Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fincan, kahvenin

Bir Fincan Kahvenin

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Fincan Kahvenin



Eskiden, bizim ecdadımız, sözlerinde, sohbetlerinde, birbirleriyle olan münasebetlerinde pek muhabbetli olurlar, şiirlerle konuşup nağmelerle anlaşmaya özen gösterirlerdi

Günlük olarak kullandıkları kelime sayısı, iki bini bulurdu

Eee tabiî ki şiirlerle konuşup nağmelerle anlaşan insanların kelime dağarcığı da dolu olmalı ki, dudaklarda da güzel sözler terennüm etsin Ancak günümüzdeki, günlük konuşulan ve kullanılan kelime sayısı üç yüzü bile geçemiyor Böylece gittikçede dilimizde kısırlaşıyor

Daha çok, argolaşan ve her kelimeye de argoca anlamlar yüklenen bir Türkçe haline getirildi Artık birilerinin yanında konuşurken, acaba hangi kelimeyi kullansam ya da kullanmasam da bana gülmeseler diye iyice düşünerek Türkçemizi konuşur hale geldik
Tarih boyunca bizde bir Kıraathane kültürü oluşmuştu Yani bozulup yozlaşmış olan şimdiki Kahvehanelerin aslıdır Kıraathaneler İşte kahvehaneler, kıraathane iken, görevleri ve yüklendikleri görevleri itibariyle şimdikinden çok farklıydı

Oralarda sohbetler edilir, güzel Türkçe konuşulur, şiirler söylenir, kitaplar okunur, yarenlikler yapılır, yardımlaşmalar yapılır, güzelim mis kokulu meşhur Türk kahveleri içilir, nargileler fokurdatılırdı Şimdilerde pek kalmadı öyle yerler

Bakınız, bir kahve tiryakisi yaşlıyla, garson arasındaki geçen şiirli nağmeli konuşmaya:

Bir gün, beş paraya içilen kahveye zam gelir ve on para olur
Kıraathanenin, her sabah gelip bir fincan kahvesini içip yanına da beş para bırakıp giden devamlı müşterisi, bir yaşlı zat vardı
Garson sabah erkenden Kıraathaneyi açar hazırlığını yapar müşterilerini bekler
Tabi kahvede artık zamlı satılacaktır
İlk müşteri yine malum yaşlı zat çıkıp gelir Her zamanki olduğu gibi, garson hiç bir şey söylemeden bu zatın kahvesini ikram eder
Ve geriye çekilir kahvesini bitirmesini bekler
Kahvesini içen yaşlı zat yine beş para bırakıp kalkarken,
garson oradan seslenir ve zam geldiğini şöyle anlatmak ister

Bey Amca,
Kahve yemenden gelir yolları ırak,
Beş para yetmiyor on para bırak

Yaşlı zat bastonuna dayanak doğrulur, zammı şöyle protesto eder

Garson efendi,
Kahve yemenden gelir yolları sapa,
Beş para yetmiyorsa kahveni kapa der

Onlar ne güzel anlaşırlarmış işte böylesine Kimse kimseyi kırmamaya, dökmemeye özen gösterirmiş
O güzelim kahveler için vecizeler söylenmiş, kahveler yudumlanırken nede güzel muhabbetler edilirmiş
Arkasından;

Gönül ne kahve ister ne kahvehane,
Gönül sohbet ister kahve bahane,

diye de eklerlermiş o güzelim muhabbetlerin arkasından
Boşuna da söylememişler bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır diye
Aslında kahveyi de hatırlı kılan o gönül sohbetleriymiş
Şimdiki kahvelerin niye kırk saniye hatırı olmuyor
Çünkü kahveyi hatırlı kılan, onun yanındaki yapılan gönül sohbetleriydi
Aaah hey gidi güzel günler demekten de insan kendisini alamıyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.