07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Masalım Oyuncaklarım Günahlarım
Özletmeyin Azrail'i Ayartmayın yalnızlığı aleyhime
Kurban edin beni düşsüzlüğüme 
Daha fazla zorlamayın öyküsüzlüğümü
İsnat edilen tüm suçları kabul ediyorum
Suskunluğum/ tek suçum 
Ben ki; suç mahallinde yüzlü kirli bir çocuğum Üstüm başım hazan Görüyorum ki; çoktan kurulmuş sandalyeler, tam orta yerinden vurulmayı bekliyor gövdem Birazdan ayıklanır yüreğim köklerimden Ben ki; üstü örtülmüş karanlıkların tek müsebbibi, ben ki; tüm günahların ev sahibi Soluğumdan çekin ellerinizi Bana ölmeyi tek çare göstermeyin Susmayın ya da susturmayın beni Bana biçtiğiniz dışı kalabalık içi çıplak sıfatlar yetmemiş olacak ki, rahmimde taşıdığım düşsüzlüğüm kürtaja zorlanmakta Çekin ellerinizi gövdemden Çekin gözlerinizi geleceğimden Özletmeyin bana Azrail'i Bedenim çamurdan ibaret Bırakın bulansın yüzüm öyküsüzlüğüme
Masalım / Kırıklarım, oyuncaklarım Hepsi darmadağın işte Arama beni " bende " Kayıplardayım İçimdeki çocuk depreşti / sadece suskunluğum nüksetti Farkındayım, tükenen kelimelerimin sende açan yaranın büyüklüğünü Ne olur sen bari anla beni Başarabildiğim, umutlanabildiğim tek varlık sensin Tutunduğum, kendimi bulduğum, kendimi kendimle yendirip sende kendimi var ettiğimsin Bilesin ki senden başka hiçbir gövde kabul etmez bu hakir kökleri Hiçbir gökyüzü yer açmaz benim gibi uçları kırık uçurtmalara Ne olur sen bari anla düşsüzlüğümü/ öksüzlüğümü Kapadıkça açılan yaralarımı bari sen yama Ört üzerimi yoksa Yoksa ben bende tükenecek Tut ellerimi masalım/ tut Sakın bırakma
Eksik kaldığımı, seni senle başbaşa bıraktığımı söyle Senin dışındaki herşeyden kovulan bu yürek, senden başka hangi izânın ayak ucunda avunur söyle Susma ne olur Beş para etmez bir gölgem duruyor önümde Sende bana ait ne kadar eksik varsa söyle Tamamlayamadıklarımı, yamayamadıklarımı anlat bana Gülümse sen, içindeki birikmiş tüm sözcükleri anlarım ben Senden başka bilmediğim lisana inat öyküsüzlüğüme, öksüzlüğüme bir anlam daha katarım Yeter ki sen söyle  
Ben ki, seni en az senin beni sevdiğin kadar sevdim İnkar etmiyorum, bazen seni suskunluğumla başbaşa bıraktım Bazen de boşluğa saldım seni Ama her zaman sevdim; en azından senin kadar sevdim Unutmanı istemediğim tek bir şey var Ben ki, her çicekten bal almaya yeltenen bir arsız değilim Ben ki, uğradığı her limana zehrini akıtan yabancı uyruklu bir gönül hırsızı değilim Ben sadece, unuttuklarımı unutmaya çalışan imlasız çocuğum, gözünde yağmuru eksik olmayan  
Söyle ne olur seni bensiz mi bıraktım ? İçimdeki hangi söz, hangi cümle, bensizliğin kanıtı ?
Sor bakalım kalbine Seni hangi gölgeye emanet ettim ? Bedel ödeyeceğim diye kimin diyeti bildim seni ? Kovulduğum yüreklere yüzümü bulayan ben, suskunluğun dilinde kanıyor Sanki susmaya yeminli Sanki konuşmamaya sözleşmeli Benimkisi sadece ihtimalleri ayıklanmış çığlıklar Aldırma alıngalıklarıma Aldırma kendimdeki susmalarıma Öyküsüzlüğüme denk geldi ağlamalarım Suskun muyum yoksa, içimde sana yakılmış ağıtlarımın sesini duymuyor musun yoksa ?
Ey kanatları kırık kadın;
Beni bırak benle Sendeki ben varken ölme zamanı mı şimdi Doğrul kazdığın mevzilerden Utanma sakın yüzünden akan gözyaşlarına Aldırma yüzünü yalpalayan rüzgara Yetmedi mi bedenini pervasızca harcadığın ? Yetmedi mi kendini geçmişe gelin ettiğin ? Bırak yüreğini avuçlarıma Olduğun yere kücük bir gökyüzünü çiz Her gece başını yastığa koyduğunda yüreğinin enginliğine bir yıldız koyuver dudağın ucuyla Aldığın her nefese bir umut ekle Ben " bende " savaşırken sen sendeki beni gölgelerine sığın Hani sen umuttun, hangi sen dayanıklıydın ? Sıra mı ölmenin Soyun üzerindeki vesvese dehlizlerini Sıkı giyin hayatı Sakın ardına bakma Yaşayamadıklarınla örme hayat evini Küçük sevinçler iste, acı ve gözyaşı değil Avuç ici miktarında gülüşler dile kendine Kendine bir yüz seç İmkansızlığına bir kürek miktarı sevgi aç Hisset kendini bende Varlığını demirle gözlerime Sığın kokuma, sığın adımın baş harfine Soyadımı alamasan da adını fısılda kulağına Sakla beni en derine Gözlerinden ibaret bir dünyayı hediye eyle bana Varlığından utanacak değil; varlığınla duyulacak bir perdeyi arala gözlerime İçimdeki cocuğu bırak Bana bir masal anlat içinde sadece umut var olan Bana bir hayat ver içinde "can" olan Bana bir söz söyle içinde "ölüm" olmayan   
Ey hazanı bol mevsimin bahara bakan yüzü,
Ayak uçlarımdan hayat çekilirken canını canından çekme zamanı mı şimdi ? Bırak ellerin değmesin ellerime Varlığıma tutunyeter Karanlığın içinde bir mum yakıver Ellerini gökyüzüne çevir Adını bırak dudaklarıma Gidebildiğin yerde değil, yaşadığın yerde nefes al Her gece başını koyduğun yastığı göğsüm bil Akıt gözyaşlarını benim için Bırak aksın içimdeki kabuk bağlamış yaralar Kırıklarımı topla şimdi Mevzini değiştirme silahı kırık asker Sadece menzilini seni sende / sadece sen diye sevecek bu yüreğe çevir Her satırımın bir masal olduğunu bil Her nefes alışımı dua Bana dönüp nerdesin diye sorma Gögüs kafesinin üstüne koy elini ve gözlerini kapa
Ben nefes aldığın yerde olacağım
 
Zaman, ne yaşanacak kadar muhteşem,
Ne de ölüme koşacak kadar berbat 
Ait olduğun yerde kal 
Sadece bir anahtar deliğindeki ışığa çevir yüzünü 
Gülümse sadece 
Varlığını sun 
Aitliğini değil
Geçmişini, geleceğini bırak orada 
Bir masal ol içimdeki çocuğa
Sakın sakın
Suskunluğuma aldanıp bendeki seni yorma 
Sadece, gülüşlerini pencereden bırak 
Kim bilir o gülüşlerin bir gün umut olur bir yüreğe
Masalım,
Kırık kanatlarını sar şimdi
Sar ki;
Düşsüzlüğün içinde üşüyen bu yüreğe kanat ger 
Beni bildiğim kadar değil,
Bilmediğim kadar sev 
Alıntı 
|
|
|