Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
feshi, hacci, haccin, hadisler, kütübi, sitte, temettu

Kütüb-İ Sitte Hadisler - Hacc-İ Temettu Ve Haccin Feshi

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kütüb-İ Sitte Hadisler - Hacc-İ Temettu Ve Haccin Feshi



HACC-I TEMETTU VE HACCIN FESHİ


1265 - Abdullah İbnu Şakîk anlatıyor: "Hz Osman (radıyallahu anh) hacc sırasında temettuda bulunmayı yasaklıyor, Hz Ali de bunu emrediyordu Hz Osman, Hz Ali (radıyallahu anhümâ)'ye bir kelâm söyledi Hz Ali (radıyallahu anh): "Sen de biliyorsun ki biz, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la birlikte haccederken temettu haccı yaptık" dedi Hz Osman da: "Evet, ama biz korkuyorduk" dedi"

Müslim, Hacc 158,(1223); Nesâî, Hacc 50, (5,152)

İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), Hz Ebu Bekir, Hz Ömer ve Hz Osman (radıyallahu anhüm ecmain) hacc-ı temettu yaptılar Bunu ilk yasaklayan Hz Muâviye (radıyallahu anh) oldu"

Tirmizî, Hacc 12, (822); Nesâî, Hacc 50, (5,153,154)

1266 - Sa'd İbnu Ebî Vakkâs (radıyallahu anh) demiştir ki: "Biz Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile hacc-ı temettu yaptığımız zaman bu adam -ki Muâviye'yi kasteder- Urş'ta -ki Urş'la cahiliye devrndeki Mekke evlerini kasteder- kâfirdi"

Müslim, Hacc 164, (1225); Muvatta, Hacc 60,(1, 344); Tirmizî, Hacc 12, (823); Nesâî, Hacc 50, (5,152-153)

1267 - İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Veda haccında umre ile hacca kadar temettuda bulundu ve kurban kesti Kurbanını Zülhuleyfe'den itibaren beraberinde götürdü Menâsikin icrasına (umre için niyetli) başlayıp, umre telbiyesi getirdi Sonra hacc için telbiye getirdi Beraberindeki ashabı da umre ile hacca kadar temettuda (istifade) bulundu Hacc kafılesi içerisinde kurbanı olanlar da vardı, olmayanlar da

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Mekke'ye geldiği zaman halka hitâben: "Kimin kurbanı varsa, haccını tamamlayıncaya kadar ihramdan çıkmasın, kimin kurbanı yoksa tavaf ve sa'yini yapsın, saçını kısaltarak ihramdan çıksın Sonra hacc için tekrar ihrama girip kurbanını kessin, kim kurban bulamazsa hacc sırasında üç gün, evine dönünce de yedi gün olmak üzere (on gün) oruç tutsun" buyurdu"

Buharî, Hacc 104; Müslim, Hacc 174, (1227); Ebu Dâvud, Hacc 24, (1805); Nesâî, Hacc 50, (5,151-152)

1268 - İkrime anlatıyor: "İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ)'a müt'atul-hacc'dan sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Veda haccında, Muhacirler, Ensarîler ve Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın zevceleri hep ihrama girdiler, biz de girdik Mekke'ye geldiğimiz zaman Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Kurbanlık nişanlıyanlar hariç, herkes hacc için giydiği ihramı umreye çevirsin" diye emretti Biz de Beytullah'ı tavaf etik Safâ ve Merve'de sa'y yaptık (İhramdan çıkarak) kadınlarımıza geldik, elbiselerimizi giydik Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Şunu da söylemişti:

"Kim kurbanlık nişanlamışsa, kurbanlığı mahalline varıncaya kadar ihramdan çıkmasın!" Terviye akşamında (yani Zilhicce'nin 8 günü) bize hacc için ihrama girmemizi emretti (Harem bölgesinin dışına çıkarak ihramlarımızı giyerek hacca başlayıp) menâsiki tamamladığımız zaman Mekke'ye geri gelip Beytullah'ı, Safâ ve Merve'yi tavaf ettik Böylece haccımız tamamlanmış, âyet-i kerimenin buyurduğu üzere (Meâlen): "Haccı da umreyi de Allah için tam yapın Fakat (herhangi bir sebeple bunlardan) alıkonursanız, ohalde kolayınıza gelen kurban gönderin" (Bakara 196) üzerimizde kurban borcu kalmıştı"

Buharî, Hacc 37 (Buharî bunu bab başlığında ta'lik (senetsiz) olarak kaydetmiştir

1269 - Ebu Zer (radıyallahu anh) demiştir ki: "Haccda mut'a sadece Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)'in ashabına hastır"

Müslim Hacc 189, (1224); Ebu Dâvud, Menâsik 25, (1808); Nesâî, Hacc 77, (5, 179-180); İbnu Mâce, Hacc 42, (2984)

1270 - Ebu Dâvud'daki rivayette şöyle denmektedir: "Ebu Zer (radıyallahu anh), hacca niyetle ihram giyip sonradan bunu umreye çevirenler hakkında şöyle diyordu: "Bu, sadece Hz Peygamber'le haccedenlere has bir ruhsattı"

Ebu Dâvud, Menâsik 25, (1807); İbnu Mâce, (Hacc 42, (2985)


1271 - Ebü Cemre anlatıyor: "İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ)'a mut'à'dan sordum; bana onu yapmamı emretti, haccda kesilen kurbandan sordum "Bu hususta, dedi, deve veya sığır veya davar veya kana ortak olmak imkânları var (bunların hepsi meşrudur)"

Ebü Cemre der ki: "İnsanlar mut'ayı mekruh addediyorlardı (Eve gelip) uyudum Rüyamda birisini gördüm (bana gelip): "Makbul umre, mebrür hacc!" diye müjdeledi Hemen İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ)'a gelip haber verdim Bana: "Allahu ekber! Ebu'l-Kâsım (aleyhissalâtu vesselâm)'ın sünneti!"dedi"

Buharî, Hacc 102; Müslim, Hacc 204, (1242)

1272 - İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) demiştir ki: "Kim hacc aylarında umre yapar, sonra Mekke'de hacc zamanı gelinceye kadar ikamet ederse bu kimse, hacc da yaparsa mütemettidir Bu durumda kolayına gelen bir kurban kesmesi vacib olur Eğer kurban bulamazsa, üç günü hacc sırasında, yedi günü de döndüğü zaman olmak üzere (on gün) oruç tutar "

İmam Mâlik der ki: "Bu hüküm, o kimsenin hacc zamanına kadar orada ikamet etmesi ve aynı sene içinde hacc yapması halinde câridir"

Muvatta, Hacc 62, (1, 344)

Muvatta'nın bir diğer rivayetinde der ki: "Allah'a yemin olsun, haccdan önce umre yapıp (bu sebeple) kurban kesmem, haccdan sonra Zilhicce ayında umre yapmamdan daha sevimlidir"

1273 - Abdurrahmân İbnu Harmele el-Eslemî anlatıyor: "Bir adam gelip Said İbnu'l-Müseyyib'e: "Haccdan önce umre yapayım mı?"diye sormuştu Şöyle cevap verdi:

"Evet, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) haccetmezden önce umre yaptı"

Muvatta, Hacc 57, (1, 343)

1274 - İbnu'l-Müseyyeb anlatıyor: "Ömer İbnu Ebî Seleme, Hz Ömer (radıyallahu anh)'den, Şevvâl ayında umre yapmak için izin istediO da izin verdi İbnu Ebî Seleme umre yapıp ailesine döndü, haccetmedi"

Muvatta, Hacc 58, (1, 343)

1275 - Hz Aişe (radıyallahu anhâ) şöyle demiştir: "Oruç, umre yapıp hacca kadar temettuda bulunup da hacc için ihrama girmesinden arefe gününe kadar kurban bulamayan kimse içindir Eğer orucu tutmazsa, Minâ günlerinde tutar" İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) de böyle hükmediyordu

Muvatta, Hacc 255, (1, 426)

1276 - Hz Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "(Veda haccında),Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ve ashabı (radıyallahu anhüm), hacc için ihrama girdikleri vakit, Resûlullah ile Talha hariç, hiç kimsenin kurbanlığı yoktu O sırada Hz Ali, beraberinde bir kurbanlık olduğu halde Yemen'den geldi Ve derhal: "Ben de Resûlullah'ın niyet ettiği şeye niyet ederek ihram giydim" deyip katıldı

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ashabına bu hacclarını umreye çevirmelerini, tavaf yapmalarını, (sa'y yapmalarını), beraberinde kurbanlığı olanlar hariç saçlarını kısa keserek ihramdan çıkmalarını emretti

Bir kısmı itiraz ederek: "Yani henüz cenabetken Mina'ya mı gideceğiz?" dediler Bu söz Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e ulaşmıştı: "Geride bıraktığım işlerimi tekrar bulsaydım kurban getirmezdim Eğer, beraberimde kurbanlığım olmasaydı, ben de ihramdan çıkardım" dedi44)

Bu sırada Hz Aişe (radıyallahu anhâ) hayız oldu Beytullah'ı tavaf hâriç, haccın bütün menâsikini yerine getirdi Temizlenince de tavafı yaptı Dedi ki:

"Ey Allah'ın Resûlü! Sizler hem umre hem de hacc yapmış olarak burdan ayrılacaksınız, ben ise sadece haccla ayrılacağım!"

Bunun üzerine Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) oğlan kardeşi Abdurrahman İbnu Ebî Bekr (radıyallahu anhümâ)'e, Hz Aişe'yi (Harem bölgesinin dışında yer alan) Ten'im'e götürmesini emretti (Hz Aişe adıyallahu anhâ) orada ihram giyerek) haccdan sonra umre yaptı" 45)

1277 - Buharî'nin bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: "(Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), Mekke'ye gelince ashabına:"İhramınızdan çıkın Önceki niyetinizi müt'aya çevirin!" dedi Ashab:

"Biz önce "hac" diye ismen belirterek niyet etmişken, şimdi nasıl müt'aya çevirebiliriz?" diye itiraz ettiler Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) :

"Ben size ne söylüyorsam onu yapın Eğer kurbanlık getirmemiş olsaydım, size emretmiş bulunduğumu ben de yapardım Ancak, kurbanım (Mina'daki kesim) mahalline ulaşmadan ihramlıya haram olan şeylerden hiçbirisi bana helâl olmaz!" dedi Bunun üzerine Ashab-ı Kiram Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın emrini yerine getirip ihramdan çıktılar"

1278 - Yine Buharî'nin bir başka rivayetinde şu ziyade yer alır: "Biz Mekke'ye Zilhicce ayının dördünde gelmiştik Müslim in bir rivayetinde şu ibâreye de yer verilmiştir: "Bize ihramdan çıkmamız, hacc için yaptığımız niyyetin umreye çevrilmesi emredilmişti Bu, bize çok imkânsız bir emir geldi ve hepimizin canını sıktı Memnuniyetsizliğimiz Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a ulaştırıldı Ona semâvî bir şey (haber) mi ulaştı, insanlardan mı bir şey ulaştı bilemiyoruz, her ne ise, bize şu hitabda bulundu:

"Ey nâs, ihramdan çıkın Eğer beraberimde kurbanlığım olmasaydı,ben de sizin gibi yapardım!" (Resûlullah'ın bu kesin emri üzerine) ihramdan çıktık Hatta hanımlarımızla münasebet-i cinsiyede bile bulunduk İhrama girmemiş olan bir kimsenin yaptığı her şeyi yaptık Bu hal terviye gününe (Zilhicce'nin sekizinci günü) kadar devam etti O gün gelip, Mekke'yi arkada bıraktığımız vakit, hacca niyet ederek ihrâma girdik"

1279 - Müslim'in diğer bir rivayetinde şöyle denir: "Biz, hacc-ı ifrad için ihram giyip Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la birlikte ilerledik Hz Aişe (radıyallahu anhâ) de umre için ihrama girdi Seref'e gelince Hz Aişe hayız oldu (Mekke'ye) gelince Kâbe'yi, Safâ ve Merve'yi tavaf ettik Sonra, beraberinde kurbanlık olmayanların ihramdan çıkmaları emredildi

"Neleri nefsimize helâl edeceğiz?" diye sorduk Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"(İhramlıya yasak olan) her,şeyi!" dedi Bunun üzerine kadınlarımızla da yattık, kokular süründük, elbiselerimizi giydik (Bunların hepsini yaparken) bizimle arefe (yani hacc ihramı giyme) günü arasında sadece ve sadece dört gece vardı

Sonra terviye günü (Zilhicce'nin 8'i) tekrar ihrama girdik Bir ara Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Hz Aişe (radıyallahu anhâ)'nin yanına girmişti, onu ağlıyor buldu

"Neyin var?" diye sordu

"Hayız oldum, herkes ihramdan çıktı, ben çıkamadım, tavafımı da yapamadım Herkes artık (umresini tamamladı), hacc için (Arafat'a)çıkıyor!" diyerek yakındı Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Bu hal, Cenab-ı Hakk tarafından Âdem (aleyhisselam)'in kızlarına yazılmış bir kaderdir, (sana mahsus bir kusur değil) Sen de, (ihrama giren herkesin yaptığı gibi) yıkanı ve hacc için ihrama gir' dedi O da öyle yaptı (Mina, Arafat ve Müzdelife'deki) vakfelerin hepsine katıldı Hayızdan temizlenince de (ifâza) tavafını yaptı (Bunlar bittikten sonra Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Hz Aişe (radıyallahu anhâ)'ye:

"Artık hem haccını hem de umreni yapmış, her ikisinin de ihramından çıkmış oldun!" dedi Hz Aişe (radıyallahu anhâ):

"Ancak benim içimden Beytullah'ı tavaf etmeden hacc yaptığım hissi geçiyor" dedi Bunun üzerine (oğlan kardeşine seslenerek):

"Ey Abdurrahman (kızkardeşin) Aişe yi Ten'îm'e götür, orada umre için ihrama girsin!" dedi Bu vak'a Hasbe gecesi cereyan etmişti Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) mülâyim bir insandı Hz Aişe (radıyallahu anhâ) birşey arzu etti mi onun arkasını takip eder (yerine getirirdi)"

1280 - Müslim'in bir diğer rivayetinde şöyle denir: " Deve ve sığırda ortak olmamız emredildi Bizden her yedi kişi bir deveye iştirak edecekti"

Yine Müslim'in bir başka rivayetinde: "Ne Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), ne de Ashab (radıyallahu anhüm), hiç kimse, Safâ ile Merve arasında ilk tavafın dışında başka bir tavaf yapmadı" denmiştir


1281 - Ebu Dâvud ve Nesâî'de şu ziyade gelmiştir: "Sürâka İbnu Mâlik (radıyallahu anh):

"Ey Allah'ın Resûlü, bu sene (hacc sırasında) yaptığımız temettu bu yıla mı has, bundan sonra her haccda ebediyen yapılacak mı?" diye sormuştu Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Elbette, ebediyen yapılacaktır!"cevabını verdi" (48)

Buharî, Hacc 81,32, 34, 35, Umre 6, 15, Meğâzî 61, Temennî, 3, 27; Müslim, Hacc 1213-1216 arasındaki rivayetler); Ebu Dâvud, Menâsik 23, (1785-1789 arasındaki rivayetler); Nesâî, Hacc 77,(5,178-179)

1282 - Buhari, Müslim, Ebu Dâvud ve Nesâi de kaydedilen bir rivayette İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) demiştir ki: "(Cahiliye Arapları) hacc aylarındaki umreyi yeryüzünde işlenebilen günahların en büyüğü biliyorlardı Keza Muharrem ayını da Safer diye isimlenirip: "Bere iyileşip eser kalmadığı ve Safer ayı çıktığı vakit umre yapmak isteyene umre helâl olur" diyorlardı Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ve Ashab-ı Güzîn (radıyallahu anhüm)'i, hacc için ihrama girmiş olarak 4 Zilhicce sabahı (Mekke'ye) geldiler (Gelir gelmez) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), hacc niyetlerini umreye tahvil etmelerini emretti Bu, Ashab nezdinde büyük bir hâdise oldu

"- Ey Allah'ın Resûlü, neleri helal addedeceğiz?" diye sordular "Bütün (ihram haramları) helâl olacak!" diye cevap verdi"

Nesâî'deki rivayette: Eser yerine veber (yün) denmiştir Mâna: "Yün çoğalınca" olur Keza "Safer ayı çıkınca" tâbirinden sonra: "Veya şöyle dedi: Safer ayı girince" tâbiri ilâve edilmiştir

(Buharî, Hacc 34, Menâkıbu'1-Eâr 26; Müslim 198, (1240,1241); Ebu Dâvud, Hacc 80, (1987), Menâaik 23, (1792); Nesâî, Hacc 77,108, (5,180,181, 201, 202)

1283 - Müslim ve Tirmizî'de şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Umre, kıyamete kadar hacca dahil oldu:Yani, umre ameli, hacc-ı kıran yapmak isteyenin hacc ameline dahil oldu"

Müslim, Hacc 203, (1241); Tirmizî, Hacc 89, (932)

1284 - Hz Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Biz hacc aylarında, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la birlikte, hacc için ihrama girmiş olarak, hacc gecelerinde yola çıkıp Seref nâm yere indik Orada Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Kimin beraberinde kurbanlığı yoksa, haccını umre yapmak isteyen umreye çevirsin Beraberinde kurbanlığı olan bunu yapmasın" dedi Hz Aişe sözünde devamla der ki: "Ashab'tan bazısı umreye niyet etti, bazısı da terketti Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile, gücü yerinde olan bazısının yanında kurbanlığı vardı

(Bir ara) Resûlullah yanıma gelince beni ağlar buldu

"Niye ağlıyorsun?" diye sordu

"Ben ashabına söylediklerini işittim ve umre yapmaktan engel olundum!" dedim Bunun üzerine:

"Neyin var?" diye tekrar sordu

"Namaz kılamıyorum (hayız oldum)" dedim

"Bu sana zarar vermez Sen Hz Âdem (aleyhisselâm)'in kızlarından bir kadınsın Allah öbürlerine yazdığı kaderi sana da takdir etti, bu bir kusur sayılmaz Sen haccına devam et Cenab-ı Hakk inşaallah, umreyi de sana nasib edecek" dedi

1285 - Bir diğer rivayette Hz Aişe (radıyallahu anhâ) şöyle der: "Hayız halim Arefe gününe kadar devam etti, o gün temizlendim Ben de sadece umreye niyet etmiştim Resûlullah saçımı çözüp taramamı, umreyi bırakıp, hacc niyetiyle ihrama girmemi emretti Emrini yerine getirdim ve haccımı eda ettim"

1286 - Hz Aişe bir başka rivayette şöyle der: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la birlikte çıktık, kurban günü Mina'ya geldik Ben (orada) temizlendim Sonra Mina'dan çıktım Beytullah'a koştum Sonra, Resûlullah'la birlikte nefr-i âhir (teşrik günlerinin üçüncüsü, yani bayramın dördüncü günü = onüç Zilhicce) günü çıktık, Muhassab'a indik Abdurrahman (radıyallahu anh)'ı çağırdı ve:

"Kızkardeşini Harem bölgesinden çıkar (Ten'm'e kadar götür Orada) umre için ihram giysin Umreyi yapınca buraya gelin, sizi dönünceye kadar burada bekliyorum!"dedi Ben ayrılıp (Ten'im'e gidip ihram giydim, umre yaptım) tavaftan boşalınca, seherde yanına geldim Yola çıkma emri verdi Herkes göç yükleyip Medine'ye müteveccihen hareket etti"

1287 - Bir başka rivayette şöyle denmiştir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Beytullah'a uğrayıp sabah namazından önce tavaf etti, sonra Medine'ye hareket etti"

1288 - Bir başka rivayette şöyle denmiştir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte yola çıktık Bazılarımız umre niyetiyle ihrama girdi, bazılarımız hem hacc hem de umre niyetiyle ihrama girdi, bazılarımız da sadece hacc niyetiyle ihrama girdi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) da sadece hacc için ihrama girmişti Umre için ihrama girenler, (Vemreyi yapınca) ihramdan çıktılar Hacc için ihrama girenler veya hacc ve umre için ihrama girenler, yevm-i nahr'e (kurbanın birinci gününe) kadar ihramdan çkmadılar

( Buharî, Umre 6, 8, 9, Hayz 1, 7, Hacc 3,33, 81, Edâhî 3, 10; Müslim, Hacc 111-135, (1211-1212); Muvatta, Hacc 223-224, (1,410-412); Ebu Dâvud, Menâsik 23, (1778-1783); Nesâî, Hacc 77, (5, 177-178), Tirmizî, Hacc ,91, (934)

1289 - Ebu Dâvud'un bir rivayetinde şöyle denir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Ey Abdurrahman! Kızkardeşini devenin arkasına al, Ten im,den itibaren umre yaptır Tepelikten inip oraya vardın mı ihrama girsin Zîra yapacağı, kabul görecek bir umredir "

Ebu Dâvud, Menâsik 81, (1995)

1290 - Ebu Müsâ (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Bathâ'da mola vermişken yanına uğradım Bana: "Neye niyetle ihrama girdin?" diye sordu: Ben: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın niyeti ile niyetlendim" dedim Ban:

"Kurbanlığın var mı?" diye sordu Ben:

"Hayı!" dedim:

"Öyleyse, dedi Beytullah'ı, Safâ ve Merve'yi tavafet ve ihramdan çık!"

Resûlullah'ın bu söylediklerini yaptım Ailemden bir kadına uğradım Saçlarımı tarayıp, başımı yıkayıverdi

Ben Hz Ebu Bekir (radıyallahu anh)'in halifeliği sırasında, halka bu şekilde fetva veriyordum O öldü, yerine Hz Ömer (radıyallahu anh) halife olu Onun zamanında, bir hacc mevsimiydi Ben (hacc için hazırlığa) kalkmış olduğum sırada bir adam gelip:

"Fetvalarında teennili ol Emîrü'1-mü'minînin hacc mevzuunda neler ihdas edeceğini bilemezsin!" dedi Ben de:

"Ey insanlar, ben, kime haccla ilgili bir fetvâ vermiş idiysem, teennili olsun İşte mü'minlerin emîri size geliyor Onu imam edinin, ona uyun!" dedim Hz Ömer (radıyallahu anh) gelince kendisine:

"Ey mü'minlerin emîri, kulağıma gelen nedir"? Hacc menâsikiyle alâkalı yeni şeyler mi ihdâs ettiniz?" diye sordum Bana:

"Eğer Allah'ın kitabıyla amel edeceksek, bak Allah'ın kitabı ne diyor: "Haccı da, umreyi de Allah için tam yapın" (Bakara 196)emrediyor Eğer Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın sünneti ile ameledeceksek O: "Menâsikinizi benden alın" diyor ve kurbanlığı, yerine(Mina'ya) ulaşıncaya kadar ihramdan çıkmıyor"

Buharî, Umre,11, Hacc 32,34125, Megâzî 60, 77; Müslim, Hacc 154, (1221); Nesâî, Hacc 5, (5,153)


1291 - Müslim ve Nesâî'de gelen bir diğer rivayette şöyle denir: "Ebü Müsa hacc-ı temettuya fetva veriyordu Hz Ömer (radıyallahu anh) ona: "Biliyorum ki Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ve ashabı bunu yaptılar Ancak ben, halkın Erâk 51) denilen yerde kadınlarla cima ederek, sonra başlarından su damlar bir halde hacc yapmaya gitmelerini uygun bulmadım" dedi"

Müslim, Hacc 157, (1222); Nesâî, Hacc 50, (5,159)

1292 - Berâ (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), Hz Ali'yi Yemen'e emir olarak gönderdiği zaman ben onun yanında idim Onunla beraber ben de (altın) kaplar elde ettim Hz Ali (radıyallahu anh), (Yemen'den) Resûlullah'ın yanına gelince, HzFatıma'nın, (boyalı elbiseler giymiş), evi de (hâlâ kokmakta olan) bir tütsü ile tütsülemiş olduğunu gördü (Bu kıyafet ve bu tütsünün yasak olduğu hacc döneminde karşılaştığı bu manzaraya Ali) kızdı Hz Fâtıma: Niye kızıyorsun? Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ashabına (ihramdan çıkmalarını emir buyurdu, onlar da ihramdan çıktılar" dedi (Bunun üzerine Hz Ali, zevcesine: "Ben zaten Resûlullah'ın niyyeti ile ihrama girmiştim" dedi ve) Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e uğradı Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Sen ne yaptın ?" diye sordu Hz Ali:

"Resûlullah'ın niyeti ile niyetlendim"deyince Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Ben kurbanlık getirdim ve hacc-ı kırana niyet ettim"diye açıklamada bulundu ve Hz Ali (radıyallahu anh)'ye şu emri verdi:

"Altmış yedi -veya altmış altı- deve kes Develerden otuz üç -veya otuz dört- tanesini kendin için ayır ve develerden her birinden bir parça da (benim için) ayır"

Ebu Dâvud, Menâsik 24, (1797)

1293 - Hz Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Zülhuleyfe'de geceledi Sabah olunca (devesine) bindi Devesi onu Beydâ'da havaya kaldırınca, Allah'a hamdetti, tesbih etti, tekbir getirdi, tahlil getirdi Sonra hacc ve umre için (niyet edip) telbiye getirdi Halk da her ikisi için (niyet edip) telbiye getirdi (Mekke'ye) gelince halka emretti, onlar da ihramdan çıktılar Bu hal terviye gününe (Zilhicce'nin 8'i) kadar devam etti Terviye günü hacc için ihrama girip telbiye getirdiler Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) haccı îfa edince kendi eliyle ayakta olduğıu halde, yedi deve kesti"

Ebu Dâvud, Menâsik 24,(1796); Nesâî, Hacc 143, (5, 225)

1294 - Bilal İbnu'1-Hâris (radıyallahu anh)'in yaptığı bir rivayette şu ibare mevcuttur: "Ey Allah'ın Resûlu, hacc (için yapılan niyet)'ı umreye çevirmek sadece bize mi hastır, yoksa bizden sonrakiler için decâiz olacak mıdır?" diye sordum Bana şu cevabı verdi:

"Bu sadece size hastır (Sizden sonraki Müslümanlara câiz değildir)"

Ebu Dâvud, Menâsik 25, (1808); Nesâî, Hacc 77, (5,179)

Nesâî, Bilâl İbnu'l-Hâris'ten sadece (sadedinde olduğumuz) feshu'l-hacc hadisini tahric etmiştir Feshu'l-hacc: Kişinin önce hacca niyet etmesi, fakat sonradan bunu umreye çevirmesi, umre yapınca ihramdan çıkması, tekrar hacc için ihrama girmesidir

1295 - İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) demiştir ki: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) umre için, ashabı da hacc için ihrama girdi"

Ebu Dâvud, Menâsik 24, (1804); Müslim,Hacc 196, (1239); Nesâî, Hacc 77, (5,178)

1296 - İkrime İbnu Halid el-Mahzümî diyor ki: "İbnu Ömer (radıyallahu anh)'e haccdan önce yapılan umre hakkında (caiz mi, değil mi diye) sordum Bana:

"Yapmakta bir beis yok Bizzat Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)haccdan önce umre yapmıştı" cevabını verdi"

(Buharî, Umre 2

1297 - Yine Buharî'nin, İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ)'tan kaydettiği bir rivayette şöyle denir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), insanlara (haccın İslâm'a uygun olan) âdâbını öğretmesi ve Resûlullah adına tebligatta bulunması için Hz Ebu Bekir'i hacc emîri olarak gönderdi Hac kafilesi Arafat'a Zülmecaz cihetinden vasıl olunca Kâbe'ye yaklaşmadı, fakat Zülmecaz'a doğru yöneldi Böyle yapışı, hacca umre ile niyet etmemiş olmasından ileri geliyordu"

1298 - İbnu'l-Müseyyeb anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın ashabından bir adam, Hz Ömer (radıyallahu anh)'e gelerek, huzurunda, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın ölmüş bulunduğu hastalığı sırasında, haccdan önce yapılan umreyi yasaklarken Resûlullah'ı işittiğine dair şehâdette bulundu"

Ebu Dâvud, Menâsik 23, (1793)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.