Sümbülzade Vehbi Efendi |
07-13-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sümbülzade Vehbi EfendiAşağıdaki şiir, edebiyat tarihimizin saygın şahsiyetlerinden Sümbülzade Vehbi Efendi'nin müstesna bir eseridir Şiirin hikayesi ise şöyle: Bir gün padişah Vehbi Efendi'yi yanına çağırır ve: "Bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin" der Ve işte sonuç aşağıda: Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana, Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can * * * Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem, Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan * * * Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır? Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan * * * Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam, Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan * * * Salınarak giderken arkandan ben sokayım, Ard eteğin beline, olmasın çamur aman * * * Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam, Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan * * * Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarıda hiç, Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan * * * Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim, Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman * * * Herkese vermektesin, bir de bana versene, Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman * * * Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin, Esselamun aleyküm ve aleykümesselam |
|