Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anılarından, küçük, kızın

Küçük Kızın Anılarından 1

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Küçük Kızın Anılarından 1



Handan Akbaş yazıları



Trenin raylar üzerindeki monoton sesiyle daldığı hafif uykusundan sıçradı

-Geldik mi baba?


-Sen neden uyandın kızım, ben gelince seni uyandırırım


Küçük kız kolay kolay uyuyamayacağını bildiği halde, kah tekerleklerin sesini dinleyerek, kah akşam karanlığında, geçtikleri yerlerin cama yansıyan gölgelerine bakarak yeniden uyumaya uğraştı


Babasının Adapazarı’nda büyük bir konakta oturan dayısını ziyarete gitmek için, akşamüzeri Haydarpaşa’dan trenle başlayan yolculukları, kış günleri, günlerin kısa olmasından dolayı, karanlıkta devam ediyordu


Trenin camına yansıyan gölgeleri, türlü hayaletlere benzeterek bir süre oyalandı


Büyük dayılarına gitmeyi çok seviyordu

Tarihi üç katlı konak, onun yaşlarında bir çocuk için hem çok büyük, hem de gizemliydi


Dayısının kendinden birbuçuk yaş büyük olan en küçük oğlu, onun oyun arkadaşıydı

Beş erkek çocuğu olan büyük dayı, sert görünüşünün altında, pamuk gibi yumuşak ve altın gibi bir kalbe sahipti


Orta yaşı çoktan geçmiş olan dayı, gelen yeğenlerinin çocuklarıyla çın çın çınlayan evlerinin geniş sofasında, bir aşağı bir yukarı koşan çocuklara mutlu bir yüzle gülümser:


-Dikkat edin de bir yerinizi acıtmayın, ikazlarında bulunurdu


Keyifle, uyukladığı tren koltuğuna büzülen küçük kız, varınca, oynayacakları oyunları düşünerek, tatlı bir uykuya daldı


Trenin sert gıcırtılar çıkararak durması, babasının kendisini kucaklamasıyla :

-Yaşasın, dayımlara geldik mi ? diye hoplaması bir oldu


Babası kendisini peronda bir sıraya oturtup, annesinin kucağında uyuyan kardeşini kucakladı


Valizlerini de indirip, bir eşyaları kalıp kalmadığını kontrol etti


-Hadi baba büyük dayılara diye sabırsızlanan kızını sakinleştirmek için:


-Tamam kızım, dur bir kendimize gelelim, şuradan bir faytona biner hemen varırız dayımlara, ikazıyla hoplayıp zıplamayı bıraktı


İstasyon caddesinde olan konağa varmak beş dakikalık bir zaman alacaktı, iki küçük çocukla gece yürümemek için, faytona binmeyi tercih etmişlerdi


İstanbul’da, yalnız adalarda kalan faytonlara her zaman binme imkanı olmadığı için, dayılarına her geldiklerinde olduğu gibi, süslü atlarıyla, parlak pirinç oymalı aksamıyla, küçük kızı çok mutlu ediyordu


-Baba hemen inmesek,

-Sen dayınlara gelmeyi çok istiyordun kızım, işte geldik, Hikmet seni bekliyordur, haydi


Geniş konağın orta katında ışıklar yanıyordu


Bahçe kapısından geçtiler, tarihi konak bütün ihtişamıyla onları karşıladı


-Koşma yavrum, ne acelen var derken baba, konağın oymalı büyük kapıları açıldı


Küçük kıza her zaman, bugün bile sayısını hatırlamadığı kadar odası, üç banyo ve üç tuvaletiyle, çok gizemli gelen konak işte yine karşısındaydı
Handan Akbaş

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.