Prof. Dr. Sinsi
|
Dikkat Eksikliği Nedir?
ÖNCE DİKKATİN NE OLDUĞUNU ANLAMAK LAZIM  
Dikkat, insanın belli konuda odaklanması demektir Dikkat eksikliği bunun karşıtı; odaklanmama anlamı taşır Bir hedefe yönelik bilinçli ve yoğun algıya dikkat denir Bilincin yerinde olmadığı hallerde, insanın dikkatinden söz edilemez Dolayısıyla öğrenme fonksiyonu olamaz İnsan beyni, eğer sadece mekanik veya yalnız başına olsa idi, dikkatini bir konuda yoğunlaştırması diye bir problemi olmayacaktı Ancak insanın içinde bir ben vardır, benden içerü dedikleri gibi, içimizdeki ben algılama konusunda ve dikkat konusunda problem üretmektedir İnsanın dikkatli olup, dikkatini toplayamaması konusunun neden olduğu sorulması gerekir Bu konuda maalesef çok sayın bilim adamlarının açıklaması yoktur Çünkü bilemezler Çocuklarda dikkat eksikliğinin nedenini açıklayan bir Allah’ın kulu yoktur Peki, bu kadar zamandır, Freud ve yandaşları neden açıklamadılar Hani her şey mekanik ve bilgisayar gibi çalışmakta idi Neden o zaman bu kadar gelişmiş bilgisayar bir uyduruk bilgisayarın dikkatine sahip olamamakta Acaba çok daha fazla ileri geri zekâlı mı? Böyle saçmalık olur mu? Belden aşağı konuşulacaksa varım, diğerlerinde yokum Çünkü dikkat ve öğrenmenin kıymeti yok İnekler çalışsınlar, bende zevk ve sefama bakayım Haa, bu arada bilimselliği de kimseye kaptırmayalım Çünkü bizim takımın kaptanları başta olursa geri kalan pastayı da biz yeriz Kerizlerin bir şey yemelerine gerek yok Zaten onlar bizden olmadıklarından insan değil, yaşamasalar da olur Şimdi böyle düşünen zihniyete ne anlatılabilir ki? İnsan beyni normal kapasitesinin %10-20 si arasında çalışarak bu potansiyeli elde etmekte ise, acaba niye her gördüğünü, her yaşadığını her duyduğunu dikkatli biçimde hafızaya yazmıyor Bu durum, aslında tüm insanların problemidir Lütfen dikkat edin denildiğinde, acaba hangi mekanizma kapatılıp diğer bazıları açılmaktadır
İnsan beyni için çok çeşitli yazılarda; %2-30 arasında kapasite kullandığı söylenmektedir Ama bu durumu söyleyenler, aslen tümünü çalıştıramadıkları beyin fonksiyonun ne kadar ile çalıştığını nasıl bilebilirler Aslında her zaman yaptıkları gibi, burada da saçmalamaktadırlar İnsan beynin işlem kapasitesi, hakikatte çok fazladır Ama insan benliği ve istekleri, algılayıcıların bir konuya yoğunlaşıp sadece o işlemi yapmalarını mümkün kılmayacaktır İşlem yapan beyin olduğunda, diğer algılayıcı sistemler açık iken, sadece öğrenme veya algılama konusunda çalışma yapılamaz Özellikle dış dünya ile ilişkilerini kesen şizofrenlerin, başlangıç dönemlerinde kişinin çalışma ve öğrenme kapasitesi normalden fazla olmaktadır Başka bir durum ise, özellikle oligofreni dediğimiz zekâ geriliklerinde, kapasite belli seviyenin altında değilse, öğrenme ve ezberleme kapasitesi çok yüksek olmaktadır Bunun sebebi dış dünyaya kapalı ve istek arzular bazında en alt seviyede olan kimsenin, öğrenme kapasitesi yüksek olacaktır Yalnız zekâ geriliğinde unutulmaması gerekli bir hadise; hastalar ezberlerini çok iyi kullanıyor olsalar da, muhakeme problemini her daim yaşarlar İşte bu kadar değişik algılama ve parametre ile çalışmakta olan beyinin, nerede ne kadar kapasite kullandığını söylemek tamamen afaki olmaktadır Beyin belki öğrenme ve eğitim konusunda yeteri derecede performans gösteremese de, dış objelere karşı farklı performans sergilenmektedir Özellikle dikkat eksikliği çeken çocuklar, kendileri ve çevreleri için ciddi problem olmaktadırlar Bu problemin temel sebebi; çocukların metabolizmaları ve algılamalarının yüksek olması dolayısıyla, öğrenmeye vakit bulamadan gerekli sabrı gösteremeden, sıkıntı başlamaktadır O nedenle bu çocuklara, uyuşturucu nitelikli ilaçlar başlanır Yalnız burada tezat gibi görünen durum vardır SSS stimulanı denilen amfetamin türevi ilaçlar, çocuklara verilerek aslen çalışma frekansı artırılmaktadır SSS de daha evvel CAPS denilen frekans döngüsü olduğundan, devamlı yüksek frekansta çalışmaya alışmış sinir sistemi, bir sonra aşamaya geçtiğinden, o ise alt frekanslara karşılık geldiğinden çocuk rahatlar Şu anda verilen bu bilgiye herhangi bir yerde ulaşamazsınız İnsan çalışma frekansları konusunda, yeteri derecede araştırma yapılmamıştır Gece gündüz olarak dünya üstündeki farklı frekanslar, insan çalışma frekansını da etkilemektedir Genelde gündüz düşük, gece yüksek frekans olması gerekirken bu çocuklarda, sistem tersine dönmüştür Dolayısıyla çocuklarda dikkat toplama ve idrak konusunda azalma olmaktadır
Dikkati belli konularda yoğunlaştıran insanlar, genelde hırslı ve gayretli belli konularda ezilmiş horlanmış insanlardır Gayet rahat yetişmiş birisinin, hırsı ve gayreti olmayacağı, belli potansiyel sergileyip başarı göstermesi mümkün değildir İnsanları motive eden ve çalışma potansiyeli sağlayan çeşitli faktörler vardır Aşağılanma, horlanma, alt seviyelerde olma, kıskanma, hırslanma, parasız kalma, ihanete uğranma, haksızlığa uğrama vb çeşitli sebepler ile insanlar motivasyona girdikleri gibi, asıl ilim talebesinin yapması gerekli olan sevmektir Bu sözün altını defalarca çiziyorum Sevmeden bir şey öğrenilmez Sevginin aşk düzeyinde olması gerekir ki; başarı arkadan gelebilsin Aksi takdirde insanı iteleyerek kakalayarak bir yere ***üremezsiniz Bir araç itilerek kaç km yol yaptırılabilir Ama insan sevdiyse, o zaman doludizgin gider Şimdi asıl meseleye geldik, sevgiyi yaşamayan yaşatamaz Burasıda çok önemlidir Mesela doktor olarak konuşalım; eğer doktorluğu sırf çok para kazanmak için yapıyor ve istiyorsa, çok para kazanınca gerçek yüzünü gösterir Eğer ilimi başkalarına Allah rızası için hizmet etmeyi sevip amaç edindiyse, onun ilim yapması ve öğrenmesi çok kolay olacaktır Ama bunların hepsi öğretmene dayanmaktadır Çocuk öğretmenden ne görüyorsa, onu uygular aksini yapabilmesi mümkün değildir Sevgi ve şevk ile çalışma azmini görmemiş çocuk, bunu öğretmemiş öğretmen, olayı bir adım öteye taşıyamaz Şimdilerde o şekil, öğretmenler yok gibi olmuştur
İnsanda iki tür, dikkat vardır Bu dikkatlerden birisi spontan denilen hastalık durumlarında artmış dikkattir Daha ziyade görsel hafızayı ilgilendirir Yüzeyseldir, insan ilişkilerini içermezler İradi denilen istek ve arzu ile oluşan dikkat ise, insanların bilinç durumları ile gelişen bir durumdur Bu istekli davranış yönlendirilebilir Spontan denilen dikkate, özellikle mani ve şizofreni dediğimiz hastalıkların başlangıç safhalarında rastlanmaktadır Buradaki arızı hal; tespit edilmesi gerekli şeylerinden, yüzeysel olarak algılanıp, unutulmasını gerektirir İradi olan dikkatte, insan benliğinin istemesi ve yönlendirmesi gerekir Burada beyin fonksiyonu yerine, daha çok kalp ve beden bütün olarak fonksiyon görmektedir Yani istek ve irade, bakmayı ve görmeyi gerektirir İstekle bakılmayan, yani dikkat edilmeyen şeylerin unutulması kaçınılmazdır İstekliliğin devamlı olabilmesi, teknik açıdan mümkün olamasa da, sürenin uzaması sadece o konudaki açlığa ve susuzluğa bağlıdır Yeteri kadar güzelliği göremeden, açlık hissetmeyen kişi, iradesini uzun süreli toparlayamaz Eğer bir şey zorla öğretilmeye çalışılıyorsa, beden tüm silahları ile öğrenmeme gayretinde olacaktır Asıl kitap veya ders başındaki kaçışların, bu derece fazla olması, başarısızlığın arkadan gelmesi, hep isteksizlik ve defanstan kaynaklanmaktadır İradi dikkat dediğimiz halde, insanın soyut şeyleri iyi kavrayabilmesi için, soyutluğun başlangıçta işlenmesi gerekmektedir Soyutluğu nasıl çalıştığını bilemeyen kişi, genelde zekâ problemi içinde olandır Ancak zekâ geriliğinde, işlememekten doğan hadiselerde görülebilmektedir Sosyal zekâ ve matematiksel zekâ konusunda mutlaka kişinin eğitimsel destekte bulunulması gerekmektedir Bir insanın optimal şartlarda yetişmesi için, mutlaka profesyonel kadroların iş başında olması gerekmektedir İradeye ait dikkatin, nakış gibi işlenmesi ve desteklenmesi, bu konuda müsait kişilerin daha üst çıtalara, çıkmasını gerektirir Aksi halde bu insanlar, telef olmaktadırlar Bazı köylüler vardır Bunlar çevreleri ile uyumsuz buluşlara ve işlere imza ataralar Bu insanların daha fazla desteklenmiş olması gerekli iken, eğitimsizlik insanları telef etmiştir Spontan dikkatin, yüksek frekanstan kaynaklandığı bilinmektedir Bu frekansın, ya frekansı daha hızlandırarak aşağı çekilmesi veya dikkat azlığı nedeni ile eğitim problemi yaşanmakta ise, o zaman frekans artımına gitmek gerektiği bilinmelidir
Netice olarak insan için öğrenme ve dikkat söz konusu iken, hayvanlarda bu şekilde bir yeti yoktur İnsan dikkati ise öğrenmenin temel kuralıdır Dikkat edemeyen veya çok hızlanmış spontan dikkate sahip kişinin, bir şeyle öğrenebilmesi mümkün değildir İyi öğrenebilmenin kuralı, iradi dediğimiz dikkatin düzenli aralıklar ve belli dozda insanı konuya bağlaması gerekmektedir Bu nedenle, öğrenmede ilk test edilmesi gerekli olan unsurun dikkat bozuklukları olması gerekir Şu anda bilim insanları maalesef dikkat konusuna yeterince önem vermemişlerdir Dikkat yoğunlaştırma çalışmalarının, yöntemsel olarak yapılması ve kişilere göre şekil bulunarak uygulanmalıdır Normal insanda, dikkat öncelikle görsel hafıza ile çalışırken, daha sonraları işitsel ve diğer dokular ile çalışmaktadır
Saygılarımla 
Dr F Efser GÖKÇEN
MANYETİK DUNYAMIZ
www manyetikdunyamiz com
Y A S A L U Y A R I
"5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu"nun ilgili maddeleri gereğince, özellikle bu yazının hakları saklı olup, telif hakkı içeren bütün içeriği izinsiz kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve paylaşılamaz Fakat; paylaşılacaksa ya da alıntı yapılacaksa www manyetikdunyamiz com adresi ile Dr F Efser GÖKÇEN'e ait olduğunu belirtir bir dip notuyla hiç bir değişiklik yapılmaksızın yayınlanmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır
|