Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
içime, karlar, yağıyor

İçime Karlar Yağıyor

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İçime Karlar Yağıyor



İçime karlar yağıyor bu geceNerdeyim, nereye gidiyorum, çöktüğüm, dibe vurduğum gecelerden biri daha işte Yalnızlığın vurgununda, sırça saray yüreğimin kimsesizliği ÜşüyorumTükenmekte olan bir günün daha sonunda aslında bana eklenen yalnızlıklara gebeyim

Oturdum bir köşeye aldım karşıma kendimi, kendime ağlıyorum Her damla da biraz daha beni hayattan koparan sessizlik içindeyimNe beni, ne sesimi duyan yok 17 milyonluk koca İstanbul da yapayalnızım Kimbilir kimin yalnızlıklarına eşlik ediyorum sessiz çığlıklarımla, kimlerin canını acıtıyorum kendime saplanan bıçağın açtığı yaralarda

Ne çok yanılgılara düşmüşüm, ne bedeli ödenmeyecek hatalar yapmışım ki, kapımı çalan bir kişi bile yok işte Tutunduğum dalların hepsi kırılmışta ben onları toprağa dikmeye çalışıyorum yeniden Kendimi kandırmaktan başka yaptığım bir işim yok aslında Bu ömür böyle bitecek Kök saldığımı sanıp ne çok aldatmışım kendimi

Bıçak sırtı geceler ardı ardına gelen Vazgeçilmez olacağımı düşünerek ne çabuk vazgeçilmişim oysa Terkedilmiş, unutulmuş ortalıklarda bırakılmışım Ya sen? Bu hayatın neresindesin? Bırakıp giderken ne düşündün, şimdi ne düşünüyorsun Sen bu şehirde yalnız bir kadın olmanın zorluğunu, tek yürekle bu hayata direnmenin güçlüğünü, sevgisiz yaşamanın acısını, bu devasa şehirde bir başına kalmanın ne olduğunu biliyorsun değil mi?

Otur yaz demişsin bana, içinden ne geçiyorsa Sen içimden geçenleri bilebilir misin? Sen aldığım yaraların üstünün kapansa bile hiç bir zaman aslında kapanmayacağını biliyorsun değil mi? Hiç birşeyin eskisi gibi olmayacağını, benim bir daha gamzelerimin asla görünmeyeceğini, tenimin renginin bile aynı olmayacağını, suskun yüreğimin bir daha öyle çarpmayacağını, tutkularımı yitirdiğimi, heyecanlarımdan vazgeçtiğimi, baharın esintisini bir daha eskisi gibi hissetmeyeceğimi, ayaklarımı bir daha denize sarkıtmayacağımı <******> , kır kahvelerinin tadına bir daha asla varamayacığımı biliyorsun değil mi?

Hayatın müsveddesi yok demiştim sana Yaşadık, sevdik ve ayrı düştük Şekli ne olursa olsun ayrılığın adı kötü Ölümden beter Sağanak halindeyim şimdi Tüm ülkenin dağlarına, bağlarına yağıyorum Benim gözyaşımdan ne bereket gelecek, gelse gelse bıraktığım yerlere hüzün gelir

Artık hayatla o ölüm arasındaki ince çizgiden yoruldum Hiçbir yere tutunamıyorum Her el attığım şey aslında kayıp gidiyor ve ben hayata yetişemiyorum İçimdeki bu med-cezirlerle başa çıkamıyorum Dibe vurdum demek eksik olur ben hayata tümüyle yenildim biliyorum Sanma ki bu sitem sana ben dönüp hayata sitem ediyorum Sen ordaymışsın gibi de sana anlatıyorum Oysa bu satırlar kendime Hani deli demesinler diye

Bu yazmakta olmasa, bu kağıtlar, bu satırlar, bu düşler! O zaman bu dört duvarın arasında gerçekten kaybolurdum Kafamı nelere vururdum, kendimden hırsımı nasıl alırdım bilmiyorum Dünyanın tüm dertleri omuzumda sanki, bastığım yeri hissetmiyorum Gördüğüm herşey bulanık Soluksuz kaldım ben, aslında yaşamıyorum

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.