Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aşk, evlilikte

Evlilikte Aşk

Eski 07-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Evlilikte Aşk



Evlilikte Aşk
evlilik - mutluluk - evlilikte aşk - evlilikte heyecan - evlilikte mutluluk - aşkı yaşatma




EVLİLİKTE AŞKI OLUŞTURMA VE YAŞATMA REÇETESİ (UYGULA VE AŞIK OL!)

Aşk iki şekilde oluşur: Birincisi olağan bir süreç sonunda duyulan ve kendiliğinden gerçekleşen bir duygusal çekimle Bu herkes için her zaman mümkün olan bir oluşum biçimi değildir Çünkü hayatınızın prensinin yahut prensesinin onca insan içinden tam da size denk gelmesi gibi son derece cömert olasılıkların bir arada buluşmasına bağlıdır ki bu en azından herkes için imkansızlık derecesinde güçtür

Peki bu az sayıdaki şanslı kişilerin dışındakiler için aşk bir lüks müdür? Onlar sırf karşılarına bağlanabilecekleri uygun bir “duygu nesnesi” çıkmadı diye bir ömür aşksız, sevgisiz (tatsız - tuzsuz) yaşamaya mahkum mudurlar?

Elbette ki hayır!

Aşk belli sayıdaki şanslı kişilerin elindeki bir lüks ve ayrıcalık değildir Bunun için aşkın bir kısım kişilerin yaşamında kendiliğinden oluşabildiğinin, diğer daha büyük bir kesimin ise bu duyguyu sonradan bir dizi istemli çaba ile oluşturabileceğinin bilinmesi gereklidir

Peki ama hangi istemli çabalarla? Her istemli çaba doğru çaba demek olmadığına, hatta istemli fakat yanlış çabaların bizi maksadımızın tamamen zıddı olan bir yöne götüreceğine göre neler yapılmalıdır?

Aşkı oluşturacak doğru adımlar:

ROMANTİZM: Romantizmdeki roman kelimesi sakın ola ki sizi “biz roman mıyız, değiliz… O halde bizi ilgilendirmiyor…” diye algılamanıza yol açarak itmesin Bu kavramın temsil ettiği gerçek aşk oluşturucuların en başta gelenleri arasındadır Romantizm aşkı hem oluşturur hem de geliştirir; geliştirdiği için de sönmesini engeller Çünkü bir şey bir yandan sürekli gelişiyorken öbür yandan sönmez Sönmez çünkü bu, eşyanın tabiatına aykırı olur O halde aslında çoğumuzun zannettiği üzere evliliğin aşkı öldürdüğü savı aşkı öldürenin evlilik kurumu değil bu kurum çatısı altında sergilenen yanlışlar olduğu ortadadır Bu çatı altında sergilenen yanlışların başında ise nitelikli romantizm eksikliği gelir

Bu sorunu aşmak için eşinizle otururken sürpriz yapın, fona duygusal bir müzik koyun Birden ışıkları söndürün Perdeyi hafifçe aralayın ve ortama sokak lambasının loş ışıklarının yansımasını sağlayın (Yakında sokak lambası yoksa şayet Tedaş’a söyleyin, “aşkımız eksik kalacak yoksa…” deyin ve taktırınJ) Eşinizi hiç beklemediği bir anda dansa kaldırın Açıkçası ben şu Firenk işlerini pek sevmem ama bu dans işi müstesna Sönmüş ruha işleyen ve onu adeta dirilten bir dokunuş, ruhlardaki soğuk buz kalıplarını çözen sihirli ışık sanki Burada başlangıçta delice aşık olmasanız da partnerinizin gözünün içine sanki orada kaybolacakmışsınız gibi bakın Ama bu bakmanın bir şartı olmalıdır: Öyle bön bön değil, hayran hayran olmalıdır bu… Hayran olunduğunu hisseden hayran olmaya başlar Kime? Kendisine hayran olan kişiye tabi Etten ve kemikten olan hiçbir kimse kendisine hayran olana duyarsız kalamaz Yani eşler birbirine hayran olma yolunda ilk adımı bu şekilde atabilirler

Hemen belirteyim ki aşkın altında yatan en temel, en itici duygu hayran olmaktır Evet insanoğlu öyle ya da böyle, açıktan ya da gizliden ama mutlaka hayran olduğu kişiye ancak aşık olabilir Parasına – gücüne – şöhretine – fiziğine (bunlar 2000’li yılların itici motivasyonlarıdır), konuşmasına, aklına ve zekasına, karakterine – kişiliğine, duruşuna – değerlerine vs (bunlar da akıllı kişilerin itici motivasyon unsurlarıdır) vs…

Unutmayın: Evvela hayran olmadığınız bir kişiye kolay kolay aşık da olamazsınız Ve size hayran olmayan kişiye kolay kolay siz de hayranlık duyamazsınız O halde sihirli ilke şu:

“Hayran ol, hayranlık duyul ve böylece aşk ateşini demlemeye başla!”

Aşk çemberini oluşturan romantizm halkasının arka yüzünü de bu ruh coşturucu dansın sonunda eşinizi yemeğe yahut sinemaya götürmek süslesin Dansla başlayan, sinema ya da yemek ile devam eden bu romantik geceyi kadayıfın üstündeki kaymak misali sımsıkı (ama hakikaten sımsıkı) sarılıp birlikte uyumak tamamlasın Sarılıp uyuma sürecindeyse hemen horuldamaya geçmektense eşinize baş döndürücü iltifatlar etmeniz menfaatiniz icabıdır

(Not 1: Mesela ben bunu daha da ileriye götürerek biraz abartırım, eşimle bazen numaradan tartışma mevzusu yaratırım Bir yerinde bilerek mantıksız bir söz söylerim Böylece onun mantığının ağır basmasını sağlar, ona beni alt etmenin egosunu - hazzını yaşatırım Bundan dolayı hiçbir şeyim de eksilmez Tohum ekmenin zahmetine katlanırsan ürün hasat etmenin keyfini yudumlarsın Bunu da tavsiye ederim)

(Not 2: Onu yapma - bunu yapma sonra da bilmiş bir eda ile “evlilik aşkı öldürüyor” diye söylen ortalıkta Sen kendin öldürüyorsun kardeş, suçu evliliğe atma da dürüst ol Arabaya binmeyi yeterli gör ama sürüş için gerekli kurallara uyma Sonra da araba gördüğü ilk duvara toslasın Ardından da kalk ve araba kaza yaptı de Araba kaza yapmaz, insan yapar kazayı)

Aşk oluşturucuları böylece romantizm başta olmak üzere hayranlık kokan ilgi ve alaka, özenle seçilmiş iltifat, baş başa yemek - sinema vb özel paylaşımların periyodik olarak hayata geçirilmesi olarak sıralamış olduk Aşkın sonradan oluşturulması sadece doğru şeylerin yapılmasıyla değil, yanlışların yapılmaması ile de alakalıdır

YAYGIN AŞK AŞINDIRICILARI ŞUNLARDIR

AYAKÜSTÜ POLEMİKLER: Bu yanlışlardan, daha doğru bir anlatımla aşk aşındırıcılardan bir tanesi ayaküstü polemiklerdir Eşinizle her şeyi sırf mevzu açıldı diye oracıkta çözüme kavuşturmaya çalışmayın (Niye her sorunu illa ki ve hemen orada çözmek gibi bir derdimiz var bizim? Bırakalım bazı sorunlar da çözümsüz kalsın Çözüm ihtiyacı duyulmayan sorunlar zaten sorun olmaz ki Sorun olma vasfını kaybederler) Baktınız bir polemik doğmak üzere (bunu akıl cihazınızla ve eşinizi tanıma deneyiminizle önceden öngörebilirsiniz) hemen devreye girip “hayatım bu meseleyi sonra konuşalım” diyerek erteleyin Emin olun ki ertelediğinizdeki görüşme o an yapacağız zamanki konuşmadan daha verimli ve olumlu geçecektir

SICAĞI SICAĞINA REDDETME: Bir diğer aşk aşındırıcı da bir şey talep edildiğinde keyfice yok demek, kişiyi reddetmektir “Bir çocuk ilginize en çok, ilgiyi en az hak etti zaman muhtaçtır” hakikatinde olduğu gibi bir kişinin “yok, olmaz, şimdi değil” gibi reddedici tavırlara - sözlere en tahammülsüz olduğu an bir şey talep ettiği andır Bir şey talep eden kişi bu talebine uygun bir duygu durum içine girmiş, haliyle olumlu yanıt almaya motive olmuş, olumsuz bir yanıta karşı da iyice hassasiyet oluşturmuş, kendini kapatmış demektir Yani eşiniz sizden öyle yahut böyle bir talepte bulunuyorsa ona oracıkta yok demeyin Bu tarz talepleri sizi sıkıntıya sokuyorsa ve yok denilmesi icap ediyorsa bu durumu daha sonra bilahare görüşün Bir şeyi illaki oracıkta ve hemen yapmak gerekmiyor Her en uygunsuz zamandaki reddediş hareketi mutsuzluk bardağını dolduran bir damladır Bardak dolunca dışarı düşen aşk olur

CİNSELLİKTE HAŞİNLİK: Cinsellikte arzulamak ve arzulanmak, şehvet, tutku, dahası bunları hissetmek ve hissettirebilmek esastır Sönük ilişkiler cinselliğin arkasında bulunan ve partnere yönelmiş olan duyguları zayıflatmaktadır Ayrıca efendice ve ağır çekim film edasında yaşanılan ilişkiler muhatapta fazla arzulanılmadığı hissi yaratabilmekte, bu da aktif partnere geri dönüşleri olumsuz yönde etkilediği için günbegün cinselliğin ruhunda aşınmalara, derken soğuma ve uzaklaşmalara, bu da alınganlıkta artış, tahammül gücünde zayıflama, her şeyi sorun olarak görür bir hale gelme gibi iletişimsel nitelik arz eden sorunlara yol açabilmektedir

O yüzden özellikle erkek olan partnerin cinsellikte biraz haşin, agresif ve sert olmasında, en azından büyük bir ret görmediği sürece (eşi bundan rahatsızlık duymuyorsa tabi) bu yolun denenmesinde fayda vardır

Velhasılı "Cinselliği 'Kuzuların Sessizliği' filmi gibi değil, 'Ormanların Kralı Aslan' filmi replikleri gibi yaşayın"

ALINTI

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.