Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kocayın, yastıkta

Bir Yastıkta Kocayın

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Yastıkta Kocayın





Bir yastıkta kocayın…



- Amin…



Başka ne diyebilirdi bu duaya, yarini çok seven, onun yolunu gözleyip nefesini dinleyen? Sanki yaşam yariyle başlamış, yariyle bitecekmiş gibi gelen; ona her dünyada bir daha ayrılmamacasına hep sarılmak isteyen?


***



BİR YASTIKTA İKİ KİŞİ?



Bu satırları okuyup da, yariyle uzun “bir yastık”ta uyuyan var mı?





Binlerce yıl öncesinden, masumiyet çağının bittiği yakın zamana kadar, çiftler uzun “bir yastık”a baş koyarlardı





Birbiriyle nihayet evlenebilmişler uyurlarken sadece kolları değil, nefesleri de dolanırdı Tabii ki dolansındı, aşkın mikrobiyolojisi olmazdı; hem o “yar”i - o olmazsa ölebileceği değil, bir el ya da bir şirketin el değmez ortağı mıydı?



“Bir yastık”lar, artık annelere değil, kimisi hala buruş buruş bir eli sımsıkı kavrayan, buruş buruş elli güzelim anneannelere, babaannelere sorulacak gelinlik kızların çeyiziydi





Yüz elli, yüz altmış santim uzunluğundaki bu yastıkların iki başı renkli parlak satendi Bir de satenleri gösterecek uzunlukta, iki ucu açık bembeyaz patiska kılıfları vardı Bu yastık yüzlerinin kenarlarındaki beyaz iş, el işi, göz nuru dantel kendini gösterebilsin diye özellikle koyu renk satenin üzerine denk gelirdi Satenin rengi genellikle saten yorgan ile aynı renkte olurdu Bembeyaz yastık yüzünün üzerinde kimisi allı güllü, genellikle kanaviçe işi de olurdu





Yastık yüzü içi genellikle yün ya da pamuk doldurulmuş salaşpurun, mermerşahinin üzerine geçirilirdi Yün daha pahalıydı, ama sodayla, kül suyuyla, ya da kille tokaçlaya tokaçlaya yıkanabilirdi Yıkanmaz – havalandırılmazsa kurtlanabilirdi





Pamuk ise yıkanmaz, yattıkça tortop olduğundan mahalle aralarında dolaşan hallaçlara attırılırdı Yastık yüzleri ise yıkandıktan sonra son suya azıcık çivit atıldı mı rengi çok açık mavileşirdi



Bir de kuş tüyü yastıklar vardı ki, çok nadirdi; bu dar gelirli çoğunluğun ona da, ipek kılıfına da parası pek yetmezdi





Kimisi yazın da yün yastıktan başkasında yatamaz, kimisi ise yaz - kış pamuk yastıkta yatardı Her saniyesi emek dolu günlerin bitiminde, başlar her santimetrekaresi emek dolu, nur dolu yastıklara konurdu Baş konan yastığa oturulmazdı, “oturulursa yüzde çıban çıkar” diye çocuklar korkutulurdu





Pof pof kabarmış, yüzü ütülenmiş sakız gibi yastıklarda yatmanın da, bir yastığa baş koyup konuşmanın da tadı doyumsuz olurdu Eskilerin bir inanışı daha vardı; analardan çocuklara öğütlenir durulurdu:





- Kavga da etsen eşinle, yatağı terk etmeyeceksin…





Bu yüzden bizim kuşak evlilikte sınıfta kalırken,



bu inançla yaşlı kuşak, hala kol kola dolaşabiliyordu



ÖNCE YASTIKLAR AYRILDI





Masumiyet çağı bitiyordu;



önce yastıklar ayrıldı





O horluyordu,



o kokuyordu,



o kalın yastık seviyordu,



o kıpır kıpır kıpırdıyordu,



o terliyor, o terletiyordu;



aslında doğrusu:



o, o’ydu





Yastıklar ikiye bölündü ve Kahraman Yeni Dünya’da özgürlük adına çıkılıp, yapayalnızlığa giden otoyoldaki “yarım yastık”lara bir de isim kondu: “KÜSTÜM YASTIĞI”





Küstüm yastığını takip etti ayrı yataklar, ayrı odalar, ayrı evler,



ama kağıt üzerinde bitmemiş evlilikler;



yen içindeki kolu, kanadı kırılmış çiftler





Modern Zamanlar’da, “BİZLER”in yerine kurulmuş bu “BENLER” İmparatorluğu’nda belki de artık:




- Bir şehirde kocayın… olmalıyken dilekler




Ve güneşin battığı yerdeki “Uygarlık Birleşik Dershaneleri”nin kantininde “vücut yastıkları” satılmaya başlıyordu





Bizim “Bir Yastık”lara “Body Pillow” adı verilmişti, ama dik olarak kullanılıyordu





Bazıları insan bedeni şeklindeydi Asla seyran olamayacak bir odada, kuş uçmaz güvenlik sistemleri arasında, kuş tüyünden bir yastığa yaslanarak, sarılarak, bir bacağı üzerine atarak uyunuyordu Bir zamanların Vahşi Batı’sında, korkunç bir “yalnızlık salgını” kırıp geçirirken, psikiyatrist randevuları dolup taşıyordu





KÜSE KÜSE SEVMEK





Evet;



elyaf ya da silikon bir küstüm yastığı yıkanabilir,



istifini bile bozmadan göz yaşlarıyla ıslanabilir,



kendileri anti alerjik, isimleri allengirik olabilir,



internetten siparişle yatağınıza kadar gelebilir,



gerektiğinde salondaki üçlü koltuğa da gidebilir





Ama, “Yandım Ayşe’m”, “Yandım Mehmet’im” diyen yüreklere,



en genişi bile dar değil midir?



Demode damgalı aşklarda ya da Anadolu’nun bazı mütevazı hanelerinde hala bir yastığa iki baş koyar –



bir yorganın altında iki yürek atar





Bir yastık, birlikte karı-kocamak isteyenlerin,



aynı anda susmak isteyen nefeslerin simgesidir





Yastık sandık lekeliyken,



tencere dibin karayken,



yerin de, yenin de darken,



ama o gerçekten “yar” iken,



gerisi hikayedir





Yaşamda en değerli kavramlar POS cihazından kartınızı geçirerek, acayip şifreler girerek sahip olduklarınız değildir





Bir yastıkta yatabilmenin, yarinle bir uyuyabilmenin değeri tarifsizdir





Teknolojinin çamaşırda, ütüde kolaylıklar sağlaması güzeldir, değerlendirilmelidir; ama bir yastığa iki baş koyduran duygular da korunmalı, kanaviçe gibi işlenmelidir



BİR YASTIK SAVAŞI KAYBETTİRİLSE BİLE





Kaç yaşında olursanız olun, kalan armağan ömrünüzde,



gıcır gıcır gıcırdayan dar bir yatak,



iki başı saten, yatay “bir yastık”,



ayağa göre uzatılacak bir yorgan,



her sabah birlikte uyanacak,



son nefese kadar sarılıp uyuyacak,



ortak düşler kurup, kurduracak,



mütevazı yaşamı paylaşacak bir “yar” dileği ve



Ayşe’lerimize, Mehmet’lerimize hep sevgilerimle…




(çağ dışı) düş hekimi yalçın ergir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.