Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
iltifata, marifet, tabidir

Marifet İltifata Tabidir

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Marifet İltifata Tabidir









Dünyada hangi insan övülmekten hoşlanmaz ki!Yaptığımız müspet bir davranıştan dolayı takdir edilmek hepimizi mutlu ederKim ne derse desin bu insanın doğasında var olan bir hususiyettir

Çoğumuz olumlu hâl ve hareketlerimizden sonra iltifat ve teşekkür beklentisi içerisinde oluruzMarifetimiz övgüyle karşılık bulmazsa bu bizi rahatsız ederÇünkü bu bizim için psikolojik bir ihtiyaçtırBir nevi ruhî açlıktırBu giderilmediğinde şevkimiz kırılır;arzularımız sekteye uğrarMevcut durum, motivasyonumuzu da alt üst eder;verimimizi düşürür

Bu konuda Batılı düşünürlerden Willam James şöyle diyor: “İnsan doğasının en derin ilkesi takdir edilmeye duyulan iştahtır” Nedense çok severiz kabul görmeyi…Bir anlamda yaptıklarımızın onaylanması olarak algılarız iltifatıÖvgüde hakikaten mucizevi bir güç vardırPerformansımızın tavan yapmasına zemin hazırlar övgü…

Yine David J Schwartz : “İltifat,bir fincan kahveye benzer:Gönül alır” derDemek ki insanların gönlünü almanın en kısa ve kestirme yolu onu takdir etmekten geçiyorNe büyük bir güç…Üstelik bir o kadar da kolay!

Övgü ruh dünyamızı imar ederek fiziksel gücümüzü ve enerjimizi en üst noktaya çıkarırÖvgünün nelere kadir olduğunu anlamak için fazla uzaklara gitmeye gerek yokturHer alanda olduğu gibi bunda da kendimizden örnekler getirebilirizHepimiz başkalarına karşı güçlü ve muktedir görünmeye çalışırızGücümüzün dinamosu da beğenilmektir

Sosyal hayatta nelerle karşılaşmayız ki!Beklentiler,hayal kırıklıkları!Bunlar arasında bir denge kuramazsak hayata tutunamayızDimdik ve dipdiri ayakta kalabilmek için kendi dışımızdan gelecek bir güce ihtiyacımız vardırBu güç şüphesiz ki iltifata muhatap olmaktırO bize apaydınlık bir yol gösterirRuhî çöküntülere derman olurBizi kolumuzdan tutup hedefimize adım adım yaklaştırır

İnsanların davranışlarının çoğu başkaları tarafından fark edilmeye yöneliktirÖnceleri olumlu hareketlerle ilgi çekilmeye çalışılırBunda başarılı olunamazsa sırf ilgi çekmek uğruna olumsuz hâl ve hareketlerde bulunulurİşte biz olumlu davranışlar noktasında kişiyi övgüyle ödüllendirirsek menfi durumların önünü kesmiş oluruzAksi hâlde istemediğimiz,utanç duyacağımız tavırlarla pekâla karşılaşabilirizYerinde yapılmayan iltifat ilerde istenmeyen davranışlara yol açar Bu sefer de yergide hayli cömert davranırızFakat yergi hiçbir şeyi halletmediği gibi, kırgınlıklara da zemin hazırlar

Olumlu bir davranış gördüğümüzde takdir ve iltifatı peşin yapmalıyızSonra ne olur,beni mahcup eder mi,sözümün altında ezilir miyim diye düşünmemeliyizÜstelik takdiri kesin bir dille ve inanarak ifade etmeliyizKişileri değil,onların sergiledikleri davranışları övmeliyizNeyi,niçin beğendiğimizi dile getirerek muhatabımızı bilgilendirmeliyizKişileri kuru ve samimiyetsiz ifadelerle över gibi görünmek ne bize, ne de onlara bir şey kazandırÇünkü sözün tılsımı kelimelerde değil,kelimelere yüklenen samimiyette gizlidir

Her nedense millet olarak övgü konusunda çok cimri olmamıza rağmen yergi konusunda bir o kadar cömerdizÖvülmeye değer onca davranış görürüz de bir türlü ödüllendirmeyizBizim toplumumuzda övgü tabir caizse “yağcılık” olarak algılanmaktadırOysa her şey, takdir ederken takındığımız tavırda ve samimiyette gizli…Sen inanarak iltifat ediyorsan başkaları nasıl düşünürse düşünsünVarsın bildiklerini söylesinler

Bir başka yanılgımız da “Aman översem şımarır” anlayışıdırBunu daha çok kendi çocuklarımız için düşünürüz Böyle düşündüğümüz için de onları içten takdir ettiğimiz hâlde, bunu ömrümüz boyunca kelimelere döküp dile getiremeyizBu son derece yanlış bir anlayıştırÖvgüdeki tılsım söylerken takındığımız samimiyette gizlidirİnandığımızı söylersek kimse şımarmazBu, sakat ve yanlış bir düşüncedir

Yanlış hâl ve davranışlarda muhatabımızı acımasızca hırpalarızÖvgü konusundaki hassasiyeti ve ağırdan alışı burada göstermeyizİnsanları eleştirmek için adeta sebep ararızOysa insanların hatalarını yüzüne vurmadan,onları incitmeden münasip bir dille düzeltmek erdemdirBunu nedense hep göz ardı ederiz

Atalarımız:“Marifet iltifata tabidirİltifatsız marifet zayidir” demişlerdirEğer bu düsturu kılavuz edinebilseydik ülkemiz başarılı,kendiyle ve çevresiyle barışık ve mutlu insanlar beldesi olurduBu da sosyal hayatımızda derin yaraların açılmasını önlerdiKimse kimsenin kuyusunu kazmazdıHerkes herkesten emin olurduCümleler “Acaba” ile başlamazdı

Bundan sonra kendimize eleştirel bir gözle bakarak iltifat konusundaki köhnemiş ve fosilleşmiş görüşlerimizden sıyrılarak yiğidin hakkını yiğide vermede tereddüt etmeyelimHoşgörülü ve birbirini seven insanlardan kurulu bir toplum olmak için buna mecburuzBugünden tezi yok,hayata yepyeni ve insanî bir perspektiften bakmayı deneyelim


Unutmayalım ki Mevlâna’yı yücelten hoşgörü;Yunus’u bayraklaştıran sevgidirBu yoldur bizi hayata bağlayan…Bu anlayıştır dünyayı yaşanılır kılan!



MNİHAT MALKOÇ

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.