![]() |
Abelard Ve Heloise'in Mektupları 2 |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Abelard Ve Heloise'in Mektupları 2aşk mektupları - aşk hikayeleri - yaşam hikayeleri Abelard’dan Heloise’e Keşke hiç yazmasaydın ![]() Keşke ölüp gitseydi aşkın ![]() Ölüp gitseydi de zaman alıp götürseydi benimkini de birlikte ![]() Biricik umudumuz bu ![]() Ne beyhude, ne nafile arar dururlar aşkı, erkeklerle kadınlar ![]() Sanırlar ki, huzura kavuşacaklar, mutlu olacaklar bulduklarında, ya da haz duyacaklar ![]() Oysa biz bulmuştuk onu, yakaladık; ama nasıl da farklıyız Sen de biliyorsun, ben de: Böyle bir aşk kaynağıdır acılarımızın ![]() Böylesine yaşanmazsa aşk, aşk değildir ![]() Öykünmedir, özentidir ![]() Yapay bir güldür ancak ![]() Öylece yaşayıp gider çoğu ![]() Belki yaşayabilmelerinin tek yolu bu… Zira bizim aşk diye bildiğimiz aşk,çekilmesi çok zor bir acı ![]() Peki, amacı ne? Bazen düşünüyorum da, aşk varlığımızın doğum sancısı değil mi? Ağına düşürdüğü biz sefil yaratıklar, ya da insana olan aşkımızı Tanrı’ya yönelteceğiz ![]() Az kişiye nasip olmuş bir yeniden doğuş bu ![]() Böyle doğmak isterdim, çünki aşkım ölümüm oldu benim ![]() Şairlik taslamıyorum ![]() ![]() Halini anlat diyorsun ![]() İşte anlattım ![]() Aslında biliyorum neyi merak ettiğini ![]() Nerede yaşıyorum? Çalışıyor muyum? Yazıyor muyum? Artık Aziz Gildas Manastırının başrahibi diyorlar bana ![]() Biliyorsun manastır yalçın kayalıklarda ![]() Hücremden dalgalar görünüyor, bakarsam ![]() Bakıyorum, ama görmüyorum ![]() Boğalar gibi saldırıyor azgın dalgalar, serpintileri kadirşinas kumsala vuruyor ![]() Güneş doğudan yükseliyor umutsuzca ve boynu bükük, çekip gidiyor batıdan ![]() Bulamıyorum… Güzellik canımı sıkıyor ![]() Doğa avutmayı beceremiyor ![]() Okurken seni düşünüyorum ![]() Yalnızken sana dalıyor düşüncelerim ![]() Dualarda bile aklım sende kalıyor ![]() İşte halim böyle ![]() ![]() Sen açığa çıkardın işte ![]() Sebebi sen olduğuna göre, Başka kime dökecektim içimi? Düşmanımsın; kaçıyorum senden ![]() And içtim unutacağım seni ![]() Bu aşkın sonunu getiremeyeceğiz, anladım ![]() Bu denli değerli bir şey solup gideceğine ellerimde, en iyisi kestirip atmak dedim kendi kendime ![]() Birbirimize veremediğimiz teselliyi, felsefede, dinde arıyorum şimdi ![]() Sana duyarlı olan yüreğimi yatıştırmaktı niyetim ![]() Ama beceremedim ![]() Tam tersi oldu: ayrılık, boşluk, sofuluk, tutkuya daha da yaklaştırdı beni ![]() Hergün seni unutacağım diye yeminler ediyorum, sonra seni düşünürken kendime yakalanıyorum ![]() Zaaflarıma kızıp köpürüyorum, sonra iyi ki zayıfım diye şükürler ediyorum ![]() Aşkımın mayalandığı yerin bir erdem yuvası olması, ne amansız bir çelişki değil mi? Uzun, ıssız saatlerde sesleniyorsun bana ![]() O yalnızlık, yapayalnızlık, seni tuttuğu gibi yanıbaşıma getiriyor ![]() Diyorum sana; düşmanımsın! Gaddarlığına sığındığım, merhametsiz düşmanım… Nefret ediyorum senden, sana aşığım ![]() Senden soğumak için bütün yakarışlarım ![]() Çünki biliyorum ki aşkımız için umut kalmadı ![]() Oysa aşabiliriz tutkularımızı ![]() Tanrı’ya yöneltebiliriz umutlarımızı ![]() Nasılda cılız, ahlaksız, üstelik budalayız, sevdamızı adayamazsak inancımıza ![]() Yalnız o inanç koruyabilir bizi ![]() Biz ki, sıradan bir yazgının –ve insanoğlunun- bir darbesiyle savrulmuşuz, kopmuşuz, inançtan başka kim birleştirebilir ikimizi? Şimdi iki efendin var oysa ![]() Bense ne kadar teslim olduysam da sana, anılar bırakmıyor peşimi, senin kadar sadık metres gibi “Efendim” diyordun bana ![]() Kafanın içini işe yaramaz laflarla, lüzumsuz sayılarla doldurduğum, o saatleri hatırlıyormusun? Ne söylediklerimi dinledin, ne ben hissettiklerimi söyledim ![]() Nasıl öğrettin öğretmenine gözlerinle dersini, nasıl da hızlı öğrendi öğrencin, dudaklarınla birleşmeyi ![]() Sen saflığınla, bense özgürlüğümle, ödedik işte o derslerin bedelini, benden intikam alınca dayın ![]() Ha… Dayın diyorsam da gerçekten dayın mı bilmem ![]() Ama bana öyle geliyor ki, kıskançlığı kan bağından değildi ![]() Elde etmek istiyordu seni ![]() Şu aşkın kudreti kaybolsa birden, vuslatın tadını ansızın kaybettiğim gibi ![]() Nasıl bir huzur, nasıl bir sükun olurdu, o kasabın bana bağışladığı ![]() Gel gör ki, iktidarsızlığım ihtirasımı kamçılayıp duruyor ![]() Gövdem reddediyor arzularımı, aklımsa hiçbir işe yaramıyor ![]() Yalnızca işkence ediyor anılarınla ![]() Hele bana ilk teslim oluşunu hatırladığımda, mahvoluyorum… Giyindiğim, kuşandığım, takındığım, taşıdığım, herşey maskaralık! Biliyorum; Tanrı da şahidimdir: De ki, kendimizi de başkalarını da aldattık, Tanrı’yı nasıl kandırırız? Miserere Nobis… Bitmişim ben! Merhametine sığınıyoruz ![]() ![]() ![]() Not:Bu mektuplar Ronald Duncan tarafından oyunlaştırılmış ve Zeynep Avcı tarafından Türkçeye çevrilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarıdaki iki mektup Ronald Duncan'ın kitabından ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|