Prof. Dr. Sinsi
|
Ay'daki Mucizeler
Ay'Daki Mucizeler
Dünya'nın uydusu olan Ay, yeryüzünde insan yaşamına elverişli koşulların var olmasında çok büyük bir öneme sahiptir Ay'ın özellikleri incelendiğinde, Dünya üzerindeki canlı yaşamı için özel olarak yaratıldığı görülmektedir
"  GÜNEŞ'İ VE AY'I SİZİN EMRİNİZE VERDİ " (Nahl Suresi,12)
Samanyolu Galaksisi; içinde "mavi gezegen" olarak tanımlanan Dünya'nın da bulunduğu ve bilim adamları tarafından sonsuz olduğu ifade edilen evrendeki sayısız galaksiden biridir Samanyolu Galaksisi'nde, yaklaşık dört yüz milyar güneş bulunduğu belirtilmektedir Bunlardan sadece bir tanesi Dünya'nın ısı ve ışığından yararlandığı Güneş ve onun sistemidir Dünya bu Güneş Sistemi'nin etrafındaki ve kendi ekseni etrafındaki dönüşünü gerçekleştirirken onu çok yakından takip eden bir de uydusu vardır: Ay
Ay, 3476 km çapında, Dünya'nın küçük bir maketi gibidir Kütlesi Dünya'nın 1/8'i kadardır Belirli bir atmosfere sahip değildir ve Dünya'ya yaklaşık 384 000 km uzaklıkta bulunmaktadır Dünya, Ay ile birlikte Güneş Sistemi'nin çekim merkezinde döner Ancak ikisi arasındaki kütle-çekim farklılığından dolayı, Ay'ın Dünya'nın çevresinde döndüğünü söylemek daha doğru olacaktır
Ay'ın Dünya Üzerindeki Etkileri
Dünya'nın uydusu Ay, büyük hacmi sayesinde yeryüzünün dönme merkezini sabitleyerek, yaşam için elverişli iklim koşullarının korunmasını sağlar Dünya'nın çekirdeğindeki sıvı halin korunmasında da Ay'ın çekim gücü etkilidir Bu durum Dünyanın manyetik alanını sabit tutar Bu manyetik alan sayesinde yeryüzü kozmik radyasyondan direkt olarak etkilenmez
Ay, okyanusları kendisine doğru çekerek Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatır Bununla birlikte, Ay her yüzyıl, günleri saniyenin binde 1,1'i kadar süre uzatmaya devam etmektedir
Ay Olmasaydı;
Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüş süresi 10 saat olacak, günler kısalacaktı
• Dünya, iklim koşullarından ötürü şiddetli fırtınaların ve kasırgaların hiç kesilmediği bir gezegen olurdu
• Atmosfer bugünkü gibi olmazdı Daha kalın bir atmosfere sahip olurduk
• Gel-git olayları % 70 oranında azalırdı Ay ışığında etkinliğini sürdüren canlılar gelişmezdi Bilindiği gibi, bazı canlı türleri üreme için Ay'ın evrelerini izlemektedirler
• Mevsimler olmazdı
• Gel-gitler olamayacağı için Dünya'da yaşam oluşmazdı Dünya sadece Güneş'in varlığı ile oluşan mevsimler, rüzgarlar ve yağmurların var olduğu boş bir gezegen olurdu
Bütün bunlar, Yüce Allah'ın, Ay'ı insan yaşamına elverişli koşulların yeryüzünde var olması için özel olarak yarattığını göstermektedir Bunun yanı sıra Güneş Sistemi'ndeki tüm gezegen yörüngeleri elips iken, Ay'ın Dünya çevresindeki yörüngesinin mükemmele yakın bir daire olması, Dünya'nın dönüşü ile tam olarak aynı şekilde kendi etrafında dönmesi (ki bu yüzden Ay'ın hep bir yüzünü görürüz) gibi detaylar da Ay'ın özel yaratılışına işaret etmektedir Yüce Allah, Güneş'i de Ay'ı da insanların hizmetine verdiğini ve bunların her birinin Rabbimiz'in sayısız nimetlerinden olduğunu Kuran'da şöyle bildirmiştir:
GÜNEŞİi VE AY'I HAREKETLERİNDE SÜREKLİ EMRİNİZE AMADE, VE VE GÜNDÜZÜDE EMRİNİZE AMADE KILANDIR SİZE HER İSTEDİĞİNİZ ŞEYİ VERDİ EĞER ALLAHIN NİMETİNİ SAYMAYA KALKIŞIRSANIZ (haşa), ONU SAYIP-BİTİRMEYE GÜÇ YETİREMEZSİNİZ GERÇEK ŞU Kİ, İNSAN PEK ZALİMDİR, PEK NANKÖRDÜR! (İbrahim Suresi, 33-34)
AY`A GİDİŞ 
18 Ve dolunay haline geldiği zaman Ay
19 Siz gerçekten tabakadan tabakaya binip geçeceksiniz
20 Şu halde onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar
84 İnşikak Suresi 18-20
Birçoğumuzun hafıza kayıtlarında Ay, unutulmaz anıların, güzel manzaraların bir sembolüdür Diğer taraftan Ay, Ay takvimini kull******r için şaşmaz bir hesap aletidir Gelgitleriyle de, Dünya'mıza uyguladığı çekimle de Ay, her zaman insanlar için merak unsuru olmuş, insanlığın ilgisini çekmiştir O, kimimiz için matematiği, kimimiz için astronomiyi, kimimiz için sanatı, kimimiz için romantizmi ifade etmektedir Tarih boyunca Ay, insanlar için ulaşılmazlığı da ifade etmiştir Nitekim Peygamberimize Kuranı Kerim'in vahyedildiği dönemde de bu hiç şüphesiz böyleydi Bu yüzden 1400 yıla yakın bir süre yukarıdaki ayetlerde Ay'a gidileceğine işaret olduğu anlaşılamadı Kuran'da "ve" ile başlayan ifadeler birşeye dikkat çekmek için kullanılır, bazı çevirmenler "ve" ifadesini "andolsun" diye çevirerek de bu vurguyu belirtmeye çalışmışlardır Kuran'da yemin etmek için "kasem" kelimesi kullanıldığından biz "kasem" kelimelerini "andolsun" diye çevirirken, "ve" kelimelerini aynen yazıp bu vurguyu açıklıyoruz Bu surede de "ve" vurgusuyla Ay'a dikkat çekildikten sonra "tabakadan tabakaya, binip geçileceği" söylenmiştir Daha önceden Kuran'ı anlamaya çalışanlar 18 ayetle 19 ayeti ayrı düşünmüşler ve "tabakadan tabakaya geçişi" başka türlü değerlendirmeye çalışmışlardır çünkü onların zihninde Ay ulaşılmazdı, Ay'a gitmek hayal bile edilemezdi, hayal edilse bile bu ancak romantik bir düş olarak mümkündü
Bu düşüncelerin etkisiyle tabakadan tabakaya geçişin manevi yükselişi ifade ettiği, Dünya'dan ahirete geçişi anlattığı, insanın spermden gençliğe, gençlikten yaşlılığa kadar geçirdiği halleri mecazi bir ifadeyle dile getirdiği düşünüldü Oysa ayette insanların gelecekte tabakadan tabakaya geçeceği söylenmektedir Manevi yükseliş veya çocukluktan yaşlılığa geçiş gibi süreçler Kuran'ın inişinden önce de vardı, indiği zaman da vardı, indikten sonra da var olmuştur
Bu yüzden ayet hakkında geçmişte yapılan bu yorumların gerçeği yansıtmadığını düşünüyoruz Ayetin ifadesinde gelecekte gerçekleşecek bir olaydan bahsedilmektedir ve bu olayın olduğu zamanda insanların neden iman etmediği sorgulanmaktadır Yani gelecekte bu olay olduğu zaman da iman etmeyen insanlar olacaktır Ayrıca ayette geçen "tabaka" kelimesi Kuran'ın diğer yerlerinde, örneğin 67Mülk suresi 3 ayette ve 71Nuh suresi 15 ayette maddi tabakaları ifade etmekte; fakat manevi bir tabakayı veya halleri ifade etmemektedir Ayette "binip geçilmesinden" de bahsedilmesi ayetin Ay'a gidilmesine işaret ettiğini desteklemektedir
19 ayeti bu şekilde değerlendirdikten sonra 18 ayete baktığımızda Ay'a dikkat çekilmesi, 19 ayette bahsedilen "binerek tabakadan tabakaya geçişin" Dünya'dan Ay'a Uzay aracıyla geçiş olduğu fikrini doğrulamaktadır (18 ayette Ay'ın dolunay şekline dikkat çekilir Ay'ın gerçek şekli dolunaydaki halidir Ay'ın dolunay hali Ay'ın bütününü, Ay'ın diğer halleri ise kendisini değil ancak bir bölümünü ifade eder Ay'ın özellikle Dolunay haline dikkat çekilmesi bu yüzden olabilir En doğrusunu Allah bilir )
Aşağıdaki resim küçültülmüştür Buraya tıklayarak büyütebilirsiniz Resmin orijinal boyutları 880x689 ve 104KB
NEDEN İMAN ETMEZLER
Ay'a gidişte açılışı, 12 Eylül 1959'da Rusların yaptığı Luna 2 Uzay aracı gerçekleştirdi Aynı yıl Luna 3 Ay'ın gizli yüzünün fotoğrafını çekti Fakat insanlık açısından asıl önemli an 21 Temmuz 1969'da Neil Armstrong ve arkadaşlarının Apollo 11 ile Ay'a (Dünya dışındaki bir yere ilk kez) ayak basmalarıdır Cızırtılı televizyon görüntülerinden izlenen bu olayın sahneleri insanlık tarihinin en önemli olaylarından biri olarak kabul edilir İnsanlık tarihinde imkansız olarak kabul edilen bir olay böylelikle gerçekleşti Bilimi dinin yerine geçirmeye kalkan bazı pozitivistler bu olayı dine karşı kullanmaya kalktılar İslam alemindeki bazı cahil din adamları Ay'a gidildiğini söyleyenin kafir olacağını, bu olayın hiç gerçekleşmediğini ileri sürdüler Oysa görüldüğü gibi bu, Kuran'ın bir işaretidir ve bu olay dinle çatışmak bir yana, Kuran'ın Allah'ın kitabı olduğunu doğrulayan binlerce delilden biridir
Ay'a gidilmesi Kuran'ın mucizesini gösterdiği gibi, Ay'a gidilince görülenler, Allah'ın sanatını, gücünü, kudretini göstermektedir Dünya'nın Ay'dan çekilen fotoğrafları Allah'ın sanatının muhteşemliğini bir kez daha ortaya koymaktadır Ay'ın Dünya ile açısından, Ay'ın kütle miktarından, Ay'ın Dünya'ya uzaklığına kadar her şey, Allah'ın sanatını göstermektedir örneğin Ay'ın kütlesi daha fazla olsaydı veya Ay, Dünya'ya daha yakın olsaydı, gelgit olaylarında tüm karaları sular basardı ve Dünya'da yaşamamız mümkün olmazdı
Ay'dan Dünya'nın görüntüsü
Ay'a gidileceğine işaret eden 18 ve 19 ayetlerden sonra 20 ayette "Şu halde onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar?" diye so rulması da ilginçtir Ay'a gidiş ve Ay hakkındaki tüm bulgular, Allah'ın sanatının mükemmelliğini ortaya koymasına rağmen dinsizler, ateistler, Allah'a isyan ve inkâra devam etmişler ve Ay'a gidişi adeta bilimin dine karşı zaferi olarak göstermişlerdir Bu yanlış değerlendirmenin sebebini şöyle açıklayabiliriz: Bunlar bilimin, Allah'ın sanatının anlaşılmasını sağlayan bir uğraş, Allah'ın maddeye koyduğu kurallar bütünü olduğunu anlamamışlar, bilimin din ile yarış halinde olduğunu sanmışlardır Bilim Allah'ın yaratışı olup Allah'tan, din ise Allah'ın göndermesi olup Allah'tandır Allah'tan olan iki şey çelişemez Var olan çelişkiler ya bilim adına hatalardan, ya da bundan daha çok din adına uydurmalar üreten din adamlarından olmuştur, dinin kendisinden olmamıştır
Bu bölümde incelediğimiz İnşikak suresinin 18, 19, 20 ayetlerinden sonraki 21 ayet ise şöyledir:
Kendilerine Kuran okunduğunda secde etmiyorlar
84 İnşikak Suresi 21
AY'IN YARILMASI
Yaklaştı saat ve yarıldı Ay
54 Kamer Suresi 1
Kuran'da Ay'a gidilmesi ile ilgili ikinci bir işaret daha vardır O da yukarıda alıntıladığımız ayettedir Bu işareti daha iyi anlamak için "yarıldı" diye tercüme ettiğimiz "şakka" kelimesini incelemek yerinde olacaktır "Şakka" kelimesi Arapça'da "ikiye ayrılma" anlamının yanında "toprağın kazılması, sürülmesi" gibi anlamlara da gelmektedir
25 Suyu akıttıkça akıttık
26 Sonra yeri yardıkça yardık
80 Abese Suresi 25-26
Abese Suresi'nde gördüğümüz gibi suyun toprakta açtığı yollar, toprakta yaptığı değişiklikler de "şakka" kelimesiyle açıklanmıştır Ay'a gidildiğinde gerçekleşen en önemli olaylardan biri Ay'ın zemininden örneklerin alınıp Dünya'ya getirilmesidir Ay'a gidilmesini anlatan tüm yazılar, astronotların Ay'ın zemininden örnek parça alıp geri geldiklerini vurgulamaktadır Bu olayla Ay'ın zemini insanlık tarihinde ilk defa eşelenmiştir; yani "şakka" kelimesiyle Kuran'da vurgulanan olay gerçekleşmiştir Ayetten anladığımız kadarıyla bu olayın gerçekleşmesi kıyametin yaklaştığının bir habercisidir Zaten Peygamberimiz son Peygamber olduğu için, O'nun gelişi kıyametin yaklaştığını göstermekteydi, bu olay ise artık kıyametin daha da yaklaştığını haber vermektedir Fakat kıyametin gerçek vaktinin ne zaman olduğu ve bu yaklaşmanın ne kadarlık bir süreyi kapsadığını sadece Allah bilmektedir
İncelediğimiz 54 Kamer Suresi 1 ayetten Kuran'ın sonuna kadar 1389 ayet geçmesi çok ilginçtir çünkü Ay'a gidiş hicri takvime göre 1389 yılında gerçekleşmiştir Bunun dışında Ay'dan Apollo11'in kalkış anı da ilginçtir Bu an 1 54 01 (E D T)'dir Bu bölümde alıntıladığımız Kamer suresi 54 suredir Bu surenin 1 ayetinde bahsettiğimiz ifade geçmektedir (Yani 541) Uzay'da zamanın nasıl hesaplandığını ve bu zamanın doğruluğunu anlamak için Nasa'nın internet adresine bakabilirsiniz (Kuran'daki matematiksel verileri değerlendirdiğimiz kitabın ikinci kısmında Kuran'daki matematiksel kodun ve matematiksel uyumların tesadüfen oluşmasının imkansız olduğunu göreceğiz )
|