Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
sevmiş, yapmak

Sevmiş Gibi Yapmak

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sevmiş Gibi Yapmak



Sevmiş Gibi Yapmak Hikayesi - Sevmiş Gibi Yapmak Elif Şafak - Elif Şafak Yazıları



Ne çok zaman "mış gibi" yapıyoruz Bir kısmı zararsız bunların, kendi halinde, masumane Bir kısmı ise yara açıyor her şeyden evvel vicdanımızda, benliğimizde İşte öyle zamanlarda kurbağaya tezahürat yapan oğlan çocuklarından farkımız kalmıyor

Henüz yazmakta olduğum ve yeni romanımda çıkacak minik bir hikâye var Kurbağalar ve salyangozlar üzerine Babası bir gün anlatıyor buluğ çağındaki oğluna Diyor ki, "Ben henüz çocukken, mahalledeki oğlanlar hep kurbağa avına çıkardı Gün geldi, birisi kocaman bir kurbağa yakaladı, getirdi Hiç unutmam Hiç kimse bu kadar irisini, çirkinini görmemişti Zavallı şaşkın hayvanı tuttuk, büyükçe bir cam kabın içine hapsettik Gelen tıklattı camı, giden tıklattı Kurbağa korkudan donmuş halde, orada büzüldü kaldı Akşama doğru birisi büyükçe bir salyangoz getirdi ve kabın içine bıraktı Sakin, ağır, sabırlı hayvan, çıkardı kafasını, usulca ilerlemeye başladı İşte o zaman, daha az evvel bir köşede korkudan mıhlanmış olan kurbağa derhal canlandı Gözümüzün önünde ve bizler bağrış çağrış ona tempo tutarken salyangozu yakaladığı gibi yutuverdi"

Çocuk dinliyor, babasının kendisine niçin böyle bir anıyı anlattığını merak ederek Baba dönüyor oğluna ve gülümsüyor usulca: "Sen benim hakikatli oğlumsun O gün ben dahil bütün çocuklar kurbağaya tezahürat yaptı ya, şimdi düşünüyorum da eğer sen orada olsaydın, bence salyangozun tarafını tutardın"

Böyle bir karakter çiziyorum romanda Kurbağalardan değil, salyangozlardan yana olan Onun zayıfları tutmaya olan eğilimi sonradan gelişmiş değil, doğuştan Futbol maçı seyrederken bile dayanamıyor, gidip kaybeden takımı tutuyor Elinde değil Kalbinin cephesi kadifeden Bir de isim verdim bu karaktere: Yunus Kimi insan Yunus gibidir, doğuştan haksızlığa gelemez Sadece kendisine yapılana değil, bir başkasının uğradığı haksızlıklara da Cız eder içi, burnunun direği titrer Kavga görse bir koşu ayırmaya gayret eder Kimi insan eldivensiz dokunur dünyaya Sırf bu yüzden diken daha çok kanatır, ateş daha çok yakar "Mış gibi" yapmakta zorlanır böyleleri

Andre Gide'in çok sevdiğim bir sözü var: "Hakikati arayanlara inan, ama bulduğunu söyleyenlere asla!" Aramakla geçiyor ya hayatımız Bilgiyi, aşkı, dostluğu, mutluluğu ya da parayı, şöhreti, unvanları, kariyeri aramakla İnsan, bitmemiş bir projeden ibaret Kim ya da kaç yaşında olursa olsun, hep bir tamamlanmamışlık, hep bir gayretkeşlik, hep bir oluş halinde Oysa "varmış" gibi yapmayı daha çok seviyoruz nedense

Sevdiğimiz insanlar var, bir de sevmiş gibi yaptıklarımız Dolu dolu yaşadığımız günler var, bir de yaşamış gibi yaptıklarımız Ağız dolusu güldüğümüz anlar var, bir de mutluymuş gibi yaptıklarımız Dışarıdan bakan bilemez aradaki farkı Ama aslında biz ayrımın farkındayızdır İçimizde bir yerde

Keza okuduğumuz kitaplar var, bir de okumuş gibi yaptıklarımız Bundan bir süre önce Fransa'da çok tartışılan bir çalışma piyasaya çıktı "Okumadığımız Kitaplardan Bahsetmenin Yolları" kitabın yazarı Pierre Bayard tanınmış bir edebiyat profesörü Ve akademik, entelektüel çevrelere büyük bir eleştiride bulundu Aslında pek çok kitabı okumadığımızı, okumuş gibi yapmakla yetindiğimizi anlattı Mesela, diyor ki: Etrafımdaki herkes Proust uzmanı Çünkü Proust okumamak bir tabu Okuyup da sevmemiş olmak diye bir seçenek zaten yok İyi de herkes okuyor mu Proust? Okumuyor elbette Ya da her Proust okuru seneler sonra hatırlıyor mu okuduklarını? Yok Peki o zaman ne kalıyor geriye? Bol bol -mış gibi yapmalar"

Yazarlara, sanatçılara, aydınlara, gazetecilere velhasıl işi düşünce ve kelam üretmek olan insanlara sık sık okudukları ve tavsiye ettikleri kitaplar sorulur Oralarda hepimiz birazcık uçarız Bir kez de "okumadığımız halde okumuş gibi yaptığımız ya da çoktan unuttuğumuz halde hatırlıyor gibi davrandığımız" kitapları sorsalar, neler çıkacak acaba ortaya?

Ne çok zaman "mış gibi" yapıyoruz Bir kısmı zararsız bunların, kendi halinde, masumane Bir kısmı ise yara açıyor her şeyden evvel vicdanımızda, benliğimizde İşte öyle zamanlarda kurbağaya tezahürat yapan oğlan çocuklarından farkımız kalmıyor İstiyoruz ki devamlı birileri birileriyle kapışsın O ona cevap versin, bu buna dayılansın Medyada, siyasette, sokakta Cam bir kap içinde, dar alanda nice kavgalar çıksın Sonra oyun bitiyor, kavga noktalanıyor, çocuklar eve dağılıyor, gece çöküyor ve kurbağa cam kabın altında unutuluyor Aç, havasız, tutsak ve zayıf Saatler, günler, haftalar boyu


Elif Şafak

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.