![]() |
Ey Hayat |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ey HayatNe denli sürprizler ve ibretlerle dolusun ![]() Bazen torbanın içinden birden öyle bir şey çıkarıveriyorsun ki mutluluktan uçuruyorsun ![]() ![]() Hiç beklenmeyen bir anda, hiç beklenmeyen birisiyle, belki de, belki de hiç beklenmeyen bir şekilde ![]() “Seni düşünmemizi istiyorsun ![]() Hayat! Okşuyorsun… Hem de şefkatle okşuyorsun ![]() Bazen anne ve babalarımızın elleriyle okşuyorsun bazen de önümüze serdiğin nimetlerin çeşitleriyle ve güzellikleriyle ![]() ![]() ![]() Her ihtiyaç duyduğumuz anda, her sıkıştığımız yerde, her çaresizliğimizi ve zayıflığımızı anladığımızda ![]() Şımarıklık ve avarelik yerine sevgi ve vefa istiyorsun ![]() “Seni hissetmemizi istiyorsun” Hayat! Öğretiyorsun… Sadece kimlik bilgilerinden ibaret olmadığımızı, sadece nefes almak, yemek, içmek, uyumak ve eğlenmekten ibaret bir varlık olmadığımızı öğretiyorsun ![]() Hayatta olmakla mekanik olmanın, hayatta olmakla paralı olmanın, hayatta olmakla sahip olmanın, hayatta olmakla şöhret olmanın, hayatta olmakla yapmacık ve sahte olmanın çok farklı şeyler olduğunu öğretiyorsun ![]() Ama sadece öğrenmek isteyene, samimi olana, yüreğini açana, seni bir mektep, bir ders, bir imtihan gibi görebilene öğretiyorsun ![]() Nefsimizde, görüp yaşadıklarımızda, tadıp dokunduklarımızda, her bir şeyde, her bir hadisede: “Seni okumamızı istiyorsun” Hayat! Pişiriyorsun… Verilenleri yavaş yavaş aldığında, bitmeyecek zannedilenleri bitirdiğinde, hastalık, bela ve musibetlerle karşılaştırdığında, “bizim” diye kavga edip canımızı verdiklerimizin, “her şey olmadığını” çok derinden hissettiriyorsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet yanmadan pişmek mümkün olmuyor ![]() Öylesine hamız ki şu fani dünyada… Her yanlışımızda, her aldanışımızda, her düştüğümüzde, her kaybettiğimizde pişiriyorsun ![]() “Bizim pişmemizi istiyorsun” Hayat! Rengarenksin ![]() Her güzel rengin ve her güzel ismin tonlarını ve manasını gönlünde taşıyorsun ![]() Bazen yağmur gibi ıslatıyorsun… Bazen güneş gibi aydınlatıyor, bazen yıldızlar gibi haşmetle parlıyorsun ![]() Bazen gece kadar haşyetle bazen de bir gül goncası letafeti ve muhabbetiyle sarıyorsun ruhumuzu ![]() ![]() Bir çekirgenin ruha sükun veren tarifsiz lezzeti gibi benliğimizde seni zikretmemizi istiyorsun ![]() Maviden yeşile, beyazdan eflatuna, her isminle ve her tonunla güzelsin ![]() Acıdan tatlıya, hüzünden huzura, sevinçten sabra her şeyinle hoşsun, her şeyinle muhteşemsin ![]() Böylece bizi renkten renge boyuyor halden hale sokuyorsun ![]() Her vurduğun renkte, her boyadığın tonda ve her halükarda; “Seni tanımamızı istiyorsun” Hayat! Adaletlisin ![]() Seni tanıyana da tanımayana da mühlet veriyorsun ![]() Kim seni nasıl görürse öyle karşılık veriyorsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öyle tatlısın ki seni tanıyan da seviyor tanımayan da… Öyle gerçeksin ki seni ellerinde tuttuklarını sananlar da hissedebiliyor, senin şefkatli ellerine tutunanlar da… Velhasıl; muamelen, kim, sana nasıl yaklaşıyorsa, aynen öyle ![]() İyiye iyi, kötüye kötü ![]() Şefkatle muamele ettiğine inanana şefkatle, acımasızca muameleye maruz kaldığına inanana acımasızca ![]() ![]() Yani her musibetin arkasında, her zulmün altında, her haksızlığın karşısında, her güzelliğin ve iyi şeyin, her şefkatli rahmetin içinde senin “adaletin” var ![]() Bu yüzden her hükmümüzde, her hareketimizde, her işimizde; “Adaletli olmamızı istiyorsun” Ey atom altı parçacıklardan Alp dağlarına, galaksilerden insan kalbinin derinliklerine varıncaya dek her şeyi kuşatan güzel! Seni işitmemizi, anlamamızı istiyorsun ![]() Seni bilmemizi, tanımamızı istiyorsun ![]() Seni sevmemizi ve kendimizi sana sevdirmemizi istiyorsun Seni iliklerimizde, seni zerrelerimizde hissedelim istiyorsun ![]() Eşya ve mahluk, alem ve her şey “sana muhabbetle ve senin muhabbetinle” hayat bulmuş ![]() Ey merhametlilerin en merhametlisi! Adaletlilerin en adaletlisi! Şüphesiz ki sen hayatsın ![]() Hayat sensin ![]() Y ![]() |
![]() |
![]() |
|