07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Doktor Fatma
Doktor Fatma bizim köylüdür Annesi ve babası yıldırım çarpması sonucu ölmüşler Fatma
öksüz ve yetim kalmış Fatma’nın annesi ve babası öldüğü zaman üçüncü sınıfta okuyormuş Çok zeki ,akıllı,temiz ve düzenli bir kızmış
Fatma’nın kimsesi olmadığı için devlet ona sahip çıkmış Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunca her türlü gereksinimi karşılanmış Fatma çok çalışkanmış Okumuş doktor olmuş Öksüz ve yetim kaldığını,yoksul ve kimsesiz olduğunu hiç unutmamış Fakir fukara hastaların tedavileri için gereken yardımları yapmış Yetim bir çocuğun okul giderlerini üniversiteyi bitirinceye kadar karşılamış
Doktor Fatma,üçüncü sınıfta okurken ben de birinci sınıfta okuyordum Onu hayal meyal
anımsıyorum Uzun boylu zayıf bir kızdı
Geçen yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını coşkuyla kutlamış,tören alanındaki sandalyeleri okula ve köy odasına taşıyordukçKırmızı renkli bir otomobil klakson
çala çala geldi Köy meydanının ortasında durdu Otomobilden iki kadın bir erkek indi Kadın-
lardan biri elli elli beş yaşında ,diğeri yirmi yirmi beş yaşında gösteriyordu Her iki kadın da
uzun boyluydu Yirmi beş otuz yaşında gösteren erkek ise hayli uzun boyluydu Kıvırcık
siyah saçları,geniş omuzları ve kömür gibi gözleri vardı Genç bayan ise mavi gözlü,beyaz
tenli,uzun saçlı ve güleryüzlüydü Gelenleri kimse tanıyamadı
Köyümüz halkından olan erkek ve kadınların birçoğu köy meydanındaki sandalyelerde
hala oturuyorlardı
Arabadan inen yaşlı bayan ve iki genç insan oturanların yanına geldi Yaşlı bayan:
-İyi günler!Ben Fatma!Yetim Fatma,şimdi doktorum Doktor Fatma da diyebilirsiniz
Bunlar da çocuklarım Cengiz ve Ülker Ülker ziraat mühendisi,Cengiz veterinerdir Siz
beni hala tanıyamadınız herhalde Bu köylüyüm ben Hani yıldırım çarpması sonucu ölmüştü Uzun Ali derdinizya onun kızıyım
Uzun Ali’nin kızı sözünü duyar duymazkadın,erkek hep birlikte ayağa fırladık
Doktor Fatma,hepimizin elini sıktı Halimizi,hatırımızı sordu Yaşlıların elini öptü Kadın-
larla kucaklaştı Veteriner olan oğlu Cengiz ile ziraat mühendisi olan kızı Ülker de hiç
kibirlenmediler Büyüklerin ellerinden,küçüklerin gözlerinden öptüler Kendi yaşıtlarıyla da kucaklaşıp tokalaştılar
Doktor Fatma ve çocukları tanışmadan sonra sandalyelere oturdular Emsal nine ayran,peynir ve köy ekmeği getirip konuklara ikram etti Üçü de ayranı iştahla içtiler Peynir ile ekmeği de iştahla yediler Doktor Fatma:
-Sağ olasın Emsal nine1Ayranı ve köy ekmeğini çok özlemiştim Hepsini iştahla yedim,dedi Sonra da oğlu Cengiz’e göz işareti yaptı Veteriner Cengiz kalkıp otomobilin yanına gitti Bagajı açtı İçinden paketleri alarak geldi Mühendis Ülker de paketleri tek tek
açtı Orada bulunanlara şeker,çikolata,lokum ikam etti Çocuklara oyuncaklar verdi
Köyün en yaşlısı olan Veli dayı:
-Kızım Fatma,dedi Annen ve baban sağ olsalardı da bu gününü görseler ne kadar
sevinirlerdi kim bilir?Bizleri çok sevindirdin Sen de çocukların da sağ olun var olun Bu
dünyada ne muradınız varsa inşallah hepsine kavuşursunuz
Doktor Fatma:
-Asıl ben çok sevindim,dayı,dedi Yıllardır köyümden ve sizlerden uzakta kaldım Sizleri ve köyümü çok özlemiştim Yıllardır buraların özlemini çekiyordum Ancak bir türlü gelme
olanağı bulamıyordum Geçen yıl gelecektim,eşim trafik kazasında öldü gelemedim Kısmet
bu güneymiş Sağlık olursa bundan sonra her yıl çocuklarımla birlikte geleceğim Ben insan-
ları,kızım ,tarla ve bitkileri,oğlum da hayvanları muayene edeceğiz Bundan sonra hayvanlar hastalıktan,insanlar ilaçsızlıktan,meyve ve sebzeler,ekinler zararlı böcekler nedeniyle yok olup gitmeyecekler
Ben emekli oldum Yılın büyük bir bölümünde gelip burada sizlerle birlikte yaşayacağım
Çocuklarım da yıllık izinlerini köyümüzde geçirecekler
Yarın üç koldan köyü gezeceğiz Hem insanlar,hem hayvanlar hem sebzeler hem de meyve ağaçları için bolca ilaç getirdik Muayenelere yarın başlayacağız,dedi
Ertesi gün Doktor Fatma,dinleme cihazını boynuna astı Evleri tek tek dolaştı Evde olan bütün insanları muayene etti Hastalara,yaşlılara,çocuklara daha özenle baktı Hasta olanlara ilaç verdi Nasıl kullanacaklarını anlattı Sebze ve meyvelerin iyice yıkanarak yenilmesi gerektiğini söyledi Büyük küçük demeden herkesin yemekten önce ve tuvaletten sonra ellerin sabunlu suyla yıkanması gerektiğini belitti
Veteriner olan genç de köyün bütün hayvanlarını muayene etti İki ineğin memelerinde çıban olduğunu saptadı İneğin sahibine ilaç verdi Nasıl kullanacağını anlattı Çıban iyile-
şinceye kadar ineğin sütünün içilmemesini söyledi Başıboş gezen bir köpeğin de kuduz olduğunu anladı İlgili yerlere haber verdi İlçeden gelen görevliler köpeği yakalayıp götürdüler Bütün kedi ve köpeklere de kuduz aşısı yaptı
Ziraat mühendisi olan Ülker,sebze ve meyve bahçeleri ile ekili tarlaları gezdi Gördüğü
zararlı böcek ve otlara karşı ilaç yaptı Köyün gençleri Ülker’in verdiği bir aletle yapılan ilacı sebze ve meyve bahçeleri ile ekilen tarlalara püskürttüler
Doktor Fatma ve çocukları köyümüzde bir ay kalıp gittiler Vedalaşırken hem Doktor
Fatma hem de köyümüzün insanları gözyaşlarını tutamadılar
O yıl meyve ve sebze bol oldu Ekinler her zamankinden erken olgunlaştılar İçleri daha da dolgunlaştı Daha önceki yıllarda bir ton buğday aldığımız tarladan o yıl iki ton buğday aldık Babam:
-Bu bir ton fazla buğdayı bize Doktor Fatma’nın ziraat mühendisi olan kızı Ülker kazandırdı Demekki biz bilinçli bir çiftçilik yapmıyoruz Bütün köylerde ziraat mühendisi
olsa demek ki köylülerin ürettiğiher ürün yüzde yüz artacak Sen de oku ziraat mühendisi
ol yavrum,dedi
Babama söz verdim Okuyup ziraat mühendisi olacağım Hem aileme,hem köyüme hem de yurduma,ulusuma yararlı bir insan olacağım Çünkü ben yurdumu ve yurdumun tüm insan-
larını çok seviyorum
Müfit AKSAKAL
(İstanbul,06 05 2010)
|
|
|