Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
emanet, kader, kısmet

Kader Emanet Kısmet

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kader Emanet Kısmet



Kader Emanet Kısmet Yazısı - İclal Aydın Yazıları - İclal Aydın - Kader Emanet Kısmet Köşe Yazısı

Bundan altı yıl önce İzmir’de pırlanta işi ile uğraşıyormuş Sıkı bir Sezen Aksu hayranıymış Binlerce sarkı sözü varmış “Nereden biliyordun ki onların şarkı sözü olduğunu” diye soruyorum “Biliyordum işte ve birini bir gün mutlaka Sezen Aksu okuyacak diye düşünüyordum” diyor gülerek


Ben güzel gülen ve hikâyesini anlatırken gözümün içine bakan insanları severim Kim sevmez diyeceksiniz Ve üstelik o kadar güzel anlatıyor ki Zeki O andan itibaren bu ayaküstü bir tanışma sohbeti olmaktan çıkıyor


“Bir sır vereyim; kız arkadaşım ve ben şiirlerinizi çok severiz” diyor


Ben de “Bir sır vereyim; Düştüysek Kalkarız, Daha Ölmedik ya diye yazdığın o şarkı var ya” diyorum E, sır olduğu için burada sizinle paylaşamıyorum gerisini

Zeki’nin gözleri parlıyor Benim anlattıklarımı duyunca


***



O gece Atilla Özdemiroğlu eşi Hepgül için küçük bir doğum günü yemeği organize etmişti Sadece çok yakın aile üyeleri ve beş-altı kişiyi geçmeyen geçmeyen bir yakın arkadaş grubu davetliydi Zeki’nin adını Hepgül ve Atilla’dan çok duymuştum Her ikisi de yaptığı şarkıları çok beğendikleri bu genç adamın gelecekte daha da parlayacağından çok eminler O gece de aramızdaki en yeni arkadaşımız bu yıl Türkiye’nin en sevilen şarkılarına imza atan Zeki Güner’di


Ferhat Göçer’den çok severek dinlediğimiz “Üzüm”, Yonca Lodi’nin söylediği “Emanet” ve “Düştüysek Kalkarız” bunlardan birkaçı


Neyse


Güzel olan sadece Zeki’nin şarkıları değil Dediğim gibi hikâyesi


***



Altı yıl önce İzmir Fuarı Sezen Aksu konseri Zeki bir biçimde kendini göstermeyi başarıyor “Ve bir hikâyem var” diye bağırıyor “Neymiş hikâyen” diye soruyor Sezen Aksu


Zeki şarkılarından bahsediyor hemen “Herkes söz yazıyor bebeğim, kendini farklı mı sanıyorsun” diye bir yanıt alıyor


Ve hayatını değiştiren bu cümle oluyor


Zeki o kadar üzülüyor ki bu yanıta sonunda üzüntüsünü ancak bu işte başarıya ulaşırsa yok edebileceğini anlıyor Uzun uğraşlar sonucu Işın Karaca’ya ulaşıyor Bu arada tam üç yıl geçmiş oluyor Bir cuma günü gelir ve Işın’a iki şarkı yapar Pazar günü Işın şarkıları dinler ve çıkarır iki şarkının da telifini masaya koyar Zeki şaşırır Çünkü para hiç beklemediği bir şeydir ve Işın’a bakakalır Işın, “Sen mutsuzsun Sen İstanbul’a gelmek istiyorsun” der Ve Zeki Işın’dan aldığı ilk şarkı telifiyle evini tutar Çok sıkıntılar çekeceği, çok bekleyeceği ama asla pes etmeyeceği bir üç yılın başındadır


***



Işın, Niran Ünsal, Ferhat Göçer, Ziynet Sali Zeki’nin şarkılarını okumaya devam edecekler Ve biz onun adını daha çok duyacağız eminim


Gecenin sonunda ayrılırken, “Size bir şey dinleteceğim” dedi


“Pamuklu Kumaşlar” diye bir şarkı Kendi sesiyle kaydettiği CD’yi bana hediye etti Ben günlerdir bu şarkıyı dinliyorum Zeki de ben de Hepgül de bu şarkının kimi beklediğini biliyoruz Yine de kısmet denir bilirsiniz


Gelin ata binmiş “ya nasip” demiş


*****



Bir kızım daha var benim!


Merve benim Twitter’dan arkadaşım Daha doğrusu anlaştık, arada bir annelik taslıyorum ona Orada tanıyıp sevdiğim şahane blog yazarlarından biri Merve Siranlı Bir gün çok duyacağız adını Şu anda burada okuduğum ilk metnini yayınlamayı çok isterdim ama o yeni çıkacak bir kitaba hazırlandığı için mümkün olamıyor Ama bir başkasını paylaşabilirm sanıyorum Onun bundan haberi yok Ve ben bu yazıyı yazdığım kasvetli pazar gününde iki genç insanı mutlu etmek istedim Biri Zeki, biri Merve İşte Merve’nin yazısı:


ANNE


Çığlıklar duyuyorum, tarifsiz, derinden ve bir o kadar da can acıtan


İnsan bazı anlar yaşar dakikası dakikasına, hatta saniyesi saniyesine unutmaz o anları, her gün hatırlar; bu anlar ile güne başlar, bu anlar ile günü bitirir


Gözlerimi açtığımda o gün bu anlardan birini yaşayacağımı bilmiyordum, işime doğru yola koyuldum biraz keyfim yoktu, sevgilimden sebepsiz bir neden ile yeni ayrılmıştım, Sezen Aksu’dan geri dön şarkısını dinleyerek 1 Hafta böyle boş boş geçirdim O gün farklı olmasını çok istiyordum, bir an önce eski neşeme kavuşmayı diledim Gün boyu yüzümdeki “Pollyanna Gülümsemesi” ile gezmeyi denedim


Akşam oldu, evime gitmek için can atıyordum Birkaç yere uğradım, içimde tarifi olmayan bir huzursuzluk çöktü, nefes almak belki ilk kez bu kadar zor gelmişti


İçimi acıtan ve bundan sonrada acıtmaya devam edecek çığlıklar duyuyordum, merdivenleri kaçar kaçar çıktığımın bile farkında değildim Bir şeyler vardı ama ben ona ulaşamıyordum Sadece duyduğum çığlıklar yönlendiriyordu beni, evimin bulunduğu kata geldim ve bir çocuğun görebileceği en kötü manzarayı gördüm Annem yerde hareketsiz şekilde yatıyordu, inanmak istemedim, ölemezdi benim annem, ölmemeliydi


Böyle başladı annesizliğimin ilk dakikaları, rüya ile gerçeğin birbirine karıştığı anlardan biriydi


Annesini kaybetmek en ağır yükmüş her çocuk için, 15 temmuz annem ile uyandığım güne aynı günün akşamı annemsiz sonlandırdım


Bir çocuk annesinin gözüne hep çocuk derdi annem, hiç büyümemiştim onun gözünde, karşı çıkardım çoğu zaman ona


Hangimiz çıkmamışızdır ki?


En zoru veda etmekmiş


7 yıl önce bugün kaybettim annemi yarımdan fazlamı kaybettiğim gündü bugün


Bir çocuk için annesizlik;


Hüzünle yaşamayı öğrenmekmiş,


Anne kucağının ısıttığı bedeni güneş ışığıyla bile ısıtamamakmış,


Anne sevgisini hiçbir sevgi ile dolduramamakmış,


Kalabalığın içinde bile kendini yalnız hissetmekmiş,


Anne kokusunun yerini hiçbir kokunun tutamamasıymış,


Onun senin için akıttığı her damla gözyaşının bedeli ödeyememekmiş,


Anne yemeği dışında hiçbir yemekten tat alamamakmış,


Kapanmayan derin yaralarla yaşamayı öğrenmekmiş,


Bir tarafının eksik olmasıymış,


Zor anında yaslanabileceğin bir omuz bulamamakmış,


Aşık olduğunda, seni içtenlikle dinleyebilecek birinin olmamasıymış,


Kötülükler karşısında sana sahip çıkacak birini bulamamakmış

Kanadı kırık bir kuş gibi yaşamakmış,


Hasta olduğunda içine sevgi katarak yapılan çorbayı içememekmiş,


Sabahları seni yolcu edenin, akşamları seni karşılayanın olmamasıymış,


Mutluluğunu ve hüznünü paylaşamamakmış,


İçinde yaşanan fırtınaları insanlardan gizlemekmiş,


Ve en önemlisi kaç yaşında olursan ol artık yetişkin olmayı öğrenmekmiş


Üzerinden yıllar geçmesine rağmen alışamıyor insan annesizliğe


Bugün bunları yazmak geldi içimden, kelimeleri birbirine bağlayamıyorum, her şey eksik ve bir o kadar da anlamsız


Anlatamıyormuş zaten insan yaşadığı acıları harfi harfine, söylemek istedikleri ise düğüm olup kalıyormuş boğazında


7 yıldır cümlelerin anlamını yitirmiş şekilde yaşıyorum


İclal Aydın

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.