07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Milyarder Domatesçi
80'li yıllar asistanlık yıllarımdı ve bana göre en aktif dönemimdi
Zafer dergisine o yıllarda katılmış ve yardım için sadece parmağımı uzatayım derken, ilk önce elimi, sonra kolumu, daha sonra da bütün vücudumu kaptırmıştım Artık fakülteden gelir gelmez kapağı dergiye atıyor ve gece yarılarına kadar mizanpaj yapıyordum Selim Gündüzalp'le birlikte tabi Arka planda ise, başta rahmetli hocamız Haluk Nurbaki olmak üzere, en az bizler kadar çalışan ve yaptıkları için hiçbir karşılık beklemeyen bir yazar kadrosu vardı O zamanlar ilk gençlik çağlarının başında olan Ali Suad ve Özkan Öze, hem bütün gayretleriyle bize yardımcı olur, hem de dakikasında boşalan bardaklarımıza çay yetiştirirlerdi Dergicilik zor işti doğrusu  
O ayın dergisini tamamlayıp "Gerçeğe Doğru" ciltlerine geçtiğimizde, tam bir hapis hayatı başlıyordu Bilgisaraylar o günlerde yaygın değildi Bu yüzden de her şey elle yapılıyordu Bazen bir ay boyunca dergiden çıkmıyorduk Buna rağmen halimizden şikayetçi değildik Çünkü bütün yorgunluğumuza rağmen, ruhumuzun bayram yaptığını hissediyorduk İşimiz bittiğinde, esnaf ziyaretleri başlıyordu
O günlerde civa gibi bir genç tanıdık (Bu gencin gerçek ismini vermek istemiyorum İsterseniz ona Osman diyelim )
Osman, işe bir tezgahtar olarak başlamıştı İnanılmaz derecede çalışkan bir insandı Yaşlı babası, ona her an destek veriyor ve aşırı bir şefkat gösteriyordu Kısa bir süre içinde, kendi işyerini açtı Hatırladığım kadarıyla, iç giyim ve gecelik satıyordu Dükkanı arı kovanı gibiydi Birkaç ay sorma, ara sokaklardan çıkıp Adapazarı'nın en işlek caddesine geçti Aynı ilgiyi görünce, bir dükkan daha açtı Hemen arkasından, bir tane daha  
Osman artık gerçek bir milyarderdi
Aradan geçen yıllar içinde, babasıyla kavga edip darıldığını ve onu gücendirdikten sonra, yüzüne bile bakmadığını duyduk Kendisine defalarca giderek, yaptığı işin yanlış olduğunu ve babasının rızasını mutlaka alması gerektiğini tekrarladık Ama Osman, artık büyük adamdı ve hiç kimseye tenezzül etmiyordu
Onu ikna etmek mümkün olmadı
Yaşlı adam, kavgadan sonra hastalandı
Ve bütün ısrarlara rağmen gururunu kıramayan ve kendisini ziyaret etmeye yanaşmayan oğlunun ismini sayıklayarak vefat etti
Osman'ı birkaç yıl sonra pazarda gördüm
Rabbim şahittir ki, küçük bir tezgah açmış domates satıyordu
Alıntı
|
|
|