Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
efendisi, güllerin

Güllerin Efendisi

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Güllerin Efendisi



Güllerin Efendisi



Güllerin Efendisi

Esselatü vesselamü aleyke ya RASULALLAH


Esselatü vesselamü aleyke ya HABİBALLAH
Esselatü vesselamü aleyke ya Seyyidel evveline vel'ahirin Ve selamün alel mürselin

Rahman'ın günahkâr, aciz, gâfil, gözü yaşlı kulundan mektup
Sana mektup yazmak ha! Sana seslenebilmek Sana hasret çekemeden, sana layıkıyla ümmet olamadan Günahlarımla seni üzerek Yaratılan her zerremin senin aşkınla yandığını idrak edemeden, utanmadan, sıkılmadan sana mektup yazmak ha!
Affet YA RASULALLAH (sav)
Affet sultanım Cüretimi bağışla

Bir gün seni özlemiş, sana olan hasretiyle yanmış tutuşmuş bir güzel kul tanıdım, yemek ikram etmişlerdi ona Rabbim'in nimetlerine hamdederek başladı Yüzündeki o parlaklık ne güzeldi Ama gözlerinin altındaki kızarıklık, alnındaki kıvrımlar, sakalındaki bembeyaz kıllar, şakaklarına yağan karlar bir şeyler haykırıyordu sanki YA RASULALLAH Ümmetinden bir kul, Rahman'ın bir kulu Gülüyordu çehresi, Nur saçıyordu Yemek yiyorduk hep beraber, çok lezzetliydi Dudaklarında daima bir kıpırdama vardı, yemek yerken zorlanıyor zor yutkunuyordu, dertli kul Yüzüne her bakışımda gözlerinin daima artan ışıltısı dikkatimi çekti Ve birden ak düşmüş sakallarına doğru iki damla gözyaşını yolculuğa çıkardı Ağlıyordu ihtiyar amca, gözyaşlarını saklamak ihtiyacı hissediyordu Ama gözleri coşmuştu bir kere, yemeği bırakıp yanına oturdum Amca dedim:
- Rahatsız mısınız? Birşeyiniz mi var?
- Hayır evladım iyiyim, sağol, dedi
- Peki amca, niye ağlıyorsun? dedim
- Peygamberimiz (sav) aklıma geldi birden Onu düşündüm ve ağlayıverdim kusura bakma

Gözünün yaşını sildi, Elhamdülillah dedikten sonra çekildi sofradan Kenarda bucakta bir yere oturdu, elinin tersiyle gözlerini siliyordu ve cebindeki mendilini arıyordu Ben de kalktım sofradan yeni demlenmiş çaydan getirdim ihtiyar amcama Çayı karıştırırken elleri titriyor ve dudaklarını büzüyordu Mendiliyle tekrar sildi gözlerini Çayını içti ve Rabbim'in selamı ile müsaade isteyerek ayrıldı yanımızdan

Düşünce idrakini yitirmiş bir hal içinde düşünüyordum Adamcağız yemek yerken seni anıyor ve ağlıyordu YA RASULALLAH (sav) Sana yakın olmanın verdiği coşkuydu gözyaşları Senin ümmetinden bir kul Nasıl oluyor da seni görmeden, kokunu almadan, mübarek ellerini öpmeden sanki yanıbaşındaymışın gibi seninle yaşıyor Bende anlamalıydım, çözmeliydim bu sırrı
Seni YA RASULALLAH (sav) evet seni tanımam, bilmem gerekiyordu Ashab'ı Kiram efendilerimizin hayatından başladım işe Onların hayatlarını okuyarak sana ulaşmalıydım YA RASULALLAH (sav), okudum Ebu Bekir Sıddîk, Ali bin Ebû Tâlib, Hz Ömer, Hz Osman, Hz Tâlhâ, Hz Bilâl, Sa'd bin Ebî Vakkas, Hz Hamza, Abdullah bir Revaha, Ebu Hureyre, Muaz bin Cebel;Hepsini okudum YA RESULALLAH (sav)

Şimdi seni okuyorum, Halık'ı zül celâl Rabbim'in sevgilisi, biricik kulu Senin nur'unun hürmetine var olan ben seni arıyorum YA RASULALLAH (sav) Ömrümün sonuna kadar her nerede ve ne zaman olursa olsun seni hakkıyla tanıyamayacağımı biliyorum Ben Senin deven Kusva'ya âşık oldum efendim Dayandığın hurma kütüğünün yerinde olabilmek için bin canım olsun feda ederdim Yeter ki inleyeyim, sen beni okşarsın susarım Yanımdan ayrılırsan tekrar inlerim YA RASULALLAH (sav)
Ebu Hureyre (ranh) sıcak bir günün öğle vaktinde evinden çıkıp mescidine gelmişti Sende oradaydın YA YARASULALLAH (sav) Açlıktan evlerinde duramayıp mescidine sana koşmuşlardı Sen de aç idin Günlerdir bir şey yememiş, açlıktan zayıf düşmüştünüz Hendek günü karnına iki taş bağlayan da sendin YA RASULALLAH (sav) Bir deri parçasını temizleyip kızarttıktan sonra açlığını dindiren Sa'd bin Ebî Vakkas (ranh) değil miydi EFENDİM Bir hurma tanesini annesine saklayan Ebu Hureyre değil miydi? Bir avuç arpa ekmeğiyle yetinen HA BİBULLAH sendin efendim Ya ben midemin doluluğunun sarhoşluğuyla seni unutan ben değil miyim? Abdullah bin Revaha (ranh) gibi elimdeki kemik parçasını fırlatıp "ben hâlâ bu dünyada yaşıyor muyum diyebilir miyim?" Senin ölümünle Hz Bilâl (ranh) susmuştu Bir daha Ezan okumayacaktı Kızgın çölde kayalar altında inlerken EHAD, EHAD diyerek senin nurunu görmüyor muydu YA RASULALLAH (sav)
Sana nasıl kavuşacağız bilemiyorum Günahlarımın derdiyle, hasretinin yangınıyla Aşkının ateşiyle, sana ümmet olmanın sevinciyle arzediyorum halimi Sana gelmek var ölmeden önce Şehrinde narına yanıp kül olmak var Sana geldikten sonra bir de geri dönmemek olsa (inşa) yanında kalsam, ayak bastığın yerlere gömülsem Kıyamete kadar yanında olsam Toprağın altında dahi alırım kokunu YA RASULALLAH (sav)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.