Prof. Dr. Sinsi
|
Trafik Şakaya Gelmez
Trafik Şakaya Gelmez Hikayesi - Handan Akbaş Yazıları - Handan Akbaş - Trafik Hikayesi
Bir haftalık ayrılığın ardından, eve dönmek güzel Keşmekeşi, trafik çilesi her türlü sıkıntısına rağmen, İstanbul’umu çok özlüyorum Boğaz köprüsünü geçerken, o güzel manzarayı içime sindiriyorum Rüzgar bile bir tatlı esiyor Bu şehri çok seviyorum, ayrı kaldığımda çok özlüyorum Boğaziçini, duaya açılmış parmaklar gibi gökyüzüne uzanan minarelerini, çırpıntılı sularda, İstanbul’luları iki yaka arasında taşıyan yolcu vapurlarını, evimizin üzerinde çığlıklar atarak dolanan martıları, sabah sessizliğinde, camilerden ayni anda yükselen ezan seslerini, balıkçı pazarında, tezgahların karşısına yalanan kedileri, insanların rutin koşuşturmalarını bile özlemişim Caddelerden karşıya geçmek için kırmızı ışıkta beklemeyi, alış veriş yaptığım marketi, ekmek fırınını, kısacası normal hayatımı özlemişim Boş durup sadece tatil yapmak bana her zaman fazla sıkıcı gelmiştir Yanımda götürdüğüm iki ciltli kitabı da dört beş günde bitirince, günler daha monoton geçmeye başladı Edebiyat defterine istediğim zaman girip, sevdiğim arkadaşları okumayı…Okuyan da aylarca ayrı kaldığımı zanneder Topu topu sekiz gün içinde insan ne kadar çok şeyi özleyebiliyormuş, kendim de şaşırıyorum
Tatilde pek haber de izlememiştim, kendimi odaya hapsetmemek için Televizyonu açtım, altyazı gözüme çarptı Bakırköy’de trafik kazası, beş öğrenci araba ile kaza yapmış , iki ölü İçim cız etti Yazık, kim haklı kim haksız bilmiyorum, haberlere de henüz vakit var Yazık, yine çılgınlık, ya da gösteriş , adını ne derseniz deyin, yitip giden canlar Ne uğruna! Gençlik heyecanı mı diyelim, sorumsuzca araba kullanmak mı?Haberin detayını bilmiyorum, yine bazı analar yanacak, yine yürekler paralanacak, yine ağıtlar göklere yükselecek
Gençlerimize anlatmalıyız, hayatın bu kadar ucuz olmadığını Canlarını böyle bozuk para gibi harcamamaları gerektiğini Hayatın çok değerli olduğunu, boşa volta atarak geçirilecek zamanın altın değerinde olduğunu Kendilerinin bizler için önemli olduğunu, bir insanın ne emeklerle yetiştirildiğini, hepimizin havasını soluduğumuz bu ülke için, birer değer olduğumuzu, boşa heba edilmememiz gerektiğini Ailelerin her birinin, evlatlarını ne çok sevdiğini, onlarla ilgili güzel gelecek hayalleri olduğunu Kendilerini boş heveslerle, sorumsuzca eğlencelerle harcamanın doğru olmadığını, bunu ana babalarına , yaşadıkları ülkeye borçlu olduklarını Dikkatsizce araba kullanmanın, ya da hız eğlencelerinin canlarına mal olabileceğini, canımız yanmadan, dilimiz döndüğü, gücümüz yettiğince anlatalım
Bizler tanımadan içimiz sızlıyorsa, varın siz düşünün ateşin düştüğü yeri
Gelir gelmez üzücü şeyler yazmak istemezdim, haberlerden gözüme takılanlar bunlar
Handan Akbaş
|