Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cinnet, komedyası

Bir Cinnet Komedyası

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Cinnet Komedyası



Bir Cinnet Komedyası Hikayesi - Cinnet Hikayeleri - Aynur Engindeniz - Aynur Engindeniz Yazıları

Vakit oldukça ilerlemiştizavallı yavrucağın durumunda hala bir düzelme yoktubağırıp çağırıyor,kendini yerlere atıyor başında bekleyen dört kadın kızın ellerine hakim olamıyordubıraksalar kendini oracıkta boğması işten bile değildi


Dışarıdan pencereye vuran ay ışığı , hafif esen serin rüzgar , gamlı gamlı öten uğursuz baykuşun sesi durumun vehametine ayrı bir esrar katıyordu


Yan odadan gelen şiddetli çığlıklar artık tahammül edilecek gibi değildiuzaktan sesi işiten komşular birer birer ışıklarını yakmaya,bu ayı bağırmasına benzeyen sesin nerden geldiğini tayin etmeye çalışıyorlardıses bir evden gelmiyor olsa üç beş köylü silahını alıp köyü ayı bastı diye sokağa dökülecektibereket versin ki iç içe olan evlerden fısıltı gelse duyulup , bir müddet kollamadan sonra sesin hangi haneye ait olduğu kesin olarak anlaşılabilecek bir imarı vardı köyünşimdi herkes bizim eve bakıyor sesin kavgadan mı kazadan mı hasıl olduğunu anlamaya çalışıyordukavga olduğuna kanaat getirseler çoktan ışıklarını söndürüp perde arkasından gizlice izlemeye başlamışlardı bilebu öyle bir meraktı ki tadı ne uykuda ne başka bir şeyde bulunamazdıhele içlerinde köyün haber mecmuası görevinde biri vardı ki dinlemeyi meslek icabı sayar,sarı basın kartlı gazeteciler gibi kendini ilişilmezden sanardı


Alt kattan üst kata sürekli bir şeyler taşınıyor, çarşaflar ,tütsüler,musaflar ,elden ele dolaşıyordualt mahalleden çağırdığımız Hatice hoca dizlerinin üstüne koyduğu küçük bir kurandan okuyup okuyup biçarenin yüzüne şiddetli bir üfürük savuruyordukadının nefesi az daha kuvvetli olsa kızcağızın zatürre olması an meselesi ydi


Hastanın başında bekleyen zahide anne elindeki kovaya sokup çıkarttığı bezle kızın tırnaklarıyla sağına soluna açtığı yaralardan akan kanı temizliyordubu temizlik esnasında krize giren kız su kovasını görünce deliye dönüyor vucudunun yanı sıra zahide annenin ellerini de tırmalıyordu


Komşu kadınlardan biri yatağın başına fazla yaklaşmadan

_abla bu sudan korkuyor�kuduz falan olmasın, dedişimdi herkeste sinirler daha gergin,üstelik bir de hastalık kapma endişesi ile yardım çabaları daha da tedirginceydizahide ana buruşuk yüzünü daha da buruşturarak elindeki bezi kovaya daldırırken kadına dönüp


_ne hayırlı ağzın var ayol, bal pekmez damlıyor mübarek diye inceden bir azar attı

Henüz yeni hukuk fakültesini kazanmış kuzenim oturduğu uzak sandalyeden

_kimsenin aklına doktor çağırmak gelmiyor mu Allah aşkınaölecek kız ,dedikimseden kelam çıkmıyor ancak gözler tüm çıplaklığıyla gerçekleri söylüyordubu kıza doktordan fayda olmadığı tecrübe ile sabitti


Ben hamile olduğum için fazla yaklaşamıyor,fikirsel de olsa yardımda bulunamıyordumzaten yapılacak bir şey olmadığını daha önce yaşananlardan bildiğim için fazla bir kederimde yoktukız böyle sabah ezanına kadar debelenecek , gün ağarırken bağırmaktan gerçekten ayı sesine dönen sesiyle �ne oldu bana� diyecekti Bu hal onda üçüncüydüilk ikisinde doktorlara götürülmüş ne gariptir ki kız sapasağlam çıkmıştıhatta doktorlar içinde numara yaptığını söyleyen bile vardıdoğrusunu söylemek gerekirse kendi vücudunda açtığı derin yaraları görmesem ,pencereden dışarı iç çamaşırlarıyla atlayıp fişek hızıyla koştuğuna şahit olmasam numara olduğuna inanacaktımçünkü dört kişiyle zapt edilemeyen kız,sabah ezanını duyar duymaz yüzyıl uyuyan güzel masalındaki prensese dönüyordumasalın bu kısmında bir tek onu öperek uyandıran prens eksiktizaten onu o salyalar bulaşmış yüzüyle bırakın prensi yanı başındaki anası bile öpmeye mide yettiremezdikimse numaradan kendini bu kadar iğrenç hale sokmak istemez düşüncesiyle üçüncü kez de bu şüphemden vazgeçtim


Namaz kılan kılmayan tüm ev ahalisi can havliyle sabah ezanını bekliyor,ikinciden sonra can sıkıcı bir angarya haline gelen bu dehşet dakikalarından kurtulmak istiyordu


Yaşlı kadın okumasını güç bela bitirebilmiştiama ne var ki kızcağızda hiçbir olumlu gelişme vuku bulmamış,aksine daha da çıldırmıştı


Kapı çaldı�bir grup komşu kadınlı erkekli salona doluştulargöz ucuyla başka gelen var mı diye girişe baktığımda gülmemek için dudaklarımı ısırdımköpeksiz köy buldun da değneksiz mi geziyorsun deyimine hürmeten herkes birer dal parçasıyla gelmiş,vestiyerin önü inceli kalınlı değneklerden kışlık odun deposuna dönmüştüöylece unutup gitseler alimallah bir ay yetecek kışlık yakacağımız olabilirdigülmemi kimse görmesin diye midem bulanmış gibi elimi ağzıma kapadımbulansa da yeriydi hani�odada tütsülerden ve ter kokusundan öyle ağır bir hava meydana gelmişti ki yarın bütün gün kapı bacayı açık bıraksak temizleneceği şüpheliydi


Öteden beri bu kızla yani kuzenim hadiyeyle hiç yıldızım uyuşmamıştırdaha bir karış çocukken bile türlü hileler yapar dikkatleri üzerine çekmeye uğraşırdıpek çoğunda da başarılı olurduevin narin hastalıklı ilgiye muhtaç kızı oluğu için kimseler ona toz kondurmaz ,yemekte en dolu tabağı,oda da en rahat döşeği kapardıben ve diğer kuzenim bu ayılıp bayılmaların numara olduğunu bildiğimizden adaletsizliğe küsüp ağlayacak olsak arkamıza Allah ne verdiyse kuvvetinde bir terlik yiyeceğimizi bildiğimiz için sesimizi çıkartamazdıken güzel şekerlemeler kutuyla hadiyeye taşınır , �önce iştahım yok ,bugün pek hastacayım�kabilinden laflar eder,etraf tenhalaşınca karşımıza geçip şapırtılar eşliğinde bir kutu şekeri midesine indirirdies kaza o esna da içeri biri gelecek olsa boş kutuyu önümüze fırlatır, üstüne bir de �nerimanla Şengül şekerlerimi yedi� diye öyle bir yaygara koparırdı ki zavallı Neriman ve ben kendimizi dar dışarı atardıkevdekilerin öfkesi geçsin diye de karanlık basana kadar aç susuz ötede beride dolaşır eve öyle dönerdikdöndüğümüzde şeker olayı bir nebze unutulmuş olurdu ama bu kez de �kız kısmısı bu saate kadar kapıda kalır mı� konu başlığı altında dayak yerdik�


Velhasıl benim ve uzak sandalyede oturan yeni hukuk fakülteli kuzenimin hasta hadiyeye acıyacak ilaç niyetine bir nebze vicdanımız kalmamıştıbu kızla olan münakaşamızın tek iyi yanı Nerimanın onun yüzünden uğradığı haksızlıklara dayanamayıp deli gibi çalışarak hukuk fakültesine girmesi olmuştuben ne yazık ki onun kadar şanslı olamamış kurtulmak dileğiyle, ilk isteyene varmıştımbereket versin ki ilk isteyenim adam gibi adam çıkmıştı da bu eve dönüş yolum bir daha açılmamak üzere ebediyen kapanmıştıbu kez hadiye kendi tuzağına düşmüş hastalıklı diye sapasağlam kızın kapısına gelen olmamıştıilahi adalet dedikleri böyle bir şeydi işte�

_

yahu kızım bir saattir sana sesleniyorum duymuyor musun!annemin sesiyle mazinin karmaşık sayfalarından çıktım

_

Allahını seversen Şengül mutemet sandalyesi gibi köşede duracaksan kalk evine gitşimdi sancı vurur doğurur moğurursun,bir de senle uğraşmayalım


Zaten bana sancı vursa bile bu ahalinin birinci vazifesinin hadiyeyi kurtarmak olduğunu bildiğimden kocam adnanı çağırıp eve gitmeye karar verdimhem sabaha az kalmış bu komedyanın son perdesine yaklaşılmıştısonunu ildiğim için izleme merakı da duymuyordum


Biraz önce salona doluşan ahali buldukları münasip bir yere tünemiş, en meşhur açık hava sinemasında Türkan şorayın son filmini izler gibi olay mahalline bakıyorduşu konsolun olduğu yere bir park şemsiyesi ve buzdolabı konsa, olayın hararetinden ve sahnelerin dehşetinden ağızları kuruyan konuklara, ikram kabilinden, bir de meşrubat çerez dağıtılsa, hacı ahmetin evi dört dörtlük bir yazlık sinemaya dönecekti�


Mutfak tarafına yönelen mavi yaşmaklı bir kadın poşetinden bir kavanoz çıkarttıbiraz sonra elinde annemin çeyizlik kesme bardaklarından biriyle tekrar içeri girdibir eliyle çözülen yaşmağını tutarken diğeriyle ağız ağza dolu olan bardağı dökmemek için çaba sarfediyordudayımın hanımı �sağ ol bacım� diyerek bardağı kadından aldısuyun birazını yüzüne gözüne sürdükten sonra,geri kalanını yatağında sessizce yatan hadiyeye içermek üzere dudaklarına yanaştırmıştı ki az önce ölmüş de gömülmemiş gibi yatan kız, yeniden ve çok daha dehşetli �ayı bağırması benzetmesinin bu ses karşısında pek yavan kaldığı-bir sesle odadaki ahalinin ödlerini ağızlarına getirdibardaktaki suya, beyazları iyice ortaya çıkan gözleriyle bakan kız hareket etmeden kesintisiz ,korkunç bir sesle bağırıyor,ahali tövbe istiğfarlar,salavatlar getiriyordubiçare yengem bardağı gayri ihtiyari arkasına sakladı da bu cinnetin bilmem kaçıncı kısmı da son buldu


Karşımızda zemzemden ve bütün çeşit sulardan korkan,kurana duaya tahammülü olmayan bir yaratık yatıyorduallah biliyor ya bu kız,evvelden de dedeme hoş görünmek için beş vakite beş daha ekleyip kılar onun gördüğü yerlerde başörtüsü bağlayıp koynunda sakladığı musafı çıkartır o an nerden geldiği belli olmayan gözyaşları içinde okurduzavallı dini bütün dedem de kabre girdiğinde arkasından hayırlı bir torunun kuran okuyacağı düşüncesiyle sakalını sıvazlardıbizlere de �siz daha öğrenemediniz değil mi kuranı,cehennemde odun olacaksınız,bakın hadiyeye de kıskanın biraz�der cebinde ne kadar bozukluk varsa çıkartıp hadiyeye verirdiama gel gör ki dedemin öldüğü gün nerimanla ben cenazesi başında kuran okurken hadiye üst katta kulağında kulaklıklarla radyodaki yarışma programını dinliyordu içeri giren olursa da yorganı başına çekip ağlıyor numarası yapıyorduo cenaze günü bile bir hastalık numarası peyda edip herkesi başına toplamış ölünün başında bir ben bir de nerimandan başka kimsecikler kalmamıştı


Annemin gücü iyice gitmiş gah durgunlaşıp gah deliren kızı tutamaz olmuştune kadar ısrar ettiysem yatıp uyumamış kıza acıdığından ziyade yengemin sitem edeceğinden çekinmiştieh ne de olsa onun evinde bir sığıntıydı


Annem ve nerimanın annesi olan teyzem kocadan yana yüzü gülmeyen iki kadındırbaşlarına türlü işler geldikten sonra aynı yıl ikisi de dul kalmış kucaklarında aynı yaşta birer çocukla baba ocağına dönmüşlerditevafuk bu ya yengemin de o yaşlarda bir kızı vardıböylelikle hacı ahmetin bütün çocukları gölgeleriyle beraber aynı çatı altında yeniden toplanmıştı�tabiî ki erkek evladın çocuğu kız bile olsa hep birinci sınıf muamelesi gördü,kız evlatlar ve onların kız evlatları yanaşma konumunda yıllar geçip gittibu karışık aile içinde bizi hep koruyan bir kişi vardı ki, o da çok yaşayamadıbu adam bnim biricik hasan dayımdıdedim ya çok yaşamadı rahmetlişimdi düşünüyorumda kırkyedi yaşında rahmetli olan dayım göynümüş armut suratlı karısına ve şu histerik kızına çok bile dayandı denebilirdi


Ay ışığı kuvvetini kaybetmiş tan yeri ağarmaya başlamıştıdışarıdan serin serin eserek perdeyi havalandıran rüzgar yerini keskin bir uğultuya bırakmıştıgamlı baykuşun bile sesi kesildiği halde bizim hasta hala çığlık çığlığa bağırıyordubu kadar kasvetin içinde ve bu dehşetli çığlıklar varken bana gerek yok diyen baykuş kim bilir nerelere göç etmişti


Kalabalıktan biri ayağa kalktıbu haremlik selamlık ayrılan salonun sol kısmında oturan erekekler grubundan Mehmet amcaydıgöz kapağı vurmadan komedyayı seyreden karısına kendini göstermesi biraz güç olduysa da sonun da kaş göz işaretiyle onu çağırmayı başarmıştı


Kadın ayağa kalkıp annemin ve yengemin sırtını sıvazladıktan sonra bir şey olursa bizi çağırın deyip kocasıyla kapıya yöneldimehmet amca ceketini giyerken annem hastanın sükunetinden istifade elini bırakarak Mehmet amcanın kulağına eğilip �gözüne olayım ağabey,şu hafız emmiye de de ezanı az biraz erken okusunyorgunluktan bittik vallahi�dedimehmet amca kafasıyla tamam işareti yaptıktan sonra karısıyla birlikte çıkıp gitti


On beş dakika ya geçti ya geçmedi bir ezan sesi duyulduyanlız bu ezan minareden değil bizim evin bahçesinden okunuyorduhayretle neler oluyor diye cama yöneldimbir de ne göreyim hafız efendi elinde bir megafonla pencereye doğru ezan okuyorduşahsa özel çok şey duyup görmüştüm de şahsa özel ezanı ilk kez gördüğü için afallamıştımancak bizim hasta bu ezandan hiç etkilenmemiş cinnet hızından hiçbir şey kaybetmemiştisahici ezana daha bir saat vardı�Nasıla bir saat de geçer diye komedyanın sonuna kadar orada kalmaya karar verdim


Hadiye yeniden ölü sessizliğine bürünmüştübeş altı saattir şekilden şekle girmek en baba tiyatrocuların bile harcı değilken bu zayıf ve hasta görüntülü kız bu gücü nerden alıyordubizler onu izlerken bile yorulmuşken o cinnet anlarında en yırtıcı tabiat yaratıklarından daha da kuvvetliydiöyle ki dört beş kadını etrafında fır döndürüyordu


Bir ara başında bekleyen komşu kadınlardan birinin gözleri kapandıoturduğu yerde sendelemeye uyku ile uyanıklık arasında gidip gelmeye başlamıştısonunda yorgun düşmüş uykuya teslim olmuştuetrafındakilerin de durumu pek farksız değildi ama annem ve yengem hasta sahibi olduğu içindaha dirayetli görünmeye çalışıyorlardıhepsinin aklında bir teselli olduğundan şüphe yoktu:şunun şurasında ezana ne kaldı


Aynı sahneler ezana kadar devam ettisonunda açık pencerelerden ,imamın mikrofona vurma deneme amaçlı vurduğunu duyduk pür dikkat ezanı bekliyordukallah affetsin ama ramazanlarda bile ezan böyle şevkle beklendiği görülmemişti bu evdehasta başındaki kadınlar yeniden krize giren kızın kollarını tutarken bir yandan da �hadi ya hafız efendi,bırak boğazını temizlemeyi de oku şu ezanı�diye iç geçiriyor bir yandan da bildikleri tüm duaları mırıldanıyorlardıhiç bir şey bilmeyen sen kurtar ya rabbi diye duada bulunuyordukızın sesi en yüksek perdeden bilinmez bir operayı andırırken hafız efendinin sesi duyuldu�allahu ekber�kadınlar bozuk bir düzenle �allahu ekber � diye tekrarladılarbeklenen olmuş kız bir kuş gibi süzülerek yatağa düşmüştü


Hala merakla komedyayı takip eden ahaliye baktımgözler alabildiğine açık dudaklar büyük bir ihtimalle duadaydıaklıma ecnebi filmlerdeki şeytan çıkartma ayinleri gelmedi desem yalan oluradam haçı gösterir şeytan kızın içinden bağıra çağıra çıkar�belli belirsiz gülümsedimhem şimdi bir gören olsa da hadiyenin kurtulduğuna sevindiğime yoracak bunca kederli içinde vicdansız durumuna düşmeyecektim


Şimdi sıra kızın kendine gelmesini beklemeye gelmiştibu işin en kolay ve kısa kısmıydıbir kaç dakika içinde kız kendine gelecek olanların hiç birini hatırlamaz bir sersemlikle � ne oldu bana� diye soracaktı


Ezanın üzerinden yarım saat geçmesine rağmen beklenen olmadı hasta kendine gelmedigözleri koca bir çakıl taşı gibi açık ama manasızdıne kıpırdıyordu ne bir ses ediyorduben dahil herkesi bir korkudur sarmıştıodadaki herkesin yüzünde bir saat evvelki korku kaybolmuş yerini derin bir endişeye bırakmıştızaman geçtikçe kızın nefesi de zayıflamaya boğazından boğuluyormuşçasına bir ses gelmeye başlamıştıyengem korkudan sapsarı kesilmiş dili damağı tutulmuş, olduğu yere yığılıvermiştikolonya su ile kendine geldiği vakit �vay benim talihsizim� diye ardı gelmez figana başlamıştıöyleki sayıp döktükleri seyircileri bile kedere boğmuştuizleyenlerden bir tanesi ayağa kakıp �durduğumuz ahmaklık,ben yukar köydeki cinci hocaya gidiyorumbu iş derin hocalık � diyerek dışarı fırladı


Çok şükür hastaya bir teşhis konulmuş tabip çağrılmaya gidilmiştikimsenin bir umudu olmamakla beraber cincinin yolu da ezan gibi beklenmeye başlanmıştıartık güneş iyice yüzünü göstermiş horozlar kuşlar ilahi görevlerine başlamıştıkadınlar birer ikişer istemeden de olsa evi terk etmeye başlamıştımalum bu saatler bu köylük yerde ahır vaktiydihiç şüphe yoktu ki işleri biter bitmez çoluk çocuğun önüne bir tas süt atar atmaz soluğu ,işratlemiş gibi, aynı yerlerinde alacaklardı


Derken kapıdan cinci hoca girdibaşında yeşil bir takke sırtında etekleri yere kadar uzanan bir cübbe vardıyer yer dökülmüş uzun sakalları yuvalarına yiyice kaçmış gözleri konuşunca ağzında bahçe çiti gibi görünen dişleriyle cin kaçırmaya birebir bir görünüşü vardıcincinin bu suratını gören cin değil şeytan olsa bir saniye dahi bakmaya tahammül edemeyip geldiği çukura geri dönerdi


�selamun aleyküm ağa bacılarbakalım hanım kızımıza� direkten yatağın yanına yaklaştıgöz kapaklarını açtı nefesini dinledi,elini kızın kalbine koydubir müddet böylece kaldısanki karşı tarafta biri biri bir şey anlatıyor o da tastik ediyormuş gibi başını aşağı yukarı sallıyorduelini hastanın kalbinden çektiherkes dışarı çıksın kapıyı da örtün dedihastanın etrafındakiler çaresiz söyleneni yapmak zorundaydıiçlerinden sadece Neriman buna itiraz ettieh o ne de olsa tahsil görmüş nadidelerdendiitiraz etmese bu onun avukatlığına yakışmayacaktıama hadiye için yapılabilecek başka bir şey olmadığı için nerimanın itirazına kimse itibar etmedi


Kapı kapandışimdi hasta odasındakiler ve oldukça azalmış seyirciler aynı odadaydıolacaklar sabırsızlıkla bekleniyor yengemin gözyaşları ahalinin fısıldaşmalarına karışıp garip bir uğultu odaya hakim oluyordu


Ne kadar olduğunu kestiremediğimiz bir müddet sonra cinci kapıyı açtıelindeki tespihi gayet ağır ve havalı bir şekilde çekerken bir kaşı havada meraklı ahaliye bakarak �merak etmeyinizcin min kalmadıkurtardık elhamdülillahyanlız bu kızın bir derdi var ki bunu çözmek bana değil anasına düşecek


Herkes derin bir çok şükür çektikten sonra kızın derdini sorarcasına cinci hocaya dikkat kesildiadam aynı ağırlıkla yengeme döndü� Anası sen misin hatun kişi� dedikıpırdamaya takati kalmayan yengem evet anlamında başını salladıbir yandan da hoca efendiye saygısızlık olmasın diye açılan başörtüsünü toparladıkomedya daha bir hararetlenmiş meraklı gözlerdeki bekleyiş tavan yapmıştıadam tespihini cebine sokarak yengeme derin derin baktıktan sonra �bu kızın derdi koca�herkes afallamıştıbirkaç sözde edep haya erkanı kadın tülbentlerini ağızlarına örtüp �ya rabbi sen ıslah etne yere bakanmış yosma� diye fısıldaştıyorgunluk uykusuzluktan yanlış anladığını sananlar ise sağında solunda bulunana hocanın sözlerini teyit ettiriyorduevet hastalık bulunmuştukocasızlık�ilahi sen kimselere vermene büyük gamaklıma bir şehir efsanesi geldikıyamet yaklaştığında kadınlar kütüğe saplanmış bir balta gördüklerinde �ey Allahım acep bir zamanlar bu baltaya erkek eli değmişmiydi�diye feryat edeceklermişerkek o türlü bir nimetti iştevarlığı bir dert yokluğu yara misalikocasızlık böylece tıp literatürüne yeni bir hastalık adı geçerken bu tarihi anın biricik şahidi bizler şaşkınlığımızı hala muhafaza ediyordukmeğer kızın bir sahibi olmadığı için cinler ruhuna el koymuş,gittikçe onu kendilerine benzetmeye başlamışlardıhoca efendi gelmeseymiş maazallah kızı kaybedebilirmişiz de


Komedyanın perdeleri bu ilginç selamla kapanırken içimden �ulan kız hadiye ne yaptın yaptın kendini aceleden birine yamamak için cinleri içine soktun �diye geçirmeden de edemedim


Aynur Engindeniz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.