktur Sosyo- ekonomik durumu iyi olmayan kişilerde hastalık sık görülür ve ağır seyreder

Aslında pnömoni , teşhisi ve tedavisi kolay bir hastalıktır Ülkemizde en önemli ölüm sebebi olması , çocuklarda Beslenme bozukluğunu sık görülmesi , pnömoni tanı ve tedavisinde geç kalınmasındandır Bir başka değişle , pnömoni bebekler için tehlikeli bir hastalıktır, pnömoni şüphesi olanlar özellikle bebekler hekim tarafından muayene edilmelidir

PNÖMONİ NASIL MEYDANA GELİR?
Pnömoni çok çeşitli etkenlerle meydana gelirVirüsler,bakteriler,mantarlar,barsak parazitleri,akciğerlere kaçan yağlı Maddeler,besinler ve bazı zararlı maddeler pnömoniye sebep olurSayılan bu mikroplar,genellikle hasta ve taşıyıcıların solunum sistemi salgılarında bulunurBu mikropların tükürük ,salya ile etrafa yayılması ve sonuçta akciğerlere ulaşması ile de pnömoni meydana gelir

Mikroorganizmaların akciğerlere ulaşması ayrıca şu yollarla ola bilir

a)Damlacıklarla:Öksürük,aksırık,konuşma sırasında mikroorganizmayı taşıyan damlacıkların sağlam kişilerin solunum sistemine girmesi

b)Hava yolu ile:Mikroorganizmaları taşıyan hava ile solunum sırasında

c)Toza bulaşmış eşyalar ile :Pnömoni mikroorganizmalarından herhangi biri ile bulaşmış,havlu,mendil,bardak,kaşık,çatal vb eşyaları kullanmakla

d)Parazitlerle olan pnömoniler ise,kirli içecek ve yiyeceklerle

e)Vücudun herhangi bir yerindeki bir mikrobun kan veya lenf yolu ile akciğerlere gelmesi şeklinde olabilir

PNÖMONİNİN BELİRTİLERİ
a)Ateş:Pnömoni genellikle ateşli bir hastalıktırAncak bebeklerde,ateş olmadan da hastalık olabilir

b)Öksürük:Çocuklar ve yetişkinlerde öksürük vardırAteş,nezle,öksürük bazen ilk belirtilerdirBebekler balgam çıkaramazlar

c)Solunum Güçlüğü:Dakikadaki solunumun sayısı artmıştırBu özellikle bebeklerde belirgindirSık soluk alıp verme yanında,solunum hırıltılıdırAkciğer havalanmasının yetersizliği sonucu dudaklarda syanoz(morarma) görülürBurun kanatlarının solunuma katılmasından dolayı nefes alırken burun açılıp kapanır,yine solunum sırasında kaburga araları içeri çekilir

d)Bebekler de,iştahsızlık,emmeme,huzursuzluk,devamlı ağlama,inleme ve soluk renk görülür

PNÖMONİDEN KORUNMA
Yeterli ve dengeli Beslenmenin sağlanması
Kişinin hijyen koşullarının sağlanması
Çocukların boğmaca ve tüberküloz aşılarının yapılması
Kişide pnömoniyi meydana getiren hazırlayıcı faktörlerin düzeltilmesi ile pnömoniden korunmak mümkündür
Toplumun sosyo-ekonomik durumunun yükseltilmesi,konut başta olmak üzere hayat şartlarının düzenlenmesi

PNÖMONİYE KİMLER DAHA KOLAY YAKALANIR
*Küçük bebekler,çocuklar ve yaşlılar;
*Beslenme bozukluğu olanlar,kansızlığı,raşitizmi olanlar,
*Akciğerlerinde kronik bir hastalığı olanlar,
*Bakım yetersizliği olan çocuklar kolay yakalanırlar,
*Doğuştan bazı anomalileri olanlar(akciğer,ağız,kalpte sakatlıklar)

PNÖMONİDE TEDAVİ
Pnömoni evde ya da hastane de tedavi edilebilirEvde tedavi olan hastalara uygun ısı ve nem’ de ki bir odada yatak istirahatı yapmalıdırOdada buhar yapılmasının yararlı olduğu unutulmamalıdır

sigara dumanı başta olmak üzere odada toz ve duman olmamasına özen gösterilmelidirHastaya yutması kolay sıvı yiyecek verilmelidirHastaya yeterli Protein

VEREM(TÜBERKİLOZ)
Verem,Robert KOCH tarafından bulunduğu için Koch basili olarak bilinen bir mikrop tarafından meydana getirilen bulaşıcı bir hastalıktırAncak,bir kişinin vereme yakalanmasında Verem basilinin yanı sıra,sosyal ve ekonomik şartların da rolü vardırÇünkü verem kötü çevrede yaşayanlarda ,kalabalık ailelerde,temizlik kurallarına dikkat etmeyen,eğitimsiz kişilerde daha fazla görülür

Verem,genellikle hava yolu ile bulaşırVeremlilerin öksürükleri ile saçtıkları damlacıklardaki basiller doğrudan sağlam insanlara bulaşabilirHavada uzun süre asılı kalabilen her damlacıkta 1-2 adet basil bulunmaktadırBu basiller özellikle,sinema,bar,kahvehane gibi loş ve kapalı yerlerde uzun süre asılı olarak kalırlarGüneş ışığı giren yerlerde ise 1-2 Saat içinde ölürlerHer verem hastası hastalığı yaymazEtkili bir tedavi alan hastalar basil yaymazlarAkciğer dışındaki organlarda da verem olabilirFakat buralardaki verem cerahat akıntısı olmuyorsa başkasına bulaşmaz

Veremin bir diğer bulaşma yolu da verimli ineklerin sütlerinin içilmesi ya da bu sütlerin ürünlerinin yenilmesidirAncak bu sütler kaynatılır veya pastörize edilirse Koch basili ölür

Mikrop vücutta bütün doku ve organlara yerleşip hastalık meydana getire bilirAncak,en çok görülen şekli akciğer tüberkilozudurVeremin belirtileri,hastalığın değişik organ ve dokularda yerleşmesi nedeniyle farklıdırAncak en sık görülen akciğer vereminin başlıca belirtileri olarak,öksürük,gece terlemesi,kilo kaybı,iştahsızlık,balgam çıkarma,ateş,göğüs ağrısı sayılabilirVerem mikrobu beyin zarlarında yerleştiğinde yüksek ateş,baş ağrısı,kusma,ense sertliği gibi menenjit belirtileri meydana gelirEklemlerde hastalık yaptığında eklem şişer ve ağrır

Verem hastalığının teşhisi,klinik muayene,röntgen ve diğer laboratuar tetkiklerine dayanılarak yapılırBir tüberkilozun genellikle 5-10 kişiye hastalığı bulaştırdığı kabul edilmekle beraber,teşhisi uzun süre geciken bir hastanın yüzlerce kişiye hastalığı bulaştırması da mümkündürAyrıca,hastalığın teşhisi geciktiğinde tedavisi de güçleşirBu yüzden hastalığın”erken teşhisi” önemlidir

TEDAVİSİ
Etkili tüberkiloz ilaçları bulunmadan önce tüberkiloz tedavisi daha çok hastaların temiz havalı yerlerde dinlenme ve beslenmeleri suretiyle bünye dirençlerinin arttırılması esasına dayanıyorduAyrıca,hasta dokular hareketsiz duruma getiriliyor veya cerrahi yola çıkarılıyorduGünümüzde ise,verem haslığının tedavisi,etkili pek çok ilaçla yapılmaktadırAncak,veremin tedavisi,diğer bulaşıcı hastalıklardan daha uzundur;aylar,bazen yıllarca sürebilirdüzenli ve yeterli süre tedavi önemlidir

KORUNMA
a)Verem’ den korunmada,insanların hastalığın mikrobu ile karşılaşmalarını önlemek temeldirBunun en etkili yolu ise hastaların erken teşhislerinin yapılıp,düzenli ve yeterli süre,tedavi edilmeleridirAncak çoğu zaman hastaların yakın temaslarına hastalığın bulaşması önlenememektedirBu yüzden mikrop kapmaları önlenemeyen kişileri ilaçla koruma,bunların yeni hastalık kaynağı oluşturmalarını sağlamak gereklidir

b)BCG aşısıyla korunma:Pek çok ülkede kullanılmaktadırBCG aşısı;sığır tipi tüberküloz basilinin hastalık yapma gücünün zayıflatılmasıyla ilk defa 1923 yılında

c)Hastalıktan korunmada,Sağlıklı bir yaşam biçiminin ve yeterli beslenmenin sağlanması da önem taşırAyrıca hastalığın belirtileri,bulaşma yolları,tedavi ve korunmada yapılması gerekenler konusunda toplum eğitilmelidir

BOĞMACA
Boğmaca,solunum yollarında meydana gelen ve çocukluk çağında sık görülen bir hastalıktırEtkeni boğmaca mikrobudurMikrob,hastaların öksürük,aksırığıyla etrafa yayılırBu mikrobu alan sağlam kişilerde,7-15 Gün gibi,bir kuluçka döneminden sonra hastalık,kuru,kısa ve geceleri artan bir öksürükle başlarÖksürük tedaviye rağmen devam eder ve giderek artarHafif bir ateş olurBir-iki hafta sonra,özellikle geceleri ortaya çıkan,öksürük nöbetleri meydana gelir,bu nöbetler sırasında çocuk bir süre nefes alamaz ,dudakları morarır ve boğulur gibi olurBunu sesli ve derin bir soluk alma izlerGenellikle çocuk solunum yolundaki balgamı çıkarıncaya kadar öksürük devam eder ve bu arada sıklıkla kusma olurÖksürük nöbetleri Günde 8-50 defa olabilir

Nöbetlerin ağırlığı ve sıklığı,çocuğun sinir sistemiyle de ilgilidirBu dönemde boğmacalı çocuğun yüzü ve göz kapakları şiş,gözleri kılcal damarlardaki kanamalardan dolayı kırmızıdırÖksürük nöbetleri sırasında solunumun yapılamaması ve kanın oksijenlenmesinin bozulmada,beynin zarar görmesine sebeb olacağından bebeklerde önemlidirBu dönem birkaç Günden bir aya kadar devam ederBundan sonra öksürük nöbetleri hafifler ve sayısı azalırÖksürük sırasında artık morarma ve kısma olmaz,iştah düzelirBu durum 2-6 hafta sürebilir

BOĞMACANIN TEDAVİSİ
Boğmacanın tedavisi antibiotik denilen ilaçlarla yapılırAyrıca hastanın sakinleştirilmesi ve bulunduğu ortamın havasının temiz ve nemli olması tedavi açısından önem taşır

KORUNMA
Korunma,aşı ile sağlanabilirBoğmaca,Difteri,Tetanoz karma aşısı,doğumdan sonra,iki aylık çocuklara belli aralıklarla üç defa ve bir yıl sonra da tekrarı(rapel) yapılırAyrıca, çok küçük bebekler başta olmak üzere çocukların öksüren hastalardan korunması önemlidir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.