Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
busenin, göz, yaşları

Buse'nin Göz Yaşları 17

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Buse'nin Göz Yaşları 17



Buse'nin Göz Yaşları 17 Öyküsü - Derin Duygular - Ayhan Sarıkaya - Duygu Seli - Yaşam Hikayeleri - Öykü

Bugünlerde bu tip arızalar rutin haline gelmişti Bütün

Elektrikler kesilmiş, süt sağım makineleri devre dışı kalmıştıİneklerin memelerindeki sütler,damla damla yere akıyordu işler bittikten sonra gece kesilmiş olsa sorun yoktuAma gündüz olduğu zaman işler değişiyor,her şeyin gidişatı aksıyorduBelki yakın yerlerde bir arıza ya da trafo çalışması olabilirdiBöyle olunca da Işıklı köyünün tamamında hayat yavaş yavaş duruyorduÖzellikle de Ahmet efendinin konağındaki hava birden bire ters dönüyordu


Kültür ırkı simentel cinsi hayvanların süt sağımı ile ilgilenen Kerim,elektriklerin gelmesi uzayınca;panik yapmaya başlamış,kendi kendine oflayıp,pufluyorduŞimdi ne yapacaktıTedirgin vaziyette ahırda hayvanların arasında dolaşıp durduSüt sağım makinelerini,ineklerin memelerinden çıkarıp, hayvanların üst taraflarında bulunan kancalara iliştirmişti Bir sigara yaktıKafasında bir takım varsayımlar oluşturarak kendince çözüm yolları ürettiKonağa çıkmalı, durumu,"kız kurusu" Selma'ya aktarmalıydıKerim de herkes gibi Selma'ya kız kurusu diyorduKocaya gitmekte yaşı ilerleyince, evde kalmış kız gibi görüldüğünden kız kurusu diyorlardı onun içinBu yüzden Kerim'in ilk aklına gelen Selma olmuştuEğer biraz daha gecikirse; işler,çok kötü boyutlar alabilirdiAksi takdirde sütlerin sağımları gecikeceğinden,mandıraya sütler ulaşamayacak, peynir yapım işleri aksayacaktı


İşler,zincirleme aksayacağından dönüp dolaşıp, kabak Kerim'in başında patlayacaktıBütün işlerin sorumlusu olarak, Ahmet efendi tarafından sorgu suale çekilecektiDaha önceden de böyle bir durumla karşılaşmış,işi yavaştan alınca Ahmet efendi tarafından sütlerin,peynirlerin bedeli kadar aylığından kesilmiştiİkinci bir ihmalkarlığın tekrarında ise işinden atılma tehlikesiyle uyarılmıştıAhmet efendinin huyunu suyunu bilmeyen mi vardıNe kadar acımasız olduğu belliydi zatenHiç bir konu da taviz vermezdiBu zamana kadar hata yapan,işleri savsaklayan kaç işçinin işine son vermiştiBu konularda acımasızdıŞimdi ekmeğinden olursa ne yapacaktıGidip inşaatlarda da çalışamazdıYaşı da ilerlemiş,eski gençlik yıllarındaki gibi gücü kalmamıştı


Kerim,yaktığı sigarayı bitirene kadar kafasından bir takım yorumlar yaptı Hayvanların arasındaki dar koridorda ileri geri dolaşırken kendi kendine üretmiş olduğu senaryolar üzerinde en mantıklısı "kız kurusu Selma'nın yanına gitmek" diye karar verdiSigarasını izmaritinin dibine kadar içmiştiNeredeyse izmaritini de yiyecektiİzmariti,hayvanların dışkıları içerisine parmağı ile fırlatıp attı


Ahırla konak arası yakındı zatenAynı avlunun(alan)içerisinde fakat birbirlerine biraz uzaktılar


Kerim,konağın merdivenlerinden yukarı çıkıp,koridor kısmına doğru yöneldiğinde kız kurusu Selma ile karşılaştıO da dışarı çıkmak için hazırlanıyorduSüslenip püslenmiş,komşuları Zehra'ya gitmeyi ve biraz dedi kodu yapmayı düşünüyordu Zehra'nın bir ayağı Amasya'daydıKardeşi liseye orada başlayınca annesiyle babası "oğlumuz yalnız kalmasın" düşüncesiyle Amasya'ya taşınıp kiralık ev tutmuşlardıZehra da köyde evli olduğu için on beş günde bir bazen de haftada küçük çocuğunu da yanına alıp annesini babasının yanına giderdiKocası uysal birisiydiZehra'nın sözünden dışarıya hiç çıkmazdıO ne dese hemen yerine getirirdiZehra,her gidip gelişinde değişik haberlerle geliyordu köyeBu haberler de Selma'nın işine geliyor,tam da aradığı dedi kodu haberlerini yakalıyordu kendine göre


Selma,bu fırsatı kaçırmazdıEvde kalmamak için son şanslarını zorluyorduYaşının kocaya gitmek için geçtiğini o da kabulleniyorduKırka merdiven dayamıştıYine de "şansım yaver gider de bir koca bulurum" düşüncelerindeydiBu hususta bir ip ucu bulmuş gibi görünüyorduÖnceki seferinde Zehra,kulağına bir şeyler fısıldamıştıHiç evlenmemiş bir memur emeklisinden bahsetmiştiAma anlattıkları yarım kalmıştı,o zamanBugün ise şu emekli memur kısmetini didikleyip duracaktıEğer bu iş olursa,memur emeklisiyle dünya evine girebilirse; evde kalma tehlikesinden kurtulmuş olacak,o da, her kadın gibi anne olmanın tadına varacaktı,dokuz ay on gün sonraNe yapsındı Ahmet efendinin çiftliğiniHele bir yaşlı anası rahmetli olsun,işte o zaman gösterecekti Ahmet efendiye kardeşinin gerçek yüzünüKendine düşen mirasının tamamını alacak,ona en ufak bir "zınnık" bile bırakmayacaktı


Selma,karşısında birden bire Kerim'i görünce şaşırmış,


"-Ne o Kerim efendi,iş tulumuyla ne gezinip duruyon konağın içerisine,yoksa bir aksilik mi var?"


"-Selma hanımefendi,malum elektrikler yokSütleri makine ile sağıp mandıraya yetiştiremeyecem"


"-Eee,ben ne yapabilirm ki?"


-Sizden yardım istiyorum efendimKonaktaki bayanların seferber olması lazım,sütleri sağmak için"


Selma,Kerim'in "hanımefendi,efendim" diye hitabından çok hoşlanıyorduBir defasında "abla" diye hitap edince "ne ablası" diye fırçalamıştı


Selma,zamansız gelen bu süt sağılması işine canı çok sıkılmıştıTam da sırasıydıHalbuki önemli işleri halledecekti bugünKısmet peşinde koşacak,şansız talihini dönderecektiBirden sinirler beynine sıçramıştıKonaktaki oturan bayanları hemen seferber etmeliydiKim olursa olsun çağırmalı içtima etmeliydi Şimdi koridorda deli gibi sağa sola koşmaya başlamış,ağzına kimin ismi geldiyse bağırıyordu


"-Gız Fadik,gıçını dikip oturmaÇabuk şalvarını giy,ineklerin sütleri sağılacak"


Fadik,bulunduğu yerden bağırıyordu,


"-Sadece beni mi gözün görüyoBuse gelini de çağırsanaGeldi geleli kıçını dikip oturuyo"


Selma,Buse'nin bulunduğu odaya doğru yönelip avazı çıktığı kadar bağırmaya başlamıştı,


"-Bu zilliye haddini bildirecemKendini konağın prensesi sandı,Allah'ın çulsuzuHadi kız hep birlikte ahıra gideceğizİneklerin sütleri sağılacakGiy şu tumanınıÇabuk ol,çabuk"

"-Abla bağırmasan olmaz mı?Karşında sokak köpeği yok"

"-Vay bana bir de karşı geliyon haDaha dün geldin kahpeBugün kendini kraliçe mi sandınSeni gecekondu sürtüğü köpek"


"-Doğru konuş,ağzını topla"


Kız kurusu Selma ile Buse saç saça baş başa birbirlerine girmişler, yerde alt üst olmuşlar,sağa sola yuvarlanıyorlardı




Ayhan Sarıkaya

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.