Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aşk, güz, hüzün, platonya

Platonya Güz Aşk Hüzün

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Platonya Güz Aşk Hüzün



Yaprak dökümü yine!


Eylül gözlerinin yanaklarına ıslak akıntısı olmuştu hep Yaprakların dallarına olan sadakatsizliği miydi sararıp dökülmeler, yoksa dalın yaprağa olan küskünlüğü mü? Nedense bu mevsimde yağardı yüzünün coğrafyasına hüzünler Sonbahar sağanaklarına inat, şehrin bütün sokaklarına yayardı ayak seslerini Tekil Dünyalı Bu mevsimde farklı bir sızı duyardı ruhunun derinliklerinde Akşamın alacası ve tanyeri kızıllığı, bu mevsimde daha bir hevesli otururdu içine ve daha bir iştahla duyardı kalbinde, ateşten yalnızlığı


Evet; sonbahar çalmıştı kapıyı Artık hüzzamı giydirmek geceye ve sabahı mumla aramak zamanıydı Nereye baksa, neye tutunsa, gördüğü ve dokunduğu her şey düş kırıntılarıydı Başını göğe kaldırdı Tekil Dünyalı Gece perdesini çoktan çekmiş, sağanak yüklü bulutlar boğmuştu yıldızları Aklının kuytu köşelerine saklı; söylemek isteyip de söyleyemediği sözler, hüzünsel sağanaklara karışmış ve gözlerinin setlerini devirmişti çoktan Bir an yeryüzü meleğini düşündü İnkârın faydasızlığıydı son sözleri Aşktı hücrelerine dolan Şiir de yazmıyordu artık Her satırda; adı aşk olan, o acı veren gerçeği solgun sarı sayfalara aktarmak ağır geliyordu ona Bu yüzden öznesi yitik, imgelerden yoksun vatansız sözcüklere satıyordu yüklemlerini Kaleminin eylemsizlik kararı bu yüzdendi belki de Kuralsız, hissiz, uyaksız ve anlamsızdı bütün cümleler


- Neden? Dedi


Oysa o kadar çok çaba sarf etmişti ki ondan nefret etmek, ya da nefretini kazanmak için Boşuna mıydı bu kadar huysuzluk ve kaçış? Aslında her kaçış bir bağlılık yemini gibiydi… Keşkeleri çoktu kayıtsız zamanlardan Yürümek yoktu bir başka aşka ama; bütün sabahlarının yakan tanyeri kızıllığı oluyordu onun hayali ve kalbinin coğrafyasına aykırı olan bu atış halleri, sözlerini dile getirip yüzüne karşı ifade etmekte halsizliği oluyordu hep


İçinde yüzdürdüğü gemilerdi özlemler ve o gemilerde yüklüydü söylenmemiş sözler ve daha neler neler


—Nereye kadar bu doğruya benzer yalanların çokluğu? Dedi ve ekledi Tekil Dünyalı


—Nereye kadar yalana benzer doğrularla yetinmek?


—Yatağını şaşırmış bir nehir gibi bu akış nereye? Diye söylendi içinden


Uçurumlar ve yıkımlardı zayi zamanlardan arta kalanlar Artan sızısıyla mutlu ve umutlu çocuklardı içindekiler Yağmurun ellerine dokundu Tekil Dünyalı Yükselen toprak kokusu, sokak lambalarının loş ışığı, belli belirsiz gölgesi ve ıslığından çığlık gibi yükselen hüzünlü melodilerdi yareni


Ördüğü bütün duvarlara rağmen; hiç istemediği halde zamanla, ağır ağır gelip oturmuştu yüreğinin en ücra yerlerine yeryüzündeki melek Uhdeleri çoktu söyleyemediklerine dair


—Artık birer eylem olmalı düşünceler, sözler Dedi içinden


Güz hüzünlerinin yansıması ve hislerin paylaşılması olan sözleri yazmak üzere yeni bir sayfa daha açtı gönül defterinden Tekil Dünyalı Aşkla gelen ve aşık edeni anlatmak için kaleminin ilhamını uyandırdı ve başladı yazmaya yürek mecmuası Güz Aşk ve Hüzündü sözlerinin kimyası…



GÜZ AŞK HÜZÜN


Güz okşar başımı

Ağaçlar uykuya hazır;

Çiçekler çoktan rüyasını görmekte,

Taze bahar sevinçlerinin

Ve sabahlar serin sisli

Hiç çarpmamıştı kalbim

Bu kadar gür ve sesli

Varlığın içimde büyüyen bir insan NESLİ…


İnkâr faydasız

Yitik inançlarım, direncim bitik

Aşka meylediyorum zannetme!

Kalbimin mekânsızlığı bu,

Hisler sana yönelik

Geceyle dolar zihnime yüzün

Ve ellerimden sakındığım ellerin

Hayır! Sakın…

Sakın seni seviyorum zannetme

Başka bir olay bu, başka bir his

Anlatmaya, dört kitabın dili yetersiz


Öyle ki!

Ay oluyorsun gecelerimde

Rüyalarımda samanyolu,

Gözlerimde buğu,

İçimin dingin gölünde kuğu,

Çaresiz benliğimin tuttuğu;

En içten, en samimi dileğim oluyorsun

İnadına dünyama kayıyorsun


Her gece bir yusufçuk oluyorum

Kanatlarımda umut yükü,

Menzilim, yolum sen oluyorsun

Yorgun bedenimi demirlediğim,

Son durağım oluyorsun


“” Susuyordum!

Çoğul yalnızlıklar dünyamda kimseye yer yoktu, ””


“ Kim? ” oturttu içime seni;

İçimdeki “ hangi? ” ben gördü seni,

“ Hangi? ” ben bıraktı beni,

Bilmiyorum

Sol yanım ağrınla şen…

Düşündükçe devleşen sızım oluyorsun

Hayır! Sakın…

Sakın sevildiğini zannetme

Başka bir olay bu, başka bir his

Anlatmaya kelimeler yetersiz

Güz okşar başımı;

Bu yüzden dilim titrek, içim nefessiz


Dökülür dallarımdan bir bir yapraklar

“ Hangi? ” kapımı aralık bıraktım da geldin;

“ Hangi? ” pencerem açıktı,

Camlarımın buğusuna yer ettin

“ Hangi? ” çoğul etkenindi, sana etkensizliğim

“ Hangi? ” kalemin ihaneti bu bana;

Noktalarımda, virgüllerimde yer ettin


Suya hasret sahra, çöl kumsalı bir yarım

Bir yarım uğultulu fırtına

Sanmıştım geride kaldı,

Ateşi bol volkanik şiirler

Hiç istemedim ama sen oldun,

Beynimin merkezinde krater


Baktığım bütün yüzler sen;

Aynaların aksi sen,

Tan yeri kızıllığı sen,

Saatim, günüm sen oluyorsun

Artık, akrep yelkovandan habersiz

Tik tak sesleri yok akan zamanın

Hayır! Sakın…

Sakın zannetme seviliyorsun

Başka bir olay bu, başka bir his

Anlatmaya kelimeler yetersiz


“” Susuyordum

Çoğul yalnızlıklar dünyamda kimseye yer yoktu, ””


Her gece bir yusufçuk oluyorum

Kanatlarımda hüzünlerim…

Bulutlar sağanak yüklü, bu cinnet şehrinde

Toprak kokusu yok yağmur sonrası

Sokaklarda yankılanır kanat seslerim


Hiç bu kadar geçmedim kendimden

“ Kim? ” getirdi bana seni;

“ Kim? ” yeniden başlattı, sınır kent hikâyelerimi

Etrafımda çoğul yalnızlıklar…

“ Kim? ” fısıldadı kulağıma adını

Bu hüzzam esintisi nereden?

“ Nereden? ” bu aşk yansıması

“ Kim? ” döküyor seni, damla damla gözlerimden

Bilmiyorum


Üşüyerek geçiyorum gecelerin içinden

Kaldırımlar mayın tarlası;

Us da, fırtınalardan arta kalan talan

Sen oluyorsun, düşen her yağmur damlası


“” Susuyordum!

Çoğul yalnızlıklar dünyamda kimseye yer yoktu “”


Eylül döktü yapraklarımı,

Ekim, hasadı olmuş köklerimin

Ram oldum sana sevgili, direncim bitik

Kalbimin mekânsızlığı bu,

Hisler sana yönelik


Islak bedenimle geçiyorum gecelerin içinden

Ben, sen oluyorum sevgili

Öznesisin sözlerimin

Yüklem; gözlerin, dudakların ve ellerin

Başka “nasıl? “ anlatayım seni

Anlatmaya sözler yetersiz

Hayır! Sakın,

Sakın sevildiğini zannetme

Başka bir olay bu, başka bir his…

Sen yıktın duvarlarımı;

Gelişin, sevişim gibi habersiz…


’Güz okşar başımı

Sabahlarım serin, sisli

Hiç çarpmamıştı kalbim,

Bu kadar gür ve sesli

Varlığın içimde büyüyen bir insan NESLİ…’




DuyguluDuygusuz/TekilDünyalı

Yusuf Bozan


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.