Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Şaşırtıcı / Ürpertici Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
►►►, ◄◄◄, gücüyle, hayal, hikaye, mükemmel, ordu, savaşan

►►► Hayal Gücüyle Savaşan Ordu Mükemmel Bir Hikaye ◄◄◄

Eski 07-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

►►► Hayal Gücüyle Savaşan Ordu Mükemmel Bir Hikaye ◄◄◄





Yeterince tankınız, askeriniz hatta uçaklarınızı kaldıracak
benzininiz yoksa nasıl savaşırsınız? “Hayalgücü” ile mi?
İkinci Dünya Savaşı’nda Japonlar öyle yaptılar!

Iwo Jima alınmalıydı Hem de ne pahasına olursa olsun! Küçük bir havalimanı, iki balıkçı köyü ve adanın ucundaki tek tepesiyle Iwo Jima, korunaksızdı Amerikan uçakları adanın üzerinde saatlerce uçmuş ve birkaç yüz kişilik Japon müfrezesinin dışında kimseyi görmemişti Bu adayı fethetmek, neredeyse keyifli bir yaz yürüyüşüne benzeyecekti

Amerikalılar haklıydılar Adada neredeyse kimse yoktu Japonya’yı bombalayacak ağır bombardıman uçaklarının havalanacağı bu küçük volkanik ada, derin bir sessizliğe gömülmüş gibiydi…

Amerikalılar, 1945 yazına gelindiğinde sessizliğin anlamını artık biliyorlardı Guadalcanal ve Filipinler’deki savaşlarda inanılmayacak şeyler görmüşlerdi Ama bu seferki iş kolay olacağa benziyordu, 12 kilometrekarelik bir adada kaç Japon saklanabilirdi ki?

Çıkartmayı yönetecek Amiral Spruance’ın kesin emri vardı: Amerikalı denizciler adaya çıktığında, bir tekinin bile burnu kanamayacaktı! Hava Kuvvetleri tam 10 hafta boyunca, Heybeliada büyüklüğündeki bu adayı elindeki her şeyle bombaladı! Çıkartma günü, Amerikalılar adada çok zayıf bir dirençle karşılaşacaklarına emindiler…

Fukakku taktiği
Adadaki Japon birliklerinin kumandanı Tadamaçi Kuribiyaşi, bu “keyifli yaz yürüyüşü”nü Amerikalılar için tam bir cehenneme çevirdi Bombardımandan bir ay önce adaya gizlice yerleşen Japon birlikleri ölümüne çalışmış ve bir ayda bu küçücük adanın altında karınca yuvasını andıran tüneller kazmışlardı

Adanın altında kazılan tünellerde, 25000 Japon askeri Amerikalıların gelmesini beklemişler; ağır bombardıman sırasında ise, Amerikalıları kandırmak için sadece birkaç hava bataryası cevap vermişti Bu cılız direniş susturulduğunda, Amerikalılar artık emindi Adada birkaç yüz Japon askeri ya var ya yoktu!



Iwo Jima sahilleri bir çıkarma gemisi ve tank mezarlığına dönmüştü
Metrekare başına düşen bomba miktarı ürkütücü bir rakamdı: 13 ton!

19 Şubat 1945 günü Amerikalılar Iwo Jima sahiline ayak bastığında, 27 bin Japon askeri bir anda üzerlerine çullandı Binlerce Amerikan askeri sadece ilk üç dakika içinde öldü Donanmanın top salvosu, Hava Kuvvetleri’nin avcı uçakları bile denizcileri kurtaramamıştı 25 kilometre uzunluğundaki tüneller zincirine bağlı 1500 yeraltı koruganından bir anda çıkan Japonlar, yarım saatlik “Bansai” saldırısından sonra, tanklarıyla birlikte tekrar ortadan kaybolmuşlardı! Amerikalılar, Iwo Jima’da ilk kez “hayalet bir ordu” ile savaşıyorlardı!



Amerikan Hava Kuvvetleri Iwo Jima’yı bombaladıkça Japonlar tünellere çekildiler
Resimde görülen minyatür Japon tankı, tünellere kolayca girebilmesi için tasarlanmıştı

Beşinci günün sonuna gelindiğinde, Amerikalılar sahilden içeriye doğru sadece 450 metre ilerleyebilmişlerdi Daha fazla ilerlediklerinde, Japonlar bu sefer arkalarından çıkıyordu! Çıkartmayı yapanlar, adanın etrafını çeviren yüzlerce gemiye ve bire üçlük sayı üstünlüğüne rağmen, adada kuşatılmışlardı

Tadamaçi Kuribiyaşi, eğitimini Amerika ve Kanada’da almış, akıllı bir askerdi Denizde, havada ve karada üstün Amerikalılar karşısında, savaşı yeraltına indirmişti! Kuribiyaşi’nin “fukakku”, yani canlı esir vermeme taktiği Amerikalı denizcilere korku salmıştı Adaya çıkan 76 bin “Marines”, 35 gün süren savaşın ancak 20 gününde bir Japon askerini canlı ele geçirmeyi başarabilmişlerdi!

Iwo Jima, arkalarında muazzam bir hava ve donanma desteği olan 76000 Amerikan askerine karşı, kısıtlı cephane ile savaşan 25 bin Japon askerinin verdiği bir kahramanlık hikâyesiydi 200 kadarı dışında 25 bin Japon askerinin tümünün öldüğü bu savaşta, Japonlar adaya çıkan her üç Amerikan askerinden birini öldürdüler Amerikan ordusunun Iwo Jima’da verdiği 23000 ölü, Pasifik’te o güne kadar verilen en büyük kayıptı…

Avustralya’nın dibindeki fethedilemeyen ada
Japonlar Rabaul’daki küçük Avustralya garnizonunu, 23 Ocak 1942’de yendiler Bu orta büyüklükteki ada, imparatorluk ordusunun Avustralya kıtasını fethetmek için hazırlandığı “büyük işgal hareketi”nin sıçrama tahtası olacaktı!

Rabaul gerçek bir kaleye dönüştürüldü ve Papua Yeni Gine, Solomon Adaları ve Avustralya’yı işgal etmek için bir levazım üssü yapıldı Kokoda Trail, Milne Körfezi, Bougainville, Guadalcanal ve Mercan Denizi Savaşı’na, katılan Japon orduları hep Rabaul’dan yola çıktılar

Rabaul’un süngertaşı tepelerine 500 kilometre uzunluğunda bir tüneller zinciri oyuldu Bu tünellerden 15’i hastane amaçlı kullanılırken, 4 kilometre uzunluğundaki bir tünel de 2500 yatak kapasiteli bir hastane olarak inşa edilmişti! Tüneller Singapur’da yakalanan Amerikalı savaş tutsaklarına ve yöre halkına kazdırılmıştı Bu zorlu çalışma sırasında birçok tutsak öldü
“Rabaul Kalesi” 5 uçak pistine, bir balona, bir de denizaltı üssüne sahipti! Çok sayıda donanma gemisiyle birlikte, toplam 200000 kişilik bir Japon ordusunu barındırıyordu! Tünellerine tankların, uçakların ve hatta denizatlıların saklandığı bu ada, Avustralya’nın yanı başında olmasına rağmen, Amerikalıların işgaline uğramadı Amerikalılar etrafındaki tüm adaları almalarına karşın, bu adaya çıkartma yapmaya cesaret edemediler Rabaul, savaşın son günlerinde, Tokyo’dan 8000 kilometre uzaktaki bir Japon kalesiydi!

Adadaki 70000 Japon askeri, ancak Hiroşima ve Nagasaki’ye atom bombalarının atılmasından ve Japonya’nın teslim anlaşmasını imzalamasından sonra iki yıl sonra ülkelerine dönebildiler

Tora, Tora, Tora!
Savaşın belki de en doğru kullanılan uçağı olan Mitsubishi Zero’lar, Pearl Harbor’u bombalamak için, uçak gemilerinden birbiri ardına havalanırken, Yamamoto’nun aklında bir tek soru vardı: “Darbeyi ilk vuran kazanır mı?”

Amiral, Japonya’nın zaferi kazanamayacağını düşünerek, İngiltere ile Birleşik Devletler’e açılacak bir savaşa hep karşı çıkmıştı Ama, sözünü kimseye dinletememişti Derin bir incelemeden sonra şu sonuca varmıştı: “Japonya’nın tek başarı şansı, Amerika’nın korkunç Pasifik Donanması’nı tek vuruşla sakatlamaktır”

7 Aralık 1941 Pazar sabahı, Pearl Harbor’un doğusunda ve batısında yükselen dağların doruklarında bulutlar vardı Hawaii’deki Amerikan Hava Kuvvetleri’ne bağlı uçaklardan yalnızca yedi tanesi devriye gezmekteydi Uçaksavarların başında kimse yoktu Donanmanın 780 topunun yalnız dörtte birinin personeli görevlerindeydi Ordunun 31 bataryasından dördü mevzilenmişti, ama bunların da cephanesi yoktu; cephaneler, bozulma ya da paslanmayı önlemek üzere depoya gönderilmişti

Saat 7:40’ta, “Niikata Dağı’na tırmanın” emrini alan ve kullandığı bombardıman uçağıyla çok yüksekten uçan Yarbay Fuşida, saldırı emrini mors alfabesiyle verdi: “Tora, Tora, Tora!” Kaplan anlamına gelen bu söz, şifreli olarak, “Baskın başarıyla gerçekleşiyor” demekti
Japonların planı basit, ama etkiliydi Amerikalıların karşı saldırısını önlemek için, bütün askeri havaalanlarını sistemli biçimde yakıp yıkmakla işe başlıyorlardı İlk hava saldırı dalgasındaki 40 torpido uçağı, 51 pike bombardıman uçağı ve 49 ağır bombardıman uçağı bombalarla hedeflerini yok ettiler 80 pike bombardıman uçağı, 54 yüksek irtifa bombardıman uçağı ve 36 avcı uçağından oluşan ikinci saldırı dalgasının ana hedefi ise ABD’nin Pasifik Donanması’na ait gemilerdi

“Doğan Güneş”, Tokyo’yu aydınlatmaya başlıyordu Baskına ilişkin ayrıntılı haberler geldikçe, İmparatorluk Donanması Genel Karargâhı’ndaki coşku artıyordu En ölçülü, ihtiyatlı kimse için bile ABD’nin Pasifik Filosu’nun perişan olduğu apaçık ortadaydı Müttefikler’in Pasifik’teki kudretlerinin başlıca aracı artık felce uğramıştı, Asya’nın fethi işi devam edebilirdi: “Bansai!”

Amerika’yı işgal edemiyoruz, bari ormanlarını yakalım!
Pearl Harbor’dan sonra Japon Kuvvetleri Pasifik ve Güneydoğu Asya’da cirit atarak, Avrupa sömürge imparatorluklarını yıldırmışlar, Çin’i güneyden kuşatmışlar, Hindistan’a gözdağı verirken, birbirine uzaklıkları 12 bin kilometre olan bir coğrafyada savaşa girmişlerdi Japonlar güneyde Papua Yeni Gine’nin tropik ormanlarında savaşırken, kuzeydeyse Amerika’yı “işgale” kalkışmışlardı!

Japonlar, Pearl Harbor’dan tam 7 ay sonra, Alaska eyaletine ait Aleut Adaları’nı ele geçirerek “Amerika’nın İşgali Harekâtı”na başlamışlardı! Elbet, Japonlar bunu yapabilecek askeri güce sahip değildi, ama o günlerdeki Amerikan kamuoyu bundan son derece rahatsız olmuş, California sahillerine Japonların yapacağı çıkartma “gün sayar” olmuştu Batı sahillerinde yaşayan milyonlarca Amerikalı, evlerinin bahçesine siperler kazıyordu Ayrıca, Los Angeles sahilleri boyunca kurulan yüzlerce gözetleme kulesi, ufuktaki Japon çıkartma gemilerini arıyordu!

Bu dönemde Japonlar Tokyo’dan bıraktıkları atmosfer balonları ile California ormanlarını yakmaya kalkıştılar! Çılgınca, ama gerçek… İşin garibi, Pasifik’te batıdan doğuya esen rüzgârların etkisiyle, 9000 atmosfer balonunun bir düzine kadarı Amerika kıyılarına ulaştı, hatta iki-üç tanesi içindeki yanıcı maddelerle California ormanlarına düşerek, küçük yangınlar da çıkarmayı başardı! Yangın yerinde bulunan atmosfer balonu ve Japon bayrağı kalıntılarının Amerika’da yarattığı paniği, ne siz sorun ne de biz anlatalım!

“Buşido” kuralları ile eğitim
1920’li ve 1930’lu yılların ırkçı önyargılarının dünyasında batılı, Japonlara “küçük sarı adamlar” deyip geçme eğilimindeydi

“Kavruk ve makineden anlamayan” genellemenin ne kadar saçma olduğu, Pearl Harbor ve Filipinler’e yönelen yıkıcı saldırılar sırasında ortaya çıktı Japon Donanması hem gündüz hem gece çarpışmaları için sıkı eğitim yapıyor ve öğretilenleri iyi öğreniyordu; deniz ataşeleri Tokyo’daki planlamacıları ve gemi tasarımcılarını sürekli bir bilgi akışıyla besliyorlardı Hem ordu hem de donanma hava kuvvetleri iyi eğitimliydi; çok sayıda usta pilotları, görevlerine son derece bağlı mürettebatları vardı




Japonlar pratik bir hesaplamayla, bir Amerikan savaş gemisini batırmak için
sadece üç kamikazeye ihtiyaçları olduğunu anlamışlardı Bir savaş gemisinin
maliyetiyse 100 savaş uçağından fazlaydı Uçak geri dönmeyeceği için
yakıt gereksinimi de yarı yarıya düşmüş oluyordu!

Kararlı ve aşırı yurtsever subaylarının yönetiminde buşido (Japonların geleneksel savaş sanatı) kurallarıyla eğitilen bu askerler, savunma ve saldırı savaşında müthiştiler Başka ordularda “son adam kalıncaya kadar dövüşmek” lafta kalırken, Japon askerleri bu deyimi gerçek anlamıyla alıyor ve bunu gerçekten yapıyorlardı

Japonya’da zorunlu askerlik olduğundan, ordunun insan gücü ihtiyacını gidermesi de kolaydı İlk yıllarda ordunun kapasitesi sınırlıydı, ama genişletme programı ile 1937’deki 24 tümen ve 51 hava filosu, 1941’de 51 aktif tümene ve 133 hava filosuna çıkmıştı Bunların haricinde 30 tümen daha görev alacaktı Böylece Japon Ordusu 2 milyon yedek destekli, 1 milyondan fazla askere sahipti

Japonların gizli silahları
Japonların Asya ve Pasifik Okyanusu gibi geniş bir coğrafyada Amerika, İngiliz, Avustralya ve Yeni Zelanda ve Çin ile aynı anda savaşabilmesinin ardında, savaş alanında muazzam bir “yaratıcılığa” sahip olması yatıyor

Japonya, ne asker sayısı ne de silah endüstrisi açısından bu ülkelerle yarışabilirdi, ama çok daha “yaratıcı”ydı Çok daha az kaynak ve askerle tüm bu ülkelere kök söktürmesinin ardında, düşmanı şaşırtan taktiklere başvurmaları yatıyordu Örneğin, kamikazeler Atom bombası atıldığı sırada bile, Japonların anakarayı koruyacak 1500 kamikaze uçağına sahip olması, savaşın son perdesi için Amerikalıların karabasanlar görmelerine neden oluyordu

Japonların savaşın son safhasında geliştirdiği, ama atom bombası yüzünden kullanmaya fırsat bulamadığı “gizli silahları” arasında en ilginç olanı, hiç kuşkusuz, Aichi M6A Seiran uçağıydı Panama Kanalı’nı bombalamak için tasarlanan ve yalnızca 28 tane üretilebilen bu uçak, denizaltıya yüklenebiliyordu! Aichi M6A Seiran, eğer atom bombasından önce üretilebilseydi, artık abluka altında bulunan Japonya’dan denizaltılar yoluyla ayrılacak ve Pasifik ortasından bir noktadan kalkıp, Panama Kanalı’nı bombalayarak Pasifik Donanması’nı Atlantik Donanması’ndan koparacaktı!

Ah şu yokluk olmasa, ne güzel savaşırdık!
Peki, tüm bu yaratıcılığına rağmen Japonya neden yenildi? Her şeyden önce, hammadde eksikliğinden Pasifik’te yenilen Japonya, petrol gibi birçok temel maddeye artık erişemiyordu Gaz, elektrik, kömür gibi maddeler çok azalmıştı Artık evlerde banyo yapmak tarihe karışmış, kamuya açık hamamlar ise kalabalıktan girilmez olmuştu Hamamlarda sokaktan odun parçaları toplayarak sıcaklık sağlanıyor, buralarda yıkanma deneyimine ise “küvette patates yıkama” deniyordu Kimi Japonlar ısınabilmek için kitaplarını yakıyorlardı

Benzin sıkıntısı yüzünden uçaklar iki saatten fazla uçamıyordu Çaresizlik içinde olan donanma, yakıt yerine kullanmak üzere “çam kökü yağı” kampanyasına başvurdu Bu arada “200 çam kökü, bir uçağı bir saat süreyle havada tutar” sloganıyla tüm Japon halkı ellerinde kazma kürek çam köklerini çıkarmaya yönlendirildi Ancak bu emekler boşa gitmeye mahkûmdu Bir galon petrol elde etmek için 1000 kişinin 2,5 günlük mesaisi gerekiyordu Amaçlanan resmi hedef, günde 12 bin varil petrol üretimi olduğundan, bu hedefe ulaşmak için her gün 1,5 milyon işçinin yalnızca bu işte çalıştırılması gerekiyordu

Durum son derece ümitsizdi Ancak, bu görüşü hükümetin her üyesi aynen paylaşmıyordu Hükümetin desteklediği slogan ise şuydu: “100 milyon insan bir bütün halinde ulus için ölmeyi bekliyor” 1945 Mart’ında Iwo Jima Savaşı’nda Japonların işgale karşı gösterdiği direniş öyle şiddetli ve fanatik düzeydeydi ki, Amerikan komutanları Japon adalarının işgali için kayıplarının “en az 268 bin” olacağını hesaplamışlardı Bu hesabın sonucu ise, tarihin o güne kadar gördüğü en korkunç silah olan atom bombası oldu…

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.