Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
deva, sekizinci

Sekizinci Deva

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sekizinci Deva



İstanbulda bir hastanede, 9 yaşında bir kız İsmi: Esra
Hastalığı: Kanser Hastalığı vücuduna yayılmış
O hasta halinde ve ölümün soluğunu her geçen an gittikçe daha da yakınında hissederek hayat yürüyüşünün son durağına yaklaşırken, hasta yatağında uyanık olabildiği zamanlar, devamlı olarak kitap okuyormuş
Bir akşam, okuduğu kitaptan başını kaldırarak, annesine:
  Babamı çağırabilir misin, anne? demiş
Küçük kızının vücuduna yayılmış kanserle günden güne eriyişini görürken, ölüm habercisi bu hastalığın sevgili kızından ayrılık getireceğini bilerek, dünyadan o kesin ayrılığının acısına dayanabilmek bir yana, o ayrılık anının yakında muhakkak gelecek oluşunu düşünmenin büyük acısına dayanabilmenin bile kendisine çok zor geldiği annesi, kızının bu anî arzusu karşısında çekinerek sormuş:
  Babanı çağırmamı niçin istiyorsun?
Hasta kız, önce bunu açıklamak istememiş; bir an düşünmüş ve:
  Çağırmasan da olur Hem çağırsan, gelinceye kadar belki geç olur sözleri üzerine annesinin merakı daha da artmış:
  Babanı çağırmamı önce isteyip sonra niye vazgeçtin? diye sorunca, kızı gayet sakin bir şekilde;
  Anne, ben artık âhiret âlemine gidiyorum da o*nun içincevabını vermiş Bu sözleri üzerine annesinin gözünden, artık tutamadığı gözyaşları boşanırken, kızı gene o çok sakin haliyle:
  Bak! Azrail (AS) beni almak için gelmiş; orada bekliyor diyerek odanın bir köşesini parmağıyla işaret etmiş Annesi, kızından ayrılık vaktinin geldiğini anlayıp elleriyle yüzünü kapatarak hüngür-hüngür ağlarken, kızına gayr-i ihtiyarî sormadan da edememiş:
  Azrail (AS) nasıl? Biraz tarif eder misin?
  Çok güzel& demiş, küçük kız
Daha sonra da, içinde bulunduğu o maneviyat âleminden dünya haline tekrar avdet etmiş gibi, annesinin o ardı-arkası kesilmeyen yüksek sesle ağlayışından rahatsız olmuş bir tavırla annesini, 9 yaşındaki çocukluğundan beklenemeyecek büyük bir kemal ve vekar haline girerek, tesellîye çalışmış:
  Niye bu kadar çok ağlıyorsun ki, anne? İmanı olan ve imanıyla yaşayanlar için ölüm ve âhirete gitmek, korkulacak bir şey mi? Dünyada daha fazla yaşasaydım, dışarıdaki insanların ekseriyeti gibi, dinde lâkayt, ibadette ihmalkâr halde uzun bir dünya hayatım olsaydı, benim için daha iyi mi olacaktı? Öyle olmam seni daha çok mu sevindirecekti? 
Kızının, yaşının çok üstünde bir olgunlukla kendisine verdiği bu hakikat dersi karşısında, annesinin sanki birdenbire gözyaşı pınarları kurumuş; yüksek sesle ağlaması aniden durmuş
Kanser hastası, kanser hastalığı vücuduna yayılmış olan 9 yaşındaki kız, annesiyle bu son konuşmasından sonra, yüksek sesle kelime-i şehadet getirmiş; daha sonra da, başı yavaşça sol tarafına düşerek ruhunu teslim etmiş
Annesinin biraz evvel pınarları kurumuş gibi durmuş olan gözyaşları yeniden, fakat bu defa sessizce çağlamışO sırada sevgili kızının artık ruhsuz olan bedeninin yanında, yatağında okuduğu son kitap ile bir kalem, dikkatini çekmiş 9 Yaşındaki kızının dünyadan âhirete giderken, kendisini fevkalade hayrete sevk eder derecede gösterdiği o çok yüksek ruh halinin sırrı, hasta yatağında son olarak altını da çizerek okuduğu o kitap sayfalarında kendini ilân ediyor gibiymiş Kitap, Hastalar Risalesi ve altını çizerek okuduğu son bölümü de: SEKİZİNCİ DEVA imiş

Alıntı Yaparak Cevapla

Sekizinci Deva

Eski 07-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sekizinci Deva



SEKİZİNCİ DEVA: Ey âhiretini düşünen hasta! Hastalık, sabun gibi, günahların kirlerini yıkar, temizler Hastalıklar, keffaret-üz zünub olduğu Hadîs-i sahih ile sabittir Hem Hadîste vardır ki: "Ermiş ağacı silkmekle nasıl meyveleri düşer; îmanlı bir hastanın titremesi de, öyle günahları silker" Günahlar, hayat-ı ebediyede daimî hastalıklardır Bu hayat-ı dünyevîde dahi kalb, vicdan, ruh için mânevî hastalıklardır Sen eğer sabredip şekva etmezsen, şu muvakkat bir hastalık ile daimî pek çok hastalıklardan kurtuluyorsun Eğer günahları düşünmüyorsan, yahud âhireti bilmiyorsan veya Allah'ı tanımıyorsan, sende öyle dehşetli bir hastalık var ki; milyon defa sendeki bu küçük hastalıktan daha büyüktür Ondan feryad et Çünki bütün dünyanın mevcudatıyla kalbin, ruhun ve nefsin alâkadardır Mütemadiyen firak ve zeval ile o alâkalar kesilip, sende hadsiz yaralar açılır Bahusus âhireti bilmediğin için, ölümü idam-ı ebedî tahayyül ettiğinden -âdeta- güya yara bere içinde, dünya kadar hastalıklı bir vücudun var İşte en evvel hadsiz yaralı ve hastalıklı bu büyük mânevî vücudun hadsiz hastalıklarına kat'î ilâç ve kat'î şifa verici bir tiryak olan îman ilâcını aramak ve itikadını düzeltmek gerektir ki, o ilâcı bulmakta en kısa yol, bu maddî hastalığın yırttığı gaflet perdesinin altında sana gösterdiği aczin ve zaafın penceresiyle, bir Kadîr-i Zülcelâl'in kudretini ve Rahmetini tanımaktır Evet Allah'ı tanımayanın dünya dolusu belâ başında vardır Allah'ı tanıyanın dünyası nurla ve mânevî sürurla doludur Derecesine göre îman kuvvetiyle hisseder Bu îmandan gelen mânevî sürur ve şifa ve lezzet altında, cüz'î maddî hastalıkların elemi erir, ezilir
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.