Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
alayım, hayatı, kalsın, şıklık

Ben Hayatı Alayım Şıklık Size Kalsın

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ben Hayatı Alayım Şıklık Size Kalsın



Boşver, aldırma diyorsun içinden


Olur mu, boşvermek yakışır mı hiç sana, diyorlar


Önemsiyorsun, dertleniyorsun, üzülüyorsun Uykuların kaçıyor


Hiç takmayacaksın, bunları dert etmek sana yakışmıyor, diyorlar


Üstten bakıyorsun


Yakışmadığını söylüyorlar


Aşağıdan alıyorsun


Yakışmıyormuş, öyle diyorlar


Arkanı dönüyorsun


Olmuyor


O zaman gözünün içine içine bakıyorsun


Bu sefer de kabalık sayıyorlar


Sanki hayat yakaya takılan bir gül bunlara göre


Öyle uzaktan bakıp değerlendiriyorlar: İyi duruyor mu, durmuyor mu? Uymuş mu, uymamış mı? Cıvık mı, şık mı?


Öyle olsa ne güzel olur


Ama değil, bu bizim mecburiyetlerimizle özgürlüklerimizi aynı kazanda harmanlamaya çalıştığımız hayat olsa olsa ancak solgun bir gül oluyor dokununca






Duygularının dikine gidiyorsun


Yaşına başına yakıştırmıyorlar


Aklını başına topluyorsun


Bu kadar usluluk sana yakışmaz, diyorlar


Öfkeleniyorsun Yakıştıramıyorlar


Sakin kalıyorsun


Bu kez ya tepene çıkıyorlar ya da yakışıksız bir kayıtsızlık olarak algılıyorlar


SusuyorsunSana yakışmaz!


KonuşuyorsunSana yakışmaz!


Bağırıyorsun Hiiiç yakışmaz!


Arkanı dönüp gidiyorsun Oldu mu ya şimdi, biz seni böyle kaçak bilmezdik!


Orada durup kişiliğinde, sevginde ve inancında ayak diriyorsunŞık olmadı!


Sanki her şey hayatın üzerine geçirdiğimiz kılık kıyafetten ibaret!


Sanki bir kravatın hafifçe yana kayık, bir davranışın hafifçe uyumsuz görünmesinden daha önemli bir şey yok!


Anlıyorum hepsini, anlıyorum da; bu dışın hiç mi içi yok yahu?






Bu garip şıklık merakınının zirve noktasına gelince


Ölüyorsun


Basbayağı ölüyorsun


Herkes gibi


Eninde sonunda herkesin öleceği gibi


Gazeteye ilan veriyorlar:


Ölüm sana yakışmadı


Geride kalanların acı duygularının, ince kederlerinin sonucu elbette böyle bir ifade!


Ama en derin şıklığın; bile ne kadar sığ bir arayış olduğunu nasıl da nasıl da yüzümüze vuruyor





Yok Yanlış anlaşılmasın!


Şıklığı seviyorum (Dikkat! Önemsemiyorum şıklığı, seviyorum İkisi farklı!)


Her şey birbirine; davranışlarımız da her zaman bize yakışsa ne güzel olur!


Fakat biliyorum


Çoktandır biliyorum ki, göze hoş görünen nice şeyin içi boş!


Üstelik şıklıkta horlayıcı bir alay; yakıştırma çabasında gizli bir şiddet de var


Oysa gerçek şu ki, içtenlik çoğu zaman dışardan bakana yakışıksız geliyor


Aşk, itici


Zekânın saçı başı dağınık, gömleği dışarda


Bilgelik, bir lokma bir hırka


Özgür düşünce deseniz, o zaten hepten kaba saba kalıyor

Bu durumda tercihim açık!


Şıklığınız; içi şiddet dışı etiket medeniliğiniz size


Bazen vandallık gibi algılanan ve çoğu zaman biçimsiz olan şey; yani bütün saflığıyla hayat bize!


Haşmet Babaoğlu yazılarından alıntıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.