![]() |
Organizma Ve Çevre İlişkileri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Organizma Ve Çevre İlişkileriOrganizma ve Çevre : Geniş anlamda canlı varlık demektir ![]() ![]() Çevre : Canlı davranışlarını etkileyen ve kalıtımsal olmayan bütün etkenleri, uyarıcıları (uyaranları) içerir ![]() İnsan Çevresi : İnsan çevresi ikiye ayrılır ![]() Doğum Öncesi Çevre : Anne karnındaki çevredir ![]() Doğum Sonrası Çevre : a) Fiziksel Çevre : Işık, atmosfer, sıcaklık gibi doğada hazır bulunan koşullardır ![]() b) Toplumsal Çevre : Bireyin içinde yaşadığı sosyal-kültürel ortam ![]() Uyarım ve Tepki : Organizma, çevresinden gelen uyarıcılarca uyarılmakta ve bu uyarıcılara tepki vermektedir ![]() Şimdi uyarım ve tepki tanımlarını görelim : Uyarım : İç ve dış çevreden gelen, duyu organları tarafından alınabilecek şiddette olan uyarıcıların organizmayı etkilemesidir ![]() Tepki : Organizmanın uyarımlara verdiği yanıttır ![]() UYARI : Uyarıcı (uyaran) ile uyarım karıştırılmamalıdır ![]() Uyarıcı (uyaran) :Organizmayı etkileyen nesne, fiziksel güç ya da olayları anlatır ![]() Uyarım : Uyarıcıların organizmayı etkilemesi, harekete geçirmesidir ![]() Uyarım-Tepki İlişkisi : Uyarıcı tepki ilişkisini üç şekilde sınıflandırabiliriz: Aynı uyarıcıların aynı tepkiye yol açması : U---> O --->T Aynı uyarıcıların farklı tepkilere neden olması : {T1 U ---> O ---> {T2 {T3 Farklı uyarıcıların aynı tepkiye neden olması : U1 } U2 }---> O ---> U U3 } Duyum : Çevremizdeki cisimleri ve renkleri nasıl ayırt ediyoruz? Müziğin ritmini nasıl yorumluyor ya da dokunduğumuz şeylerin sıcaklığını, şeklini nasıl anlıyoruz? Kısaca çevremizi nasıl tanıyoruz? Bunlar psikolojinin temel sorularıdır ![]() Algıyı anlamak için duyusal işleyişin yapısını, duyumların oluşumunu ve özelliklerini bilmemiz gerekiyor ![]() Organizmanın iç ve dış çevreden gelen uyarıcıları duyu organı aracılığı ile alıp sinirsel enerji haline dönüştürmesi sürecine duyum denir ![]() Uyarı : Uyarım, uyarıcıların duyu organları tarafından alınmasıyken, duyum dış dünyadan başlayıp beyinde sona eren bir süreçtir ![]() Duyumun Koşulları : Duyu organlarımız çevredeki tüm uyarıcıları alamaz ![]() ![]() Ortamda uyarıcı bir kaynak olmalıdır ![]() Uyarıcıyı organizmaya iletebilecek uygun bir ortam olmalıdır ![]() Duyu organı, sinir sistemi ve beyin uyarıcıyı alabilmek için sağlıklı olmalıdır ![]() Uyarıcının şiddeti, duyum eşiği sınırları içerisinde olmalıdır ![]() Duyumun Eşiği : Duyu organlarının bir uyarıcıyı almaya başladığı sınırdır ![]() Alt Eşik : Duyu organlarının bir uyarıcıyı belli belirsiz almaya başladığı en düşük şiddettir ![]() Üst Eşik : Duyu organlarının bir uyarıcıyı duyumsamasının kaybolduğu en yüksek şiddettir ![]() Farklılaşma Eşiği : Bir uyarıcıda fark edilebilen, en küçük şiddet değişmesidir ![]() ![]() Örneğin : İki kırmızı ışığın birbirinden ayıt edilebilmesi için, dalga boylarında belirli bir miktar fark olmalıdır ![]() Duyusal Uyum : Duyu organlarının çevredeki uyarıcılara alışkanlık göstererek, onlara tepki vermemesidir ![]() Duyusal uyumun gerçekleşmesi için : Uyarıcı sürekli olmalıdır ![]() Uyarıcının enerji düzeyinde bir değişiklik olmamalıdır ![]() Duyarsızlaşma : Duygusal yaşamda tekrar tekrar karşılaşılan uyarıcıyı organizmanın belli bir süre sonra kanıksamamasıdır ![]() ![]() Algı: Nesne ya da olayların beyinde işlenerek, anlamlı bütünler olarak kavranmasına algı denir ![]() Nesne ya da olayların, özellikleriyle ve çevrelerindeki diğer nesne ve olaylarla olan ilişkileriyle birlikte kavranması sürecidir ![]() Duyum - Algı İlişkisi : Duyumda, organizma tek tek uyarıcıları alır; oysa algıda bu uyarıcılar, bir nesne ya da olayda birleştirilerek kavranır ![]() Duyumda, uyarıcı kaynak tanınmaz, algıda uyarıcı kaynak tanınır ![]() Duyum, algının ön koşuludur ![]() ![]() Algı ile ilgili kavramlar : Algıda Seçicilik : Organizmanın, çevresinde bulunan çok sayıda uyarıcı nesne, ya da olaydan, bir ya da bir kaçına dikkatini yöneltmesine algıda seçicilik denir ![]() Algıda seçiciliği etkileyen iç ve dış etkenler vardır ![]() Algıda Seçiciliği Etkileyen Dış Etkenler : Dış uyarıcıların algıda seçiciliği etkilemesinde bireyin bir rolü yoktur ![]() ![]() a) Uyarıcının şiddeti b) Aşırı zıtlık (Karşıtlık) c) Hareketlilik d) Süreklilik e) Tekrar (Yinelenme) f) Alışılmışın dışındaki uyarıcılar g) Tanışıklık Algıda Seçiciliği Etkileyen İç Etkenler : a) Beklenti b) İlgi c) Gereksinim d) İnanç Algıda Değişmezlik : Nesne ya da olayların farklı ortamlarda hep aynıymış gibi algılanmasına algıda değişmezlik denir ![]() Algıda değişmezlikte, daha önceden edindiğimiz standartlar etkilidir ![]() ![]() ![]() Üç tür algıda değişmezlik biçimi vardır : a) Büyüklük Değişmezliği : Bir nesneyi uzaklığına bakmaksızın aynı büyüklükte görme eğilimine büyüklük değişmezliği denir ![]() b) Biçim Değişmezliği : Görüş açısı ne olursa olsun, bir nesnenin biçimini değişmeden algılama eğilimine biçim (şekil) değişmezliği denir ![]() c) Renk Değişmezliği : Tanıdık bir nesneyi ışık koşulları ne olursa olsun aynı renkte algılama eğilimine renk değişmezliği denir ![]() Algıda Örgütleme (Organizasyon) : Duyumları oluşturan nesne ya da olayların, zihin tarafından bir düzene konulup biçimlendirilmesine algıda örgütleme denir ![]() Algıda Örgütlemeyi Etkileyen Etkenler : Şekil - zemin (obje-fon) Algısı : Nesne ya da olaylar, üzerinde bulundukları zemine göre farklılaşarak algılanırlar ![]() Algıda Gruplama : İç ve dış çevreden gelen uyarıcıların bir bütün olarak algılanmasıdır ![]() Dayandığı İlkeler a) Benzerlik İlkesi : Birbirlerine benzeyen uyarıcılarla birlikte algılanırlar ![]() b) Yakınlık İlkesi : Birbirlerine yakın olan uyarıcılarla birlikte algılanırlar ![]() c) Tamamlama İlkesi : Parçaları eksik olan nesne ya da olayların tamamlanarak algılanmasıdır ![]() d) Süreklilik İlkesi : Hatlar ve şekiller zamanda ve mekanda (uzayda) sürekliymiş gibi algılanırlar ![]() Derinlik Algısı : Nesnelerin üç boyutlu olarak algılanmasıdır ![]() Algı Yanılmaları : Algısal değişmezlikler dünyaya ilişkin duyularımızın oluşmasına yardım ederler ![]() ![]() Algı Yanılmaları İkiye Ayrılır : İllüzyon (Yanılsama) : Ortamda var olan uyarıcı kaynağın (nesne ya da olayların) olduğundan farklı algılanmasıdır ![]() İllüzyon ikiye ayrılır : a) Fiziksel İllüzyon : Ortamdaki uyarıcının fiziksel ya da fizyolojik nedenlerden dolayı her insan tarafından aynı şekilde yanlış algılanmasıdır ![]() b) Psikoloji İllüzyon : Ortamdaki uyarıcının bireyin kaygı ve korkularına bağlı olarak yanlış algılanmasıdır ![]() UYARI : Fizyolojik illüzyon duyu organlarından kaynaklanır ![]() ![]() ![]() Halüsinasyon (Sanrı) : Ortamda olmayan uyarıcıların varmış gibi algılanmasıdır ![]() UYARI : İllüzyon ile halüsinasyon arasındaki farklar şunlardır : İllüzyonda uyarıcı kaynak, nesnel gerçeklik vardır ![]() ![]() İllüzyon normal bir psikolojik olaydır, halüsinasyon ise anormal bir durumdur ![]() Algıyı Etkileyen Diğer Etkenler : Zaman Algısı : Yaşadığımız zaman diliminin içinde bulunduğumuz duruma göre, olduğundan daha uzun ya da kısa algılanmasıdır ![]() Mekan Algısı : Gözleyenin, belirli bir nesnenin yön, büyüklük, biçim, uzaklık gibi özellikleri üzerine duyu organları yoluyla edindiği algıya denir ![]() Hazırlayıcı Kurulum (Beklenti) : Olmasını ya da gerçekleşmesini beklediğimiz bir olay algılamayı etkiler ![]() ![]() ![]() Geçmiş Yaşam Deneyimleri : Geçmişte yaşadığımız olay ya da olaylar, ilgili nesnelerin bellekte bıraktığı izler, yeni algılamalarımızı etkiler ![]() Zihinsel Tutum ve Kültürel Ortam : Kültürel ortamın yarattığı zihinsel tutum, nesne ya da olayların algılanmasını etkiler ![]() Uyarılma İhtiyacı ve Güdülenme : İnsan davranışı, tipik olarak amaca yöneliktir ![]() ![]() Organizma bu gereksinimleri karşılayarak çevreye uyumunu sürdürür ![]() ![]() ![]() Yetersiz Uyarılma : Organizmanın alıştığı düzeyin altında uyarıcı ile karşı karşıya kalması sonucu fizyolojik ve psikolojik anlamda çevreye uyum gücünü yitirmesidir ![]() Aşırı Uyarılma : Organizmanın alıştığı düzeyin üzerinde uyarıcı ile karşılaşması sonucu fizyolojik ve psikolojik anlamda çevreye uyum gücünün azalmasıdır ![]() Homeostasis (Dengeleme) : Organizmanın iç dengesini kendi çabasıyla korumasına homeostasis denir ![]() ![]() Güdü ve Güdülenme : Gereksinim (İhtiyaç) : Organizmada herhangi bir eksikliğin hissedilmesidir ![]() Dürtü : Organizmadaki eksikliği gidermek için doğan güçtür ![]() Güdü : Organizmanın, gereksinimini karşılamak üzere bir davranışı yapmaya istekli duruma gelmesidir ![]() Biyolojik gereksinimler (ihtiyaçlar), fiziksel yoksunluk durumlarından kaynaklanır ![]() ![]() ![]() Güdülenme : Hayvan ya da insanda organizmayı belirli bir amaca yönelik davranışa iten sürecin tümüne güdülenme denir ![]() O halde güdülenme süreci şu aşamalardan oluşur : Gereksinim ---> Dürtü --->Güdü --->Davranış Güdü Biçimleri : Maslow'un güdüler hiyerarşisine göre, önce fizyolojik güdüler , sonra toplumsal güdüler doyurulmalıdır ![]() ![]() Fizyolojik Güdüler : Organizmanın yaşamı sürdürebilmek için gidermek zorunda olduğu temel gereksinimlerden kaynaklanan güdülere fizyolojik güdüler denir ![]() Bu güdüler, organizmanın fizyolojik ihtiyaçlarından türer ![]() Organizmanın gereksinimlerini karşılamaya yöneliktirler ![]() Organizmanın eksikliklerini gidermek amacı ile iç dürtülerce ortaya çıkarılırlar ![]() Doğuştandırlar ![]() ![]() Tüm canlılara özgü oldukları için evrenseldirler ![]() Biyolojik kökenli güdüler, toplumsal kökenli güdülerden görece önceliklidirler ![]() Toplumsal Güdüler : İnsanların toplumsal gereksinimlerinin giderilmesine yönelik güdülerdir ![]() ![]() Toplumsal kökenli güdüler toplumsal yaşam içinde öğrenmeyle oluşurlar ![]() Yaşa bağlı olarak sayıları artan güdülerdir ![]() Toplumsal güdülerin temelinde çoğu zaman fizyolojik güdüler vardır ![]() Toplumsal güdülerle fizyolojik güdüler çatıştığında çoğunlukla fizyolojik güdüler baskın çıkar ![]() İçgüdü : Öğrenilmeden yapılan, niçin yapıldığının bilincinde olunmayan, türün tüm bireylerinde bulunan kalıtsal davranışlara içgüdü denir ![]() Bu tanıma göre, içgüdü davranışları; Öğrenilmeden yapılır ![]() ![]() Canlı niçin öyle davrandığının bilincinde değildir ![]() ![]() Türün tüm bireylerinde bulunur ![]() Kalıtsaldır ![]() UYARI : İçgüdü ile iç dürtü (fizyolojik güdü) ve refleks davranışlar arasındaki farklar şunlardır : a) İç dürtülerde davranış bir iç uyarıcı sonucudur ![]() b) Reflekslerde davranış bir dış uyarıcı sonucu yapılırken, c) İçgüdü davranışları iç ya da dış hiçbir uyarıcı olmadan otomatik olarak gerçekleşebilir ![]() Refleks : Dıştan gelen uyarıcılar karşısında aniden gösterilen istem dışı tepkilere refleks denir ![]() Heyecan : Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi gibi nedenlerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu dönemine heyecan denir ![]() Heyecan, aletlerle de ölçülebilen bir psikolojik olaydır ![]() Duyguların şiddeti, yoğunluğu arttıkça heyecan durumu ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() Duygu ve heyecanlar üç öğeden oluşurlar : a) Vücut ve yüzdeki fizyolojik değişiklikler b) Olayların yorumlanması gibi bilişsel süreçler c) Deneyim ve duygu - heyecanın ifade biçimini şekillendiren kültürel etkiler ![]() Korku, kızgınlık, üzüntü, keder, sevinç, keyif, haz, neşe, nefret gibi biyolojik temelli duygu - heyecanlar evrensel yüz ifadelerine sahiptir ![]() Heyecan yaratan oluşumlar: Şiddeti yüksek uyarıcılar ![]() Ansızın ortaya çıkan güdüler ![]() Normal yaşamı değiştireceği beklenen olaylar ![]() UYARI : Çocuklarda daha çok fizyolojik gereksinimlerini duyurmaya yönelik güdüler heyecan oluştururken , yetişkinler daha çok psikolojik ve toplumsal güdülerden etkilenerek heyecanlanırlar ![]() |
![]() |
![]() |
|