07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Buse'nin Göz Yaşları 35
Buse'nin Göz Yaşları 35 Öyküsü - Derin Duygular - Ayhan Sarıkaya - Duygu Seli - Yaşam Hikayeleri - Öykü
Buse,nin tek tesellisi olmuştu,mini marketi çalıştıran Hüsne'den aldığı kalın defter Yazdıklarını tekrar tekrar okuyor;yazarken ve okurken göz yaşlarını engel olamıyordu bir türlü  Son zamanlarda duygusallığı hat safhaya çıkmıştı Bu genç yaşına rağmen üzerine gelen olayların acımasızlığı karşısında,kendisinin savunmasız duruma düştüğünü hissediyor ve tek silah olarak gördüğü elindeki kalemiyle defterinin beyaz sahifeleri üzerinde; düşüncelerini, her yazdığı mısrada ve her cümlede kendisini savunduğu düşüncesiyle, ruhunun derinliklerinde; huzuru ve dinginliği bir nebze olsun aramaya çalışıyordu  
Defterini,sevip okşadı Sanki kendisine bir evlat sıcaklığı veriyordu Karnının şişkinliğinde ellerini,büyük bir sevecenlikle gezdirdi  Belleğindeki ifadeler,kaleminin ucundan defterinin beyazlığına sabırsızca dökülüyor ve yağ gibi kayarak sayısız cümleler yumağı oluşturuyordu:
"Oğlum,yavrum, gelişini dört gözle bekliyorum Farkındayım her şeyin;tekmelerin,karnımın çeperlerini öyle sabırsızlıkla vuruyor ki ve ben çok mutlu oluyorum bu halinden Ne kadar hareketli bir çocuk olacağın her halinden belli Karanlık ortamdan aydınlığa çıkmak için ne kadar da aceleci hallerin var Şimdiden sana ninniler söylemeye başladım Sen,karnımı tekmeledikçe sana bazen şarkılar mırıldanıyorum,bazen de şiirler mırıldanıyorum  O zaman beni anladığına inanıyor ve beni can kulağı ile dinlediğine inanıyorum  Sana hep hüzünlü şiirler okuduğum için beni bağışla oğlum  İnşallah dünyaya geldiğin zaman senin için daha farklı bir anne olacağım  Sana çektirdiğim çileleri kesinlikle hissettirmeyecek hep mutlu görünmeye çalışacağım  İçim kan ağlasa da sana göz yaşımın zerresini bile göstermemeye özen göstereceğim Benim çektiklerim yüzünden senin de karamsar olup "bu dünyaya niye getirdin anneciğim" dedirtmeyeceğim  Her anne dediğinde,melekler gibi gökyüzünde uçmanı istiyorum oğlum  Sen bakma benim kaderimin kötü olduğuna Bazen böyle şeyler olur Sen bakma benim göz yaşlarıma Şu anda bile bunları yazarken,göz yaşlarımı tutamıyorum  Sanki bir söylediğim, biraz sonraki söyleceğime ters düşüyor gibi değil mi  Elimde değil, elimde değil oğlum  Bana kızacaksın ama şu anda aklıma gelen şiirin üç kıtasını kulaklarına mırıldanayım istersen Şiirimin başlığına "Ağlar" koydum Bakalım beğenecek misin:
AĞLAR
Şu dünyada muradını almayan
Tabibe yaramı sar diye ağlar
Sağlığında sevdiğini sarmayan
Mezarda kolları yar diye ağlar  
Mor koyun da kuzum diye meleşir
Aşıklar,dertlinin derdini paylaşır
Mecnun, Leyla diye durmaz ağlar
Yazan yüreğime kor diye ağlar  
Gurbet ellerine kurmuş obası
Aşkını savurur gönül yabası
Buse'yi de yakmış zalim babası
Doktorlara halim zor diye ağlar  
Bebeğim, sana hep oğlum duygusuyla "oğlum" diye hitap ediyorum Eğer kız olarak da gelirsen saygım sonsuz Beni,ayrım yapıyorsun diye hiçbir zaman suçlama tamam mı  Fakat oğlum diye hitap etmenin de sebepleri var yavrucuğum Sana onları da birazdan açıklayacağım  Yalnız sana biraz önce mırıldandığım şiirimi biraz açıklayayım da içinde soru işaretlerin kalmasın  
Bak yavrum,
Şu dünyada muradını almayan
Tabibe yaramı sar diye ağlar
Şiirin birinci kıtasındaki şu iki mısra var ya  İşte bu mısralarda anneciğinin duygularının ne kadar hassas ve içli olduğunu gösteriyor Yani kısaca benim mutsuzluğumu anlayabilirsin bu dizelerle  Diyeceksin:
-Ana, niye muradını almadın ? diye
Evet oğlum alamadım, açıkça itiraf edecek olursam Şu anda seni rahmime gönderen baban olacak o adam bile benim arzuladığım kişi değildi Senin ilk ve tek sevgilimden olmanı isterdim  Ama olmadı be yavrucuğum  Kader ağlarını,bana öyle acımasızca ördü ki  Senin,sevgilimden olmasını istediğim kişiye sahip olamadığım gibi işin ilginç tarafı da başıma gelmeyen de kalmadı  Şu anda sana söyleyeceğim ama boğazım öyle düğümlendi ki; arap saçına dönen öykünün içeriğini anlatmakta zorlanıyorum  Bana müsaade edersen bir sigara yakayım,biraz efkar dağıtayım da kaldığım yerden anlatmaya devam edeceğim  
Buse, karnındaki bebeği ile öyle bir empati kurmuştu ki adeta kendinden geçmişti  Başka bir şey düşünemiyor, onunla konuştukça kendinden geçiyor, göz yaşlarının yanaklarından aşağıya doğru süzülüp gitmesine engel olamıyordu Doğrusu göz yaşlarının aktığından bile haberi yoktu  Her şey doğaçlama devam ediyordu  
Konsülün çekmecesini çekip sigarasını çıkardı Sigarayla tanışalı yeni olmasına rağmen kendisini onun aldatıcı çekiciliğine bırakmış adeta teslim bayrağını çekmişti  Mini marketçi Hüsne'nin:
"Yak kız bir tane Bak ben de içiyom Bir taneden bir şey olmaz  " teklifine sessiz kalmış ve direnememişti  
Sigarasını tüttürürken, ikinci teselli olarak da gördüğü radyosunun düğmesini sola hafifçe çevirdi Radyoyu açar açmaz da Zeki Müren'in güzel bir şarkısı,odaya yayıldı:
Şimdi uzaklardasın
Gönül hicranla doldu
Hiç ayrılamam derken
Kavuşmak hayal oldu  
Bir taraftan sigarasını tüttürüyor,diğer taraftan da Zeki Müren'e eşlik ediyordu:
Şimdi uzaklardasın
Gönül hicranla doldu  
Şarkıyı mırıldanırken sevgilisi Tugay aklına geldi  Şarkının son iki mısrası tam da kendi aşkının durumunu yansıtıyordu  
Hiç ayrılamam derken
Kavuşmak hayal oldu  
Ayrılamayacağız diye Amasya'daki papatya pastanesinde ettikleri yemin anını gözlerinin önüne getirdi  Hala o an, ilk günkü gibi canlılığını koruyordu  
Şimdi ise "kavuşmak hayal olmuştu"  Tekrar defterinin başında yazmaya devam edip karnındaki bebekle kaldığı yerden dertleşmeyi sürdürdü:
Sevgili yavrum,gülüm,çiçeğim,her şeyim,bir tanem! Şu anda öyle efkar bulutları üzerimi sardı ki sorma gitsin  Sana kaldığım yerden yarın akşam yine devam edeceğim  Zaten seninle kavuşmamıza sayılı günler kaldı  O anı sabırsızlıkla bekliyorum  Karnıma vurduğun tekmelerden belli ne kadar sevimli bir çocuk olacağın  
Radyo,Zeki Müren'den ikinci şarkıyı söylemeye başladığı anda Buse'nin odasının kapısı aceleyle hızlı hızlı vuruldu Konsüldeki aynada kendisine bakıp,saçlarının dağınıklılığını toparladıktan sonra merakla kapının tokmağını çevirince karşısında,marketçi Hüsne ile köyün muhtarın telaşlı bakışlarıyla karşılaştı
Muhtar:
-Buse kızım,gelinim ikinci doğumunu yapacak Bebek,çıktı çıkacak Şehre de ulaştırmakta geç kalırız Hüsne hanımın dediğine göre siz hemşireymişsiniz Gelmeniz mümkün mü?  
-Hemen geliyorum Üstüme şalımı alayım da  
Ayhan Sarıkaya
|
|
|