Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
denizkızı, malagalı, petra

Malagalı Denizkızı Petra 1

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Malagalı Denizkızı Petra 1







Malaga’ya geldiğimden itibaren hoşuma gitmeyen bir tek özelliğim vardı İnsanlarla fazla diyalog kurabilen bir yapıya sahip değildim

Malaga; İspanya’nın Endülüs bölgesinin güneyinde yer alan bir liman şehriydi Akdeniz insanı olarak sıcakkanlı bir yapım olması gerektiği ve bu sıcak şehre geldiğim halde ruhumda sıcak duygulardan eser yoktu Oysa resimlerinden çok etkilendiğim İspanyol Ressam Pablo Picasso’nun doğum yeri olan Malaga’daydım ve ben mutlu değildim

Günlerim okulla ev arasında geçiyordu Kendime bir tek yapabileceğim uğraş bulamamıştım Zevksiz biri olmadığımı biliyordum Fakat ne yazık ki, Malaga da hiçbir şeyden hoşnut olmayan, tam bir zevksizlik abidesine dönüşmüştü ruhum

Yavaş yavaş kendi içime dönük bir yapı hakim olmaya başladı üzerimde Bu durum benim için gittikçe zorlaşıyor; işin içinden çıkılamaz bir hal alıyordu Malaga ya geleli bir sene geçmişti aradan; ama ben, Malaga daki bir seneme geri dönüp bakınca, yeterince mutlu olmadığımı görüyordum

İşte o gün! Malagalı Denizkızı Petra’ya ilk rastlayışım Muhteşem güzelliği ve son derece doğal haliyle karşımda duruyordu Okul çıkışı yine arkadaşlarımla gitmeyi tercih etmemiş deniz kenarında gezerken, el işi, boncuk işlemeli ve deniz kabuğundan yapılmış süs eşyaları yapıp satan genç bir kıza rastladım Boncuk ve süslemelerini görünce, yüreğim o tarafa doğru bir anda bedenimin harekete geçmesini sağladı

Bu rastlayış, yıllarca sürecek olan bir dostluğun başlangıcı olacaktı Malagalı Denizkızı Petra ile ilk göz göze geldiğimde sanki dünyanın en güzel limanına demir atmışım gibi hissettim Bakışları yüreğimin içinde dolaşıyor, bir mücevher gibi parlıyordu Sanırım; onunla olan dostluğumuzda bana bu ilk bakışları etkili olmuştu Malaga’ya geliş nedenimi ve burada huzursuzluk içerisinde geçirdiğim günlerimi bir an aklımdan silip alıverdi

Tezgahında gümüş renginde boncukla işlenmiş bir yüzük görmüştüm Güneş tam tepedeyken ışıltılı bir şekilde yüzük parlıyordu

- Buyurun hanımefendi, Hoş geldiniz dedi elini uzatarak

Sağ elinin üzerinde kırmızı bir gül dövmesi vardı Dikkatimi çekmişti Çılgın birisi olsa gerek diye düşündüm Daha ilk karşılaşmamızda bana elini uzatmış ve hiç tanımadığı beni selamlamıştı Sıcak ilgisi ve samimi davranışları hoşuma gitmişti Gümüş rengindeki yüzüğün fiyatını sordum Kısık bir sesle bana “ 3 EURO” dedi Bir yüzük, o andan itibaren bizi birleştirmişti

- Merhaba adım Petra

- Pınar

Memnuniyetimizi belirttikten sonra, aramızda kısa bir sohbet başladı Yavaş yavaş ikimizde hayat hikayemizi anlatmaya başladık

Denizkızı Petra, bir anda hayat hikayemi anlatmaktan nefret ederim Çünkü, geride bıraktığım anılar senin ilgini çekecek kadar eğlenceli değil deyiverdi Bana anlatmaktan dolayı bir kuşku taşımıyordu içinde Bunu gözlerinden okuyabiliyordum Sadece, geleceğe bakan bir yapıya sahipti Meraklanmıştım Anlatacaklarını merak ediyordum Her ikimizde, hayattan yanımıza aldığımız kadar mutsuzluklarla geziyor; çantalarımızda geleceğe dair güzel umutlarımızı taşıyorduk

Gözleri hiç kıpırdamadan denize doğru bakarak;

- Annemle birlikte yaşıyorum Şu hayatta, elimde sadece annem kaldı Ona ve kendime bakabilmek adına denizde balıkçılık yapıyor ve süs eşyalarını satarak geçimimi sağlıyorum demişti

Şaşırmıştım

- Sen ve balıkçılık ha! İlginç!

- Ne var balıkçılık erkek mesleğimi sanıyorsun dedi gülümseyerek Çoğu erkekten daha iyi balıkçılık yapıyorum Üç senedir artık alıştım Balık tutma konusunda en ufak bir problem bile yaşamıyorum dedi

Sonra, beni merak etmiş ve içimdeki hüznü anlamış olacak gibi bana;

- Sen niye buralarda yalnız başına dolaşıyorsun? Peki! ben sana nasıl yardım edebilirim? dedi bir anda

Tam konuşmak üzereyken kendinden gayet emin bir ses tonuyla;

- Hayatın seni içine almasını istiyorsan, hayatı uzaktan seyretmeyecek, hayatın içine gireceksin dedi bilmiş bir tavırla

Hoş bir söz söylemişti Etkilenmiştim Malaga’daydım ve ben hala bu şehrin bir gün bile tadını çıkarmadan yaşıyordum Denizkızı Petra, ellerimden sımsıkı tutarak konuşmasına devam etti

- Hiçbir zaman yolun sonu görülmez Ama sen yolun sonunu görecekmişsin gibi yaşa dedi

Petra’nın söylediklerini gözlerimin önünde canlandırmaya çalışıyor; nasıl yaşayabileceğimin kısa bir hesabını tasarlıyordum kafamda

Sonra, gözlerindeki parlayan ışıltı bir anda gitti ve

- Neyse boş ver! Ben zaman zaman kendimi yakın hissettiğim kişilere böyle konuşurum Söylediklerimi fazla önemseme! Çünkü hayat, o kadar da fazla önemsenecek kadar zor değil diyerek, yaşadıklarını bir anda unutuvermiş gibi sildi

Oysaki Petra, Malaga da gideceğim yolu bulmam için, içimde çoktandır hapsolan duygularımı özgür bırakmıştı söyledikleriyle Bunu nasıl yapmış? Nasıl başarmıştı anlayamıyordum O günden sonra kesinlikle emin olduğum iki şey vardı ki, Biri Petra benim için artık Denizkızı Petra olacaktı Onun sayesinde Malaga daki insanlarla sosyal bir diyalog içerisinde olabilecektim


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.