07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kutup Yıldızı
Ilık ılık esen bir rüzgâr var dışarıda  Gün yüzünü akşama çevirmiş  Uzun bir gece çağırıyor beni  Yavaş yavaş sokuluyorum gecenin kollarına  Yüreğimde günlerce birikin sözler var  Çığlıklarım içime aktı kaç zamandır  Kafam, yüreğime sığmaz olmuş  Yazmam gerekiyor  
Sabahlara kadar yüreğim yanıyor  İnce bir sızı halinde kanıyorum kaç gecedir  Uykusuz kaldım hep  Gecenin kör anlarında, soluksuz kaldığım zamanda, bir ışık yandı gözlerimde  
Herkesten uzak yerdeyim şimdi  Evimdeyim, ama kilometrelerce uzaktayım odamda  Herkesten ve her şeyden uzaktayım  Uzaklaşmak yaklaşmak belki de  
Bir film var gözlerimin önünde  Senaryo çok bildik geliyor  Satır satır altını çizmişim, ezberlemişim kareleri  Ama; o da ne  Oyun ne, senaryo kimin, oyuncular kimler  Her şey karışıyor birbirine  
Hani her filmde başrol oyuncuları vardır ya  Bir de ikinci roller  İşte, karışıyor birbirine  Ya da beyaz perdenin sahnesi karışıyor; bilmiyorum, ışık oyunları bozuyor gözlerimi belki de  Toplamalıyım zihnimi  Şimdi; akla ihtiyacım var  Aklıma  
Yaz mevsimi hızla tükeniyor  Kekik kokuları taşımıyor ılık rüzgârlar artık  Nerde ıhlamur kokuları  Çiçekler ölmeye yatmışlar sanki  Kuşların ötüşleri mi değişti ne  Zorlu bir kış yaklaşmakta  Rüzgâr soğuk esintileri taşımakta ülkeme  Kasırgalar bizi beklemekte  Ayvalar erken mi çiçek açacak ne  Yağmur da yağmamakta  
Kangren olmuş yüreğim  İçimde anlatılmaz bir sızı var  Etlerim lime lime lime edilmekte  Cesedim açıkta kalmış  Akbabalar nasıl da dolanıyorlar üzerimde  Belki de bir kaya dibinde cesedim, ya da toprağın altında deşilmekte  
Bir geleceğim var mı  Geleceğimiz  Varsa ne kadar  Neler yaşanacak kim bilir  
Derin düşüncelerle çıkıyorum dışarıya  Çeviriyorum başımı gökyüzüne  Yıldızlar yerli yerinde mi  Şu gördüğüm kutup yıldızı mı yoksa  Hiç kutup yıldızı maviye çalar mı  Okyanusun rengini mi almış; yoksa mavi bir göze mi dönmüş ne  
Hep borçluyum ben; ve hiç bitmeyecek borcum benim  Zaman bu yüzden genleşsin istiyorum  Bundandır, geceleri yıldızların kanatlarına biniyorum  Her bir yıldız evim oluyor benim Işıgın kollarına tutunmak, en büyük heyecanı yaşatıyor bana  Işığın kanatlarına tutunuyorum  Kanatlarına tutunmak ışığın;soluksuz yaşamak hayatı,büyütmek öfkeleri içinde  Borçlarım hiç bitmeyecek benim  Yüksek hızlarda zaman genleşiyor işte  
Yüksek hızlarda yolculuk, yürekli insanların işidir  Zamanı avuçlarının içine alabilmek  Kendi ölümünü yaşayabilmek  Korkmuyor muyum  Korkuyorum elbet  Akbabalar midemi bulandırmakta  Sesler karışmış birbirine  Ülkemin yüreği kangren olmuş  Cerahat sarmış her bir yeri  Gökyüzünde bir el mi var ne  Bir insan; bir umuttur  Çok şeydir belki de  
Nasıl ki seviyorsa yüreğim gökte yıldızları, uzak yerlerde görmediğim gezegenleri nasıl basıyorsam bağrıma, gökteki aya geceleri içten bir selam verebiliyorsam, tüm börtü böcek yoldaşım oluyorsa, çoğu zaman tüm çiçeklerin kokusuna nasıl özlem duyuyorsam  Ülkemin zenginliğini de seviyorum öyle  Bağrıma basıyorum her şeyi  Kucaklıyorum hasretle  İnsanım diyen kim karşı çıkabilir ki bu bilinenlere  
Ateşe düşer mi gülün çığlığı diye sormuştum birine  Çığlığım işte düştü ateşe  Aklım nerdesin  Ses ver ne olur  Toplumsal akıl ve dinamikleri  Nerdesiniz  Batılılaşmak başka; batının denizinde boğulmak başka  Amerikanın senaryosunu yırtacak; oynamayacağım artık senin oyununu diyecek bir aktör yokmudur  Dağları, Barzani ve Talabani ye siper etme zamanıdır diyecek bir akıl yok mu ortalıkta  Kürtler bizimdir, bizde onların diyecek bir akıl  
Irakta yaptıkların yetmedi mi senin  Şimdi çekiyorsun eli kanlı askerlerini orda  Barzani ve Talabani'nin nefes alanlarını çoğaltma adına, orda kurduğun kukla devletin oyun sahnesinde öne çıkması adına; yetiştirdiğin, beslediğin ve şimdi orda dişlerini gösteren canavarı bize vermekle ne yapmak istiyorsun diye sorma zamanı değil mi  Ergenekon'la karıştırmadın mı kafaları  Ülkenin değerlerini önce gözden düşürüp sonra sürmedin mi oyunu sahneye  Yoksa senaryo flulaşıyor mu ne  
Sıcak bir kavram var ortalıkta şimdi  Politik psikoloji deniyor adına  Batı unutmadı bizim başarılarımızı  İstanbulu almak, haçlı seferlerinde aldıkları yenilgiler  Kurtuluş Savaşı'nın azameti  Uygar batının genlerinde saklı bu öfke  Dur diyecek bir ses kalmadı mı ne  
Kim ister ölümlerin olmasını  Anaların yürekleri yanmadı mı yıllarca  Ülkenin serveti yok olup gitmedi mi yıllardır  Kürtler en büyük ihanetin içerisinde mi ne  
Vay ülkem vay  Yol haritası bekleniyor bir yerlerde  Yola çıkılmış pusula yok ellerde  Kervan yolda mı dizilecek  Ülkemin yüksek paşası mı konuşuyor ne  Herkes sus pus olmuş bu günlerde  
Vardır ülkemin yüksek değerleri  Dışarıda ılık rüzgar esiyor  Hiç mi yok  Çevirin başınızı gökyüzüne  Kutup yıldızı, bir çift göz olmuş bakıyor bizlere  Gün yüzünü akşama çevirmiş  Akşamlar; gündüzlere gebe mi ne  
Başkalarının aklıyla bilge olmaktansa; kendi hükmümüzle deli mi olsak ne  Saygılarımla  
Eslim Balcı
|
|
|