Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikaye, patlak

Bir Patlak Hikaye

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Patlak Hikaye



Bir Patlak Hikayesi - Bir Patlak Hikayeleri - Aynur Engindeniz - Aynur Engindeniz Yazıları

Sabahın dördüydü Şiddetli bir gürültüyle yataklarımızdan fırladık Ne olduğunu anlamaya çalışırken ikinci kattaki komşumuz Nedamet yengenin feryatlarıyla irkildik Ne söylediği tam anlaşılmasa da, küfürle karışık ağıtlar yaktığı besbelliydi Nedamet yenge, normal zamanlarda da asabi ve küfürbaz bir kadındı zaten


O yüzden, acaba o da bizim gibi gürültünün etkisiyle mi korkmuştu, yoksa, hadise onun evinde mi cereyan etmişti kestiremedik


Balkona çıktım Etrafa bakındım Etraftaki binaların lambaları da birer birer yanmaya başladı Penceresinden ya da balkonundan kafasını uzatan, uykulu ve meraklı gözlerle Nedamet yengenin evine bakıyordu Daha fazla bekleyemeyecektim, üzerimi giyinip koşar adım merdivenleri indim Nedamet yengenin kapısı açık, içerisi kalabalıktı Ben de girdim


Yatakta yatan kadına baktım, yüzü tanınmaz hale gelmişti Avuçlarından da kanlar damlıyordu


Gözlüğünün üstünden, kadının yırtılmış giysilerinden görünen vücuduna mı, yoksa gerçekte yaralarına mı baktığı belli olmayan, üçüncü kat komşumuz Nuriyenin kocası Şeref beye yaklaştım


Şeref amca, ne olmuş burada?


Adam gözlerini kadından ayırmadan cevap verdi:

Anlamadım ki, tüp mü patlamış, şofben mi ne


Ömrünü kadın peşlerinde koşarak tamamlamış ihtiyardan gerekli malumatı alamayacağımı anlayınca karşı apartmanda çamaşır asmadan toplamaya gördüğüm bir kadına yöneldim

Affedersiniz, ne olmuş?


Kadın korkudan iyice büyümüş gözlerini bana çevirerek:

Sen benim karşı katımda oturan kadın mısın? dedi

E, evet benim deNedametle ne alakası var?

Yok, onla bir alakası yok Geçen paspasın alt katın balkonuna düştü Sen işteydin herhal Onu diyeyim dedim


Şaşırmıştım Şuracıkta canlı bir cenaze yatıyordu, kadının derdi neydi

Ya öyle mi, fark edememişim Sağ olun ŞeyNedamet yengeye ne oldu acaba?

Anlamadık ki, sade sövüyor, bağırıyor Kesin kocası yakıp kaçmıştır meymenetsizi


Olur mu olur dedim içimden Ama ya o gürültü neydi? O kadar şiddetliydi ki, -Allah muhafaza-Tüpraş patladı sandım


Kadının biri eline geçirdiği bir havluyla Nedametin yüzünü silmeye başladı Aman ya Rabbim, o ne bağırış, hani derler ya, bir sesi yerde, bir sesi gökte, o biçim!


Herkes fısır fısır bir şeyler konuşuyor, hala ne olduğunu anlayamadığım olayı kritik ediyordu En iyisi kulak kabartmak, dedim içimden

Köşedeki kanepede, heyecanlı bir dizi izler gibi oturan iki kadına yanaştım

Komşu, böyle insanlara musibetlerin hangi kapıdan geleceği belli olmuyor işte

Ya ya, ne vardı o çatal dilini sağa sola sokacak Sanki fırıncının karısının yüzündeki çiller ona dertti Aleme yaydı, kadıncağızı kocası beğenmiyor, onu çilsiz kadınlarla aldatıyor diye Al sana çil!

Kız ne fena da yandı cadaloz İzi kalır mı dersin?

Çok da derdime şimdi Kalır inşallah Var mı öyle kimseyi beğenmeyip, kuyumcu karısıyım diye kasım kasım kasılmak?

Allahın adına güç gitmesin ama, bunun herifi de iyi kumaş değilmiş hani?

Sen de mi duydun kız?

Duymam mı? Bizim alt mahalle hep onu konuşuyor

Ya komşu, ar namus kalmamış, eskiler ne iyi demiş: ar gitti mısıra, namus da peşi sıra

Öyle öyle, dedikodu gıybet, iftira, ahlaksızlık kol geziyor Günah be, Allahtan da mı korkmazlar bilmem Ayy dağlara taşlara!

Güya, bunun kocası, kebapçı Seyfettinin karısıylatövbe tövbe tövbe Hayrıyeden duydum, onun yalancısıyım ben de Günahı başına Derdi başına

Aman bu da pek çalım satardı, ben kocamı bin çıplağın arasına atar, tertemiz alırım, diye


O arada eşimin üst kattan gelen sesiyle olayı yarım bırakmak zorunda kaldım Beni çağırıyordu Bu tür vakalarda ilk evvel, kadın milletinin olay mahalline doluşacağını bildiği için, aşağı gelmek istememişti Ne de haklıymış meğer Kimsenin kadıncağızla alakası yoktu Hepsi, dizi setinin etrafını çevreleyen, ya da kaza alanındaki polis şeridinin arkasında kümelenen meraklı insanlar gibiydi


Dış kapıya çıkıp eşime seslendim:

Birazdan geliyorum hayatım, sen yat, üşüme orda

Ne olmuş, söylesene

Bilmiyorum ki

Ne yapıyorsun orda yarım saattir o zaman?

Ne olduğunu anlamaya çalışıyorum

Erkek var mı hiç?

Hı Şeref amca var

İyi, bari çok gecikme


Çok şükür Şeref amcayı erkekten saymamış da, biraz daha kalmama izin vermişti İçeri girdiğim de Nedameti daha canlı buldum Bir şeyler anlatıyordu İyice yanına yaklaştım

Oyy anam! Allah getirmesin seni Davut! Lastiğin patlasın da uçurumlardan uç, Allahın belası!


Az önce yüzünü silen kadın:

Öyle beddua etme Nedamet abla Allah korusun, göğün kapıları açık olur da, bedduan kabul olur Dedi

Kız! Bu göğün kapıları, ben beddua ederken mi açık oluyor Bunca ettiğim dualarda açıklığı denk düşmedi mi hiç?


Millet hep bir ağızdan tövbe istiğfar getirirken, yanındaki kadın daha hiddetli bir şekilde konuştu

Abla sen delirdin mi? Tövbe de

Tamam, tövbe Ama bedduam hala geçerlidir Oyyy, yandımmmm


Az önce istemeden de olsa kulak kabarttığım, dedikodudan gıybetten son derece çekinen iki kadın, yeniden fısıldaşmaya başladı

Görüyor musun Allahın işini Nedametin yaralarını silmek, kebapçının karısına nasip oldu

He valla, bak laf dedirtiyor mu Davuta Aralarında bir şey olmasa, karışır mıydı hiç

Vay Çingen vay!


Sonunda dayanamayıp Nedametin yanına oturdum Yaralarına iyice baktıktan sonra:

Geçmiş olsun Nedamet yenge Ne oldu böyle? diye sordum


Nedamet yer yer yanıktan parlayan yüzünü bana çevirerek:

Oyy, ne olacak, bizim boyu devrilesice, Urfaya gitmişti geçen hafta

Eee!

E si ne işte, bir güveç kapıp gelmiş Güya doğudan gelen güveçler el yapımıymış, çok güzel pişiriyormuş Akşam da mal almaya giderken, tembih buyurdu beyefendi, güveçte et istemiş köpek canı!

Eee dedi, ihtiyar Şeref

Dur patlama, yaralıyız şurda, konuşamıyorum işte Neyse, ben de sabah namaza kalktıydım


Dedim kalkmışken şu güveci bir kızdırıvereyim Oyyy! Bir güzel yağladım, fırına sığmayınca ocağın üzerinde kızdırdım İyice kızdığından emin olduktan sonra, malzemeyi içine doldurdum Kapağını sıkıca kapattım Bir zaman sonra yanık kokusu geldi burnuma Bir de ne göreyim, taşmış dolmuş ocağa E işte, kapağını açayım derken, bir patladı elimde, yüzüm gözüm kalmadı Gerisi gördüğünüz gibiOyyy yandım anam! Allah getirmesin seni Davuttt!


Kebapçının karısı tekrar lafa karıştı:

Aaa beddua edip durma be! Senin yüzünden taş yağacak başımıza!

Nedamet, kadının bu tutumuna bir anlam veremese de, sağ olsun cümle ahali, olayı çözmüştü


O sırada ihtiyar Şeref kendinden umulmayacak bir çeviklikle Nedametin yanına yanaşıp,

Eee Nedamet hanımcığım, doğunun nesinden fayda geldi ki, güvecinden de fayda gelsin Aha elinde patlayıverdi demez mi, millet sus pus oluverdi


Ardından bütün gözler, elleri koynunda, kapı eşiğinden manzarayı seyreden Bitlisli Fikriye geline çevrildi Kadının beti benzi atmış, öfkeden dişlerini dudaklarına geçirmiş halde Şerefe bakıyordu Daha fazla kendini tutamamış olacak ki, Şerefin yakasına yapışıp:

Bana bak Şeref emmi, ağzını topla, senin gibi uçkuru çözükten ne hayır gelmiş vatana acaba? Ayıp olmuyor mu bu lakırdın Yakışır mı sakalına?


Şeref bastonuna dayanarak kendini kadının elinde kurtarınca:

Sana ne oluyor be! dedi

Ne demek sana ne oluyor, bana adıyla sanıyla Bitlisli Fikriye derler!

Eee bana ne derlerse Sana mı laf ettim Bitlise mi?

Doğu demedin mi?

Dedim, niye tek sen alındın Aha bu Aynur da Doğulu, Trabzondan, o niye alınmadı

Bari sözünün eri ol da kıvırma Doğu dedin mi kime çemkirdiğini bilirim ben Ayağını denk al, Rüsteme söylersem görürsün


Şeref çaresiz susmak zorunda kaldı Bir kalabalığa bir Fikriyeye baktıktan sonra:

Aman be! Ne haliniz varsa görün İnsanlık edip buraya gelende kabahat diyerek çıkıp gitti

Ahali hala suskundu Fikriye, kendi evindeki kavgaya müdahale etmeyen, Nedamete dargın dargın baktıktan sonra,

Aşk olsun Nedamet abla, ne kötülüğümü gördün de ağzının payını vermedin Şerefin?


Nedamet güçlükle yerinden doğrularak,

Kız sen ne diyon be! Ben de pay verecek hal mı var? Canımın derdine düştüm, siz açılım politikası yapıyorsunuz Geberesiceler


Fikriye daha da sarardı bu sözler üzerine Kaç yıllık kapı komşusundan bunları beklemiyor olacak ki, yüzündeki öfke kırışıklıkları daha da arttı Kapıdan çıkarken öyle bir laf etti ki, ahali bir kez daha sus pus oldu

Sana müstehak her bir şey, Allah daha beter etsin Gerçi daha beteri ne olabilir bilmiyorum Kocanın metresi yaralarını siliyor


Herkes heyecanla Nedamete ve kebapçının karısına bakıyordu Sahne o kadar heyecanlıydı ki, kimse nefes bile almıyor gibiydi Nedamet, kebapçının karısına baktı, kebapçının karısı Nedamete İkisinin de gözlerinden alev çıkıyordu


Böyle durumlarda yapılacak en iyi şeyin olay mahallinden uzaklaşmak olduğunu bildiğim için çabucak Nedametin yanından kalkıp kapıya yöneldimTam kapıdan çıkıyordum, öyle bir Allah narası duydum ki, bir saat önceki patlama da, Tüpraşın patlaması da yanında hiç kalır


Kalabalık ayakkabılar içinde hangisi benim diye bakmadan ayağıma geçirdiğim en uygun ayakkabıyla eve koştum


Sonrasında ne mi oldu? Nedametle, kebapçının eski karısı, kapı komşusu oldu Duyduğuma göre, ikisinin de kirasını, Nedametin kocası Davut ödüyormuş Günahı söyleyenin boynuna


Aynur Engindeniz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.