Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
yarım

Yarım

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yarım



Elle tutulamayanları çizmişti hep bir yerlere,

Karışık duygu salatalarının, hazmı zor zeytin yağı olmuştu çoğu zaman,

Yorucu gündüz rüzgarlarının nefesini saklardı hep,

Geceleri, solmuş,ıslak ve tuzlu suların ıslattığı kağıtları kuruturdu o nefesle

Sıkılmamıştı yazmaktan, yıllar çok yazdırmıştı,

Bazen basit bir kelebeğin vadesi geçmiş ömrünü,

Sesi kısılmış, hiç konuşmadan bekleyen bir telefonu

Körleşmiş bıçakların maziye dalışlarını,

Kimsesiz ağaçların yanı başında ulaşamadığı dostuna dallarını uzatmasını,

Şarkıların notalarını yazardı bazen, nasıl hayallerin kilitli kapılarına anahtar olduklarını

Yer önemli değildi onun için, nasıl olsa misafirleri hep aynıydı, mekanın önemi yoktu

Uzanırdı bazen bir yerlere, duramazdı, kağıtlara yazamasa bile beyninde birleştirirdi alfabenin minik yavrularını

Onları el ele tutuşturur, birbirinden ayrılmaz sevgililer haline getirir sonra da zevkle izlerdi

Ayrılıkların yoldaşlığına çok şahit olmuştu ama onları kimse ayıramazdı,

Sonra bu aşkı yazardı bazen, öyle bir öpüşürdü ki bazen iki harf

Yazıp çizmeye bile korkardı, ayıracaklar diye

Arada sarhoşlukların zikzaklarını anlatırdı istemeden

Çakırlıkların hafif ekşiliği gizlenirdi bazen üç satır arasına

Bir sonraki sefer yamuk görülse de önemi yoktu, zaten o an sarhoştu, onu anlatmalıydı

Harfler de sarhoş dururlardı,

Mesela S harfinin omzuna öyle bir koyardı başını E harfi ki aşk ancak böyle anlatılabilirdi,

Hesapsız teslimiyetlerin ilk umutlarını anlatırdı bu sevişmeler

Belliydi, ikisinin de başı dönüyordu ama mutluydular o güvenin maskesiz omzunda

Seni ve seviyorum kelimelerinin yürümeye başladığı ilk adımlardı bu harfler, asla unutulmazdı

Asırlara sığmayacaktı yazacakları, ömrü yetmeyecekti varlıkların yokluğunu anlatmaya

İsyanlar sığmayacaktı defterlere, kitaplara

Bazen çok yorulur, uzun süre yazmaz, sadece izlerdi reklam arası almadan

Sonra yine devam ederdi yaşamın, çizgilerden oluşan temelsiz prefabrik inşaatlarını çizmeye

Sadece dört çizgiyi bir araya getirip yanına da iki çizgi çizip tepesinden öpüştürdümü

Al sana EN kelimesi

Mutlu oluyordu bu kelimeyi yazmaktan

Yanına her meze giderdi artık, Yüklemler, tümleçler, özneler hep peyniri zeytiniydi masanın

Aşkların köşesine çekilip ürktüğü dönemlerde bile yaşatabilirdi yazılarıyla

Büyük dalgaların arasındaki yalnız balıkçının cesaretini boyayabilirdi bir misket tanesinin ışık almayan yüzüne

Güvenlerin denizde boğulduğu dakikaların ressamı olabilirdi

Karanlığın gizliliğine tutunmaya çalışan ama rüzgara direnemeyen bir yaprağın sesi olabilirdi

Ama artık gücünün tükendiğini hissediyordu

Yazarken titriyordu çizgiler, tam öpüşmüyordu artık kelimeleri oluşturan minik aşıklar

Sahtelerin en masum yüzlerini bile çizerken şevkle, aniden durup kafasını masalara vuruyordu

Sinirleri zayıflamıştı artık

Sahte yüzleri aydınlattığını fark eden güneşin,

Utancından yerin dibine girdiği zamanı gösteriyordu akrep ile yelkovan

Sokak lambalarının sokakları aydınlatmak istemediğini fark etmişti

Evet yazacaktı

Sayfa yine çok ıslanmıştı,

Kelimeler boşluk bırakmamaya niyetliydi sözde bembeyaz kağıda

Sert kabuklu bir nar gibiydi o anki yalnızlığın yudumları,

Kendiliğinden dağılıp binlerce minicik harf olmuştu

Müzik eşliğinde bir-bir sarılıyorlardı harfler titrek bir elin şefkatiyle,

Soluğu kesiliyordu ağır-ağır,

Keskin notaların hüzün dolu çarpışmaları vardı karanlığın kan dolaşımında

İyice titrer olmuştu artık,

Bir şişe sarhoşluğun altında ezilen üç günlük teraziyi anlatıyordu çaresizliği

Farkına varmıştı her şeyin

Bu sahneyi bitirebilirdi ama bitirmek istemiyordu

Hayatında ilk defa yazmak istemiyordu, direnmeye başladı

Arası açılıyordu artık harflerin, kelimelerin,

Uzaklaşmalıydı oradan, bitmemeliydi bu yazı, bu şarkı

Son kullanma tarihi geçmiş yolların, görünmeyen şeritleri gibiydi artık kelimeler,

Ama hala devam ediyordu istemeyerek,

Duraksadı bir an

Hayatının anlamını oluşturan minicik harflere baktı, son bakışıydı

Önce Büyük harfleri öptü ellerinden,

Sonra küçük harfleri gözlerinden,

Sesli veya sessiz, ünlü, ünsüz önemi yoktu

Hepsi her şeyiydi

Sevgilerinin sonsuz sarılmalarına şahit olamayacaktı belki tekrar

Bir gözyaşını yazıp, okuyanları ağlatınca, iyi anlattığını düşünüp gururlanamayacaktı

Ağlayamayacaktı

Derin bir nefes aldı

Ve son nefesini haykırdı tüm gücüyle,

Lacivert kanının son damlasını, imzanın tam yarısında tükürdü,

Asla yazamayacaktı tekrar, bir çöp olacaktı

Yaşamı bitmişti belki, tamamlamamıştı yazıyı

Ama yıllardır onun yalnızlığını paylaşan hayat arkadaşının,

En karanlıklarda son kibritinin de sönüşünü,

Yaşama dair ne varsa vazgeçişini,

İsyanların EN isyanında kendini darağacına sürüşünü anlatan bir mektubu yazan KALEM olmayacaktı


Mürekkebi bitmişti

İmza yarım kalmıştı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.