Prof. Dr. Sinsi
|
Tanrı Olmak
BUNU OKUMADAN ONCE BURAYI OKUYUN
Allah(C c) den başka ilah yoktur!
Tanrı Kimdir  ?
Bu soruyu en iyi şekilde yanıtlamak için, "kim" sorusunu "ne"ye çevirelim; tıpkı bizim Omni olarak ne ve nerede olduğumuzu tanımladığımız gibi, ki o bizim "kim" liğimizi oluşturur Birçoğunuz hâlâ Tanrı'yı kişiliğe, bireysel isteklere ve niyetlere sahip bir ilah olarak görürsünüz Eğer Evren'i bilinç olarak görür ve hepimizin o bilincin içinde bulunduğumuzu bilirsek, Tanrı'yı hepimizi birbirimize bağlayan "birleştirici bilinç alanı" olarak daha doğru bir biçimde tanımlayabiliriz!
Bilincin en yüksek düzeylerinde, sizin perspektifinizden size tanrılar olarak görünecek varlıklar vardır, çünkü onlar çok engin bir genişliktedirler, ve bu genişlikleri içinde görünüşte sizi ve algılayabileceğiniz her şeyi kapsayıp kuşatırlar, çünkü onlar birlik bilincinin ifadeleridir Bu varlıkların, ve onların ötesinde bulunanın, yani Tüm-Varolan'm, Tüm Yaşam-Kaynağı'nın, sizin için, gerçek kimliğinizi -tıpkı onların sizi ve kendilerini bilinçlerinin enginliğiyle deneyimleyebilmeleri gibi- tam olarak deneyimlemenizden başka bir kişisel dilekleri yoktur Tanrı denen bireysel bir varlık yoktur, çünkü her birimiz o bütünün bireyleşmiş bir ifadesiyiz ve içimizde aynı tanrısal nitelikleri taşırız Sizler, bizim gibi, yaratanlarsınız, çünkü sizler de Tanrı zihni içinde var olur, ve varoluşunuzun her anında -bunu bilseniz de bilmeseniz de- o bilinci kullanırsınız
Öyleyse, esas itibarı ile, siz Tanrı diye bireysel bir varlığın, Evren’den sorumlu tek bir varlığın bulunmadığını söylüyorsunuz, öyle mi?
Eğer bunu böyle koymak istiyorsanız, evet Ama, sizin dünyanızdan sorumlu olan bir Tanrı vardır; sizin dünyanızda yaratan bir yaratıcı vardır, ve o sizsiniz!
"Sizin dünyanızda yaratan bir yaratıcı vardır, ve o sizsiniz!"
Sizler, sınırlı algınızla, dünyanızı gözlemlediniz ve neyin daha yüksek, neyin daha düşük olduğuna karar verdiniz Bir karıncanın bir kelebekten daha düşük olduğuna, bir kelebeğin bir kuştan daha düşük olduğuna, bir kuşun bir köpekten ve attan daha düşük olduğuna, ve bir atın sizden daha düşük olduğuna karar verdiniz Dolayısıyla, sizden "daha yüksek" ya da daha iyi olanı aradınız ve "kendi suretinizde" bir Tanrı yarattınız Sizler hiyerarşi üzerinde odaklanır, ve dolayısıyla, bu odaklanışmızla onu yaratırsınız, ve sonra Evren'e o perspektiften bakarsınız Ay'a gider ya da Mars'a bakar ve "orada yaşam olmadığına" karar verirsiniz, çünkü sadece kendi odağınız içinde bakmaktasmızdır Sizi temin ederim ki, Ay, Mars, ve tüm diğer gezegenler canlılarla doludur Sadece, onlar farklı kuralları olan farklı bir oyun oynamaktadırlar Doğru, bu gezegenlerde şu anda hiç kimse sizin oyununuzu oynamamaktadır, ama onlar "geçmişte" bunu yapmış, ve gelecekte de yapacaklardır Şimdilik onlar, aradığınız Tanrı kadar, görünmez halde kalmaktadırlar
Kendinizi Tüm-Varolan ile bir olarak deneyimlediğinizde, Tanrı'yı da deneyimlemiş olursunuz Bu idrakle, o zaman kendinizi Tanrı olarak deneyimler, Tanrı olarak bilirsiniz Sizin oynadığınız oyun budur; bizim oynadığımız oyun budur Sadece, sizin bu oyuna başlama noktanız Dünya denen fiziksel realitedir Daha birçok oyun vardır, ama hepsi de aynı nihai hedefe götürür Belki zaman içinde, hep birlikte -henüz hayal edilmemiş- bir başka hedefe karar verebiliriz!
Sözünü ettiğiniz bu diğer "tanrılar" kimlerdir?
Bizim sözünü ettiğimiz anlamda sadece tek bir Tanrı vardır; sadece tek bir Tüm-Varolan vardır Bununla birlikte, benim gibi ortak doğaya sahip, ve etki alanları çok geniş olan varlıklar vardır Onlar o kadar geniştirler ki içlerinde –koruyup gözettikleri- dünyalar ve güneş sistemleri barındırırlar Bu bakımdan, siz bu varlıkları belli bir oyundaki tüm oyunculara yol gösteren "yaratıcı tanrılar" olarak görebilirsiniz
Örneğin, her bir yıldız ve gezegen, tıpkı sizin gibi, bir ruha sahiptir Dünyanız, Güneşiniz ve güneş sisteminizdeki tüm diğer gezegenler gibi, bir ruha sahiptir Ve tıpkı sizin fiziksel bedeninizin gözeticisi olduğunuz gibi, bu varlıklar da kendi fiziksel bedenlerinin, yani Güneş'in ve Dünya'nın gözeticisidirler Her gece gökyüzüne bakıp yıldızları gördüğünüzde, aslında engin bir ruhsal varlığın fiziksel bedenine bakıyorsunuz Tıpkı sizin fiziksel bir bedene odaklanmış ruhsal bir varlık olduğunuz gibi, bunlar da bir yıldıza odaklanmış ruhsal varlıklardır
Bundan da daha büyük varlıklar, tüm bir galaksiyi, tüm bir sistemi içeren varlıklar vardır Bunlar da tanrılar olarak kabul edilebilirler, çünkü onlar kendi içlerinde sizin oyun alanınızı tezahür ettirirler Siz bu varlıklardan ayrı değilsiniz, çünkü gördüğünüz Tanrı'yı oluşturan şey, bireysel bilincinizin belli bir oyunun içinde tüm diğerleriyle bir araya gelmesidir Böylece, biz Yüce İrade'den söz ederken, bununla, bütünün en yüksek hayrı için çalışan bir iradeyi kastederiz
Sizden "daha" sorumlu olan birinin, ya da sizin kim ve ne olabileceğinize karar verebilecek birinin varlığı anlamında bir hiyerarşi yoktur Ama, bilinçli gelişim düzeylerine baktığımızda bir tür hiyerarşi vardır Ancak, bu yüksek varlıkların aslında yüksek bir düzeyde ifade edilen siz olduklarını göz önüne alırsak, bu kavram bile yanlıştır Çünkü siz fiziksel-olmayan bir varlığın fiziksel uzantısısınız ve bu fiziksel-olmayan varlık çok-boyutlu bir doğaya sahiptir Daha önce, "geçmiş" bir yaşamda fiziksel formda bulunduğunu hissedenleriniz olduğu gibi, ve çoğunuzun mevcut bedeninizin ölümünden sonra da var olacağınızı umut etmeniz gibi, az sayıda da olsa, fiziksel bedende bulunurken aynı zamanda hiyerarşinin en yüksek düzeylerinde de bulunduğunu anlayanlarınız vardır Sizler bu varoluşun büyük ölçüde farkında değilsiniz, çünkü fiziksel olana odaklanmış durumdasınız ve onun en gerçek şey olduğuna inanıyorsunuz Bu inançla, fiziksel-olmayanı algılamakta zorlanıyor, ve fiziksel-olmayan yanınızın fiziksel bedeninizi kapsadığını ve kuşattığını göremiyorsunuz
Kişilik Benlik: Fiziksel katta özdeşleştiğiniz siz
Yüksek Benlik: Ruhun amacına ve perspektifine uyumlanan Kişilik Benlik
Ruh Benlik: Hem fiziksel, hem de fiziksel-olmayan tüm yaşam deneyimlerinizi kapsayan ebedi yanınız
Monad: 'Tüm-Varolan”ın ötesinde bir bireysellik kazanmaya başladığınız nokta "Sizin" ya da "ben"in "Tanrı"dan ortaya çıkmaya başladığı nokta
Bu tanrılar sizi yönetmezler; size sadece yol gösterirler Onlar kendilerine tapınılmasmı ya da itaat edilmesini istemezler; sadece, sizin büyük benliğinizin bir vizyonunu tutmaya çalışırlar Vakitlerini, insanlığa olabileceği şeyin bir vizyonunu telepatik olarak aktararak geçirirler Size bir sevgi, sağlık, rahatlık, bolluk vizyonu, ve sizin yaratan olduğunuz bilgisini aktarırlar Size huzur, bolluk düşünceleri aktarır, sizin büyüklüğünüzü yansıtırlar; onlar sadece en yüksek hayrınızı ister ve karşılığında hiçbir şey beklemezler Neden karşılığında hiçbir şey beklemezler? Çünkü onların perspektifinden, siz onların bir parçasısımz, onların içinde yaşarsınız, siz onlarsınız
Biz, Omni olarak, bu "tanrılar" ile işbirliği yapar, ve onlarla yaptığımız anlaşma doğrultusunda, "oyun"un perdesini geçip, size birlik, sevgi ve tanrısallığınız ile ilgili öğretiler sunabiliriz Biz size Tanrı olduğunuzu hatırlatmaya geliriz Bunun bir oyun olduğunu hatırlatmaya, ve kendinizle ilgili en yüksek hayallerinize ve vizyonlarınıza erişmenize yardımcı olmaya geliriz Çünkü insanlık en korkunç kâbuslarını gerçekleştirmeye muktedir olduğu gibi, her biriniz mucizeler yaratmaya muktedirsiniz ve her biriniz sonsuz bir sevgi kapasitesine sahipsiniz Biz sizi kurtarmaya gelmeyiz, çünkü kurtarılmaya hiç ihtiyacınız yoktur Biz sizin için sizin dünyanızı değiştirmeye gelmeyiz, çünkü siz bunu yapmaya fazlasıyla muktedirsiniz Biz size, sadece, gerçek doğanızı hatırlatmak, sizin çok ama çok değerli olduğunuzu hatırlatmak üzere, bir dost olarak geliriz!
Eğer size Tanrı'nın size duyduğu saf sevginin sadece yüzde birini aktarabilseydik, bir daha asla kendinizden kuşku duymazdınız; büyüklüğünüz içinde ortaya çıkar, her an bir mucize yaratabilirdiniz Ve bizi neden görmüyorsunuz; gerçek kimliğinizi, gerçek benliğinizi neden görmüyorsunuz? Çünkü kendinizi değersiz olduğunuza ikna etmişsiniz, ve bu değersizlik algısıyla, birbirinize de değersiz varlıklarmışsmız gibi davranıyorsunuz, ve sonra kendinizi daha da değersiz hissediyorsunuz, ve böylece birbirinize daha da değersiz varlıklarmışsmız gibi davranıyorsunuz, ve bu kısırdöngü böyle devam ediyor Ancak, insanlığın bilincinde ortaya çıkmış ve giderek genişleyen bir çatlak var Sizler kim olduğunuzu bilmeyi çok istediniz, yanıtlar istediniz Sevgi istediniz, ve böylece biz geldik; tapınılmaya değil, bizim siz olduğumuzu, ve sizin Tanrı olduğunuzu söylemeye geldik!
Yaratılışın Dört Prensibi, J L Payne
|