![]() |
Mor Ve Hüzün |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mor Ve Hüzün![]() Penceresinin önünü kesen akasya dalının mavi boyalı duvarlara bıraktığı gölgeleri izliyordu dakikalardır ![]() “Keşke bir kuşun gölgesi olsam ve konsam şu dalın gölgesine ![]() Ahşap döşemenin üzerine bırakılmış koyu mavi bir kilim… Kapının sağ yanında ki duvarı boydan boya kaplayan, mor menekşe işlemeli yatak örtülü divan… Yatağın karşısında ki duvarın yarısını üst üste istiflenmiş yorgan ve yastıklar kapılıyordu ![]() ![]() ![]() “Babaevi kızın dünya cennetidir…” diye söze başlardı babaannesi, ne vakit odasına gelip oflaya puflaya divanın üzerine yerleşse ![]() ![]() ![]() Kabus gibi gecenin sabahıydı şimdi ![]() ![]() ![]() Divanın üzerinde ki mor menekşe işlemeli yatak örtüsünü ortasından avuçlayıp kendine doğru çekti hışımla ![]() ![]() “Menekşeler mor olsun, hala…” diye tembihlemişti halasını ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Menekşeler illa mor olsun hala…” İşte mor menekşeli krem yatak örtüsü… Onun geleceği içindi bunca hazırlık ![]() ![]() ![]() Ya yetişmezse”… “Yetişir be kuzum, yetişir…” demişti halası ![]() ![]() Kimbilir… Belkide saadeti yarım kalmış halasının bahtsızlığının bir yansımasıydı dün ki gece… Yok yok… Olamazdı ![]() ![]() Düğüm düğüm çözülen hıçkırıklar… Kucağında ki mor menekşe işlemeli krem saten yatak örtüsü… ve gecedir kesilmek bilmeyen gözyaşları… Başında ki yazmayı kavradı busefer sağ elinin parmakları ve çekip aldı başından hınçla ![]() ![]() ![]() “Saçların gece kadar güzel, bunu biliyor muydun”…” Gece kadar güzel saçlar… O geceyi çok severdi, tıpkı hüznü sevdiği gibi ![]() ![]() “Saçların gece kadar güzel…” Varsın olsun du, gece kadar güzel… Senin olmadıktan sonra… … ![]() Elini divanın altına doğru uzattı ve mavi bir seleyi önüne doğru çekti, kaldırdığı örtünün altından ![]() ![]() ![]() Kestikçe ve önünde ki mor menekşe işlemeli örtünün üzerinde biriktikçe siyah saçlar, hep aynı cümleyi tekrarladı ![]() “Saçların gece kadar güzel…” … ![]() Saatlerdir önünde yığılı bekleyen saçlara ve duvarda ki akasya dalının gölgesine bakıp durmuştu ![]() ![]() “Herşey senin iyiliğin için…” demişti annesi, “seni asla veremem uzaklara” cümlesinin ardından ![]() ![]() ![]() İnsan bir defa sevmeli ve o bir defa bir ömür boyu sürmeliydi ![]() Babasının merhametli sesi çınladı kulaklarında ![]() “Yavrum… Mutlu olduğun vakit mutlu olurum ancak…” Halbuki şimdi mutluluğuna gölge düşürmüştü işte ![]() “Kuzum… Canım kızım… Sen edemezsin gavur elierinde, yaban illerinde…” diye hudut çekmişti en büyük arzusunun önüne ![]() “Ne çok isteyenin var ![]() Yaşadıkları acıklı bir türkü gibiydi sanki ![]() ![]() ![]() ![]() Herkes evleneceği insanı kendi tercih etmez miydi” Ama… O zaten tercihini yapmamış mıydı” “Kaçalım…” dediğinde cevabı “Aileme karşı gelemem…” olmuştu ![]() Makası tekrar kavradı ve parmaklarını tekrar sapının deliklerine geçirdi ![]() ![]() ![]() … ![]() Kapı aralanıp kapı boşluğunda Gamze göründü… Aysel hanım bir an heyecanlanmıştı, kızını saatlerce yakarıştan sonra ilk defa görünce ![]() ![]() Simsiyah gür uzun saçlarından geriye bir harabe kalmıştı ![]() ![]() Gamzenin tavırlarında bi anormallik yoktu aslında ![]() ![]() “Biliyor musun anne… Ne vakit içi boşaltılmış sözlerden ibaret şarkılar dinlesem, acaba böyle acılar yaşayanlar da varmıdır diye merak ederdim ![]() Yanılmışım… Hüzün sadece bir kenarda vaktinin gelmesini bekliyormuş ![]() Hüznü o sevdiği için sevmemeyi isterdim ![]() Olmuyor… Ondan bana bir tek hüzün kalmalıymış meğer ![]() Ne gece kadar güzel saçlarım, ne de onun sevdiği mor… Sadece hüzün kalsın bana…” Aysel hanım ağlamakta buldu çareyi ![]() “Dilersen… Dilersen çağırtayım onları ve vereyim seni…” “Olmaz anne… Önce parçalayıp ardından parçaları kucağıma doldurup beni mutlu edebileceğin ihtimalini dahi düşünme ![]() Geçer… Buda geçer elbet…” |
![]() |
![]() |
|