07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bana Aşkı Anlat Rüzgar
Siz hiç düşen yaprakların seslerini duydunuz mu? Bir söylentiye göre; onlar düşerken dallarından yere, güneşin aynasında kaldıkları her bir an için teşekkür ederlermiş  Yerlerini kendileri gibi bu duyguları tadacağını bildikleri yeni yapraklara bırakırlarmış  Fısıldarlarmış da rüzgar getirirmiş seslerini: "Hiç birşey sonsuza kadar sürmez Gün gelir sararırsın  Düşersin dalından  Ama öylesine bilge, öylesine zamanında, mevsimine göre yaşamışsındır ki ağlamazsın düştüğünden mütevelli  "
Ve ayrılırlarmış birer birer dallarından  Güneşe sevdalı geçen ömürlerine veda ederlermiş usul usul  
Güneşin kollarından rüzgarın kollarına bırakırlarmış kendilerini  Değmeden toprağa  Rüzgar şarkı söylermiş yapraklara, onlar dans ederlermiş  Öyle salına salına eşlik ederlermiş ki şarkıya neşe kaplarmış her yanı  
Derler ki rüzgar oldu olası yapraklara sevdalıymış Bu yüzden ara sıra esermiş ağaçların tepelerinde  Islık çalarak gezermiş  Hep farkedilmek istermiş  Yapraklar ise güneşin ışıltısının sarhoşluğuna dalıp giderlermiş  Rüzgar beklermiş  Bazen diner, saklanırmış  Bir gün sararıp da düşeceklermiş ne de olsa  O, yapraklarına bu yüzden toprağa sarılmak üzerelerken kavuşurmuş  Ta ki bir yağmur onları toprakla bütünleştirene kadar  İşte o zaman yapraksız kalan rüzgar kesermiş şarkısını  Bir an da olsa yaşadığı için sevdasını buruk bir mutluluk duyumsarmış  Ağıda dönüşürmüş sonrası her bir şarkısı  
Rüzgar hep aynı şarkıyı söylemezmiş bilir misniz? Takvim ilerler  İlkbahar gelir  Tüm düşen yapraklar yenilenirmiş ya hani  Onlar da aynı kökten doğmuşlar ya ne de olsa Aynı ağacın kollarına  Bu yüzden her bir yaprak geçmiştekilerin bilgeliğini taşırmış Bilirlermiş nerede ve kim olduklarını  Nereden gelip nereye gideceklerini  Bu bilgiymiş belki onları güzelleştiren  
Rüzgar hasret kaldığı yaprakların yanına yaklaşır  başlarmış şarkılarına yeniden  Yaprakların dansı da dallarda başlarmış aslında Güneşeymiş ilk dansları  Rüzgarın türküsüyle  Nasıl bir sevda büyür rüzgarın içinde bir düşünsenize  İzler ve gıpta edermiş güneşe içten içe  Olsun; yeter ki mutlu olsunlar dermiş yine de  Rüzgar çalarmış, onlar oynar  Ve her bir döngüde rüzgar melodisini değiştirirmiş  Ve başlarmış güzü beklemeye  O gün geldiğinde yapraklar daha da olgunlaşıp anlayacaklarmış rüzgarın aşkının değerini  
İşte güz gelip de yapraklar düşünce toprağa  Bir an yaşar rüzgar, ona sonsuz gibi gelen, bir an  Yapraklar işte o zaman görürlermiş rüzgarı  Sonrası aşıksız kalırmış  Tadı da damağında  Hasrete dönermiş takvim yeniden
Her yaprak nedense önce güneşe sevdalıdır Bu döngü de değişmezmiş  Sonunda rüzgar farkedilir olurmuş  Şarkılarıyla  
Erişilmeze mi aşık olunur hep kim bilir? Rüzgara sormak lazım  
Ve rüzgar der ki; "Önce aşka aşıklıktır yaşanan, sonra aşık olur aşkın adı  Herkes bilmez bu hali  Kimse dinlemez şarkılarımı  Öylece sakınırlar, saklanırlar benden  Oysa bir dinleseler  Bir de bana çiçekleri sorarlar Onlar dururken yapraklara neden sevdalanılır bilmezler Oysa herkesin aşkı başkadır Hem ben rüzgar aşkımı çiçekten de sakınmam Çiçeğe de el veririm Çiçek ben olmadan nasıl çoğalır Rüzgarın yaprağa olan aşkından her bir çiçek de nasiplenir Ama yaprağın aşkı da dansı da başkadır Yaprak bilgedir Özünü bilir tanır Dökülüşünde bile bir ahenk vardır Bilemezsiniz yüreğimi, anlatamam Ah şarkılarımı bir duysanız, belki anlarsınız  "
Bir ortak gizi, büyütüp, bakmak, sakınmak ve korumak zordur  Olsun biz bir inatçı bahçıvanız değil mi?
Hadi rüzgar eğ aşkınla dalları  Ben de öğreneyim onlardan aşkın önünde eğilmeyi  
alıntı
|
|
|