07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Benim Zavallı Harflerim
Çoktandır tanıyorum bu duyguyu Bazen bir acı bazen sadece kimliksiz bir bulut sayesinde yirmi dokuz harfle burun buruna gelmek  Hadi yanındayız demeleri bana  Bizi hale yola sok, şekillendir, içindekilerden bir fihrist yap, sırala, yarala  Aslında komikler Her şeye çare olabileceklerini sanıyorlar Oysa beyaz kağıt üstünde bazen çaresiz lekelerden başka bir şey değiller Mesela şu “a” harfini ele alalım Üçünü bir araya getiriyorsun şaşkınlık oluyor On tanesini yan yana diziyorsun çığlık kıvamına erişiyorlar
Harfler kendilerini bir şey zannediyor
Yazmakla ilgili ne söyleyebilirim ki, zamana karşı harf zayiatı İç yerlerinde beliren gri bir bulutu başkalarının da anlayabileceği hale getirme uğraşı Oysa ne gerek var bilmiyorum Kime anlatıyorum? Niçin? Hüzne fiyakalı bir edebiyat giydirmekten başka nedir ki yazmak? Ya da okuyanı gıdık yerinden dürtmek Gülsünler diye Üzülsünler diye  Anlasınlar, anlaşsınlar diye Ve en kimseyle anlaşamayanların işiyken yazmak  
Anlatabilseydim yazmazdım
Yazınca çekilir biri oluyorum, tek bildiğim bu Hep başkaları için kağıda döküyorum içimin kirlenen seslerini Evet sesler de kirlenir Kokular bile hatta Eski tadı kalmayabilir buğunun
Harflerin sözcük oluşturmak için bir araya gelmesi imece usulü bir hüzün inşaatıdır çoğu zaman
Bu kadar üzgün olmasam yazmazdım
Yeryüzünün bu yarımadasında (belki tamada olsaydı her şey daha kolay olurdu), y4ni bu coğrafyası bile yarım ülkede topu topu yirmi dokuz arkadaşım var Bazılarıyla çok az görüşsem de, mesela “j” ile çok samimi olduğumuz söylenemez, hep yanımdalar Bütün sırlarımı biliyor ve benden izin alma nezaketini bile göstermeden açık ediyorlar her şeyi Kimseyi ağız tadıyla aldatamıyorum bu yüzden Çizgisiz bir beyaz kağıtla karşılaşmaya görsünler, her şeyi anlatıyorlar Hem de en burkucu tarafından Şiir diye bir şey tuttur muşlar, kimseye acımıyorlar
Bir tek senden korkuyorlar şu sıralar
Bak şimdi de lafı sana getirdiler gördün mü? Ne zaman seni görsem etrafta kimsecikler olmuyor Harflerim zavallı seslerin gölgelerine saklanıyor Oysa her kese seslerini gere gere bağırıyorlardı Kendilerini arayıp da bulamadıkları bir cakayla bir araya getiren bir dimağ bulmuşlardı ve havalarından geçilmiyordu Biz istersek bir araya gelir gülmekten öldürürüz hepinizi ya da göz pınarlarınızı kanatırız istersek diyorlardı Onlar benim dilimin kayganlığını aşıp meşhur olmuşlardı Herkesi etkileyebileceklerini düşünüyorlardı
Harflerim beni her şeye alet ediyordu
Ama senden korkuyorlar işte En çok da suskunluğundan Zaman durdu sanıyorlar sen susunca Aptallaşıyorlar Şimdi ne yapacağız, diyorlar Eyvah oluyorlar aniden Ve panik halinde sesler çıkarmaya başlıyorlar Onları unuttun, onları istemiyorsun sanıyorlar harflerini Güleceksin belki ama kaşlarından bile ürküyorlar
Kaşlarının yayına takılı ok oluyor çünkü gözlerin Baktığı yerden ses getiren gözlerin Gözlerinin önünde küçülüyor harflerini Üzücü bir suskunluğun içinde durup ‘Hepinizi tanıyorum, şaşırtıcı değilsiniz, biz de bu harflerden çok var’ der gibi bakıyor gözlerin
Gözlerin olmasa yazmazdım ve gözlerin yokken ben iyi bir yazardım
Bozdun harflerimin fiyakasını
Ve seninle karşılaştığım, yani annenin seni doğurduğu, bizim birbirimizi doğurduğumuz o günden sonra ilk kez bir araya geliyorlar Tembelleşmişler Bir birlerini ilk kez görüyor, ilk defa yan yana geliyor gibiler Ama şimdi tuhaf bir hevesle bu korkuya direnerek toplanıp bağırmaya başlamalarının bir anlamı olmalı Sanırım sana alışıyorlar Kıvırcık saçlı küçük bir kız çocuğunun adının ilk harfinden aldılar işareti belki  Şaka yaptığını biliyorlar artık Seni seviyorlar
İşte bu yüzden sürekli bana Seni seviyorum” dedirtiyorlar Tekrara düşme, sıkıcı olma ya da anlamı aşındırma kaygısını bir yana bıraktılar Çünkü onlar çok iyi biliyor ki iyi filmlerde çok zor söyletilir ‘Seni seviyorum’ cümlesi Esas adam, yani sapma kadar insan yürekli, karizmasında fırtınalar barındıran ama işte Allah kahretsin ki sevgisini gösteremeyen adam filmin sonunda, ölürken söyler bazen Hatta cümle ‘Seni hep sevdim ’e dönüşür Hep sevmiştir, gizli gizli ağlamıştır ama o cümleyi söyleyememiştir işte  
Ama ben esas adamları sevmem
Esas adamlar sıradan insanlar içindir
Sırayı bozmasaydım yazamazdım
Şimdi harflerim sana, bütün cesaretlerini toplayıp kendilerine çekidüzen vererek ve ‘Beğenmezse bozulmayalım arkadaşlar” cümlesinin ardına saklanıp, sahip oldukları sesleri titrete titrete bir cümle hediye etmek istiyorlar:
Merhaba, seni seviyorum, seni sevmeseydim yazamazdım
Yılmaz Erdoğan
|
|
|