07-12-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Riyâzü's Sâlihîn'in Namaz Bölümü 18 Numaralı Hadisi
Riyâzü's Sâlihîn'in Namaz Bölümü 18 Numaralı Hadisi
18 İbni Mes'ûd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, bir adam bir kadını öptü Sonra Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip durumu haber verdi Bunun üzerine: "Gündüzün iki yanında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl Şüphesiz iyilikler kötülükleri giderir" [Hûd sûresi (11), 114] anlamındaki âyet nâzil oldu Adam:
- Bu sadece bana mı mahsus yâ Resûlallah, dedi? Resûl-i Ekrem:
- "Ümmetimin tamamı içindir" buyurdular
Buhârî, Mevâkît 4, Tefsîru sûre (11) 6; Müslim, Tevbe 39 Ayrıca bk Tirmizî, Tefsîru sûre (11)
Açıklamalar
İbni Mes'ûd'un bahsettiği bu kişinin kimliği hakkında şârihler çeşitli isimler verir Büyük bir ihtimalle o, Akabe biatlarında ve Bedir Gazvesi'nde bulunmuş olan Ebü'l-Yeser Kâ'b İbni Amr'dır Nitekim Tirmizî'nin rivâyetinde olay bizzat Ebü'l-Yeser'den nakledilmiş, kendisine hurma almak üzere gelen bir kadını içeride daha iyisi var diyerek kandırıp evine götürdükten sonra üzerine saldırıp öpmüştür Bu zatın isminin Tirmizî'de Ebü'l-Yüsr diye kaydedilmesi, bir okuma hatasından kaynaklanmış olmalıdır Kadının kimliği hakkında ise bir bilgiye sahip değiliz Sahâbîler, işledikleri bir suçu, günah veya hatayı, daha sonra pişman olarak cezası ne ise çekmek üzere Resûl-i Ekrem'e gelip haber verirlerdi Bu onların Allah korkusuna ve âhiret inancına ne kadar gönülden bağlı olduklarının bir göstergesi kabul edilmelidir Çünkü bu dünyada çekecekleri cezanın âhiretteki cezayı affettireceği veya hafifleteceği inancına sahiptiler Suçunu gizlemiş ve üzerinde kul hakkı kalmış olarak Allah'ın huzuruna çıkmak istemezlerdi Bu olay, bilinen örneklerden sadece biridir
Peygamberimiz, kendisine sorulan sorulara şayet o konuda daha önce bir vahiy gelmişse veya bildiği bir işse cevap verir, böyle olmadığı takdirde Cenâb-ı Hak'tan konuyla ilgili bir bilginin, bir hükmün gelmesini beklerdi Bu olay üzerine de vahyin gelmesini beklediğini hadisin bazı rivayet tariklerinden açıkça anlamaktayız Gelen âyet, öpmenin had yani cezayı gerektiren büyük bir günah veya büyük bir suç olmadığını, kılınan beş vakit namazın veya yapılan birtakım hayır ve iyiliklerin böyle küçük günahlara ve hatalara keffâret olacağını bildirmiştir Büyük günahlar ve kul hakkına taalluk edenler bunun dışındadır Çünkü onların cezaları ve hangi esaslar dahilinde tövbe edilirse affedileceği açıkça belirtilmiştir Âyette geçen "iyilikler kötülükleri giderir" hükmü bunları kapsamaz Bir sonra gelecek olan hadisten de açıkça anlaşıldığı gibi, Peygamberimiz de büyük günahlardan uzak durmak şartıyla, beş vakit namazın bu vakitler arasında işlenen küçük günahlara keffaret olacağını belirtmiştir
Kendisi hakkında hüküm indirilen sahâbînin bu hükmün kendisine has olup olmadığını sorması üzerine, Efendimiz'in bütün ümmeti kapsadığını bildirmesi, bir soru veya bir olay üzerine indirilen bir hükmün, aksi sabit olmadıkça bütün ümmeti bağladığı da böylece anlaşılmaktadır
Ayrıca bu âyetin, Kur'an'da beş vakit namaza delâlet eden ayetlerden biri olduğu kabul edilir Çünkü sabah, öğle ve ikindi namazları gündüzün iki ucunda, akşam ve yatsı namazları da gecenin gündüze yakın olan kısmındaki namazlardır
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Cinsel ilişki olmadığı sürece öpmek, sıkmak, tutmak ve sarılmak gibi suçlara terettüp eden şer'î bir had yoktur Bunlara ta'zir cezası verilir
2 Kendisinin helali olmayan bir kadını öpmek bir günah, bir suç ise de küçük günahlardan sayılır
3 Şer'î bir cezayı gerektirmeyen küçük günah ve hatalara beş vakit namaz, diğer ibadet ve tâatler, yapılan hayırlar ve iyilikler keffâret olur
4 Herhangi bir soru veya olay üzerine inmiş olan hüküm, bütün ümmeti kapsamına alır Prensipleştirilmiş fıkhî ifadeyle, sebebin husûsîliği hükmün umûmîliğine mâni değildir
|
|
|