Altıncı Hastalık (Roseola İnfantum) |
07-14-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Altıncı Hastalık (Roseola İnfantum)Altıncı Hastalık (Roseola İnfantum) Anne babaların altıncı hastalık adıyla tanıdığı Roseola, herpes ailesinden bir virüsün yol açtığı döküntülü bir hastalıktır Ateş nedeniyle hastaneye qötürülen bebeklerde sık görülen bir enfeksiyondur En sık 6-18 aylar arasında, bazen diş çıkarma ile birlikte görülür Önce, bebekte 40 dereceye varabilen bir ateş görülür( Diş çıkarma tek başına asla bu kadar yüksek ateş yapmaz ) Ateşin bu kadar yüksek olması, anne babayı endişelendirir Bu endişe oldukça haklıdır, çünkü ateşe hassas bebeklerde ateşli havaleler görülebilir Ateş düşürücü alınca, bebeğin biraz daha aaaifli olduğu görülür Bu yüksek ateşli dönem, 3-4 gün sürebilir Bu sırada bebekte yapılan muayenede, tanı koydurucu belirgin bir bulgu saptanmaz Ateşli dönemin ardından, aniden ateş kaybolur ve özellikle gövde, boyun ve kollarda soluk kırmızı döküntü ortaya çıkar İşte artık ateşin nedeni ve hastalığının adı belli olmuştur Bağışıklık sistemi normal olan çocuklarda, herhangi bir komplikasyona yol açmaz |
Altıncı Hastalık (Roseola İnfantum) |
07-14-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Altıncı Hastalık (Roseola İnfantum)6 hastalık altıncı hastalık Roseola infantum Biz birebir yaşadık gerçekten ilginç bir hastalık Herpesvirus tip 6’nın neden olduğu, iyi huylu, yaklaşık 3 gün süren ateşin arkasından ortaya çıkan pembe, makülopapüler döküntü ile karakterize bir çocukluk çağı hastalığıdır Hastalık solunum yolu sekresyonları ile bulaşır Dört yaşına kadar çocukların hemen hemen tamamı hastalığı geçirmekte ve ömür boyu bağışıklık kazanmaktadır En sık ilk yaşın ikinci yarısında ve, İlkbahar ve sonbahar aylarında görülür Klinik : Yaklaşık 3 günlük ateşli bir dönemden sonra ateşin normale dönmesinden hemen sonra makülopapüler veya eritematöz döküntü ortaya çıkar Döküntü gövdeden başlar, boyun ve ekstremitelere yayılabilir, 2 gün içerisinde, iz bırakmadan kaybolur Kaşıntı yoktur, basmakla solar Vakaların bir kısmında ishal görülebilir Yüzde 14 vakada huzursuzluk ve irritabilite şeklinde prodromal semptomlar olabilir Fontanel belirginliği (% 26), Nagayama lekeleri (yumuşak damak ve uvulada eritematöz papüller - % 65), periorbital ödem (ateşli dönemde, % 30), servikal, postaurikular ve postoksipital lenfadenopati (% 31) bulunabilecek diğer bulgulardır Nadiren splenomegali, ensefalopati ve konjunktival eritem görülebilir İnkübasyon süresi ortalama 9 (5-15) gündür Komplikasyonlar : Hastalığın en önemli komplikasyonu ateşli dönemde görülebilen febril konvülsiyondur (% 6-15) Ensefalit, fulminan hepatit, hemofagositik sendrom ve dissemine enfeksiyon herpesvirus tip 6’nın nadiren neden olduğu klinik tablolardır Tanı : Rutin tanı testleri gereksizdir Kesin tanı gerekirse, virus periferik kandan izole edilebilir veya serolojik olarak herpesvirus tip 6 Ig M pozitifliğine konvelasan serumda akut döneme göre herpesvirus tip 6 Ig G’nin en az 4 kat artışına veya negatifken pozitif oluşuna bakılabilir Lökosit düzeyine bakılırsa, lökopeni bulunabilir Ayırıcı tanı : Enfeksiyöz mononukleoz, febril konvülsiyon, eritema infeksiyozum, kızamık, menenjit, rubella, ilaç erüpsiyonu Tedavi : Spesifik tedavi yoktur Ateşli dönemde ateşin antipiretikler ile ve ılık banyolarla düşürülmesi önerilir Korunma : İzolasyon önerilmez Etkin bir aşı bulunmamaktadır |
|