07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dört Kadın
Dört Kadın Hikayesi - Hüzün Hikayeleri - İclal Aydın Yazıları - Dört Kadın İclal Aydın
Anımsar mısınız bilmiyorum, kadınlar kadınları sever mi diye sormuştum bir kez  "Bazen hayır" ama "çoğu zaman evet" diye cevaplamıştım kendi kendime Bazı kadınlar var ki, onlara duyduğum hayranlık, sevgim için çok geçerli bir nedendir  Mesela Ayşenur Yazıcı Kırmızı saçlı, yetenek arsızı, güzel mi güzel kalpli arkadaşım Elazığlı başağım benim Bir kitap yazdı yine  Babaannesinin adını verdi kitabına Kitabının ismi Bedriye  Arka kapağında nenesinin suretini giyindiği bir fotoğrafı var Kaç gecedir Zeynep bebeğin uyumasını bekleyip yatağının başında okuyorum Yazarken gözyaşı damlamış kaleminden Ayşenur'un  Okurken bir de beni düşünün Derizor'da başlıyor Bedriye'nin hikâyesi ve Elazığ'a yol alıyor İstanbul'da torunu Ayşenur'un satırlarında ölümsüzlüğe ulaşıyor   Tek başına  Tek başına! Sonra Beyza Güdücü  Sırtında çantası, çiçekli elbiseleri, turkuaz kolyeleri ile bütün dünyayı dolaştığı yetmiyormuş gibi saçlarını savura savura geldiği İstanbul'da bir de kitap yazdı Elektronik posta kutumda Beyza'nın adını görünce "Hah" dedim, "gönderdi yazdıklarından bir şeyler " Okuduğumda ise bayıldım, bayıldım  İşte Beyza bir bölümde dedesinden söz ediyor;
"Deyyuslar"diye başlardı hep söze "Küçücük kızanım, ayağımda kısa pantul var diye, hepsi yüklendi üstüme Sefertası parçalandı, kapuska vardı içinde, biraz çorba, bir de limon  Döküldü hepsi yere  Veletlerden biri limonu yüzüme sıktı sonra Dayak yediğime değil, babama yemek götüremediğime üzüldüm Acımdan değil, limon gözümü yaktığından ağladım " Okurken yaşananları izlediğimi sandığımda bir garip olurum hep Bu yüzden bu iki kadının takılıp kalıyorum seslerine Ayşenur'da da böyle bu, Beyza'da da  Üçüncü kadını geçtiğimiz hafta sonu kitap fuarında tanıdım Gaziantep'ten geliyordu Adı Nesrin Ödemiş Özyağcı'ydı Tek başına bir stand kiralamıştı Tek başına kitabını tanıtıyordu Tek başına bir yoldaydı Gaziantep'teki öğrenim yıllarının üzerine Hacettepe Üniversitesi'nde İngiliz dil bilimi okuyor sonra ODTÜ bursuyla İngiltere'ye gidiyor, dönüşünde ODTÜ'deki görevine bir yılbaşı günü YÖK kararı ile son veriliyor Yargıtay kararı ile geri döndüğü görevinden yirmi dakika sonra istifa ediyor Yani kendi bildiğini okuyor Kendi bildiğini yazıyor Su anda elimde kitabı var Bir şiir kitabı, adı "lşık"  Esmer ve kararlı bu kadın kendi ellerinin ışığıyla yolunu aydınlatıyor  
Bizim bizden gayri  
Dördüncü kadın ise  Onu tanımıyorum hayır Ama klavyemin yanında duran kitabına bakıyorum Bir mücevhere benziyor Her kitap bir zihin işçiliğidir ama bu kitap bir el işçiliği aynı zamanda Parmak izleri var kitabın üçüncü sayfasında Bir dolu kadının sabahı, akşamı, saçı, aşkı, mutfağı, pişmanlığı, cesareti, kırgınlığı var  
"Sen, beni bir zamanlar vazgeçemeyeceğim kadar mutlu etmekten başka bir kötülükten mesul değilsin" diyen kadınları var Devrim Sevimay "Elektra Kadınlar" isimini verdiği kitabıyla bir mücevher yaratmış aslında  İlk defa anlatmak güç geliyor bir kitabı  Nasıl desem? Mutlaka görmelisiniz!
Kadınlar kadınları sever mi?  Nesrin Ödemiş Özyağcı'nın dediği gibi "Bizim bizden gayrı kimimiz var ki?"
İclal Aydın
|
|
|