Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Cinsellik

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bakıyor, cinselliğe, kadınlar

Kadınlar Cinselliğe Nasıl Bakıyor

Eski 07-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kadınlar Cinselliğe Nasıl Bakıyor



Cinsellik başta biz insanlar olmak üzere, yer yüzündeki her canlılının doğasında var olan bir ihtiyaç, istek ve duygudur… Herkes cinselliğe ayrı bir bakış açısı sergiler, fakat genel oalrak ele alırsak şayet, kadın – erkek olmak üzere cinselliğe iki ayrı gözle bakılır

bu yazımızda kadınların cinselliğe olan bakışlarını ele alıyoruz


Karılarına tam bir eş gibi davranan ve onları arzularının aleti ya da cinsel sıkın tılarının çaresi gibi olarak görmeyen er­keklerin sayısı da çoğalmıştır Bunlara paralel olarak, kadın haklarını savunan yayınlar erkekleri cinsel alanda bilgisiz­likle suçlamışlardır Bu durumda birçok genç kadın cinsel zevki bir amaç olarak görmeye başlamış, cinsel zevkle mutlu­luğu özdeşleştirmiştir 1950′lerde bazı kadınlar devrin modasına kadar yansı­yan tahrik edici davranışlara yönelmiş­lerdir Bu anlayış bazı kadınlara cinsel özgürlüklerine kavuşmak için, bütün ta­bulara sırt çevirme olanağı sağlayan kol lektif bir bilinçlenme olarak yorumlan­mıştır Ama bu kuşak istediği haklara ka vuşunca, cinsel doyumun sadece irade­ye bağlı olmadığını ve en cömert/en an layışlı eşin bile kadının bütün cinsel so­runlarını tek başına çözemeyeceğini ça­bucak anlamıştır
Bu alanda, binlerce yıllık pasifliğin oluş turduğu, psikolojik koşullanmayı kısa sü rede ortadan kaldıracak bir mucizeye güvenmek de boşunaydı Sadece endişenin kadının tepkilerini sınırladığı ve zev ke ulaşmasını önlediği ortadaydı Ancak bunu bilmek yetmiyordu; çünkü içgüdü sel tepkiler zekâya ya da iradeye kolay­ca boyun eğmiyorlardı “Soğukluk”tan şikâyet eden kadınların, iyi öğrenim gör müş ve yaşamları rahat olanları psikanalistlere ve psikologlara başvuruyorlardı Psikoterapi ve bazı uzmanların öğütleri tepkileri sadece geçmişin kalıntılarıyla gölgelenen kadınların durumunu düzeltmeyi çoğu kez başarıyordu Bununla birlikte sorunun gerçek ve top­lu çözümü, cinsel ilişkinin doyurucu ol­masında rolü büyük olan erkeklere de bağlıydı Oysa erkekler bilgisizliklerini sürdürmekte ve cinsel davranışlarını de­ğiştirme zorunluğunu anlamamaktaydı­lar Ama erkeklerin değişmeye karşı bencillikten, bilgisizlikten ve düş gücü yok­sunluğundan doğan direnmeleri uzun sürmedi Cinsel haklarının bilincine va­ran kadınların sayısı gittikçe arttı Reka­bet korkusu erkekleri davranışlarını deği ğiştirmeye yöneltti Çünkü kadınlar ar­tık kendi özlemlerini, kendi isteklerini anlayan erkekleri yeğlemekteydiler Bu durumda erkeğe eşlerden her birinin eşit zevk sağlayacağı bir davranışı kabul etmek kalıyordu
Kadın ve erkeği yeni bir ilişki kavramına iten bu evrim kuşkusuz çok yenidir Gü­nümüz koşullarının kadına sıkıcı ev iş­lerinden kurtulma olanağı veren geliş­melerinin de, bü evrimi dolaylı yoldan kolaylaştırdığını kabul etmek gerekir Gerçekten de yorgunluğun cinsel etkin­liği azalttığı bilimsel olarak doğrulanmıştırSon zamanlarda kadınlar, kendi cinsiyet leri için siyasal ve toplumsal eşitlik iste­mekle yetinmeyip, eskiden beri erkeğe tanınan zevk hakkını da istemeye başla­mışlardır Kadın artık ne bir köle, ne her buyruğa boyun eğen bir hizmetçi, ne “savaşçının rahatı”nı sağlayacak süslü püslü bir taş bebektir Gerçek sorun bun dan böyle kadınların ne istediklerini sap tamaktır Bu istekler konusunda bugün bazı kadınlar daha da köklü değişiklik­lerden yana olduklarını belirtmekten çe kinmemektedirler
Evtilik kurumunun yaşamasını sağlamak için, evliliğin yapısına o zamana kadar gereksiz, hatta kurallara aykırr görülen cinsel zevk kavramını sokma çabalarına girişilmiştir Daha önceleri karı kocanın tutkusunun yıllar geçtikçe kaçınılmaz olarak azaldığı ileri sürülürken, bugün eşler arasındaki zevk ortaklığının sonsu­za dek uzadığı görüşü üstünlük kazan­mıştır Bu “sonsuzluğun” sorumluluğu­nu üzerinde taşıyan kadın, cinsel tekni­ğiyle eşinin arzularını canlandırabilecek bir çeşit uzman olmağa zorlanmaktadır Bu evrimin karı kocanın sorunlarına do­yurucu bir çözüm getirip getirmeyeceği henüz belli değildir
Bazı kişiler başka girişimlere atılmakta­dır Tekdüzeliğin sevginin azalmasına yol açtığı görüşünden hareket eden bu kişiler evli gruplar arasında eşlerin değiş tirildiği deneylere girişmişlerdir Bu giri­şimlerin bilim ve erdem adına yapıldığı ileri sürülmekteyse de bunları yapanlar, insanın yüzyıllar boyunca kendi vücudu na uyguladığı ahlaksal baskıların önemini gözden kaybetmektedirler; oysa bu baskılar insanın cinselliğinin oluşumuna yardım etmişlerdir İnsanın ilkel yaşama dönerek zevkini artırabileceği görüşüne katılmak olanaksızdır Sonuç olarak aşılan büyük mesafelere rağmen, yine de kadının toplum içinde­ki durumunun temelden değişmesi ko­nusunda alınacak uzun bir yolun bulun­duğunu kabul etmek gerekir Tam bir toplumsal ve cinsel eşitlik elde ettikleri zaman da kadınların bütün sorunları çö­zülmüş olacak mıdır? Elde edecekleri bu haklar cinsel soğukluk konusunu orta­dan kaldıracak mıdır? Bugüne kadar, bir kadının doğal olarak mı, yoksa toplumsal kültürel nedenlerle mi soğuk olduğunu saptamak mümkün olmamıştır Gelişmiş memeli hayvanlar üzerinde yapılan deneyler ve inceleme­ler dişide cinsel doyumun, cinsel birleş­meye doğal bir tepki olduğunu kanıtlamamıştır Kadın evrim zincirinde, zev­kin bu en uç noktasına ulaşan ve dolayısıyle cinsel gerilimlerinin çözümünü bi­len tek dişidir Zaten bu gerilimler, yal­nız kızgınlık ve verimlilik dönemlerinde çiftleşmeye hazır olan başka memeli dişilerinkiriden bütünüyle farklıdır Ka­dınlar çoğu kez yumurtlama döneminde daha güçlü bir cinsel istek duyarlarsa da aybaşı durumundan önce de cinsel bir­leşmede bulunabilirler Üstelik cinsel doyuma ulaşabilen kadınlar, aybaşı dö­nemlerinin her anında cinsel uyarılara tepki gösterirler Bundan çıkan sonuç kadının cinsel isteğinin çocuk doğurma amacıyla sınırlı olmadığıdır Zaten bir çiftin yaşam boyunca yaptıkları cinsel birleşmelerin sayısıyla çocukların sayısı arasında bir orantı yoktur Bu nedenle cinsel etkinliği- üreme işlevinden ayrı olarak ele almak gerekir, önemli olan her iki eşin de cinsel etkinlikten zevk al­maları ve birlikte yeterince mutlu olabil meleridir Günümüzün kadını, bu tür­den doyumları nerede olsa bulabilen er­keğin gereksinmesini giderecek bir çare olmayı artık kabul etmemektedir Bun­dan başka günümüzün kadınlarının hiç değilse bir bölümü çalışma hayatına atılmıştır; yani geçimlerini sağlamak için bir kocaya gereksinme duymamaktadırlar Kadınların bir kısmı çalışma hayatı ile ev işlerini, annelik ve karılık görevle­rini birlikte yürütmektedir Yani cinsel etkinliklerini zayıflatan çabalarla ve yor gunluklarla karşı karşıyadırlar Feminist­lere bu konuda hak vermek gerekmekte­dir
Aşkın sürekli bir mutluluğa dönüşmesinde kadının katkısı çok Önemlidir Kadın erkek ilişkisinde ilk adımı erkek atar ama, sonuç kadının tutumuna bağlıdır Kadın-erkek beraberliğini sona erdiren de, genellikle kadındır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.